16 Ocak 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

16 Ocak 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

nıyordu ki ense kökünde birkaç genç adam belirdi. Gelenler gazetecilerdi ve sabahın erken saatlerinden beri Üçüncü Partinin en faal adamını -şimdilik- takip etmekteydiler. Ada- kan gençlere döndü: " —Ne istiyorsunuz?" Cevap tamamen bir sual seklin- deydi: "” Ne yazacaksınız?" Adakan hafif kızgın: — Ne olacak, istida! Yeni parti- nin kurulmasıyla ilgili müracaat di- lekçesi.." — Ne zaman kurulur yeni par- ti?" "-— İki haftaya kadar kurulmuş olur" — Kimler var sizden başka?" İşin burasında Adakanın sesi tiz- leşti. Sinirlendiği belliydi. Teni par- tinin ensesi kalın elemanı arkadaşla- rının isimlerini söylemekten belli ki çekiniyordu. Bunun iki sebebi var- dı. Birincisi, bazılarıyla tam mana- sıyla mutabakata varılmamış olma- sı, ikincisiyse, isimlerin açıklanma- sının Üçüncü Parti ileri gelenlerini telâşlandıracağıydı. . Adakan böyle bir hareket karşısında bâzılarının iş- killeneceğini, ismi yazılanların kendi reklamlarını yaptırmak O istedikleri zehabına kapılacaklarını söylüyordu. Bu da işin başlamadan bölünmesine sebep olacaktı. Zaten ilk teşebbüs de bunun için akim kalmış, gazeteler yaygarayı basınca her şey berbat ol- muştu! Halbuki bu sefer işin ciddi tutulması gerekiyordu. Aylardır sar- fedilen emekler boşa gitmemeliydi. Genç adamlara dışarı çıkmaları lâzım geldiğini hareketleriyle belir- ten Adakan, gazeteciler çıktıktan son ra geniş bir nefes aldı. Nefes alması- na aldı ama, bu defa da istidayı yaz- maktan vazgeçti Kurucular öğleden sonra toplanacak ve bir karara varı- lacaktı. Nitekim telefon bundan durmamacasına sonra işledi Evvela Prof. Hikmet Belbeze haber verildi Bel- bez İş Bankasındaydı ve saat 15'e doğru Bankadan çıkarak Selanik Caddesinin yolunu tuttu. Bu sıralarda bir başka yerde, baş- kaları toplanmış bulunuyordu. İrfan Aksu, Aydın Yalçın ve Celâlettin Gündoğlu, Ekrem Alicanın Küçük Esattaki evinde buluştular. Bir mali- yeci bir politikacı, bir başyazar ve İktisatçıyla, kesesi dolgun bir iş ada- mının müşterek konuları üçüncü Partiydi. Partinin kuruluş hazırlıkla- rı nasıl olmalıydı? oLider kim ola- caktı? İşin en önemli tarafı, kimler tarafından finanse edilecekti? Ada- kanın finansman işinde oldukça bü- yük rolü muhakkak ki olacaktı. Çün- AKİS, 16 OCAK 1961 4 Kulağa Küpe Salgın rahatladık! A- nasıl merak- Gürsel hasta, Bölükbaşı? O, ilân etmiş de- Oh, yarabbi, man, bilinmez, taydık. Düşünün, İnönü o hasta. hâlâ hastalığını gil! Ne ise, (o Kudretteki açıkla- mayı gördük de, ortada bir a- normalliğin o bulunmadığını oan- "Cumhuriyetçi Köylü Partisi Genel Başkanı şüklüğü ve fasla fikri yorgun- tuk teşhisi koymuşlar ve istira- hat tavsiye etmişlerdir. Bölük- başının dinlenmek ve tedavi e- dilmek üzere..." doğluya gelince, bu ak saçlı iş adamı da paradan çekinmezdi. Dana böyle kalın enseliler bulmak mümkündü. Mesele Hür. P. nin eski kadrosunu şöylece bir toplıyabilmek ve yeni ilti- haklarla dişe dokunur bir ekip kura- bilmekti. Eski Bakanlardan Amil Ar- tüs akla gelen isimlerden oldu. Artüs yeni bir partinin kurulmasına dünden taraftardı ve bunda fayda umuyor- du. Ancak eski Adalet Bakanının şim- dilik birinci planda rol oynaması bazı güçlükler dolayısıyla imkansızdı. Dört "Yeni Parti"ci, kurulusun ne şekilde olacağını da konuştular. Ev- velâ bir kongre toplanmalıydı. Bu kongrenin vereceği kararların ışığı altında partinin kuruluşuna hızla gi- dilmeliydi. Halen Temsilciler Mecli- sinde, üye olarak bulunan bâzı kim- seler de yapılan temaslar sonunda müspet cevap vermişlerdi. Avukat Esat Çağa -M.B.K. kontenjanından seçilmiştir- bunlardan biriydi. Belvü Palastaki odasından Selanik Caddesi- ne hareket etmek üzereydi veya Ar- da apartmanına varmıştı. Üç adam toplantıya katılmak üzere Alicanın evinden çıktılar. Eski Maliye Baka- nı, evde kalmayı gazetecilerle karşı- laşmağa tercih etmişti. Abluka Bu sırada Selanik caddesinin köşe- sindeki apartman abluka altına alınmıştı. Foto muhabirleri, muha- birler 16/3 numaralı dairenin kapı- YURITA OLUP BİTENLER sından bir dakika ayrılmadılar. 16/3 de saatlerin 16'yı gösterdiği sıralar- da, Hikmet Belbez -şahane papyo- nuyla- köşedeki koltuğa kurulmuştu. Yanında Adakan vardı. sinli Mahmut Yalay, Çağa da oradaydılar. Kongrenin top- lanması için yapacakları müracaat üzerinde duruyor ve yeni gelecekleri bekliyorlardı. Nihayet Aydın Yalçı- nın otomobili Arda apartmanının ö- nünde göründü. Ancak park yapacak yer bulamadığı için Selanik caddesin- den yukarı süratle çıktı ve durdu. Az sonra, elâmerikan tipi, yakası kürklü bej bir palto giymiş Yalçın, yanında Gündoğlu ve skoç paltosunun cebine ellerini sokmuş İrfan Aksu gölündü- ler. Flâşların parıltısı arasında 16/3'e girdiler. Fazla konuşmadılar. Sâdece Aksu, partinin kuruluş hazırlıkları- nın diğerlerinden farklı olduğunu ve toplanacak bir ön kongreyle kesin hatların tesbit edileceğini söyledi İşin bundan sonrası çok şahıslı bir vodvilden farksız oldu. Gazeteciler kapıya kulaklarım dayadılar. İçerden gelen sesleri yarım yamalak da olsa duymağa çalışıyorlardı. İçerden ne- şeli kahkahalar geliyordu. Hele Ay- dın Yalçının kahkahalarına diyecek yoktu. Arada bir Belbezin sesini duy- mak ta mümkün oluyordu. Anlaşıldı- ğına göre en az konuşan İrfan Ak- suydu. Basın mensupları bir müddet bek- lediler. Bir müddet daha beklediler. Derviş misali bıkmadılar, usanmadı- lar. Ama nihayet biri dayanamadı ve kapının ziline sertçe ve uzunca bastı. Kapıyı aralıyan Adakandı: "— Ne istiyorsunuz?" — Resim çekelim bir poz, başka bir sey istemiyoruz. " Yahu sizinle mi uğraşacağız, şunun RE GULEN CA çalışacak mıyız? Siz üçüncü bir partinin kurulmasına ta- raftar değil misiniz? in bırakmı- yorsunuz insanı rahat Basın momuplarından birisi da- yanamamıştı — Bak Enver bey, bir hafta son- ra siz bizim peşimizde koşarsınız. O zaman biz de böyle hareket ederiz" dedi. Adakan kapıyı hırsla kapattı. Dı- şarda kalanlar kahkahayı bastılar. Toplantı, 18.30 sıralarında sona erdi.İlk çıkan Esat Çağa idi Elleri- ni kollarım sallıyarak bir şeyler an- latmağa çalışıyordu. Sonradan Ça- ganın "hareketli fotoğraf çekilmesini arzulamadığını, poz verip resim çek- tireceğini, üstelik bir de demeç vere- ceğini" söylemek istediği anlaşıldı. Çağa resimler çekildikten Sonra ko- nuştu: "Ben İstanbul avukatlarından 7

Bu sayıdan diğer sayfalar: