8 Haziran 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

8 Haziran 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 Kitap okudum Adı: Ataç'ın Sözcükleri Derleyen: Yılmaz Çolpan Türü: Sözlük, inceleme Yayımlayan: Türk Dil Kurumu Ta- nıtma Yayınları, Dil Konulan dizisi 6 Baskı: Ankara Üniversitesi Basım- evi, 1963, 116 sayfa 500 kuruş Konu: Son yıllarda Türk edebiyatını en çok etkileyen yazar, Nurullah A- taç, öldü gitti. Ama onun öğrencile- ri, onun hayranları, onun etkisi altın- da kalanlar hâlâ yasıyorlar. Ben de bunlardan biriyim. Lisede öğrencili- ğini yaptım, sonra dostum oldu, aynı gazetede sütun komşuluğu (yaptık. Bana kızdığı, küstüğü, hattâ, sövdü- gü günler oldu. Ölümünün üstünden gu kadar yıl geçtiği halde; bıraktığı anıları hâlâ olanca sıcaklığı ile sak- larım. Benim gibi yüzlerce yazar, ga- zeteci, sair, hikâyeci, romancı, kısa- cası bütün bir gençlik var ki, hâlâ onun izindeyiz. Yılmaz Çolpan da bunlardan biri. Ataçın öztürkçe ça- basına katıldığı günlerde yazı yaz- dığı gazete ve dergileri tek tek ta- ramış, Ataçın kullandığı yeni keli- meleri tek tek bulmuş, tümünü bir sözlük haline getirmiş. Ataç, sağlığında, bu o öztürkçe yazma çabası yüzünden pek çok ala- ya alınmış, pek çok saldırıya uğra- mıştı. Şimdi onun kullandığı, çoğa ilk defa uydurulmuş kelimelere şöyle bir baktığınızda, şaşıyorsunuz: Bun- lar artık hepimizin kelimeleri olmuş! En yobazlarımız bile farkında olma- dan bunları kullanıyoruz. Artık, "toplum, ilke, çaba, olay, görev, mut- lu azınlık, özlem, yergi, özet, yargı, özgürlük, tutku, uzman, yetinmek, sonuç, orantı, asalak, gerçekçilik, karşıt" kelimeleri kimseleri yadırgat- mıyor. İşte Yılmaz Çolpan» bütün bunları önce bir sözlük halinde ara- lamış, sonra dâ bu tip kelimelerin kullanıldığı Oo cümlelerden örnekler vermiş. "Ataçın Sözcükleri" sadece okur- yazarlarımız, aydınlarımız için de- ğil, daha çok dil yobazları için üs- tünde dikkatle, önemle durulacak bir kitap. Dil Kurumu böylesine bir ça- lışmayı kitap haline getirmekle ger- çekten bu büyük ve çok yönlü türk yazar ve düşünürüne karşı görevini bir kere daha yapmış. Dilenir ki, iler- de, Ataç üzerine bunun gibi, daha ön- ce gene aynı kurum tarafından ya- yınlanan "Ataç" adlı kitap gibi baş- ka çalışmalar da yapılsın. İlhami SOYSAL AKİS/24 AKİSÇİLER SİZİN İÇİN GÖRDÜLER, DİNLEDİLER, SEÇTİLER Kitaplar Sarıçam: Şair gazeteci Celâlettin Çe- tinin 1961 yılında Hatipoğlu Yayın- ları arasında çıkmış şiir kitabı. Ka- pağını Said Madenin yaptığı bu dört formalık kitapta, delâlettin Çetinin, gazetecilikten fırsat buldukça yazdı- ğı şiirler yer almış. Şiirler hakkında bir yargıya varmak gerekirse, şöyle demek uygun düşer: Gazetecilik mes- leğine gerçekten bulaşan kişinin sa- natçı yanı gidegide ölüyor. o "Sıcak ekmeğimizi rahat bölüşelim. Çocuk- larımız rahat büyüsün. Noksansız bü- yüsün... Ve kapılar ardına kadar a- çılsın sanata, sanatçıya" diye şikâyet eden Celâlettin Çetin, eğer gücünü şiire vermiş olsaydı, herhalde - güçlü şiirler koyabilirdi ortaya. Yürekte var, bilekte yok... "Sarıçam"ı, şiirseverlere salık ve- ririz. Uzun Atlar Denizi: Ali Püsküllüoğ- lunun 1962'de yayımlanan bu kitabı, kapağından iç düzenine kadar sevim- li bir kitap. Büyük emek isteyen şi- irin her bakımdan kötü kitaplarda sunuluşu iyi olmuyor. "Uzun Atlar Denizi", kitap düzeni bakımından, şiire saygının en büyük delili. Kitap- taki şiirlere gelince... (o Püsküllüoğlu iyi şair. Dili ustalıkla kullanmasını biliyor. Nevar ki, kitabı "at"la dol- durmuş. Hemen her şiirinde "at" i- majı... Bu kadar "at"ın Şiire rahat vermiyeceğini bilmesi gerekir. Kapı- ları açsa da, "uzun atlar'ın bir kıs- mım salıverse iyi olacak herhalde... "Uzun Atlar Denizi", Gün Yayın- larının başarılı bir kitabıdır, şiirse- verlere salık veririz. Kaygusuz Abdal, Hatayi, Kul Him- met: Varlık Yayınevi, Türk Klâsik- leri serisinin 20. kitabı, Hazırlayan Abdülbaki Gölpınarlı. Türk halk ede- biyatını izleyenlere, Gölpınarlının bü- yük bir emekle hazırladığı ve ilk baş- kısı 1953'de yapılmış olan bu kitabı özellikle salık veririz. Kitabın başı- na, üç şair hakkında az, fakat Öz bilgi konulmuştur. Tiyatro Kenterlerde "Mary-Mary": Kent O- yuncuları topluluğu, Küçük Tiyatro- daki ilk temsilleri olan lonesoo'nun "Sandalyeler" ve "Ders" adlı oyunla- rıyla, tahmin ettiğimiz gibi, büyük bir başarı kazanmıştır. Misafir topluluğun Ankaradaki i- kinci temsili, prömiyeri bu Pazartesi günü verilecek olan "Mary-Mary" o- lacaktır. Amerikalı kadın yazar Je- an Collins Kerr'in, Asüde Zeybekoğlu tarafından dilimize çevrilmiş olan bu komedisi, sabun köpüğü gibi o hafif, uçucu, ama hoş ve cici bir eserdir. Bellibaşlı rollerini Yıldız ve Müşrik Kentetin oynadıkları, onların yanısı- ra Gülsün Kamu, Şükran Güngör ve Kâmuran Yücenin de yer aldıkları oyun, boşandıkları halde biribirlerini hâlâ seven bir çiftin, başkalarıyla yeni bir hayat kurmaya hazırlandık- ları sırada, bir vesileyle karşılaşınca, tekrar biribirlerine dönüşünü, ince ve ustalıklı bir teknik, özellikle çok nükteli bir diyalogla canlandırmakta- dır. "Salıncakta İki Kişi'yi, tatlı ta- rafından, hatırlatan bu akıcı oyunda Kent Oyuncuları, Ankara seyircisine, çok modern ve şık dekorlarla -Doğan Aksel imzalı- kostümler de göster- mek fırsatını bulacaklardır. Yüksek bir oyun üslübu içinde zevkli, neşeli bir salon komedisi gör- meğe hasret çeken tiyatro yucularımıza "Mary-Mary" temsilini mutlaka görmelerini salık veririz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: