19 Şubat 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

19 Şubat 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ki Türkiyede komünist parti yoktur, o halde komünist de yok demektir" demek başka şeydir. Ben birinci grupun karşısındayım ama ikinci grupun yutturmacasını kabul edecek kadar da safdil değilim. Bilmiyorum. Türkiyede hiç komünist olmadığına, Türkiyede, hiç komünist faaliyeti bulunmadığına sami- miyetle inanan aranızda kimse var mıdır? Samimiyetsizlik Konuşmalını sosyalizmin, sol akımın, sol fikirlerin 27 Mayıs son ürkiyesini damgalayan ve damgalaması gereken unsurlar olduğunu söylemiştim. Bu gerçeği gören, elbette ki tek başıma ben değ geçindiği doğrudur. Hele bir memlekette sosyalizm, so fikirler maalesef (o bilinmiyorsa, bilinmesine (ouzun yıllar müsaade edilmediyse bu kamuflaj çok daha kolay olur. Bizimkilerin avantajı budur. O ucun üzeninde fazla dur- rnak istemiyorum. Hadiseyi gören bir başka grup opportünistlerdir. Bi- liyor musunuz, Türkiyede Apaydın kardeşler solcu olmuş- lardır! e resimlerini kocaman man Yönde Barin, Dış ticaret mi? Devletleştirilsin! o 141/142 mi? Kaldırılsın! Ağalar mı? Yok edilsin! Toprak reformu mu? Zenginin malı fakire dağıtılsın! unlar, Türkiyedeki “mythe” lere göre dümen kıran kimselerdir. | hım, A.P. içinde- İhtilâle karşı oy toplamaya çalışan kimselerdir. 1965'in "mythe"i sol akımdır. Aman Allah, bunlardan daha sosyalisti bir bizim sevgili Cemal Reşidi- mizdir! Bunları da geçelim. Zira eminim ki bunlar da gerçek sosyalistler tarafından dudakta tebessümle seyredilmek- tedir. Ve gelelim salon sosyalistlerine.. imdi size en azından bir kısmını bildiğiniz bir eğlenceli hikâye anlatayım. Geçenlerde ben benim saygı- değer hocam Nadir Nadi ile çatıştık. Sevgili hocama "Yahu, senin gazetende her gün suçlanan devlet ve mil- let parasıyla zengin edilmiş adamın prototipi senin ba- ola- edilen milli emlâkten, madenden, dış ticaretten bu kadar para kazanmış kaç kişi vardır? Sevgili hocam hemen kızdı. On sene edir Türkiyede babamın zengin edildiği devirde kimdi Başbakan? İsmet Paşa!" Peki mdi devrin asıl ve büyük hâkimi? Atatürk! Nadir Nadi ancak bu hatırlatmadan sonra farkına var- mıştır ki kendi gazetesinde Allahın günü itham edilen babasıdır, "Metinin kayınbabası" dediği (oİsmet Paşadır, Atatürktür ve bir Sovyetler cumhuriyeti gibi değil, batılı esaslar üzerinde kurulan bugünkü cumhuriyetimizdir. Nadir Nadi bu ithamlarda mutabık mıdır? Cumhuriyet gazetesinin başyazı sütununda devletçi- liği ferdin yapamadığı işleri an yapması tarzında anlayanlar için "ılımlı sağ" denilmiş ve böyle bir tutum küçümsenmiştir. Buna. mukabil a ticaretin devletleşti- rilmesini isteyenler (o-gerçi Bayram gazetesinde İlhamı Soysal kardeşimizin dediği gibi gerçek e a ger- çek aydınlar, gerçek memleketseverler diye ilan olunma- mıştır ama makbul bir solun temsilcisi sayılmışlardır. Peki, dış ticaretin devletleştirilmesine kadar sola gi- den bir rejmde gazeteler ailelerin, ya da fertlerin, yani özel teşebbüsün elinde bırakılır mı? Bunu hatırlatınız ba- kınız salon sosyalisti başyazar oveya yazarlar nasıl fer- yadı koparacaklardır. Nitekim bir devirde "Babıali Ağa- larından bahsedildiğinde koparmışlardır. Burada, salon sosyalistini damgalayan ilk etiketi bu- luyoruz: Samimiyetsizlik! — Bu aynı zamanda bir sorumsuzluk alâmetidir de.. Hani adamlar vardır. Bir harp çıkmayacağından emin oldukları süre ramanlık satmaktan geri kalmazlar. Harp çıktığında ise, kendilerini arayınız ki bulasınız.. Hal- buki bir sorum duygusunun en basit icabı harbin çıkma- ına mani olmak için elden gelenin yapılmasıdır. Salon sosyalisti, şampiyonluğunu yaptığı sistemden, hücum et- tiği kimseler tarafından kurtarılacağından emindir ama bunun çalımı yok mu? Heves o çalımdadır İkinci bir etiket, memleket gerçeklerinden haber . Adamın merhabası "bonjur"dur, fakat salonlar- da elinde viski kadehi sosyalistlik çalımı in bunu ilericilik saymakta ve ilerici geçinmektedir. Bunu, olgun- luk seviyesi fazla olmayan kimseler yaptıklarında gülüp geçilebilir. Fransada Massif Central'de toprak sahibi ve komünizmle hiç bir menfaatleri bağdaşmayan koylar komünist partiye oy vermektedirler. Hem de, , uzun yıllar , komünist parti de en soldadır. O halde oyunu komü- nistlere verdin mi, olursun ilericinin ilericisi! ma bu oyun, mazileri itibariyle itibar sahibi, toplu- mun temel direklerinden sayılan veya öyle olması gereken tadır. Bunun, bilhassa belirli gruplar üzerinde, geçici de olsa bir tesiri olduğundan, tehlikeli temayüllere yol açan tarafı vardır. Salon sosyalisti için ciddi olmayan ve ça- lım için, bir hususiyet olsun konusu olan en yalistler için handikap — Zira salon li Türkiyede, mevcudiyeti her hal de tartışılmayacak komünist akımın oyununu oynamak- tadır. Opportünisti ben o kadar tehlikeli görmem. Hattâ lon sosyalisti tehlikelidir. Çünkü o, komünistlerin bilme- den bedavaya çalışan ve alçak olmayan yardımcısıdır. Na- sıl kapris olsun diy olise ve topluma bir meydan oku- ma hevesiyle cinayet işleyenler yakalanması en sor katil- lerse -zira ortada bir sebep bulmak imkâ oktur- sal yaymak istedikleri havayı n müsait tarzda yayan unsurlar rolünü oynamakladırlar. Salon sosyalistleri — Salon sosyalistinin ruh haleti yapıcı ruh haleti ğildir. Halbuki sosyalizm, yapıcıdır. Salon sosyalisti eder alırdı. Zira salon sosyalisti bir mevcut durumu ortaya koy- maktadır. Diyelim ki gelir dağılımındaki adaletsizliği söy- AKİS, 19 ŞUBAT 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: