19 Şubat 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

19 Şubat 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TİYATRO Ankara Konservatuvarın yeni müdürü Ankara Devlet Konservatuvarına, İl h Eğitim Bakanlığının- güzel üyük önem verdiği, Müzik v aanatları icin devamlı bir Danışma muzun müzik ve sahne sanatlarında en önemli öğretim kurumu, uzunca bir süre, Bakanlık müfettişleri tarafından "tedvir” edil- misti. Nihayet geçen hafta başlarında, aranan adam bulunmuş, müdürlüğe -Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğüne bir yıla yakın bir zaman vekâlet etmiş lan- Bakanlık ba aşmüfettişlerinden Şe ref Çayıroğlu getirilmiştir. Şeref Çayıroğlu, Gazi Eğitim Ens- titüsü Müzik Bölümünün ilk mezun- larındandır ve otuz yıllık başarılı bir eğitimcidir. Uzun yıllar lise ve öğret- men okullarında müzik öğretmeni ve idareci olarak çalışmış, Ankara İlköğ- sırasında, ilkokul rı ile Montpellier Milli varında şan pedagojisi derslerini ince- lemiş olan Çayıroğlu yurda dönüşün de Milli Eğitim Müdür somümacilığı ve müzik öğretmenliği vazifelerine de- vam etmiştir. 1952de ise Bakanlık mü- fettişliğine atanmış, obaşmüfettiş ol- muş, 1959 da Amerikaya birçok eyaletlerin teftiş ve öğretim temleriyle müzik çalışmalarını pele- miştir.1962'de Ode. rahmetli Halil Dik- menin rahatsızlığı sırasında, Güzel Sa- natlar Genel Müdürlüğünü tedvire ne mur edilmiştir. Güzel Sanatlara vekâlet ederken Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası- Güzel Sanatlar Galerileri açmak, İs. tanbulda bir Devlet Konservatuvarı açılması yolunda ilk teşebbüs olarak. lamak gibi verimli ve faydalı çalışma- larıyla dikkati çekmiştir. Devlet Konservatuvarı Müdürlüğü- ne 10 Şubatta atanmış olan Şeref Ça- 28 İzi Piyesi gördüm Yeni Sahnede "Yaşlı Hanımın Ziyareti" Pandomimli piyes Oo : "Yaşlı Hanımın yare ("Der Besuch der Alten Dame"). Trâjik bir komedi, 3 perde, 1 prolog Yazan: Friedrich DÜMEN, Çeviren: Zahide Gökberk. Tiyatro: Devlet Tiyatrosu (Yeni Sahne). Sahneye koyan ve Dekor - Kostüm: Max Meinecke. Işık: Oo Erdoğan Canayaz nu: Her isviçreli gibi R kudretini duymamasına imkân olmıyan "Fizikçiler" yazarı, ekonomik yönden geri kalmış toplumların ahlâk, hattâ adalet ilkelerine olan bağlılıklarının El pamuk ipliğine bağlı olduğunu ustaca gösteriyer ve iktisat kanunlarının herşeye hakim olduğu bir dünyada çağdaş demokrasinin keskin bir hicvini yapıyor: dul milyarder Claire Zac- hannasıan'a, doğup büyüğü Güllen kasabasının insanları yaman bir haksız- lıkta bulunmuşlardır. Henüz genç, umut ve inanç dolu bir insanken, sevdiği adamdan peydahladığı çocuğu tanımamış, İki yalancı şahidin sözüyle, açtığı babalık dâvasında onu haksız çıkarmış, orospu damgasını vurup karnındaki çocuğuyla maceralı el e itivermiştir. Bu maceralı hayattan kırk yıl sonra dünyanın en n kadını olarak Güllen'e dönen milyarder an e ekonomik amman O vadettigi milyonlarla herşeyi, insanlar ve adaleti satın alacaktır. Kendisini aldatmış, üstelik en büyük haks azlığı pmış oan sevgilisi İll'i Gullen' lilere -kamu oyu ile- öldürtecek ve cesedini getirdiği boş tabuta koyup götürtecektir. Oynıyanlar: Mediha Gökçer (Claire Zachannasian), Nihat Aybars (Al- fred İl). Suat Taşer ni Başkanı), Halük Kurdoğlu (Öğretmen), Ön- der Alkım (7. 8. ve ocalar), Haydar Ozansoy Bobby), mi e (Rahip). Ali m (Doktor), Coşkun Kara (Polis Komiseri) v. eğendiğim: azarın, modern bir yapı içinde, antik trajedi tual ile kurmayı başardığı paralel. Max Meinecke" nin, oyunun "öz"ünü duyuran, ve hiciv unsurlarını da değerlendi- k sahne için biraz "ağır" olmakla beraber, iyi e Sri dekor sistemi. Başrolde Mediha Gökçerin renkli, ölçülü T yer de biraz duyg ulu- oyunu. İll'de Nihat Aybarsın -özellikle gerçekleştirdiği güçlü Koby ile Loby'de Atilla Eldemle Ergin Orbeyin yazarın vermek istediği grotesk -ve trajik- hicvi en iyi yansı, tan oyun üslüpları Beğenemediğim: Belediye Başkanı, öğretmen, Polis Komiseri, Rahip ve Doktor gibi önemli, rollerde dramatik oyundan kurtulamıyan sanatçıların -o tarzda iyi bir oyun çıkarmalarına rağmen- eserin esprit'siyle bağdaşmıyan ve öbür çollerin oynanış tarzından ayrılarak üslüb bütünlüğünü zedeleyen tutumları Sanığı “İlgiyle seyredilen ve -dört, beş yıl önce İstanbuldaki temsiline kıyasla- üstün bir seviye gösteren önemli bir o , Naciye FEVZİ AKİS, 19 ŞUBAT 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: