11 Aralık 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

Tüli'den Yol göründü Şu günlerde Ankaranın rağbet gö- ren başlıca yeri, Hariciye Köş- kü. Yeni evlenecek bir çift, Proto- kol Genel Müdürlüğüne başvurur- da düğünlerinin Köşkte yapılması- nı isterse, buna hiç kimse şaşma- malı!Fakat, kuyruğa çabuk giril- mesi lâzım. Çünkü Hariciye Köş- künde çay ve balo tertiplemek için sırada bekliyenlerin sayısı hayli ka- labalık. Çocuksevenler Derneği bu- rada bir çay vermeğe hazırlanıyor, Türk- Amerikan Kadınları Kültür Derneğinin çayı da bu sefer Köşk- te yapılacakmış. Geçirdiğimiz hafta Olgunlaşma .Enstitüsünün Hariciye Köşkünün salonlarında yaptığı moda defilesi- ne, gidenler. Köşkü çok beğenmişler, bütün çaylar ve baloların burada yapılmasını uygun görmüşler. Bu i- şe Köşkün asıl sahibesi Melek Çağ- haberler layangil ne der acaba? Dışişleri Ba- karamızın eşi halen Almanyada, kı- zının yanında, Köşkte olup biten- lerden haberi yok. Fakat Ankaraya döndüğü zaman, oturduğu evin sa- lonlarını oikidebir yabancılara aç- maktan hoşlanır mı dersiniz? "Bu gidişle, Köşkün asıl sahibinin başka ir yerde oturması icabedecek" di- yenler de var. En iyi çare de gali- ba, bu!.. O zaman Hariciye Köşkü, çaylarım ve balolarını burada ver- meye hevesli olanlara bırakılır, Dış- işleri Bakanı da gerekli ziyafetleri- ni yermek için kendine başka bir köşk a Bakan eşlerinin defilesi Geçirdiğimiz hafta Hariciye Köş- künde tertiplenen defilede yeni Bakanların eşleri de bir defile yap- tılar. Hariciyenin protokol göreviy- le ilgili hanımlarından Lâle Kura, Emel Özmen, Berin Kurtbayın ka- Ferhan Onat "Sevil Berberi"nde Sanat elçisi 26 pıda karşılayarak birer ikişer salo- na getirdiği Bakan eşleri değişik şapkaları, kürk etolleri, bir öğleden sonra toplantısında biraz fazlaca parlayan broşlarıyla dikkati çeki- yorlardı. Adalet Bakanı Hasan Din- çerin eşi uçuk mavi bir şapka giy- mişti; Bayan Demirel ise siyah-be- yaz, tas biçimi bir şapka... Bakan eşlerinin karşısında otu- ran sefireler, günlerdenberi hiç bir yerde görmedikleri bir grupu top- luca seyretmekten çok hoşlanmış- lar, hepsini ayrı ayrı inceliyorlar- dı. Yanlarında Genel Sekreter Yar- dımcısı Ali Binkayanın eşi oturdu- Şu için ne düşündüklerini açıklama- dılar. Fakat mankenlerden çok, on- larla (ilgilendikleri o muhakkaktı. Halbuki Olgunlaşma Enstitüsünün hazırladığı elbiseler oOoçok güzeldi. Mankenler arasında Tuna Köprülü de vardı. Tuna Köprülü sadece ken- di elbiselerini giydi. Kendisini do- laşırken görenler, kırk yıllık man- ken sanırdı, okadar rahat bir yürü- yüşü vardı. Enstitünün güzel mankeni Ülkü Dorman biraz kilo almış. Defilenin gelinliğini o giydi, gazeteci İlhan Çeviğin kızı da kuyruğunu tuttu. Ülkü Dormanın annesi, seyirciler a- rasındaydı. Kızını gelinlikle görün- ce, gözleri hafifçe yaşardı. Bu defile, aslında yabancı sefi- reler için hazırlanmıştı. (o Sefireler arasında Sovyet, Polonya, Yugoslav, Bulgar sefireleri de vardı. Modelle- ri dikkatle seyredip uzun uzun al- kışladılar. Moda konusunda sosya- list ve kapitalist kadınların gözle- rindeki parlaklık o birbirinden çok farklı değil. Basyadan başarılarla Soprano Ferhan Onat, Sovyetler Birliği yolculuğundan döndü. O- nun da gözleri parlıyor. Letonyanın merkezi Rigada ve Ukraynanın mer- kezi oKiefde dört opera söylemiş, çok alkışlanmış, çantasında güzel kritiklerle memlekete dönmüş. Do- gan Onat yanında olmadığından, başka opera ve konserler için aldı- ğı teklifleri kabul edememiş. Şimdi kocasıyla birlikte İstanbula, misa- fir sanatçı olarak, söylemeğe gidi- 11 Aralık 1965