4 Haziran 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

4 Haziran 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

iKTiSADI VE MALI SAHADA Kongreler Kim kime, dum duma! (Gestiğimiz hafta Cuma günü, Oda- lar Birliğinin 19, Genel Kurulun- da bulunan Sanayi Bakanı Mehmet Turgutun, halinden memnun bir gö- rünüşü vardı. Tasvip mânasına sık sık başını sallıyor, gözlerinin içi gü- lüyordu .Kürsüye, elindeki tesbihi sallıya sallıya çıkan ortayı geçkin, ufak tefek adam: “— Bizim paramızı, malımızı mak isteyenler hava alırlar, haval,” Ti dedi ve bir ara petrol meselesine de değinerek, sözlerini şöyle bağladı: “- Biz Abdülhamitten kalmayız. Ö zamanlar yağ yakarlardı. Petrol bulamazdık. Bu petrol işinde de özel sektör düşmanlığı yapıyorlar. Biz kendi başımıza bu işi yapamayız ar- kadaşlar!.” Salondakilerin çoğunlukla gü lümsemeyle dinlediği, fakat Sanayi Bakanı Turgutun ciddiye aldığı bu konuşma, bizim özel sektörümüzün fikri seviyesini gösterecek nitelikte- dir. Sanayi Bakanı Turgutun “mest olmuş” halini görenler ve kürsüye elindeki tesbihi sallıya sallıya çıkıp, tesbih çeke çeke konuşan Erzurum delegesi Osman Çilingiroğlunu din- leyenler, Türkiyede özel sektörcülü- gün de, demokrasiciliğin de neden bu kadar basit şekliyle yorumlandı- ğını sezer gibi olmuşlardır. Ertesi gün, “bazı büyük şirketle- rin, özel sektöre karşı olan gazete- lere ilân vermeleri” hususu eleştiril- di, bunun, “binilen dalı kesmek ol- duğu” belirtildi. Balıkesir delegesi İsmail Şekerci ise âdeta; “Odalar Birliğini oOKomünizmle Mücadele Derneği emrine ' verelim” der gibi, Odalar Birliği Basımevinin, komü- nizmle mücadele eden yel em- rine verilmesini teklif ett Bütün bu festivali ibldümin. birkaç gün önce de Odalar Birliği tarafından dağıtılan. “Türkiyede ö- zel Sektör ve Kalkınma” adh ra- por - kitabı okudukları düşünülecek olursa, durumun ciddiyeti gözler ö- nünde daha iyi canlanır. Genel Ku- rul festivalindeki . hava Şöyle dur- sun, özel sektör temsilcilerinin en akıllı zamanlarında ettikleri kelâm- lara göre bile çok anlayışlı, doğru ve geçerli fikirlerle dolu olan bü ra- por - Kitapla Genel Kurulda söyle nenler ve duyulanlar tam bir çeliş- ki halindeydi. Özel sektörden yeni bir ses enel Kurulda “özel sektöre hiç de sempatik gelmeyen- sosyal ada- letten, vatandaşlar arasındaki fır- sat eşitliğinden filân hiç söz edil medi. Ama yine de bu gibi mesele- leri kendilerine dert edinen aydınla- a saldırıldı, ileri - geri lâflar edildi. Bunlardan, “özel sektör mensupla- rından önce, kendi kazançlarını ve ödedikleri vergileri bildirmeleri” is- tendi. Odalar Birliği adına hazırlanan “hazırlayanlar sağ olsunlar!- rapor- da ise, az gelişmişliğin nedenlerine pe ve özel sektöre göre, olduğu kadar tarafsız. ve bilimsel kalınmağa çalışılıyordu. Bu dır. Firsatta eşitlik esas alınmadı. gından, sistem tartışmalarında 'da yanlış' bir yol izlenmekte, daima vergiden sonrâki gelir eşitliği. ba- his konusu edildiğinden, bu mü- nakaşalar da olumsuz ve verimsiz olmaktadır “Bizim paramıza, malımıza göz dikenler” diye suçlanan aydınların anlatmaya çalıştıkları bir başka gerçek de raporda yer alabilmiştir. Paracıklarını, mallarını kimselere kaptırmayacaklarını -sanki kapıp da kaçan varmış gibi- söyleyen “nâze- nin”ler az gelişmişliğin nedenlerini bu rapordaki kadarıyla olsun bile- bilselerdi, bu bozuk düzen gidişten memleketin ne kadar zarar gördü- Odalar Birliği toplan tısında Turgut uyuyor “Aman ne ilgi, ne ilgi!, raporün, hayatlarında doğru dürüst birşey okumamış olan bazı özel sek- tör mensupları tarafından okunma- sında büyük fayda vardır. Raporda şöyle denilmektedir: “Sosyal adale- tin sağlanması sadece vergileme po- litikası ile olamaz. Çünkü, vergileme poli ile sosyal adâlet konusun- da yapılabilenler sınırlıdır. Vergile- me politikalarından önce; gelir dağı- lımı üzerinde tesir yapacak bazı ted. a ihtiyaç vardır.” porun gelir dağılımındaki ada- versizilkğini değindiği ve lanır $0- lu"'nda- bir ettiği bu meselede söylediği mari tedbir ise şöyle ifade oedilmektedi : “Sosyal adaletin sağlanmasında, Griet fark- larını azaltmak esas politika olmalı- günü anlıyabilirlerdi.. Rapor, a7 gelişmiş ülkelerin durumunu şöyle anlatmaktadır: “Gelişmiş ülkeler dünya nüfusu nun yüzde 15'ine sahiptir. Dünya gelirinden aldıkları pay ise yüzde 62'dir. Az gelişmiş ülkeler ise, dünya nüfusunun yüzde 54#'üne sahiptir. Dünya. gelirinden alabildikleri pay ise yüzde 9'dur. Az gelişmişlerde milli gelir or- talama, yılda yüzde 1,5 artabilirken, gelişmiş ülkelerde milli gelir yılda yüzde 23-3 artmaktadır. İstihsal tekniğinin en düşük olduğu ülkeler gene. buralardır. Bu ülkelerde nü- tus hızla artmaktadır. Nüfus artışı» nın etkilerini silecek tedbirler çok zordur. Nüfus artışı yılda yüzde & Haziran 1966 gep, ia

Bu sayıdan diğer sayfalar: