16 Ocak 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

16 Ocak 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

de yayınlanan kanunun, bu çapta bir protestoya yol açacak tek nok- yoktu. iteki bitirdiğimiz haftanın sonunda gazeteler tekrar yayınlandığında patronlar asıl ten- kitlerinin bu kanuna değil, öteki- ne karsı olduğunu belirttiler. Ama ikinci müşterek deklarasyonda —Milliyet bunu yayınlamamıştır — en Ziyade fikir işçilerinin hakları üzerinde durmaktan kendilerini a- lamadılar. Üç sütunluk tebliğin i- ki sütunu o kanunun tenkidine ay- rılmıştı. Bu fikir ile zikir arasında fark bulunduğu şüphesini uyandır di. Basın —İlân Kurumuna gelin- ce — gazete sahipleri kanunları öy- lesine okumadılar ki ikinci deklâ- rasyonlarında da bu kurumdan İ- lân ve Reklâm Kurumu diye bah- settiler— bu, Basın Hürriyeti ala- nında ileri adımlar ihtiva ediyor- du. Şimdiye kadar sadece hükü- met tasarrufu olan resmi o ilânla- rın dağıtımı, gazetelerin ihtiyaçla- başkalarıyla paylaşmaya razı oluyordu. Bir kurum kuruluyor —kurumda gazetelerin ve (o hükü- metin temsilcileri tarafsız temsilci- lerle birlikte bulunacaklardır— ve eski hükümet tasarrufları o kuru- mun yetkisine veriliyordu. Buna rağmen gazete sahipleri ikinci dek- larasyonda bu hususu dahi tenkit ettiler. Deklarasyonda deniliyordu ki <... (Kurum) gazetelerin maki- ne, kâğıt ve mürekkep gibi her tür di ve şimdi hükümet bunu o gaze- tecilerle paylaşıyordu. Bunun ten- kit edilecek tarafı neydi? Belki Se- fa Kılıçlıoğluya ihtiyaçlarını —ga- zetesinin politikasını ona göre â- yarlayarak— gidip Menderesten ada Saroldan veya Kalafattan sağlamak daha kârlı, daha kolay geliyordu ama, bu her halde Basın Hürriyeti değildi. İlân bahsinde ise, Kurum Ba- bıâlide fiilen mevcut Hofer tekeli- ni tarümar ediyordu ve aslında, bir kısım feryatların altında yatan da buydu. Yabancı sermayenin o rek- lâmlarının açık bir kurumdan geç- mesi, milli menfaatlerin en basit icabıdır. İktisadi devlet teşekkül- leriyle resmi dairelerin ve o kabil müesseselerin inanlarından alınacak komisyonun da Hofer yerine oKu- rumun gazetecilere ve sendikalara açık kasasına girmesi bir mahzur sayılamaz. ki Kurum aracı- lık vazifesini yaparken her ohal- AKİS, 16 OCAK 1961 de Hofer kadar taraf tutmayacak- tr. oHofer DP. iktidarı devrinde, bilhassa Celâl oBayarın yâr-i vefa- kârı diye bilinen Kemal Salih Sel marifetiyle zaman zaman bir bas- kı âleti rolü kabullenmiş, fakat bu- nu kendi büyük gazetelerini de kol- lamayı bilerek oObir ip cambazına has meharetle yapmıştır. Kurum, işte bu tekeli yok etmektedir. A- ma metinde mevcut bir madde, ha- kikaten, reklâmı verenin arzusunu gölgeleyebilecek mahiyettedir. Ka- nunun 43. maddesinde reklâmla- rın «Kurum Genel Kurulu tara- fından tesbit edilecek esaslar dâhi- linde, ilgililerin istekleri Ode na- zara alınarak» dağıtılacağı bildi- rilmektedir. o Ancak haftanın ba- sındaki gün M.B.K. nin Sosyal Ko- YURTTA OLUP BİTENLER çıkacak ilk nüshalardan birer tane- sinin Emniyet Müdürlüğüne o gön- derilmesi istendi. Bu arada gene Emniyet Müdürlüğünden Kabataş araba vapuru iskelesine telefon e- dilerek, verilecek işarete kadar A- nadoluya gazete taşıyan vasıtalara bilet kesilmemesi Örfi İdare Ku- mandanlığının emri olarak bildiril- di. Fakat Tural, bizzat tetkik etti- ği gazetelerin odağıtılmasında bir mahzur görmediğinden geceyarısı- na doğru gelerek müsaadeyi verdi. Ecirlerin tepkisinin bir yol açmasından ürken Kılıçlıoğlu gibi patronlar ise mu- tadları hilâfına sabahlara kadar ga- zetelerinin başında beklediler. Ki- lıçlıoğlunun Yeni Sabahı terkeder- ken, deklarasyonu kastederek o «Sa- Ahmet Yıldız çalışanlarla konuşuyor Koruyucu Melek misyonunun üyelerine bu mahzur hatırlatıldığında üyeler, talimatna- me hazırlanırken sadece reklâm sahibinin arzusunun kaale alınaca- ğgının belirtileceği yolunda (o temi- nat vermekten kaçınmadılar. Sabahlıyan Patronlar Fikir işçileri, opatronların mem- lekette yeni yeni fikirlerin yerleşmek için zemin aradığı has- sas bir intikal devresinde giriştik- leri düşüncesiz o hareketin haberi- ni derhal Örfi İdare Kumandanlı- ğına uçurdular. Örfi İdare Kuman- danı Korgenral Cemal Tural ha- bere muttali olur olmaz pazartesi gecesi Emniyet Müdürlüğüne gel- di. Dokuz gazetenin idarehaneleri- ne telefon edilerek makinelerden kın ha çıkartmayın» o tarzındaki feryadı, binanın dışından bile du- yuluyordu. Üç günlük boykotun ilk fiili tep- kisine, salı sabahı yer yer Taksim ve Beyazıtta rastlandı. Fakültele- rine gitmekte olan Üniversite öğ- rencileri, deklârasyonları (ookuduk- tan sonra, müvezzi ve bayilerden parasını ödiyerek aldıkları Oo gaze- teleri —bilhassa Yeni Sabah- to- mar tomar yaktılar. Gerek Üniver- site talebeleri, gerekse sonradan İSÇİ teşekkülleri, basın o ecirlerini muhtelif gösteri ve tebliğlerle des- teklediler. Gene aynı sabah, Cağaloğlunda- ki şatafatlı Basın Sarayı, bir ana- baba günü havası içindeydi. Fikir 13

Bu sayıdan diğer sayfalar: