18 Aralık 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

18 Aralık 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KALP HASTASI GÖZÜYLE Sonraki Enfarktüsü bir doktorun, bir bilim adamının anlatması başkadır, bir kalp hastasının bizzat anlatması başka. Rad- yo hi üdürlü günden emekli Remzi Kutlu'nun anlattıkları, bu pen ilginçtir. ok aceleciydim. Normal yürü: Ç yüşle 5 dakikada alınabilecek mesafeyi 2-3 dakikada alırdım. Bu hal, 52 yaşıma kadar böyle sürdü. 1954'de, bir yürüyüş ânın- da, göğsümün ortasında, içten ge- len bir ağrı duymağa başladım. Hastahaneye yatmama lüzum gö- rüldü. "Damar sertliği" teşhisiyle hastahaneden çıktım. Hızlı yürü- memem, göğüs ağrısı ee zaman, bir draje trinitrini dişiml kırarak dilimin altında eritmem tavsiye olundu. 1963 sonbaharında yağmurlu bir geceydi. Mi: n dönü- yorduk. Dolmuşta inince, ıslan- madan eve varmak i ea e 200 met- relik mese biraz hızlı yürü- seler, hiç olmazsa, hergün evde, bir- kaç dakika beden eğitimi yapmalı- dırlar. Açık havada yürüyüş çok faydalıdır, fakat hergün bir miktar yürüyüş yerine haftada, on günde bir yorucu, uzun yürüyüşlere çık- mak zararlıdır.' Bu da işin tamircilik yanı Ç ape - Town'da Louis Washkansky, yıpranmış kalbinin yerine tapta- ze bir gençkız kalbi koydurturken, Ankara'da bir genç değer, daha 42 yaşındaki ünlü bilim adamı Pro Cavit Erginsoy, kendisinden önce ayni âkibete uğrayan tanınmış bazı kimseler gibi, enfarktüse (okurban gitmiştir. Prof. Erginsoy, arkadaş, larıyla beraber yemek yerken, daha Sane hiçbir ciddi ap e göster- miş olmasına , çok âni Bi şekilde, hayata sözleri yumu- vermiştir. Cerrahi müdahale, insanlığın | numaralı düşmanı olan kalp hasta- lıklarına, sein karşı koyabile- k a bu, yalnızca bir fantezi ld Ankara Yüksek İhtisas Hastaha- nesi Kalp Cerrahisi uzman asistan- larından Dr. Aykut Aytan, bunu şöyle Keli — Cape - Town'daki olay, başa- rılı bir ak kalp ameliyatıdır. Son yıllarda 'kalp - akciğer makinesi' denilen makineler sayesinde geli- 24 düm. Eve e yaklaştığımda, göğsüm- de mahut ağrı başladı. Ağrıyı, her i gibi, trinitrinle geçirece- gimi ümit ediyordum. Ağrı gittik- çe şiddetini alır 10-15 dakika nra tahammül edilmez hal aldı. Adeta kör kasatura ile göğsüm o- yuluyordu. Vücudumu müthiş bir soğuk ter kaplamıştı. Bu istırabın tarifi mümkün değildir. Çocukla- rım hemen doktor getirdiler. Da- mar genişletici ilâç yapıldı. Üçer üçer trinitrine verdiler. Şiddetli ağrı üç saat daha devam etti. Sa- bahleyin ambulansla pa em kaldırdılar ve 21 gün, hiç kunmılda- madan yatırdılar. Teşhis bu defa, enfarktüstü. Bugün gibi hatırlarım; Ken- şen açık kalp ameliyatı, gerçekten, insanoğlu için geniş bir umut kapı- sı açmıştır. Ama Cape - Town'daki hasta, kendisine takılan kalple ya- şar mı, yaşamaz mı, bu henüz meç- huldür. Çünkü bu konuda en önemli olay, vücudun yabancı cisimlere gösterdiği tepki olacaktır. Eğer has- tanın vücudu yeni kalbi kabul eder- bi yaşamakta devam edecek, aksi se, hasta, sapasağlam bir. kimse gi- halde vücut, kendisine ait olmayan kalbi âdeta parmağa batan bir çöp gibi, işlemesini engelleyecek bir mekanizma ile söküp atacaktır. Fa- kat ne olursa olsun, bu, çok önemli bir ilk adımdır. Vücudun yabancı maddelere karşı tepki göstermesini engelleyecek (o solüsyonların bulun- ması ile ilgili araştırmalar ilerle- dikçe bu engel de ortadan kalkmış olacaktır." Kalbinizi değiştirebilirsiniz! . Aytana göre, bugün dünyada, üç çeşit kalp hastalığına cerrahi müdahalede bulunmak imkân dahi- line girmiştir! Doğuştan kalp hasta- lıkları, sonradan olma kalp hasta- lıkları ve -enfarktüs ogibi- kalbin damarlarına ait kalp hastalıkları. Bu müdahalelere bir, nevi eskicilik, tamircilik demek mümkündür. Ör- neğin doğuştan olanlarda, odaları ayıran duvarlarda delikler bulun- maktadır. Delik durumuna göre, otobüsü bekliyorum.." nedy" ye suikast yapıldığının ertesi günü taburcu edilmiştim. Bundan sonra, birer yıl ara ile, daha hafif iki kriz geçirdim. Bunların, zara- rım bilmeden aldığım içkilerden olduğu anlaşıldı. Şimdi alkollü iç- kileri, yarım kadeh dahi olsa, al- mıyorum. talıkla mücadelede buna en zor gelen, sigara. 1954'te tamamen bıraktığım sigaraya, ka- ranın önemli bir hastalık geçir- mesine üzülerek, , 1960'da tekrar başladım. Şimdi, günde 15 sigara- yı, zararını bile bile ein ken- dimi alamıyorum. Üşüttüğüm zaman, göğüs ağrı- sı geliyor. Trinitrinle geçiriyorum. Kızartma ve yağlı yemek yemiyo- rum Artık hasta olduğumu bildiğim vu süratten Mata çalışıyo- . Birkaç hızlı adımla yetişebi- leceğim otobüsü bırakıyorum, gi- diyor. Sonrakini bekliyorum. cerrah bunu dikmekte veya, delik büyükse, teflondan, keçeden yama koyarak aynı işi yapmaktadır. Sifi- liz ve romatizma gibi sonradan ol- ma hastalıklarda da bozulan oda- lar-arası duvarları genişletilmekte veya plâstik kapaklarla, hayvanlar- dan alınmış kapaklarla telâfi edil- mektedir. Bu iki ameliyat, Mi ketimizde uygulanmaktadır. "Henüz ülkemizde uygulanmayan ie yeni bir müdahale ise, koroner anjiyo ile tespit edilen damar bozukluklarını telâfi inni dayanmaktadır. Ya an pıhtı çekilip alın- makta -ki bu, daha kolaydır- ya da damarın beslediği saha, getirilen bir başka yardımcı damarla beslen- mektedir. Damar komplikasyonları- nı tespite yanyan koroner anjiyo, ülkemizde yeni yeni uygulanmaya başlamıştır. Bu konuda en önemli gelişme, a- çık kalp ameliyatım imkân dahili- ne sokan inip akciğer makinesi- nin bulunmuş olmasıdır. Ameliyat poi yı devreden çıkmış kalp üzerinde ge- reken müdahaleyi yapmak mümkün olmaktadır. Onbeş yıldır mevcut o- lan bu makine, ancak on yıldır ge- niş m kullanılabilmektedir. Bizdeki uygulama ise, yedi yıllıktır. JALE CANDAN AKİS

Bu sayıdan diğer sayfalar: