12 Aralık 1931 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

12 Aralık 1931 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Aim İk aşma Le kc milini 12 Kânunuevvel 1931 GÜNÜN HABERLERİ Bir haftadan beri Konyaya inen Ingiliz tayyareci Pasaporttaki tayyare ile inen tayyare başka Konya 10 (Hususi) — “Bir haf- tadan beri Konyada bir 'ingiliz tayyarecisi bulunmakta, bir türlü buradan ayrılmamaktadır. Bunun sebebini (otâhkik “ettim, :şunu öğrendim: Tayyareci “Avrupa ve Asyada bir tayyare seyyahatine çıkmıştır. Konyaya gelmesi tesadüf eseridir. Tayyareci Anadoludan geçerken sise tutulmuş, yolunu şaşırmış ve şehir üzerinde bir müddet uçtuk- tan sonra karaya inmiştir: Tayyarecinin yarım saat kadar Konya üzerinde devirler yapması halkin merakını celbetmiştir. Bu- nün tayyare meydanını aramasin- dan ileri geldği “anlaşılmıştır. Şimdi tayyareci yoluna devam €tmek istiyor; fakat 'polis müsaade etmiyor. Sebebi şudur: Tayyareci 'pasaportunda 'yazılı olan tayyare- den başka bir tayyareye binmiştir. Tayyareci ise kendi tayyaresinin bu olduğunu iddia ediyor. Bu hususta talimat istediği tahmin olunmaktadır. Hakkıhuzur Maliye vekâletini şürayı devlette dava edecekler Maliye vekâleti, memürların 'komisyonlardaki (o hakkihuzurla - rini kesmiştir. Bazı daire mü- dürleri, maliye vekâletinin bu muamelesini haksız bulmuştur. “Müdürler bu yüzden maliye vekâ- letini şürayı devlete dava etmiş- lerdir. Ticaret müdürü Muhsin B. sekiz müdür namına davada bu- lunmak üzere bir :kaç gün sonra Ankaraya gidecektir. Ticaret odasında intihap Ticaret odası meclisi “intihaba- tına yakında başlanacaktır. 'Oda meclisi riyasetine gene Nemlizade Mithat B. getirilecektir. Meclis âzası arasında bazı değişiklikler olacaktır. Ziraat bankasının izmir satış kooperatifi Ziraat bankası tarafından izmiz- de bir satiş kooperatifi'tesis olu- macaktır. Bunun için tetkikat icra edil- mektedir. Teşekkül edecek 'olan “bu "kooperatifin 'mahsullerimizin 'ihiracında 'wafi Toller “oyniyacağı kanaati vardır. » Kolaylık Anasoncuların borçları tecil «ediliyor Çeşmede anason istihsalile meş- gul olan zürram Müskirat inhisar idaresine olan borçlarının gelecek seneye tecili umum müdürlükten müskirat inhisarı başmüdürlüğüne emredilmiştir. Bu emir; Çeşme anason müstabsillerini memnun etmiştir. Geçen sene müskirat inhisar dairesi tarafmdan Çeşme'de ana- son istihsal “eden müstahsillere onbeş bin lira tevzi olunmuştu. Faizsiz olarak tevzi edilen bu pa- radan Çeşme müstahsilleri çok istifade etmişlerdir. Bu sene de mubayaa edilen 29 çuval anason tohumu gelmiştir. Bunlar Çesmeye gönderilecek, o havalideki anason müstahsillerine tevzi edilecektir. Yogoslavya'da talebe Belgrat 10 (A.A.) — Son gün- lerde Belgrât'ta talebe tarafından yapılan nümayişler dolayısile polis müdüriyeti, her türlü nümayişleri süratle 'dağitması için zabitaya siddetli emirler vermiştir. Grip izmirde tramvayların ön kapıları açılmıyacak Izmir 10 — Burada salğın ha- linde'grip vardır. Sıhhat ve İçtimai Muavenet müdürlüğünden dün tramvay şirketlerine ve körfez vapur idarelerine tebligat yapıl mıştır. Bu tebliyata göre bundan sonra tramvaylarm “ön 'kapılarmın hiçbir'suretle açılmaması ve daima kapalı tutulması “bildirilmiştir. "Tramvay 'yolcuları hava cere- yanından “kendilerini “muhafaza edecek “olan bu tedbir sayesinde soğuklamadan yakalarını kurtara- bileceklerdir. Şirket vapurlarında da salon “kapıları daima kapalı tutulacaktır. Hastalığın sirayet maballerin- den birisi'de sinema ve kahveha- nelerdir. Bu gibi mahallerde hava- nm tecdidine dikkat ve itina olunacaktır. Matmazel Ma San DEE Hindistanda Burmada “Mustakil,, isminde bir gazete neşrire baş- lanmıştır. Bu gazetenin muharriri, müdürü genç bir kızdır. Matmazel Ma San ismindeki bu kız bütün gazeteyi başlı başına doldurmak- tadır. Müsabakamız Kim kazanacak? | Slavya geliyor. Bizim 'muh- | telit hazırlanıyor. Fakat kim | Kazanacak ? | Hediyeli müsabakamız Bu maça dair soracağımız | suallere verilecek cevaplardır. Bugün Beşinci suali soruyoruz : 5 — Mağlüp takımın iki devrede “atacağı “goller kaçtır? Hediyelerimiz Bu suale en iyi tahminli cevap verene GÜMÜŞ KOL SAATİ - ikinci derecede 'tah- min edene KRONOMETRE - Üçüncü hediyemiz MAROKEN PARA CÜZDANI dır. Her gün Sıra ile üç sual daha soracağız. Beş sual tamam olunca : Cevaplar 24 kânumuevvele okadar “ Akşam spor müsabakası ,, adresine gönderilmelidir. Taşra Karilerimiz mektuplarını 24 kânunuevvelde postaya atma- lıdırlar. Posta mührü kontrol edilecektir. m 5 Numaralı 'sualin cevabı 5 — Bunu kesiniz ve beşini bir arada gönderiniz. 1 Alien seyahati Fransadan altın kaçmağa başladı Hindistandan Ingiltereye altın geliyor Roma 10 (A. A.) — Paristen Amsterdama altin 'nakledilmiş olduğu haberini kaydeden Giornale d'lItalia yazıyor : Altının seri bir vasıta ile bu suretle Fransadan gitmesi yeni bir hâdisenin başlangıcını teşkil etmektedir. Bugüne kadar, Fransa altın idhal ve idbar 'etmiştir, bugün o da Amerika gibi altın ihraç etmeğe başlamıştır. Iktisadi ve mali buhran, cihana 'şamildir. Ve hattâ Bank de France'da da akisler hasıl etmekten hali kal- mamaktadır. Görülüyor ki altın Fransaya ne kadar süratle akmiışsa o kadar süratle oradan muhaceret etmek- tedir. Londra 10(A.A.) — Hindistan- dan İngiltereye mühim miktarda altın gönderilmesine intizar olun- maktadır. Ingiliz mahafilinde bu sevkiyatın yekünu olan 3,400,000 altın liranın ingiliz lirası üzerinde iyi tesir yapacağı söyleniyor. Alman faşistleri Hitler iş başına geçmeğe hazırlanıyor Berlin 11 — Almanyada faşist- lerin tabrikâti gittikçe kuvvet- leniyor. Bu sebeple hükümet müşkül bir vaziyettedir. Bu tah- rikâta karşı koymak için şiddetli tedbirler alınmıştır. Şimdilik noel münasebetile 'bir hâdise vukuua ihtimal verilmiyor, fakat “sene başından sonra bir takım hâdi- seler olması muhtemeldir. Hitler, faşistlere kat'iyyen bir hâdiseye meydan vermemelerini bildirmiştir. Hükümetin üniforma- ya benziyen bir örnek elbise giymek yasağı tatbik ediliyor. Faşistler bu yasağa riayet edi- yorlar. Hitler vaziyetin kendi lehine inkişaf -ettiğini gördüğü için hâdise çıkarmaktan sakımıl- masını muvafık buluyor, bir zaman sonra nasıl olsa iş başma geleceklerini söyliyor. Yakakm zamana kadar Faşist- lerin iktidar 'mevkiine 'geçmeleri ümit edilmezken 'şimdi'bu ihtimal kuvvetli “görülmekte, hâtta halkın büyük bir ekseriyeti btmu bekle- mektedir... Nobel 7 mükâfatı Mükâfat merasimle tevzi ediliyor Oslo, 10 (Hususi) — Nobel sulh mükâfatı bugün Kral ile Veliahtin iii be tevzi'edilecek- tir. Evvelâ .muzika bir marş çala- cak, sulh Nobel mükâfâtı'komitesi reisi profesör Stang:mükâfâtı ka- zanan zatım'ismini tebliğ edecektir. Müteakiben Profesör Koht'tara- fından bir konferans verilecektir. Sulhndbel imükâfatına namzet olânlar “arasında Cont Jane Addams vesaire gibi maruf sulh .perverler ovardır. Fakat mükâfatı kimin kazanacağı henüz | malüm .değildir. İ Oslo 10 (A.A.) — Norveç'par- lâmentosunda toplanmış olan No- | bel'mükâfatı komitesi, Nobel sulh | mükâfatınm Jane Addams ile | Colombia darülfünunu reisi Mur- ray Butlere verileceğini bildir- miştir. Jane Addams, Amerikalı bir kadm olup amele -sınıfınm “tabi olduğu elim :şerait ile 'kadmların vaziyeti hakkında “bir çok yazılar | yazmıştır. Calergi | Sahife 5 AKŞAM'ın tefrikası: No 62 — Ayol we oldun, me oluyor- sun? Bir gececik olsun kalmaya- cak'mısm? yollu iyazlara hiç kulak wermiyor, “dudakları gizli gizli bir şeyler okuyarak, acele acele eteğini bağlamağa çalış yordu. Akşama dönmek üzere 'geldi- ğinden ve evde kedisi ile iki tavuğu ve bir Denizli horozu olduğundan pek üstüne varmadılar. Hoca banım hazırlığını bitirip çarşaflandı. Arkadan tire ile bağlı salkım küpelerini muayeneden ve koynundaki o saatini duvardakile ayar ettikten “sonra herkese el öptürerek ve “Rabbiye emanet olun çocuklari, diyerek çıktı. Hürmüzün uzattığı lirayı keseye atar atmaz yolu boyladı. Hoca hanımın martavallarını din- ledikten sonra hanimefendi fitili almıştı, Paşa evde yokken Şehriyi kapı arkasına çağırtmış, odalığın esir- ciye gönderilip gönderilmediğini sormuştu. Şehri baskın vakasından bile haberi olmadığını, paşanın kendi- sine hiç bir şey açmadığını, bin bir yeminle temin etmiş, “Serian tahkik edip arzı 'malümat ederim,, demişti. Çok geçmeden de ilâ ce- hennemüzzümeral defolup gitmiş! Müjdesini vermişti. Gece, sokak- tan evi tarassuda (gönderdiği Hürmüzün de içeride aydınlık gör memesi yüreğine büsbütün yağ bağlamıştı. * #» Her ibtimale binaen, aynalı bakıcının evi mekik dokunuyordu. Kerime hanım, damadını ala- rak, hem bayram ziyareti, hem de bir kaç gece kalmak, bir az nefes almak için, Kanlıcaya, ak- rabalardan birine misafir gönde- rilmişti. Konak, Tiryal kalfa ile Sürpiğe itnanet edildikten sonra, arabaya kurulüyorlar, Etyemeze yaklaşır- ken, arabacıya: — Ahmet ağa, sen buracıkta bizi bekle, bir ahbaba uğrayaca- gızl diyip Yokuşçeşme sokağına tırmanmağa başlıyorlardı. Hanımefendi, o yanmdakiletin omuzlarıma yaslana yaslana, uflıya, puflıya, Allahtan bulası paşaya, kahrolası yelloza lânetler 'yağdıra yağdıra, yokuşun üst başina 'geli- niyor, oradan sağa dönülüp Ay- nalı bakıcının evine girilivetiyordu. Evin içi düğün evinden farksız, odalar mahşerdi. Kimler yoktu? Kelli felli hatunlar, temiz pâk hanımlar, sürü sürü 'kadınlar... Aynalı bakıcıyı ilk ziyarette ağız- ları açık kald. O'ne akıl, sır ermez bilği, ne şaşılacak vukuf idi. Zaten bir'adamın boşuboşuna ismi çıkarmı hiç? Bu kadar halk bedavadan gelmiyor yal. Saçınm teli kadar hoca gör- düğünü iddia eden Hürmüz hanım bile bu evde bir yaşına daha girmişti. (Hatunun me kiratta hüddamlı hoca olduğu daha otu- ruşundan belli! diyordu. O bir karış boyundaki aynayı karşisina koyup, tesbihi de eline elip mangala tütsüyü atar atmaz meler görmüyor, nele haber ver- | miyordu? Hattâ bilgisinin emg o ka- dardı ki, bii konakla arasında | meşin KANSIZLIK —: | benizizlik kin yeğine deva kanl ihya eden İzm muntâhip eübba tarafından tertip edilmistir. 12 Kânunusvvel 1931 e nl KIVIRCIK PAŞA Büyük Milli Roman Müellifi: Sermet Muhtar odadan “içeri -girip kuruşu uzatır- ken “yüzlerinden meseleyi aramış, hanımfendinin Oo ve (o babasının ismini sorar 'sormaz işin erkek derdi olduğunu şıppadak çakmıştı. Tütsüyü ateşe attığı saniyede hoca hanımın üstüne esnemeler, ürpermeler, titremeler gelmiş, büyünün şiddeti kendisine de çarptığından fenalıklar, baygınlık- lar “geçirmiş, bir bardak suyu yutum yutum bitirinciye kadar bir türlü kendine gelememişti. Az kaldı zavallı hatun selâmün kavlene bile uğrayacaktı. Bu hale gelişi bir bakıma isabet te olmuştu. 'Hiddetinden sararmış, eli ayağı titriyor: — Böyle çetin büyü görmedim. Bu raddesi vallâhi müslüman kârı değildir. Dur, onunda benden alacağı olsun! diye köpürüyor, “Bir türlü hâlâ aklımı toplayamıyorum | ,, diyordu. Kapının dışındakiler birbirini ite kaka sıra bekliyorlar, homur- danıyorlardı." Aynalı bakıcı hanım hiç oralı değildi. Kalantor 'müşterileri kar- şısına almış, yan gelmiş, man- Şalı, 'karıştırıyordu. Kurnazlıkla ağızlarından neler kapacağını düşüne düşüne, ateşe bir tutam tütsü daha attı; göz- lerini 'kırpıştıra kırpıştıra aynaya dalar “gibi oldu; kesik kesik mırıldanıyordu : — ÖF bittim; durunuz çocuk-. lar acele etmeyin! Üzerimden şu ağırlık geçsin; hepsini bir bir anlatacağım | Gene üstüste 'bir kaç kere esnedi. Gözlerini açtı kapadı, açtı kapadı. Dizlerini “oğuştura oğuştura devam ediyordu: — Karşımdan laca, bulaca biri eksik olmuyor. Gözlerini dik- miş canavar gibi bakıyor. Ne ifrat, ne fettan şey; iyi saâtte olsunlar tutmasa benide alt edecek.. Birden elini dizine dayadı, ge- sip attı: — Size açikça söyleyim mi? Aranızda tohumu karışik, besme- lesiz, İblis den beter biri var; ber fenalik onun “başınm «altında!. Daha lafı bitirmeden, 'hep bir ağızdan atıldılar: — Aşkolsun!.. Bu 'bu 'kadar olur! Hürmüz hanım kendini unutmuş, coşmuştu : — Hatun daha ne desin? Şık lığın nenin nesi olduğu malüm mu? Tobumunu bilen varmı? Kim bilir babası hangi ipsiz sap- sızdır; anası hangi kakavan hala- yik, hangi şırfıntı tayadır ? Bir şeycikler demem; gençliğine doya- masın da yakında boyu devrilsin, inşallah | Biraz sermaye edinebildiği için hoca hanımın gözleri parlamıştı. Mütemadiyen aynayı yerinde evirip çevirip üstüne bir şeyler üflüyor, kullanacağı ağzı hazırlıyordu. Fakat mesele elân karanlıktı. Bir kaç açmaz daha ele geçerse üst tarafını bildiği gibi telleyip pullayacaktı. Aynaya üfleyip püflerken kaş- larını kaldırdı; gayet ciddi sordu: — Birde orta yaşlı erkek var; o da kim? Yine derhal atıldılar: (Devamı var) zallye* ve Chlorose SIROP DESCHIENS, PARIS

Bu sayıdan diğer sayfalar: