17 Ağustos 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

17 Ağustos 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ati teşvik edince ortada bir sinirlilik doğuverdi. Fakat, Prof. Savcının iza- hatı Komisyonda bu havayı derhal izale etti ve hattâ Komisyon Mülki- yeli meslekdaşlarına teşekkür etmek gerektiği kanaatine vardı Mülkiyenin O tasarısında (ayrıca Milli Birlik Komitesinin seçimle bir Kurucu Meclis hâlinde genişletilmesi gizleyen ve siyasi partilere karşı iza- hı mümkün olmayan şuuraltı bir a- lerjisi plan bazı kişiler bu fikre he- men hücuma başladılar. Hattâ bu kişiler Albay Türkeşin bu tasarı hak- kında "indi" kelimesini kullanmasını sağlayacak kadar heyecan da göster- diler. Şüphesiz, Mülkiyenin tasarısı- nın açıklanış tarzı Anayasa Komis- yonunun otoritesini -Başgil ve takı- mına karşı- korumasını zaruret hâli- ne sokmuştu. Fakat, bu kadar te- laşlanmaya da lüzum yoktu. Hürri- yet mücadelesinin ön safında yer al- mış Mülkiyelilerin oKomisyondaki meslekdaşlarını Başgillere o hedef yapmak niyetinde olamayacakları besbelliydi. Üstelik, Kurucu (Meclis fikri pek o kadar saçma bir fikir de değildi. AAnayasaların referandumla millete mal edilmesi dünyanın hiçbir yerinde en demokratik usül sayılmı- yordu. Referandum antidemokratik bir usül de değildi. Ama madde mad- de tartışma imkânını ortadan kaldır- dığı için, Kurucu Meclis, hiç şüphe- siz, referandumdan daha demokratik bir yoldu. Bu bakımdan Mülkiyeli bo- caların fikri hemencecik yabana atı- lacak bir fikir değildi. Ama, bu fi- kir yine de yanlıştı. Çünkü, Kurucu Meclis için seçim yapılmak gerekir- di. Seçimi ise şimdiki şartlar içinde yapmak elbette ki kaabil olamazdı. Sabıkların muhakemesinin a sonra Siyasi faaliyetlerin ii partilerin oye- ni program ve tüzüklerini Kurultay- larına veya Genel Kongrelerine sun- bırakılması lâzımdı. Seçimin ise 27 Mayıs 1961 den önce yapılmasını engelleyen yüksek siya- set mülâhazalarının mevcut e aşikârdı. Böyle olunca, Anayasa yapılmasını 27 Mayıs 1961 den sonra toplanacak bir Kurucu (Meclise bı- rakmak ise, isleri uzatmaktan başka hiçbir şeye yaramazdı. Ancak, Öte yandan da, Anayasa yapmanın bir si- yasi faaliyet olduğu ve halk kütlele- rini temsil eden teşekküllerin fikir- lerinin referandumda o"Evet" veya "Hayır" olarak -ki İnkılâbın ve Mil letin yüksek menfaatleri bakımından bu cevap hiç şüphesiz "Evet" olacak tır- tecellisinden önce, Komisyonca bilinmesinde v sâdece bir anket ce- AKİS, 17 AĞUSTOS 1960 İlhan Arsel İnsan okursa... vabı olarak değil, ay ve izah- lı olarak bilinmesinde büyü fayda vardı. Bu bakımdan bu A vel ba- şında dilekler, Anayasa Komisyonu- nun siyasi partileri temsil eden ta nınmış hocalarla genişletilmesi üze- rinde toplanıyordu. Gerçekten hiç kimse, meselâ bir Feyzioğlunun Ana- yasa Komisyonunun herhangi bir ü- yesinden daha çok partizan, daha az vatanperver, daha az namuslu, daha az bilgili ve daha az tecrübeli olduğu- nu iddia edemezdi. Üstelik, Komisyo- ANAYASA nun bu şekilde genişletilmesi, ilerde- toplanması muhtemel siyasi partile- teşekküllerin e müteşekkil- istişari heyetin ve Birlik Komitesinin işlerini de son de- rece kolaylaştıracak, tartışma zaru- retiyle referandum esasını birbiriyle el ve en pratik şekilde bağdaştırmış olacaktı Bir diğer temenni de Komisyonun pek perakende izahat veriliyor ve ve- rilen izahattan Komisyonun çalışma- sının hangi safnada olduğunu ye her konuda varılan hâl şekillerinin ne ol- duğunu anlamağa imkân olmuyordu. Bunun üzerine gazeteciler ister iste- mez, Komisyon üyelerinden teker te- ker bilgi toplamağa gidiyorlardı. Genç yaşları basından korkmayan bu ve pek doğru olarak, gereken bilgile- ri basma veriyorlardı. Fakat, bu se- fer gazeteciler arasındaki Oo rekabet kıskançlığa döküldü Ve Komisyon ü- yelerinin ısrarı karşısında Ord. Prof. Onar bundan iki hafta önce her Cuma günü basın mensuplarıyla buluşmayı kararlaştırdı. Fakat, Onarın bu top- lantılarda verdiği bilgiler de hakika- ten pek kısadır ve eskisinden farksız- dır. Bu duru misyonun, her konuda vardığı hâl çâreleri hakkın- da basına tebliğ- yoluyla haftada en az iki kere bilgi vermesi istenmekte- dir. Bu takdirde, milletin mukaddera- tına hâkim olan bir çalışmayı yapan- ların ne yaptıklarından milletin za- manında haberi olacak ve gereken tenkitler, temenniler ve ikazlar vak- tinde yapılmış olacaktır. İşte, bu haftanın başında, herke- sin üzerinde dikkatle durduğu ve 27 Mayıs 1961'i seçimler için fazla geç bulanların müsebbip saydıkları Ana- yasa Komisyonu kapalı kapıları ar- kasında böyle çalışıyor, o çalışmaları bu halde bulunuyordu. Tasarının Ey- lül sonlarından evvel bitmesi müm- kün görünmüyordu. Tasarı daha son- ra Mili Birlik Komitesi tarafından ele alınacak, orada çok uzun bir in- celemeye tâbi tutulacaktı. Komite bu incelemede kendisine yardımcılar bulacaktı. İlim adamlarının pratiğe uymayan, fazla kitabi ni orada yontulacak. Anayasa işleyen bir dev- leti mümkün kılan hâle enimiizceki. Referandum ondan sonra yapıla- caktı ki bunun Bahar başından evvel gerçekleşmesi olmayacaktı. için ç ay"lık marjı mutlaka kullanmak zorunda kalacaktı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: