24 Ekim 1931 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

24 Ekim 1931 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

24 Teşrinievvel 1931 Sahife 7 Eski bir ir yıldız Klara Bov Hollivuttan uzakta nasıl yaşıyor? Klara meşhur kırmızı saçlarını açık sarıya boyadı Klara Bow Klara Bov, altı ay evveline kadar Amerikanın en çok sevilen yıldızı idi. Hususi kâtibi tarafından aşk maceralarına dair neşredilen bir kaç mektup üzerine kendisine boykot yapıldı, artist filim çevir- mekten vaz geçerek çok sevdiği Rex Bell isminde bir Kovboyla birlikte bir çiftliğe çekildi. Şimdi orada yaşıyor. Bir Amerikalı gazeteci Klara'nın yeni hayatını tetkık için bu çift- liğe kadar gitmiştir. Çiftlik şimen- difer hattından uzak, tenha bir yerdedir. Erzak tedarik etmek ve postayı almak üzere her gün istasyona kadar gitmek lâzımdır. Burada eski bir vagon bakkal dükkânı, bir vagon postahane vazifesini görüyor. Muharrer Klarayı şişmanlamış bir halde bulmuştur. Fakat rengi sarıdır, Bu da müsterih bir hayat geçirmediğini anlatmaktadır. Çiftlik- ta Klara ve Rex ahşap, barakamsı bir binada oturuyorlar. Bu binanın harici manzarası berbattır, içerisi de iyi değildir. Bir defa burada bir banyo dairesi yoktur. Bahçe- deki kulübede duş tertibatı ya- pılmıştır. Klaranın odasında demir bir karyola ve bir koltuk ile bir sandalyadan başka eşya yoktur. Artistin Hollivuttaki evi ile bu- rası arasında büyük bir fark vardır. Maamafih Klara memnun gö- rünmektedir. Hayatını şöyle an- latmıştır : “ Sabah erken kalkarız. Kahvaltıyı o müteakip beygirlere binerek istasyona gider, postayi bekleriz. Giderken ve geliken av avlarız. Şimdi ben Rexden iyi bir nişancı oldum. Ekseri tavşanları ben vuruyorum. Öğleden sonra istirahat, kitap, gazete okumak, ufak tefek işlerle meşgul olmak, akşam sekizde yemek ve hemen yatmak... Klara bunları anlatırken mem- nun görünmekle beraber muharrir artistin sık sık içini çektiğini görmüştür. Muharrir: — Düğününüz ne zaman?... diye sormuş, Klara gülerek şu cevabı vermiştir: — Daha vakit var.. İptida Rex filim çevirmeğe başlıyacak, filim aleminde tanınacak, ondan sonra evleneceğiz... Klara Bov kırmızı rengi saçla- rını açık sarıya boyamıştır. Fakat bu rengi kendisi de begenmediği için şimdi saçlarının uzamasını sabırsızlıkla bekliyor. Muharrir zahiri neşesine rağmen Klaranın bu hayattan çok sıkıl- dığını yazıyor. » Baş rolünü “Otto Wallburg.,- un oynadığı“Dağ sporcusu filminin | harici sahneleri “Oetztal,,da çev- niş ve oraya gidenler geri gel- mişlerdir. Şimdi Berlin civarında da bazı harici sahneler çevriliyor. İ Krali göz ilet” Bu hafta Artistlik sinemasında “Kralın gözdesi,, filmi gösterilmek tedir, Filimin mevzuu şudur: Viyana civarında bir orman bekçisinin kızı: Kristen.. Bu kız sarayda cavuş olan Folders ismin- de bir gece nişanlıdır. Bir gün Kayzer orman civarından geçerken genç kızı görüyor ve pek hoşuna giderek onu saraya davet ediyor. Kayzer bir aralık dans ederken Kristeni öpüyor. Bu vaka şehirde bir çok dedikodular yapıyor. Fol- ders — sevgilisi (aleyhinde söy- leyen bir adamı öldürdüğü için idama mahküm ediliyor. Fakat Kayzer, Foldeisi affediyor. İki nişanlı (| evleniyorlar. o Düğünle- rinde de meşhur bestekâr Mozat ediyor. Folders de baron oluyor. Polermo cinayeti Bu hafta Opera sinemasında “ Polermo cinyaeti ,, filimi göste- rilmektedir. Filmin mevzuu şudur: Londra'da Karındeşen o Jak isminde müthiş bir haydut var.. Bu adam gayet mahirane bir tarzda bıçak atıyor ve istediğini öldürüyor.. Polis kuvvetleri bir türlü Jakı bulamıyorlar. Jak, Dolli isminde bir kadın sevmektedir. Nihayet bir gün Jak “ Palermo, kumar kulübünde bir cinayet yapıyor. Grosse isminde bir polis memuru Jakı yakalamağa memur ediliyor. Grosse, Dolliye âşıkmış gibi görünüyor ve kadını takip ediyor. “Uzun - takiplerin netice- sinde Grosse, Dollinin sayesinde Karındeşen (oJakı (o yakalamağa muvaffak oluyor. Londra da böyle müthiş bir caniden kurtulıyor. Mahkümun kızı Filminden bir sahne Bu hafta Glorya sinemasında “ Mahkümun kızı ,, filmi gösteril- mektedir. Filmin mevzuu şudur: Piyer, Kayenden Parise dönen bir kürek mahkümudur. Bu ada- mın Lizi isminde bir kızı var. Lizi Alfred isminde bir genci sevmektedir. Lizi Alfred ile evlen- meğe karar veriyorlar. Fakat paraları yok... Bunun için Alfred son bir çareye baş vuruyor.. Zengin bir mürabahacıya gide- cek ve ondan tehditle para iste- yecek.. Lizi de Alfredle beraber ibtiyar murabahacının dükkânına gidiyor. Fakat ihtiyar kendisini müdafaa ederken genç kız mura- bahacının başına bir şey vuruyor ve onu öldürüyor. İşte bu suretle iki nişanlı büyük bir felâkete maruz kalıyorlar. Fakat Kayenden gelen eski kürek mahkümu kızının saadeti için ken- disini katil diye polise teslim ediyor. Gençler evlenirken Piyer | de tekrar Kayene gidiyor. şereflerine musiki heyetine riyaset Har "şey; yolunda.. Sinema yüzün den garip bir talâk davası Sinema sahibi mahkemede derdini güçlükle da Fransada sinema filmi yüzünden bir talâk davası ikame edilmiş, bâkim pek büyük müşkülâtla karı, kocanın arasını bulabilmiştir. Hâdise| Tuluz şehrinde vuku bulmuştur. Bu şehirde .Pol Kolar isminde bir sinema sahibi vardır. Kolar, diğer bazı şehirlerdeki sinema sahiplerile (anlaşarak (o Paristen beraber filim getirir, bu filimler sıra ile muhtelif (o şehirlerdeki sinemalarda gösterilir. Bir gün Kolar kendisine hatiyi filimlerin gelecöğini sabırsızlıkla beklemekte iken Marsilyaya tele- fon etmiş, onların da Bordodan filim beklediklerini öğrenmiştir. Bunun üzerine Bordoya telefon etmek istemiş, fakat bir türlü hattı serbest bulamamıştır. Vakıt akşamın sekizine geldi- ğinden Kolar, daktilosına muhak- kak Bordo şehrini bularak hanki filimlerin geleceğini öğrenmesini ve evine bildirmesini söylemiş ve yazıhanesinden çıkmıştır. Pol evde yemeğini yemiş, karısı Luiz ile birlikte ahbaplarına git- mek için hazırlanmağa başlamış- tır. Bu sırada apartimanın kapıcısı elinde bir zarf olduğu halde içe- riye girmiş ve zarfı Pola uzatarak: — Bunu şimdi daktilonuz mat- mazel Gabi bıraktı... demiştir. Pol Kolar zarfı açmış, içindeki iki satırı okuduktan sonra karı- sına: — Haydi gidelim, geç kalaca- gız... demiştir. Karısı kapıcının “bu zarfı dak- tilonuz bıraktı,, sözünden şüphe- ! lenerek Pola: | — Mektupta ne yazılıdır? Gör- mek isterim, demiş, Polda gelen mektubu karısına vermiştir. Mektupta şu sözler yazılı idi: Mösyö; Bordodan nihayet haber alabil- dim. Bu hafta için: Her şey yo- lunda. Gece yarısından sonra yalnız olacağım. Hürmetler. Gabi Luiz mektubu okur okumaz kıyametleri koparmıştır. Davaya sebep olan genç kız: Matmazel Gabi — Sen hem beni daktilon ile aldatıyor, hemde utanmadan eve onun randevu mektuplarını yolla- masını kabul ediyorsun. Artık benim seninle yaşamama imkân yoktur. Anneme gidiyorum.. Di- yerek zavallı Polun söz söyleme- sine meydan brakmadan çıkip gitmiştir. Pol mektupta yazılı olan “Her şey yolunda ,, ile “ Gece yarısın- dan sonra yalnız olacağım ,, cüm- lelerinin filim isimleri olduğunu karısına oanlatmağa çalışmış, fa- kat Luiz söylenenlere inanmamış, ertesi günü avukata giderek talâk davası ikame etmiştir. Zavallı Pol mahkeme huzurunda o hafta içinde Bordodan gelen iki filmi göstermiş, Bordodaki sinema sahibinin, o gün daktilosu ile telefonda: konuştuğunu ve bu filimleri göndereceğini söylediğini ispat edebilmiştir. Bütün kabahatin meseleyi izah etmeden muhtasar yazan Gabi'de olduğu anlaşılmış, nihayet hâkim iki tarafı barıştırmıştır. Yalnız kadın, daktilonun değiştirilmesinde ısrar ettiğinden genç kıza yol | verilmiştir. Artistlikten es ve ... rejisörlüğe.. Şehrimizde gösterilen bir çok filimlerde artisti Kurt Gerron şimdi rejisörlük yapmaktadır. seyrettiğimiz alman Resmimizde be şişman sanatkâr bir filmi idare ederken görülüyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: