15 Ocak 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

15 Ocak 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

di bir işçi Partisi, henüz tesbit edil- meyen bir isim altında faaliyete ge- çecektir. Partinin büyüklüğü, sendi- kalardan dogması neticesi olacaktır. Ciddiyeti İse, oldukça uzun ve esaslı rm ileri gelecektir. Nite- kim çalışmaların birinci safhası, bitirdiğimiz hafta içinde başkentte başladı. Gerçekten, geride ( bıraktığımız haftanın sonlarında anın Tuna caddesindeki bir kapıdan alışılmamış miktarda adam girip çıktı. Bu kapı, başkentin en tanınmış lokantaların- dan birinin kapısıyla adeta kamufle olduğundan çok kişi bunları işlek lo- kışlanın okalantor müşterileri sandı. Oysa ki, lokantanın kapısı yanında çok daha mütevazı bir başka kapı vardır ve bir kaç basamak çıkıldık- tan sonra oradan gene mütevazı bir apartman dairesine (o girilmektedir. Dairenin kapısında, iri harflerle ya- zılmış TÜRKİŞ ibaresini taşıyan bir tabela durmaktadır. Burası. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu Ge- nel Merkezidir. Konfederasyon Yönetim (Kurulu, toplantısına haftanın ortasındaki per- şembe günü başladı. Çok yakında Konfederasyona bağlı bütün Sendika Başkanmlarının iştirakiyle bir toplan- tı daha yapılacaktır. Ayrıca, yıllık Çalışma Meclisinin hazırlıklarına da önümüzdeki günlerde başlanacaktır. İşçiler bu arada Çalışma Bakanı Bü- lent Ecevitten en kısa zamanda grev hakkının çıkarılacağına dair söz aldı- lar. Ancak bu yıl. Çalışma Meclisi, grev hakkının esaslarını görüşecek ol- duğu halde, doğrusu istenirse ikinci planda kalmaktadır. Sendika Başkan- larının başkentte toplanmaları, birinci derecede, yeni teşekkül edecek ve işçileri bünyesinde toplayacak bir si- yasi partinin kuruluşuyla ilgilidir. Muhtelif cereyanlar... Konfederasyon Yönetim Kurulunun ana hatlarını hazırladığı bu çalış- malar yeni sayılmaz. Seçimlerin he- men akabinde büyük işçi kitleleri, bağlı bulundukları bu en yüksek te- şekkülü tazyike başlamışlardır. İşçi sendikalarının gerekçesi, genel se- çimlerde işçi temsilcilerine gösterilen vefasızlıktır. Siyasi partilerin kendi bünyelerinde sosyal adalet ilkelerine değeri kadar önem atfetmemeleri ve seçimlerde işçi temsilcilerine listele- tin sonlarında, sadece sembolik birer yer ermeleri sendikacıları harekete ranışı, sendikacıları ziyadesiyle üz- müştür. Seçimlerden evvel (yapılan AKİS, I5OCAK 1962 Avwni Erakalın 2 karpuz 1 koltukta Kurultayda merkez (kontenjanından ayrılan sadece 15 kişilik yer. Kurul- taydaki havayı takip eden a tem- silcilerini adamakıllı (o ürkütmüştü. Nitekim bu endişelerini Genel Başkan İnönüye duyurdular. Kendisini evin- W ziyaret ederek, durumu anlattı- . cak siyasi partilerin hemen hepside mevcut olan "Alt kademe baskısı" işçi mümessillerinin isimle- rini listelerde birer hatıra olarak kal- madan ileri götürmedi. Bütün bunlar -bazı politika erbabının da i işe karış- masıyla, şuuru gelişen işçi kütlesi- nin bir sınıf partisi kurma yolunda- ki gayretlerini arttırdı. Düşünce, şu anda ilk filizlerini ii En büyük işçi ai o- lan RKİŞ ve idarecileri, üç a; alarmlı sonucunu bir n okta- ya getirmişlerdir. İdarecilerin kara- rı, işçi kütlesini temsil edecek siya- si partinin Şubat ayı ortalarında ku- rulmasıdır. Sendika Başkanlarının 15 Ocak- a yapacağı toplantıda (Kurucular Heci teşekkül edecektir. Kurucula- rın isimleri bir hayli kabarık bulun- maktadır. Bunların içinde türlü iş kolları temsilcileri, akademisyenler, işçi vasfını haiz gazeteciler ve tabia- tıyla, sızabilmeyi başaran politika heveslileri bulunacaktır. Konfederasyon Yönetim Kurulu- nun bazı tehlikeleri bertaraf etme yo- lunda gayretleri şimdiden başlamış- YURTTA OLUP BİTENLER tır. Kuruculardan seçilecek Merkez Yönetim Kurulu 15-20 kişi olacaktır. Buraya seçilenler üzerinde dikkatle , Sendika idarecile- ri anlamışlardır. Konfederasyon idarecilerinin şim- -i sendikalarla yaptıkları temaslar- da işledikleri konu. işçi teşekkülle- rinde mevcut particilik fikrinin bu kitleyi ayırmakta olduğudur. İdare- ciler, işçi teşekkülleri arasında son senelerde adamakıllı şiddetlenen par- ti kavgalarının mevcudiyetini itiraf etmektedirler. Olaylar da bu hususu çin gerekli gayreti -her çareye baş- vurarak- gösterdiği bilinmektedir. İ- n hareketle, iş- çi kitlesinin haklarının haleldar ol- duğunu belirtmekte ve kitlenin siya- si bir parti çatısı altında toplanma- sıyla, bu tip anlaşmazlıklara son ve- rilebileceğini savunmaktadırlar. Bu görüş, yavaş yavaş şuurlanan işçi kitlesinde büyük çapta taraftar bul- maktadır. Nitekim, Şubat ayı içinde resmen teşekkül edecek siyasi partinin il teş- kilatları kolaylıkla kurulacaktır. Ge- nel Merkezle birlikte işçi kitlelerinin yoğun olduğu illerde, en büyük sendi- kalar derhal il merkezleri olarak fa- aliyete geçeceklerdir. Teşkilâtlandır- ma işinin ilk merhalesi böylece ta- ari ikin sonra, ağır ağır diğer iller ele alınacaktır. Kurucularda ha- fikir, işçileri temsil edecek bu partinin ilk seçimlerde 30-40 millet- vekilini Meclise sokabileceğidir. Böy- lelikle, Millet Meclisinde işçilerin ses- idm duyurulması mümkün olacak- Bir sendikacının hayat Son günlerde, bu demsse Önemle bi- i işçi meselesi, adama, işçi teşekküllerinin en büyüğünün başında bulunan bir sendikacıya çe- virdi. Bu sendikacı Seyfi Demirsoy- dur ve TÜRKİŞ Konfederasyonu Başkanı bulunmaktadır. o Demirsoy, profesyonel bir sendikacıdır. 1920 yılında, şimdi (Yunanistan toprakları içerisinde bulunan Nasliç- te dünyaya gözlerini açan a Nasliçin fakir ailelerinden birinin cuğudur. Babası Şaban efendi küçük Seyfi üç yaşındayken Lozan Andlaş- ması hükümleri gereğince Nasliçten kalkmış, Çatalcaya gelmiştir. Seyri- nin ilk ve orta okul tahsili Çatalca- ladır. Ancak Şaban Efendinin mali durumu oğlunu fazla okutmaya mü- sait olmadığından, Seyfi babasının sebze çesinde çalışm zorunda kaldı. Daha sonra köy katipliği yap- 11

Bu sayıdan diğer sayfalar: