30 Haziran 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 31

30 Haziran 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 31
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ra Radyosunda bulunan Harp Okulu öğrencileri ve yine o günlerde radyo- da çalışan idarecilerin birkaçı koltuk üzerinde yorgunluktan sızar- casına nöbetleşe uyumuşlardır. Beyfendi geliyor! Menderesin geleceği haber verildik- te s zaman sonra Anka- ra Radyosu toparlandı ve hazırlandı. Fakat Menderes ancak 23.15 de rad- yoevine gelebildi. Hiç de heyecanlı veya telaşlı görünmüyordu. Beş da- kika sonra 4 numaralı stüdyoya gir- Saat 22.30 da, beş da- kika sonra Menderesin radyoya gele- ceği ve derhal konuşmaya başlayaca- ğı bildirilmişti. İşte bu sırada İstan- bul ve İzmir Radyolarının bu konuş- mayı müşterek yayınlamak için An- kara Radyosuna bağlanmadığını bir idareci hatırladı. Haber Bültenlerin- de ve Kıbrıs Saati ile Radyo Gazete- sinde İstanbul ve İzmir (Radyoları ii Radyosuna bağlanmakta ve üşterek yapmaktadırlar. Menderesin konuşmaları o yayınlan- madan önce de her iki radyo Ank ara- akta ve bu şekilde sabık muştu. Saat 22.30 da verilen habere göre ise Menderes beş dakika sonra konuşmaya başlayacaktı. Bu b kika içinde yapılan telefon muhave- releri neticesinde İstanbul ve İzmir Çünkü Menderes ilk verilen kaldırmışlar, ayrıca lınmıyor, hafif batı müziği ile halkın oyalanacağı düşünülüyordu. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi de 23.30 da deli saçmaları dolu bir konuşma e. bir ll e yapı- Men s bu nuşmayı ya- a iki eca ve bir iki yerde de sürçtü. Fakat bu, daha ziyade doğrudan doğruya mikrofona konuşmaktan ötürü du- yulan bir heyecandı. Konuşmasının sonunda güler yüzle stüdyoyu terke- den sabık Başbakanı kendisiyle bera- ber radyoevine kadar gelen dört beş kişi m ei Burhan Bel- ge ve Mükerrem Sarolun bulunduğu bu grup Başbakan konuşması- nı radyo müdürünün odasındaki rad- yodan takip etmişler, o günlerin Ba- sın - Yayın ve Turizm Bakanı Halük Şaman ise Menderesle beraber stüd- yoya girerek sayın Başbakanına ya- rarlı olmaya çalışmıştı. Konuşmadan sonra Burhan Belge beyfendiye "Çok güzel oldu, Beyfendi" dedi "Sesiniz Celâl Yardımcı Bahçesi var, fikri yok çok net geliyordu". O sırada bu gru bun yakınlarında bulunan bir radyo a "Başbakan olduğu için sesi et duyulmuştur herhalde" diye dü şün ndü. Ki olsa ses bu kadar net olmazdı bel Bir parazit daha a... Se — ii kadar net duyulan Mendere- radyo propagandası son Eski- şehir “konuşması ile kapandı ve ondan sonra bu kadar net gelen ses bir da- ha Ankara Radyosunun mikrofonunu ve dinleyicisini rahatsız edemedi. deres radyodan hiçbir şekilde fayda- lanamamıştı. Nutuklarının ve "Fikir adlı programının kendisine muhakkak o- k Bakanlardan biri de Cela Büyük Millet Meclisinin Rp sonra Yardımcı da otomobiline Zil RADYO dığı gibi D.P. Radyosuna gelmişti. Kendisi daha önce verdiği bir emirin söylediği nutkun nı sağlamıştı. kanlığına henüz geçmemiş dımcı, derhal konuşmasının bulundu- gu bantları dinlemeye sürçmeleri ve beğenmediği kısımları teknisyenlere çıkarttırmaya başladı. .Niyeti bu deh- aksi gibi Radyo Gazetesine de çok az bir zaman kalmıştı. Bunun üzerine bir tedbir düşünüldü. Yardımcı ko- nuşmasının ilk 15 dakikasındaki sürç- meleri odüzelttirdi, yayınlanmasını arzu etmediği yerleri çıkarttırdı. Bu 15 dakikalık ilk kısım saat tam 20.15 yani meşhur Radyo Gazetesine böylece yetişti. Konuşmasının ilk kıs- heyecanla diğer kısımları dinliyor ve düzelttiriyordu. Sabık bakanın heye- canı ikinci kısmı vaktinde yayına ye- tiştiremeyeceğinden ileri O sırada Ankara masının ikinci kısmını dinliyor, hem de bulunduğu odaya getirttiği bir radyo cihazından da yayınlanmakta istermiş gibi sallıyor ve heyecandan kısılmış bir sesle birinci kısmın oya- yınlanması kaç dakika sonra sona erecek diye soruyordu. İşte o gece bir Celâl Yardımcı Türkiyedeki rad- yoların en önemlisi olan Ankara Rad- yosunu böyle meşgul etmiş ve o ko- nuşmasının her üç radyoda birden yayınlanması ile dinleyicilerin tam bir saat onbeş dakikasını (o çalmıştı. Üstelik konuşmasının son kısmı yayı- na vaktinde yetiştirilememiş ve bir önceki kısmın yayınlanmasının sona ermesinden ancak yarım dakika son- ra yayına sokulabilmişti. Yani her üç radyonun yayınında bu şekilde ya- rım dakikalık bir boşluk meydana ge- liyor, buna kimse aldırmıyor ve esas gayenin D. P. li Yardımcının sesini ne maksatla olma olsun bütün yur- ledikleri suçları da nasıl ödeyecekle- riidi.

Bu sayıdan diğer sayfalar: