15 Ocak 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

15 Ocak 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Üniversite öğrencilerinin İstanbuldaki büyük mitingi 1 vur, 1000 ah dinle! tı. Hareket, kolaylıkla beklenilece- ği gibi, büyük tepki yarattı. Buna raf men gençliğin asıl heybetli küt- lesi sükünetini muhafaza etti, gaze- te yakmak gibi çirkin hareketi de ya- an gazeteler umumi efkâr önünde protesto etmekle yetindiler. Hâdiseden iki gün sonra, takvim- lerin 9 Ocak Salıyı gösterdiği gün, akşamüstü saat 18,12 sıralarında, İs- tanbulda Şişlide, Hâlâskârgazı cadde sinde, Şişliye doğru giderken cad- denin sol tarafına isabet eden büyük ve devasa apartmanların arasına SI- kışmış, küçük ve gösterişsiz 4 katlı ahşap pir binanın bacasından kesif ve siyah dumanla çıktı. Bunu gören- ler, önce birşeylerin olabileceğine pek ihtimal vermediler. Ama daha son- ra, binadan alevler kiraşa vi baş- layınca, dikkatler o rinde toptandı. Bina Yanyar. Gençler harekete geçiyor. Aslında, yangının çıktığı binanın ,. Şişlideki Atatürk müzesi olması, Yangının çıktığı duyulmaz, itfaiye ekiplerinin yara- -ıra, binlerce İstanbullu, Şişliye akın etti. Milli Mücadelenin kararlaştı- rıldığı hu tarihi binada", Atatürkün eşyaları bulunuyordu. o Emanetlerin yangından korunması için genci, ih- tiyan yüzlerce İstanbullu sabırsızla- nıyordu. Binanın bekçisinin henüz yangından haberi olmadığı için ka- pıyı açmamakta ısrar etmesi, yan- AKİS, 15 OCAK 1962 ğından endişe edenleri büsbütün sa- bırsızlandırdı vs demir kapı yüklenil- mek suretiyle kırılıp içeriye girildi. 15 dakika içinde, eşyaların hemen hepsi kurtarılmıştı. Yangın yerine gelen Vali Tulga, gençlerin ve ihti- yarların başında nöbet beklediği eş- yaları, Belediye Sarayına naklettirdi. Olay yerine 20 dakikalık bir gecik- meyle Helen Beyoğlu İtfaiyesi de bu sırada yangını söndürmüş bulunuyor- du. Çatının arka bahçeye bakan ve ü- çüncü katı karşılayan kısmı tama- men yanmıştı. - Yangının Atatürk Müzesinde çık- ması, pek çok zihinlerde, ortada âdi- ce ve korkakça yapılmış bir Okun- dakçılık olup e ee şüphesini u- yan e Milli Talebe Fede- rasyonu, Atanın evinde yangın çık- masında bir kasit olup olmadığının incelenmesini ilgili makamlara O bi- adağını ama, bu olayda bir kasıt varsa, bunun mutlaka telin edilme- si gerektiğini belirtti. Eli kirici dan itibaren öğrencilerin unduğu yurtlarda hareket başladı. Geçer 2. A- taya bağlılıklarını bildirmek istiyor- lardı. Site talebe yurdunda başlıyan bu toplanmalar saat 01'de bitti ve yürüyüş başladı. Gençler ellerinde bayraklar ve dövizler olduğu halde, “Kahrolsun Gericiler", "Kahrolsun Komünistler" diye bağırarak Şişliye kadar yürüdüler. Aralarına katılan halkla daha da büyüyen topluluk, e- vin önünde İstiklâl Marşı söyledi ve iki dakikalık bir ihtiram duruşunda bulunuldu. Bu sırada Vali Tulga da olay yerine tekrar geldi ve gençlerin asil duygularına teşekkür ederek, da- ğılmalarım söyledi. Gençler ertesi arı a; Bu arada gerekli tedbirler de alınmış bulunuyordu. Gür bir ses ünkü mitingin gerçekten heybetli, heyecan verici ve mana- lı bir hava taşımasıdır ki aynı ne- viden başka hareketler yapmak iste- yenler için teşvik yerine geçti. Fa- t bunlar, kısa zamanda. Dimyata eli giderken evdeki (bulgurdan olan kimseler durumunda kaldılar. Zira İstanbulda, bütün büyük ta- lebe teşekküllerinin, yani T.M.T.F. nun, M.T.T.B. nin, İLÜ.T.B. ve T. M. G.T. nın müştereken tertipledik- leri mitinge katılan binlerce genç or- tada bir sebep bulunduğundan do- layı heyecanlıydılar. Hareketleri bu maksada dayanıyordu. Bir defa, ken- dileri adına ve Yeni İstanbulda rek- lâm olsun diye gazete yakmak gibi sevimsiz işler yapanlara karşı yü- reklerinde infial vardı. Ondan sonra, bir yandan gerici, diğer taraftan ko- münist tahriklerin alabildiğine at oy- nattığı tepkim içinde bu iki uçun da telin edildiğini göstermek istiyorlar- dı. Atatürkçüydüler. Demokrasi ta- raftarıydılar. 27 Mayısı, bu sistem içinde azimle savunmaya arlıydı- lar. Memleketin selâmetini hangi tu- tamda gördüklerini belli etmek ar- susundaydılar. Toplantıları bu yüz- den muhteşem, bu yüzden vakur ve 9

Bu sayıdan diğer sayfalar: