9 Ekim 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

9 Ekim 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

, DÜNYADA OLUP BİTENLER . Doğu-Batı 'Troyka çözülürken Bitirdiğimiz hafta içinde Batı ile Doğu, meselelerini yine Birleşmiş -Milletlerde karşılaştırmaya devam at tiler. Birleşmiş-Milletler hâlâ Genel Sekretersizdi, fakat birçok şom ağız- lı müşahidin iddiaları hilâfına, Dağ Hammarskjoeld'ün ölümünün millet- lerarası teşkilâtın ölümü mesabesin- de olmadığı bir kere daha anlaşıldı. Gerçi -Hammarskjoeld fazla faaldi, oldukça yalnız, istişaresiz ve kendi fikrince hareket ediyordu. Her şeye hakim olmak arzusu, bu iyiniyetli a- damın icraatında zorlukla gizlenebi- liyordu. Bu itibarla, bıraktığı boşluk büyük ve tehlikeli oldu, Ama doldu- rulmaz bir boşluk olmadığı da he- men meydana çıktı. Bu makam etra- tında Sovyetlerin çıkardığı gürültü- ye ve bunun sebep olduğu son dere- ce sıkıntılı duruma râğmen, milletle- rarası teşkilâta herkesin kabul ede- bileceği bir Genel Sekreter bulmanın muhal olmadığı geçirdiğimiz hafta biraz daha aydınlanır gibi oldu. Daha Hammarskjoeld ölmeden ev- vel Sovyetler bir “Troyka” usülü ü- zerinde durmuşlardı, Buna göre bir değil, üç Genel Sekreter olacak ve bunların her biri kararlarda veto hak- kına sahip bulunacaktı. Bu, olacak şey değildi, Sovyet Troykası, teşki- lâtı felce uğratacaktı. Genel Sekre- terin muavinleri olabilir ve bu mua- vinlere mühim meselelerde danışıla- bilirdi. Hattâ danışılması çok daha iyi olurdu, Nitekim eğer müteveffa Genel Sekreter, Kongoda ölümü ile neticelenen uçak yolculuğuna çık- madan evvel Katangada Çombe ile uğraşan yardımcılarına, meselâ Ki- yariye, meselâ O'brien'e danışıfış ol- saydı, durumu kendisinden çok daha iyi bilen bu şahısların Hammarksjo- eld'u bu tehlikeli gece uçuşundan vazgeçirmeleri ihtimali vardı. kararlara daha yakından iştirak etti- rilmesi fikri Birleşmiş-Milletler Ge- nel Kurulunda gelişir ve öte yandan teklifinin pek az memleketi John Kennedy Yeni meseleler sı, bu istikamette hiç olmazsa konuş- maya yol açtı, Hiç şüphe yok ki Du ve karşılıklı tâvizlerle meselenin hal- line doğru gidecek ve muhtemelen teşkilât, önümüzdeki hafta Genel Sekreterlik cihazına kavuşmuş ola- caktır. Genel Sekreterliğe kimin getiri- leceği meselesine gelince, bu zat bu mevkii, esas itibarile, Hammarskjo- eld'un vazife müddeti nihayet bulun- caya kadar işgal edeceğine, yâni mu- vakkat olacağına göre, bu konuda da pek büyük anlaşmazlıklara düşül- mesi ihtimali azdır. Şimdiden Tunus delegesi ve Genel Kurulun bu dönüm başkanı Münci Selimden, geçen dö- nüm başkanı İrlandalı Frederick Bo- land'tan ve Birmanya delegesi U Tant'dan bahsedilmekte ise de, 809 dakikada üzerinde hiç durulmamış bir zatın sivrilivermesi de mümkün- dür. Nitekim müteveffa Hammarks- joeld'un Seçilmesi böyle olmuştu. Diğer konuşmalar Bu toplantı döneminde durumları konuşulması gereken üç yeni «a» day meselesi ancak kısmen halledile- bilmiş, Sierra Leone, teşkilâtın 100. üyesi olarak Birleşmiş-Milletler bina- sına bayrağını çekmiştir. Diğer ikisi, yâni Moritanya ile Dış Mogolistan yine o kısır Doğu-Batı çekişmesine konu olmuşlardır. Sovyetler evvelâ Mogolistanın kabul edilmesini, sona Moritanya işinin görüşülmesini iste- miştir. Batılılar da tabii aksini ileri sürmüşlerdir. Burada mütad olduğu veçhile, çok küçük hesaplar arayı girmiş bulunmaktadır. Ya, Mogolis- tan kabul edildikten sonra Moritan- yanın kabulüne Sovyetler vetoyu da- yarsa? Tabii, aksi de varittir, Hat- tâ bu ikinci şüphe daha da kuvvetli- dir. Zira, Güvenlik Konseyinin daimi üyesi olan milliyetçi Çin, Mogolista- nı vetolıyacağını saklamamıştır. Hal böyle olunca, Moritanya ile Dış Mogolistanın teşkilâta kabul e- dilmeleri de belli olmıyan bir zama- na bırakılmış bulunuyor. Öte yandan, yine bitirdiğimiz hafta içinde Genel Kurulda umumi mahiyetteki müzakerelere devam e€- dildi. Söz alan her hatip, umumi dün- ya durumu ile memleketinin özel me- selelerine de temas ettiğinden umumi eğilimler, her zaman olduğu gibi yi- ne, bu konuşmalardan pek net ola- rak ve kolaylıkla anlaşılamadı. Yalnız bir tema, herkesin üzerinde kendi tar- Zına göre durduğu bir barış tema'sı ve bununla ilgili olarak Berlin ve Al- manya meselesinin müzakere yolu i- le halledilmesi arzusu, gereği giol belirdi, Hattâ bazı hatipler, gelecek- te Berlin için bulunacak formüle Bir- leşmiş-Milletlerin iştirak etmesi, meselâ Batı Berlinin garantisinin milletlerarası: teşkilâta havale edil- mesi ihtimali üzerinde de durdular. Bu careyan karşısında başlıca alâ- : AKİS, 9 EKİM 1961

Bu sayıdan diğer sayfalar: