15 Ocak 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

15 Ocak 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 32
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TİYATRO zarı evine kadar giderek kendisini ikna etmiş ve ilk temsil ancak bu şartlar imi verilebilmişti. Ama temsil ML doğru Mil- li Eğitim "Bakanı Saim Alpago imzasıyla aldığı bir yıldırım telgra- fi, bu sefer işin kapris sınırını a5 tığım gösteriyordu. Bir gün önce €- serin genel provasını yapmış olan AL pago "hâd bir bronşitten mustarip" olduğu için rolü oynamıya hazırlıklı olmadığını itiraf ediyor, kendisine onbeş gün mühlet verilmesini isti- Arkadaşlarının ifadesine gö- re Alpago kırkbeş gün prova ettiği rolü hâlâ iyice ezberlememiş. tonla- rım bile bulamamıştı... Bu davranış ve ilk temsil günü gelip çatıncaya kadar bekledikten sonra sahneye çık- mama kararı, Alpagonun idareyi müşkül duruma sokmak için oönce- den tertiplediği, maksatlı bir hare- ket gibi görünüyordu. verildi ve genç sanatçı derhal çalış- malara başladı. Yıldırım Önalin rol- lerini kolay ezberlediği ve büyük kompozisyon rollerinde çabuk inti- bak gücü gösterdiği herkesçe bilin- diğinden, en geç iki hafta içinde sah- neye çıkacak şekilde hazırlanmış ola- cağından şüphe edilmemektedir. Yıl- dırım Önal yeni rolünü bu süre için- de hazırlayıp oynadığı zaman Saim Alpagonun hangi niyetle hareket et- tiği daha iyi anlaşılacaktır. İstanbul "Sinek'li piyes İstanbul Şehir Tiyatrosu, Yeni Ti- yatroda, sahneye koyduğu "Sinek- ler"le repertuvarına önemli bir eser kazandırmış oldu. "Sinekler" -1943- Jean - Paul Sartre'ın ilk tiyatro de- nemesi olduğu halde, eserleri arasın- İstanbul Şehir Tiyatrosunda "Sinekler" Tanrıların bile söndüremediği hürriyet aşkı . ve Ötesi Ama Saim Alpagonun umduğu çık- madı. İlk temsil seyircileri, büyük bir "anlayışla, konsere kaldılar, da büfede, k verdiği mesleğine saygısızlıktan dola- yı Saim yu ayıplayarak -mü- essesenin emirlerine tahsis ettiği hiz- met arabalarıyla- evlerine (o döndü- ler. Aynı gece toplanan Devlet Tiyat- TOSU km Kurulu, Saim Alpago- yu, ife ve sorumluluk duygularıy- la bağdaşamay an bu hareketinden dolayı kontratım iesetmek suretiy- le cezalandırma cihetine Esere gelince: "Bir Don Kişot'un başrolü, ertesi gün, Yıldırım Önale 32 da, savunduğu fikirler (bakımından, Önemli bir yer tutmaktadır. Existen- tialisme'in bu ünlü yazarı, Elektra tragedyasını omodern "baskıya direnişi" gusu" gibi aktüel temalarıyla miştir. Onun içindir ki "Sinekler" iş- gal altındaki Pariste Dullin tarafın- dan sahneye konulduğu zaman geniş yankılar uyandırmış, o Gestapo'nun gözünden kaçan entellektüel bir mu- kavemet hareketi olarak umutla sey- redilmiştir. Bununla beraber "Sinekler"i yal- nız 1943 Fransasını yakından ilgilen- beee el bir fikir piyesi sanmak yanlı Sartre'ın ele aldığı konu, l "ezeli problemlerine Ki etmektedir. Onun için de her dev de, her toplumda zevkle seyredilip e Hele bizim gibi "hürri- avramım türlü şekillerde (o yo- mami elverişli ortamlarda ger- çek "hürriyet"in ne olduğunu aydın- lara olsun duyurabilir... Sahnedeki oyun "Sinekler" Yeni Tiyatroda genç ku- ağın yaratıcı gayretlerinden biri le takdirle karşılanmalıdır. Bek- lan Alganın sahne düzeni, EN Erbaşarın ai Kas- manın kostümleri büt ünü, Şehir Tiyatrosu sahnelerinde her za- rici ışığını taşımaktadır. beraber Beklan Alganın Orestes'de, reji bakımından gösterdiği ulaşamadığını itiraf etmek lâzım Elektra'da da Ayla Algan, o Zeus'ta Avni Dilligil, Klytaimnestra'da Sami- ye Hün, Aigisthos'ta Mücap Ofluoğ- lu ifadeli kompozisyonları ve inandı- rıcı oyunlarıyla haklı alkışlar toplu- yorlar. Sartre'ın "Gizli Oturum" ve "Say- gılı Yosma"sından sonra "Sinekler" Türk sahnesi için -gecikmiş de olsa- bir kazanç sayılmalıdır. "Aşk'ın zaferi "Sinekler"in oynandığı Yeni Tiyat- adıyla oynuyorlar. Sartre gibi Anouilh da antik bir konuyu günü- müzün realiteleri içinde işlemektedir. Orpheos'la Eurydike'nin aşk masa- lam... uilh'un gezici bir o tiyatro kumpanyasının oyuncu kızı (olarak rak hayal ettiği Orpheos'un aşkları, ancak ölümde ideale ulaşabiliyorlar- sa da, "Aşk Efsanesi", terin başarılı sahne düzeni, sanat- çıların da üstün oyunları sayesinde, Karaca Tiyatroda, zafer tacını giy- miş görünüyor. Sahnedeki oyun "Aşk Efsanesi "nin Kent Oyuncula rı topluluğunda kazandığı zar de, iki sevgiliyi çok sade ve çok inan- dırıcı bir oyunla "yaşatmasını" bilen kn Selışıkla Genco Erkalın bü- payları vardır. Onların yanısıra Gn. m babasında Kâmuran Yü- ce, Hades'in yerini alan Monsicur Henri" de Şükran Güngör güzel kom- pozisyonları, sağlam oyunlarıyla (o Ö- nemli bir başarı unsuru oluyorlar. Alev Koral Eurydike'nin annesinde geçkin oyuncu kadını, Çetin İpekka- ya da Otel Garsonunu gerçekliği o- lan tipler halinde conlandırıyorlar. AKİS, 15 OCAK 1962

Bu sayıdan diğer sayfalar: