19 Aralık 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

19 Aralık 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YASSTADA DURUŞMALARI Dâvalar Sonun başlangıcı ri imiz haftanın ortalarında bir gün Yassıadaya gidenler, aynı akşam radyolarını açıp meşhur "Yas- sıada Saati"ni dinliyenler sevgilileri- ne kavuşmuş insanların bahtiyarlığı- nı duydular.Şu anda bütün Türkiye- nin sadece en meşhur değil, aynı za- manda en popüler siması haline de gelmiş bulunan -ve bu sıfatlarıyla profesyonel politikacıları hasetlerin- den çatlatan- Salim Başol gene baş- kanlık makamındaydı, (o duruşmaları gene o idare ediyordu. Başkan bilinen ve sevilen müdahaleleriyle, dâvaları açmak için gösterdiği gayretle o gün dosyalan elde bulunan bir "Görülme- miş Kepazelik"in, yâni örtülü ödene- ğin sarf şeklinin, bir de "Mühim Dâ- va"nın, radyoların kullanılış tarzının mahiyetini ortaya koydu. Ama, bir kaç günlük Ankara se- yahatinden Başkan Başol İstanbula başka bir yenilik getirdi. ce gelinmesi için fikir mutabakatına varılmıştı. M.B.K. zaten bir kanunda değişiklik yaparak (Yüksek Adalet Divanını hazırlanan bütün dosyalara bakmak mükellefiyetinden kurtarmış- tı. Divan, bir bakıma kendi gündemi- ni kendi tayin edecek, dosyalar ara- sında tefrik yapacak ve fine alınması gereken dâvaları seçecekti. Diğerleri hakkında bir karara varılmayacak, daha doğrusu bunlara meşhur 1 nu- maralı dosya, yani bol sanıklı Anaya- sanın tağyiri suçunun dosyası hükme bağlandıktan sonra bakılacaktı. Ama, onların o sanıklarının sevinmelerine lüzum yoktu. Hesaplar görülecekti! hem başkentte, hem de Di- van çevrelerinde uzun zamandan be- ri yeşermişti, işi uzatmanın hiç bir fayda sağlamadığı, bilâkis "Fasafiso Dâvalar"ın ele alınmasının Yassıada üzerine gölge düğürdüğü herkesin malümu bulunmaktaydı. Ciddi dâva- ları süratle görmek, D.P. iktidarının millet tarafından niçin o devrildiğini dünyaya bildirmek gerekmekteydi. örtülü ödenek, Topkapı Suikastı ve Radyo Rezaleti meselesinin 6/7 Eylül ve İparın Gemileri KİM büyük dâva- lardan hemen sonra incelenmeye baş- lanması ve araya Köpek, Bebek, De girmen veya Mandalincinin yollukları gibi işlerin sokulmaması bu düşünce- nin bir neticesini teşkil etti. Fakat Başkan Başolun Ankaradan döndüğü günlerde işlerin daha da sıkıya alın- AKİS, 19 ARALIK 1960 Salim Başol Yenilik getiren adam ması lüzumu, biraz da ehemmiyetli gündemlerin hem Türk basınında, hem yabancı basında uyandırdığı alâ- kanın ve yol açtığı lehte tefsirlerin tesiri altında daha iyi anlaşılmış bu- lunuyordu. Nitekim bu hafta memle- ketimize gelen ve tesir sahası bilinen meşhur Time mecmuası -Köpek, Be- bek dâvalarım şiddetle tenkit et- miş, İhtilâlin bunların hesabı görül- sün diye mi yapıldığım haklı olarak sormuştur- şöyle diyordu: "Sabık Başbakan Adnan Menderesle 520 di- ger sabık Türk liderin toplu muhake- mesi, bol tüylü köpekler ve metres- lerin delil diye ortaya getirilmesi su- retiyle Türkiyenin adalet sistemi hak- kında dünyada endişeler doğurduk- tan sonra, nihayet eski rejimin meş- ruiyet dışına çıkmış olduğunun ciddi delillerini getirmeye başlamış bulunu- yordu". Bu kanaatin devam etmesi için, haftanın ortasında karar verildi. Karara göre Yüksek Adalet Diva- nında, 1 numaralı meşhur dosyanın hükme bağlanmasından önce şu bir kaç esaslı meseleden başkası ele alın- mayacaktır: Uşak suikastı, Demok- rat tamirin tahribi, Yeşilhisar -ve muhtemelen Kayseri-, İstanbul ve Ankara Üniversiteleri hâdiseleri. Bun ar tamamlanma istikametini tutun- ca I numaralı dosya açılacak ve Men- deresle yardakçılarının marifetlerinin hesabının görülmesine başlanacaktır. 1 numaralı dosyada en kuvvetli delil, D.P. Meclis Grubunun bir kasada kit- li tutulan ve İhtilâlden sonra ele geç- miş bulunan gizli müzakere zabıtları- dır. Bu zabıtlar on yıl boyunca tutul- muş, fakat yayınlanmamıştır. Orada, her milletvekilinin Menderesle ne de- receye kadar mücadele ettiği inkâr kabul etmez tarzda belli olduğu gibi Menderesin de çetesini idare etme tar- zı ve demokrasiyi nasıl anladığı, ni- yetlerinin neden ibaret bulunduğu a- çıkca görülmektedir. O kadar ki o tutanaklar açıklandığında, bir aynaya bakar gibi 1 numaralı dosyanın ceza- ya müstahak olanları da, müsamaha- ya lâyık bulunanları da derhal beli- recektir. Bu hafta, Yassıadada, iddia ma- kamının genç yardımcılarından biri, Avni Yurdabayrak gizli zabıt ceride- lerini dikkatle inceliyor ve buldukları karşısında bazen hırsından kendi ken- dini yiyordu. Yarabbi, bu güzel memleket on ıl kimlerin, kimlerin, kimlerin elin- de kalmıştı! Savunmalar Binanın temeli ünlerden perşembeydi, öğleden sonra celse açıldığında, sanık ma- hallinde onbir sandalyanın sahiplerini beklediği görüldü. Radyo dâvası so- nuna yaklaşmış, marifetler ortaya çıkmış, - Egesel iddianamesini oku- muştu. Şimdi sıra müdafaadaydı. Sa- nıkları evvelâ avukatları, sonra da kendileri savunacaklardı. Salon gene doluydu ve bir çok düşük yakını göze çarpıyordu. Düşükler kendilerini faz- la beklettirmediler. Biraz sonra, bili- nen merasimle içeriye girdiler. Kafi- lenin başında Adnan Menderes, kuy- ruğunda Altemur Kılıç vardı. Tıpkı, hakiki hayatta olduğu gibi... Suçtaki iştirak paylarına göre tertiplenen bu sırayla sanıklar onbir iskemleye çök- tüler. Sonra, avukatlar konuşmaya başladılar. Konuştular, konuştular, konuştular.. Alâka uyandırıcı savunma, düşük efendinin 1 numaralı avukatı Burhan Apaydının savunması oldu. Alâka u- yandıran taraf muteber müdafiin söz- leri değildi. Ama Radyo dâvası, Di- van Önüne gelen rejimle alâkalı dâva- ların ilkiydi. Sanıklar, devletin rad- yosunu bir zümrenin hakimiyetini kurmak için vasıta diye kullanmakla suçlandırılıyorlardı. Radyoyu D.P. ye, yâni Menderesiz, diktatörlük hevesine âlet etmişler ve o gayeyle kullanmış- lardı. Milletin ekseriyetine küfreden o Radyo Gazeteleri, saatlerce okunan ve bir türlü bitmeyen V.C. listeleri, 21

Bu sayıdan diğer sayfalar: