19 Şubat 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

Zurnacının Hayal Sukutu Osman Bölükbaşı Kabine halde, bulamayacak. düşürülmüş. ma, henüz nasıl kurulacağı pek belli değil, Her Bölükbaşının “eşit'müessiriyet" prensibi kendisine, tatbik sahası Kabine siyasi partilere düşürt ülmüş, fakat Cumhurbaşkanı e Bölükbaşı nn duruyor. köşesi. ecliste, bir koridor Kemal Satır, Nihat Erim, ah Beyazıt oradalar. Gülüşüyorlar, şakalaşıyorlar, "tesanüt havası" ei balisedil Mer. Etraflarındaki vene büyüdükçe büyüyor. Bir ara A.P.'li İhsan Sabri Çağlayangille M.P.'li Ali Baran » Numanoğlu da geliyorlar. Birisi M.P.'nin Nevşehir milletvekiline soruyo — Ne haber, Âli bey! Hükümeti kuruyor musunuz?" manoğlu bir kahkaha atıyor ve "Dinleyin!" diyor. Sonra da bir hikâye anlatıyor: Ağa oğlunu everiyormuş. Güzel bir düğün yapmak istemiş. Bir davulcuy- la bir zurnacı getirmiş. Çalgıcılar başlamışlar çalmaya. Hele zurnacı, ırkı- nın bütün inceliklerini a ai açılmış, açıldıkça çalmış. Bütün düğünü bir canlılık, neşe kaplam Düğün bitmiş. Ağa çok memnun. Zan aş Ona demiş ki: bi düğün ettin. Varolasın. Söyle bana, ne istersin?" , bu sefer ırkının âdetlerinin aksine tokgözlü davranmış olasın ağam, ben alacağımı aldım" ğa ısrar etmiş: "Yok, yok.. Söyle, ne İstersin, Para mı, pul mu, yemek mi, k ai? Gönlünden ne geçerse vereceğim. " Zurnacı gene "Bir şey istemem" demiş, ama ağa di- retince: "Peki! O halde, gelini görmek isterim" demiş. Ağa şaşırmış. Gelin e . 7 e Adet değil. m bir defa da söz vermiş. Ece, serde ağalık var. "Get gelini!", diye bu uş. Ge lini getirmişler. Ağa kızın e m. lnb yüzünü Mi. gös termiş. "Sağ Zurnacı bakmış, bakmış. Sonra, başını sallamış: — Ben o zurnayı bu surat için mi çaldım, yahu!" memnun olmayan bir başka çevrenin olsa bir amerikalının bu teşebbüs sa- aha adı ortaya atıldı: Amerik u- o hipleriyle temas aramasıdır. Meşhur 22 halif partilerin tam birleşip İnönüyü ve attan sadece iki gün ön d rika Dış İsteri Bakanlığının Türkiye iş ilgili Müsteşar Yardımcısı Mr. T bott Ankarada boy göstermiştir. Mr. Talbott derhal. (o Elciliğin o zamanki müsteşarı Mr. Robert Barnes'ın Ka- vaklıderede Paris Caddesinin 72 . -aralı binasının zemin katındaki dai. m azından dört başı mâmur bir BESİSİZ lik örneği oldu. İşin tuhafı, ne zaman İnönünün düşürülmesi veya devrilmesi teşebbüsü 8 resinde Talât Aydemir ve arkadaşları ile çıkmış ve 22 sında ,eğer başarı kazanırsa Amerikayı kendi idaresi yanında göreceği ümidi, ne kapılmıştır Daha sonraları ise, (Kıbrıs konu- sunda Amerikanın arzuladığı hal çare- sini kabul edebilecek bir hükümetin Ankarada kurulup kurulamayacağı son dajlarını yl gönderilen Gene- ral Eorter yapmı iş a, bir "keym iâkki "edildiği amerikan gazareleincE dahi belirtilmektedir. "Key man — Â- nahtar adam", amerikanların çeşitli ülkelerde köşe başlarını tutmuş, ken- dilerine yakın adamlar için kullandık- ları tâbirdir. Büyük Elçi Hare'in böyle bir zamanda bu "key man"i ziyaret et- mesi, amerikalıların bizim, yeni ve hay- siyetli dış politikamızdan pek hoşla an- Moskovaya yaptıkları ziyaretten uzun vadede pişman olacaklardır" diye yaz- ması türk umumi efkârında tereddüt- ler ve şüpheler yaratmakta gecikme- miştir Amerikanın hiç bir memleketin iç işine karışmamak diye bir (o âdetinin bulunmadığına inanılsaydı bu şüphe- nda A- bulunup bulunmadığı me- selesi en ziyade C.K.M.P. Genel Baş- Nasır Zeytinoğlu Perdenin o arkasındaki oyuncu AKİS, 19 ŞUBAT 1965