11 Aralık 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

11 Aralık 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

5S i N Filmler "Sessizlik" Bu yaz Ankara ve İstanbuldaki iki özel gösteride yer alan üç filmi bir yana bırakılırsa, Ingmar Berg- man, türk seyircisinin karşısına ilk defa çıkmaktadır. Oysa dünyada en azından yedi yıldanberi bir "Berg- man modası" vardır ve Bergman, 1950'den sonraki sinemanın büyük ustaları arasında sayılmaktadır. Ger- çi Bergman'ın Batıda tanınması bile epey gecikmeyle olmuştur ama, çağımız sinemasının başlıca sanat- çılarından birinden tek örnek göre- bilmek için ayrıca yedi yıl bekle- mek, film getiricilerimizin çalışma tarzını bütün açıklığıyla ortaya koy- maktadır. Kaldı ki, "Tystnaden - Sessizlik", bir Bergman filmi oldu- ğu için değil, bazı sahnelerinin Ba- tı ülkelerinde bile "müstehçen"lik damgası yiyerek o tartışmalara yol açması yüzünden seçilmiştir. Bergman yalnız filmlerinin değe- ri yönünden değil, dana getiriş tarzı, ilgi çekici bir krallık ailesi orahibinin oğlu olan Bergman bugün 47 yaşındadır. 20 yıldanberi film çeviren Bergman'ın bu süre içindeki filmleri, yarı yaşın- dan fazladır. Bunlardan en azından yarım düzinesi hiç bir sinema tari- hinin yan çizemiyeceği eserlerdir, geri kalanlar da hep ortanın üstün- de bir seviyeyi muhafaza etmiştir. Son on yıl için Bergman'ın elinden çıkıp da herhangi bir uluslararası festivalde ödül kazanmıyan film yok gibidir. Oysa, bu kadar yoğun ve verimli bir çalışmayı sürdüren Bergman yalnız bir sinema sanatçı- sı değildir; aynı yoğun ve verimli çalışmayı oOBergman tiyatroda da gerçekleştirmektedir. İlk Dünya Savaşından sonra İsveç sineması denilince akla nasıl Sjöst- röm ile Stiller geliyorsa, bugün de İsveç sineması denildiğinde akla, he- men Bergman- gelmektedir. Gerçek- te de başlangıcından bugüne kadar İİsveç sineması bu üç nirengi nokta- -1ı ve bunun yanında yer alan daha ufak çaptaki birkaç "yükselti"den öteye geçememiştir. İsveç sineması, İlk Dünya Savaşının sonlarına doğ- ru Sjöström ve Stiller'in filmleriyle ön sıradaki sinemalar arasına geç- 11 Aralık 1965 E M A tikten sonra sessiz sinemanın son- larına doğru kendi sınırları içine ka- pandı. Ancak İkinci Dünya Savaşı sırasında Alf Sjöberg'in birkaç fil- miyle yeniden ulusal sınırlar dışına çıkmağı denedi, fakat bu sinemaya ilk dönemdeki kadar önemli yeri sağlıyan, Sjöberg'in 1944'teki "Hets- Fırtına" filminin senaryosuyla si- nemaya başlıyan Bergman oldu. Bergman'ın on yıldır tek başına İs- veçin adını dünya sinema çevrele- rinde duyurması yabana atılacak bir başarı değildir. Hele İsveç si- nema endüstrisinin şartları ogöz- önüne alınacak olursa... Cannes ve sonrası... "Bergman'ın uluslararası bir festi- valde ödül kazanan ilk filmi, 1956 Cannes Festivalinde en iyi komedi filmi ödülünü alan "Sommarnattens Leende - Bir Yaz Gecesi Gülümse- yişi"dir. Oysa bu film, Bergman'ın on altıncı filmidir! Ama Bergman bu geç tanınmanın acısını çabuk çı- kardı. Ertesi yılki Cannes Festiva- PİLO-CURA linde "Det Sjunde Inseglet- Yedin- ci Mühür" jüri özel ödülünü, 1958 Cannes Festivalinde "Nara Livet - Hayatin Eşiğinde" en iyi yönetmen ve kadın oyuncu oödüllerini, aynı yıl Berlin Festivalinde "Smulstrons- tallet - Yaban Çilekleri" en iyi film ödülünü kazandı. "Bergrman salgı- nı" başlamıştı ve bu salgınla ancak, Bergman gibi geç tanınan italyan yönetmen Antonioni "salgını" boy ölçüşebiliyordu. Aynı kıtanın biri en kuzey, biri en güney yarımada- sında yer almak, yaşadıkları çevre, yetişme, yaratılış yönünden ayrılık- lar göstermekle birlikte, Bergman ile Antonioni arasında tek benzer- lik bu değildir. Geniş anlamıyla a- lındığı vakit her iki yönetmen de çağdaş batı insanının bunalımını yansıtmaktadırlar. İki yönetmen de insanlar arasındaki anlaşma, kay- naşma imkânsızlığını, insanın kor- kunç yalnızlığını işlemekte; bunla- rın birbirini seven o çiftlerde bile zamanla yarattığı oOÖnüne geçilmez bezginliği, sıkıntıyı konu almakta- dırlar -yalnız bu yönden bile Berg- man'ın 1949 tarihli "Törst - Susuz- luk" filmiyle Antonioni'nin 1961 ta- rihli "La notte - Gece" filminin var- HARİKA SAÇ İLACI PİLO - CURA SAÇLARINIZIN ü Tal 05 hmisciler 22 TOPTAN SATIŞ -YERİ : Eminönü Kurukahveci Han No 10 Tel: 1 - Saç dökülmesini önler. 2-Kepek ve kaşıntıyı yok eder. 3-Saçları kuvvetlendirir ve besler. 4-Genç hücrelerin fa- aliyetini artırarak dö- külen saçların ye- rine yenisinin gelme- sini sağlar. 6-Saçlara canlılık, ha- yatiyet ve güzellik verir. SİGORTASIDIR 16 FIATI 525 KURUŞ (AKİS — 671) 33

Bu sayıdan diğer sayfalar: