28 Ağustos 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

28 Ağustos 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 3 28 Ağustos 1929 AKŞAMDAN AKŞAMA air çıı—pıılaı Haydarpaşa garı Hiç şüphesiz ki, İstanbul'un, Süleymaniye, Topkapı — sarayı, Türbe, Dolmabahçe gibi şayanı hayret binaları vardır; fakat, fikrimce, şehrimizin en şayanı hayret binası Haydarpaşa garıdır. Bittabi, mimari noktai nazarından değil,— Damının hâlâ — natamaın olması noktasından şayanı hayret !... Filhakika, sayfiyelere hergün tren tren yolcu taşıyan, (hattâ bu yolculardan bir kısı rinci mevki bileti ile ayakta nak- nin, on on beş sene evelki bir yangından beri, kendine. barına- cak bir dam yaptırtmadığı şa; lacak şeydir! Hiç olmazsa, böyle zengin bir mücssese, şehrimizin manzarasını çirkinleştirmek husu- sunda hepimizin gayretine iştirak etmese... : Bu münasebetle aklıma bir hatıra geldi: Anadolu'nun birçok — şehir ve kasabalarını, ezcümle, Kastamo- nu'yu, Çangını'yı, Gerede'yi, hattâ eski Ankara'yı ziyaret ettiğim esnada, tekmil evlerin natamam olduklarını hayretle gördüm. Ya- i, binanın her tarafı yapılmış; yalnız, üst katta bir oda, iskelet balindeki direklerile, öylece sakil sakil bırakılmış. Bu hal, müslü- man evleci hemen umumi kaide idi. İlk önce, parasızlıktan bu böyle oluyor sandım. Lâkin, €n zengin eşrafın dahi aynı bitmemiş evlerde — oturduklarını öyrenince, işi sorup - soruşturdum ki, meger, nazar deymesin diye, yapı, bitirilmeden terkolunuyor- muş... Mücerrepmiş: kim , evini ta- mamlarsa başına felâket gelirmiş! Anadolu Demiryolları da, gar tamamlanınca, ahalinin — nazarı değer diye korkuyorsa, hep bir- likte “teminat — veri ibaren, ona her bakışta bir kere * Minimini maşallah! ,, dı Yunanistanda iki seyyar - heyet kıymet takdir edecek Muhtelit mübadele komisyonu son içtimada takdiri kıymet he- yetletinden yarısını lağvetmeğe karar vermişti. Heyeti umumiyenin bu kararı evelki gün tatbik edil- meğe başlanmış, lâğvedilen heyet- lerin bitaraf ve Türk — azalarına Yuna- muvazaaya tabi türk emlâkinin takdiri kiymetile meş- gul olacak iki heyet bulunacaktır. huşudıkı heyet ,l[ı]rk emlâkinin lunduğu mıntakalarda, seyyar bir halde vazife görecehtir. D Komisyonda hâkim ol göre takdiri iş atle intacı için komisyon merke- zinden alınacak / talimata aynen riayet etmek ve teferrüat üzerinde fazla ısrar etmiyerek muvaraaya dahil emlâkin kül halinde hallini temin etmek Hariçten get şampanyalar Hariçten — şampanya — getirmek hakkı yalnız müski ida- resine verilmiştir. muci- bince hariçtem toptan şampanya getirilemiyecektir. Müskirat inhisar idaresi Fran- İşallah! Emanet az zaman zarfında ekmek işini düzeltecek Şehrimizin her tarafında ekm- eklerin yenilemiyecek derecede hamur, ve pis çıktığını yazmıştık. Ekmeklerin, bir iki ay eveline nazaran çok fena çıktığına dair her belediye mevküne ve şehre- manetine birçok şikâyetler vaki olmaktadır. Zabıtai belediye memurlarının fırınlardan ve diğer ekmek satıcı dükkânlarından tahlil edilmek su- retile aldıkları nümuneler şayanı dikkat derecede çoğalmıştır. Şehremaneti vuku bulan şikâ- yetler üzerine faaliyete geçmeğe karar vermiştir. Bundan evel de tatbik — edil gibi —alâkadar emanet müfettiş ve mürakıpleri refakatlerinde — zabıtai belediye memurları olduğu halde fırınlara gidecekler, ani teftişler yapacak- lar ve halkın belli başlı gıdasına bile karıştıran fırıncılar hakkında €en müessir cezaları vereceklerdir. Emanet, yapılmağa başlanan bu mücadele neticesinde ekmek nin az bir zaman içinde düzele- ceğine kanidi Morg müessesesine başka bir bina aranacak Salkırı söğütte eski çeşme as- keri rüşdiyesinin bulunduğu bina- da morğ Müessesesinin bulundu- ğgundan bu civar halki vilâyete Müracaat ederek çok taaffünden Başka memleketlerde morg mü- esseseleri şehir haricinde bulun- maktadırlar . — Vilâyet — sıhhiyesi emanet ile teşriki mesai ederek yeni bir bina taharri edecek ve bulunacak bina vekâletin noktai nazarı alındıktan sonra müessese yeni binaya nakledecektir. Darülbedayi Karadeniz seyahatından vaz geçildi Darülbedayi sanatkârlarının ka- radeniz vilâyetlerinde — seyahata çıkacakları yazılmıştı. - Aldığımız malümata göre bu seyahattan vaz geçilmi Darülbedayi artistleri yakında kış temsillerinin provalarına baş- hyacaklardır. - Provalara - eylülde başlanacaktır. Kış temsillerine teşrinievvelden itibaren başlanacaktır. Darülbeayi rejisörü Ertuğrul Muhsin B. bu seneki eserler bakkında bir mu- harririmize şu malümatı vermiş- tir. —Bu seneki — repertuvarımız zengindir. Temsil edilecek eserler dünyanın her tiyatrosunda oynan- mış ve alkışlanmış eserlerdir. Bu sene şimal ediplerinden bi hassa şekspirden bir kaç eser temsil edeceğiz. Telif eser veren yalnız A. SırrıB. isminde bir genç vardır. Konyada ağaçları koruma cemiyeti Konya belediye reisi Halis be- yin riyaseti ıda bir himayei eşçar cemiyeti teşekkül ederek resmen faaliyete geçmiştir. Coketsiz gezenler gittikkçe artıyor Sıcaklar bütün şiddetile devam ediyor. Bu yüzden İstanbul halkı 'ne yapacağını şaşırmış - gibidir. Bazı kimseler boç vakitlerini kâ- milen denizde — geçirmektedir. Uzun müddet denizde kalamayan- lar ise bir parça serinlik bulmak için vapur seyahtı yapıyorlar. Ak- şamları köprüden kalkan vapur- larja bir çok kimseler boğazın nihayetine kadar giderek geç vakit geri dünüyorlar. Ceketsiz gezmek umumileşmiş ibidir. Sokaklarda temiz giyin: Bir çok amallerin arıki hai ceketsiz olarak gezdikleri gi lüyor. Dün de İstanbulun ekser yere lerinde buz yoktur. Bir çok has- talar bu yüzden buzsuz kalmıştır. Buz bulanlar da, resmimizde gö- züldüğü gibi küçük bir parçayı tartılmadan okka niyetine mecbur oluyorlardı. Fındık piyasası Gireson ticaret borsası fiati bildirmiyecek Gireson ticaret “borsası bilü- mum Ücaret odaları Te - boralar rına mühim bir tezkere — gönder- miştir. Bunda Gireson borsasının fındık satışlarına ait fiatleri alâ- kadar dairelere - bildirmiyeceği yazılmaktadrı. Etndık fiatlerini bildirmemekten maksat mahsulün az olmasından ileri gelmektedir. eson borsasınm bu tebliği piyasada ehemmiyetle - karşılan- mıştır. Bilhassa Gireson piyasa- sile kredi ile iş yapan ticaret evleri ' vaziyeti ciddiyetle takip ediyorlar. Mektep kitapları bsalıyor Türk harfleri çen sene, ted- ris sensinin urlılngîâı tatbik edil- meğe başlandığı için talebe ders- lerini not ile takipetmeğe mecbur kalmışlar, senenin sonuna doğru dersler hulâsa halirde basılmıştır. Maarif vekâleti bu sene talebe- nin kitapsız kalmaması için icap eden tedbirleri almıştır. İlk mektepler, orta mektepler- den ve liselerden evel açılacı dan ilk mekteplere ait ders kitap- ları diğerlerine tercihen bastırıl- mıştır. Mektepler açılır açılmaz bütün mektepler kitap buhranı iyeceklerdir. | Genevreden avdet | Bir amerikalı ter- biye sistemimizi takdir ve medhetti “Cenevre,de toplanan Pedagoji cer tleri umumi fedarasyonu içtimalarına memleketimizden iş- tirak etmiş olan heyçt avdet etti. Bu kongre, iki senede bir. defa toplanır. Şimdiye kadar iki defa toplanmıstı. Bu üçüncüsüdür. Türkiyeden, kongreye, İzmir maarif eminlik mıntakasından beş if müfettişi izam edilmiştir. Bir muharririmiz kongreden av- det eden zevattan birile gör üştür. Bu zat muharririmize demiştir ki: — “Kongrede 19 tane faaliyet şubesi vardı, Bunlardan bazıları şunlardır: Terbiye ve matbuat, cehaletle mücadele, ameli terbiye.. v.s. gibi. İştirak edecek azaya bunların hangisine dahil olacak- ları sorulmuştu. Bütün memleket- lerden murahhaslar vardı; hattâ dini tedrisat aleyhinde bulunan ir Sovyet murahhası bile. İlk akşam (Palais Eynard) ismi verilen yerde umumi takdim me- rasimi yapıldı. Ve (Ceneve) kan- tonu reisi (Albert Malche) ismin- de bir zat, şehir namına beyanı hoşamedi etti, Kongrenii reisi bir Amerikalı idi. Diger şubelerin de birer Amerikalı reisleri vardı Bizim memleketimizden iştirak eden heyet azasından bir arkada- şımiz, fokuyup yazmak bilmemekle mücadele) şubesinde, memleketi- mizde yapılan harf inkılâbından bahsetti. Gene, umumi bir içti- mada, heyetimizden — Mustafafa Rahmi söz söyledi. “Paul Mon Roc,,, isminde ame- rikalı bir terbiye mektebi müdürü, ingilizçe verdigi bir konferansta, ürkiye ilk mekteplerinde kabul edilen terbiye sistemlerini medh etti. Müzakere Ilgün devam etti. Tahsisaî yok! Bu yüzden çeşme hazne- leri temizlettirilemiyecek “Şehremaneti , geçen sene bir çok çeşmelerin haznelerini letmiş ve bunlardan cidden iğre- nilecek derecede pislikler ve akla, hayale gelmiyecek — müzahrefat çıkmıştır. Geçen sene temizlenen çeşmelerden bu sene de temiz ve berrak sa - akmadığı görü- yör. Bu hususta yapılan tetkikat neticesinde temizlenen haznelerin ana su mecralarının da esaslı bir temizliğe ihtiyaçları; olduğu anla- şılmıştir. Ancak bu esaslı tathirat için büyük masrafa ihtiyaç olduğun- hiç bir şey yapıla- Yaş meyvalar Bazı meyvacı - dükkânlarında meyvaların muhafaza altına alın- mayarak açıkta ve dükkânın so- kak kenarma yakın yerlerinde satıldığı görülmüştür. Bunun sıhbi mahzurları nazarı dikkate alınmış ve yaş meyvaların taş topraktan mütcessir olmaya- cak temiz bir yerde teşhir edil- mesine karar vermiştir. Bir tramvay seyahati Hikmeti hüda, bazılarımız pek hodbin oluyoruz... şehir içinde yaşayanların etrafındaki insanlara karşı bir vazifesi vardır değil mi? Çoğumuz hodbinliğimizden dolayı bu vazifelere çokluk kulak asmı- yoruz.. Meselâ umumi bir bahçede dolaşırken bir de bakıyorsunuzki bir zatı şerif “Çat!,, yerden bir çicek koparıyor: — Be adam, deseler, şu çiçek senin de, benim de, onun da. Neden buna sahib çıkıyorsun?.. Geçenlerde de bir gazete ya- zıyordu. Bir bekçi, evinin yanın- daki çeşmeye bir boru uzatmış ve bütün mahallenin suyunu kendi küpüne başlamış. Gördünüz mü siz işi?.. Dün bir tramvay seyahatı yay um, ömürdü.. Fatihten ikinci mevki bir tramvaya bi de acele, vapura yetişeceği Biraz ileriledik ilerlemedik tram- vay durumsadı. Vatmanla kaldı- rımda yürüyen bir adam arasında muhavere başladı: — Merhaba Şeril — Merhaba efendi.. — Nasılsın yahu.. Artık Kazıklı bağa gelmez oldun.. — Bizimki hastada ondan.. — Nereye böyle? — Kadrilere... — Gel yanıma Beyazıta kadar seni götüreyim ... İsminin Şerif efendi olduğunu öğrendiginiz zat vatmanın yanına bindi. Bittabi bir bu mahavere itinceye kadar olduğumuz yerde sabırsızlıktan çatlayacaktık . Bir müddet yürüdük.. Tramvay gene durumsadı; Vatman, su sa- tan bir çocukla konuşmağa baş- ladı: — Suyun soğuk mu be.. — Haşlama !. — Ver bakalım bir bardak . Vatman suyu - içdikten sonra bir de dostu Şerif efendiye ikram etti. Ve biz bütün tramvay halkı bu esnada uzun uzun bekledik. Gene hareket ettik.. Bir az gittik tramvayımız yavaşladı.. O kadar yavaşki yürüdüğünüz bile belli değil... Dikkat etti Bir bu eksikti.. Vatman karşıdaki gazinoda oturan bir garson kızla işaretler, göz atmalar, işmarl Epi bekledik.. Nihayet biletçi işe karıştı: — Çık yahu şu arabaya?.. Neeceee?.. Vatman işine karış- mak ba? Ne demek olsun efendim? Bir kavga, bir kıyamet.. Haydi valt makinenin kolunu kapınca bilet- cinin üstüne yürüdü. Biletçi ket disini aşağıya atlı ... Kondökti inde, vatman arkada koşmağa başladılar.. Trammvay olduğı yerde aa kaldı. Temyaydaklik bi rinin yüzüne bakıp söylendiler. Neden sonra vatman ile kondöktör yanlarında bir polis, el yüz kan içinde geldiler ama.. i bendeniz — vatmanın — hodbii yüzünden vapurumu kaçırdım... Hikmet Feridun IDARENANE — acımusluk sokakı Telgraf adroslı SAkşam, lstanbul, Telefon : yazı şleri içini lti 1686 Telefon « İdare işleri içim çi 144 ABONE ÜCRETLERİ Türkiye içlni Sencliği 1700, ait ağlığı SO Üç aylığı S00 kuruş, Ecnebi. memleketler için1 Seneliği 30007 li Aylığı 1600, Üç aylığı 909 kuruşlur. Ceselümiln ünlürdün des'üliye habel saneni

Bu sayıdan diğer sayfalar: