29 Ocak 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

29 Ocak 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

EŞ mma Sahife 6 Akşam Geek 29 Kânunusani 1932 Halide nusret hanım gülümsedi : — Bir mecliste anlatıyorlardı... İzzet Melih bey iyi giyinen bir kadın senede tuvaleti için 2100 lira sarfeder diyormuş... — Çok mu hanımefendi ?. — Pek çok hem... Maamafih çok zengin olan bir kadının tüva- leti için sarfedeceği (o paranın hududu yoktur.. Bir kadın “5000,, “10000,, lirada sarfeder.. Şayet parası varsa .. ŞüküfeNihal hanım ilâve etti: — Evet.. Zengin olur ve iyi giyinme kendisinde oObir mani haline girer... Hattâ 10000 den fazlada sarfeder... Meselâ iyi giyinen bir kadın seneyi iki manto ile geçirirken o hesapsız mantolar yaptırır ve hesapsız para sarfe- debilir. — Kendisinde para sarfetmek mani haline gelmemiş makul bir kadın şık giyinmek için senede kaç lira harceder. Halide Nusret H. — 500 lira kâfidir. Şüküfe Nihal hanım — Durun size hesap edeyim.. Biri yazlık biri kışlık iki manto.. En aşağı yüzer liradan 200 lira ;değil mi?. Şüküfe hanım Halide Nusret hanımın yüzüne baktı ve birden bire böyle bir liste yapmaktan vaz geçti. — Vallahı beyefendi.. Ben şık kadın değilim ki size bir şıklık reçetesi yapayım... Iyi bir liste yapmak isterseniz gelin sizi şık hanımlara götüreyim. — “Erkekler birliği , kadın müsriftir!,, diyormuş... Şüküfe Nihal Hanım — Sanki erkeğin müsrifi yok mudur?.. Kadın müsrifse erkek te müsriftir. Değilse erkekte değildir.. Dün- yanın yarısı erkek yarısı kadındır. — Aile hayatında hakimiyet meselesine ne dersiniz ?. Şüküfe Nibal Hanım — Gene ayni şeyi söyliyeceğim.. Ne erkek "hakimdir ne kadın.. Ve böyle clmamlıdır.. Yahut ta hem erkek hakim (,) hem kadın... Bu esnada Safiye Hüseyin Hanım İngilizce konuştuğu Ame- rikalı misler grubundan ayrıldı. — Erkekler bize tramvayların ilk ön sırasını bile çok görüyorlar.. Yok bu sıraları kaldırmalı imiş.. Bu sıraların kadınlara tahsisi, tramvaylarda perde olduğu zama- na aitmiş... Eski Ankara şehremini muavini ve şimdi şehir meclisi azasından Ali Rıza bey - Inşallah ilk ictimada bu eski emri kaldıracağız. Ben bu hususta bir takrir vereceğim. Bir hanım - Aman ne diyorsunuz beyfendi. Vallah isyan ederiz ha. Bu tramvayların ön iki sırası ka- dınlar için pek hassas bir mese- ledir. — Siz ne dersiniz Nakiye ha- nımefendi?, — Vallah tramvayların ön sa- hanlığının kadınlara ait kalmasını doğru bulurum. Bu bizim memle- kette lâzım olan bir şeydir. — Aman hanımefendiciğim, in- saf buyurun. Ihtiyar adamcağız bu sıralardan birine oturmuş, tit- rek zavallı bir adam. Biraz sonra içeri 18 yaşında çakı gibi bir genç kız giriyor. Şimdi siz söyleyin bunlardan Kadın - Erkek “münakaşası Vallahi efendim.. Ben şık bir kadın değilim ki... “Kadınlar kılıbık kocalardan nefret eder, onlarla birlikte yaşıyamazlar! Şüküfe Nihal hanım hangisine hürmeten yer vermek lâzımdu? — Doğru. Fakat kadınlar da böyle vaziyetleri idare ediyorlar zannederim. Esasen bu kayda tramvaylarda pek riayet eden de yok, erkeklerde pek âlâ otura biliyorlar. Eğer ayakta kalan ha- nım da şikâyet etmiyecek olursa biletçi de hiçbir şey söylemiyor. Bilmem bu mesele okadar ehem- miyete değer mi? Fakat Avni beyin bana yaptığı muzipliğe de ne dersiniz?.. Ben encümeni dai- minin en kazak azası imişim.. Herkes: — Yahu sen kazakmısın?.. diye bana soruyorlar..Ş — Değil misiniz canımefendi?.. — Ne münasebet hanım?. Lâf kılıbıklık meselesine intikal etti.. Yanımda “Kadınlar birliği, nin en maruf simalarından Aliye Esat hanım vardı.. — Bu kılıbıklık hakkında fik- riniz nedir?. — Kılıbıklık meselesi mi?. Siz bir kadının kılıbık bir adamla beraber (o yaşamasına (| ihtimal verir misiniz?.. Kadınlar Jkılıbık erkeklerden nefret o ederler.. Ve onunla beraber oturmaktan çekinirler.. Bir kadın için kılıbık erkek kadar menfur bir/şey yok- tur... Bunun için katiyen şunu aklınızdan çıkarın: Kadınlar erkekler kılıbıklaştırmazlar.. Bilâkis birçok kadınlar kılıbık erkekleri bazan tedavi ederler.. Onları yavaş yavaş çelebileştirirler, yavaş yavaş kazak- laştırırlar.. e Kazaklık erkekliğin şanındandır.. Yanımdan meşhur bekârlardan avukat Sadeddin Ferit bey geçi- yordu: — Siz birşey söylemez misiniz efendim ?. — Ne söyliyeyim (o beyfendi?. Bu hususta en az söz söylemeğe selâhiyeti (Oolan o zanederim ki benim.. Senelerden beri bekâr bir adamım.. Belediye işlerinden sorsanıza... — Mersi.. Fakat evlememenize sebep açaba kadın hakkındaki muayyen bir fikriniz midir? Sadeddin Ferid bey gülümsedi: | — Hayyyyyır!. evlenmenin düş- manı değilim. Fakat evlenmenin mutlaka lâzımolduğuna da kani değilim.. Birçok evlenecek genç- Amerikada eski bir medeniyet Meksikada çok eski eserler bülundu Medeniyetin yalniz Asya ve Avrupadan çıkmadığı ve Amerika kıtasında da eskiden büyük ve muhteşem bir medeniyet bulun- duğu bir kaç gün evvel Meksikada keşfolunmuştur. Tutankamenin mezarı kadar mühim bir eser şimali Meksikada meydana çık- mıştır. Taymis gazetesinin New-York muhabiri bu keşif hâkkında taf- silatı göndermiştir. Monte Albnnede Meksikalı asa- rıatika mütehaszısları tarafından meydana çıkarılan asar Mısırdaki Firavun Tutankamenin mezarı ka- dar tarihi ehemmiyeti haizdir. Bu asarın altın ve mücevharat olmak itibarile haiz olduğu kıy- met milyonlarca dolardır. Bulunan asarin eski Meksika harsını tenvir etmesi itibarile fevkalâde kıymeti haizdir. Mek- sikalı Caso ve arkadaşları her gün ldilâ 16 saat çalışarak üzerinde bir kitabe bulunan bir düz zemin bulmuşlardır. Bu zemi- nin bir merkadın damı olduğu anlaşılmıştır. Bir kapak açılmış ve altında 150 kademeli bir merdiven keşf- olunmuştur. Merdivenin sonunda geniş bir medfene tesadüf edil miş ve burada on mumya ve bir çok yakut ve feyruze ve altın ve gümüş tezyinat , vazolar ve büllurlar bulumuştur. Buluan eserler arasında feyruze işlenmiş bir çok avani vardır. Yupılan tetkikatta bu âsarın Caciklere ait olduğu ve bunların Zapoteciler ile harbederken bu eşyayı gizledikleri meyanda çık- mışmıştır. Bulunan eserler derhal Meksika devlet bankasının bodrumlarına naklolunmuştur. Mumyaların kel- leleri feyruze taşları ile tezyin edilmiştir. Mumyalardan birinin yüzü altın bir maske ile örtülmüştür. Bir kellenin içinden bir. pıçak çık- mıştır. Evvelce Mante Achane'de ta- harriyatta bulunan Nevyork etno- loji müzesi müdürü Dr. Spinden yeni çıkan asarın muharip eski bir ırkı meydana çıkaracağını söylemiştir. Bu ırkın ve medeniyetin on üçüncü asra ait olduğu zannolu- nuyor, New - York bütçesinin açığı New-York, 26 (A.A.) — New: York şehrinin mali idaresi hak- kında bir tetkik icra etmiş olan müşavir, iptidai bir rapor tanzim etmiştir. Bu rapor, tetkik edilmek üzere New - York Federal parlâ- mentosuna tevdi olunacaktır. Ra- porda New - Yorkun şimdiki ida- resi yerine tamamen müstakil bir organizm ikamesi tavsiye olun- maktadır. Hesabat o murakibi M. White tarafından tanzim edilmiş olan rapora nazaran New - York büt- çesi geçen sene 6,506,000 Ingiliz lirası açık vermiştir. lere de manen ve maddeten yar- dım etmişimdir de... Fakat bir şartla: evlendikten sonra şikâyet dinlememek şartıyle.. Şimdi siz söyleyin böyle hir kimsenin kadın hakkında, kadının israfi hakkında fikri olabilir mi ?. Bir aralık kadınlar birliği reisi Lâtife Bekir hanım yanıma yak- laştı. Gayet nazikâne : — Aman beyfendiciğim.. Bir- likte balık kızartıyorlar diye yaz- mışsınız.. İzzet Melih bey telefon etti : — Aman pek merak ettim hanımefendi.. Hakikaten o balık .kızartıyor mıydınız ?. diye sordu.. İKİ .. .. Kırkağaç, 21 (Hususi) — Garbi Anadolunun tütün mıntakasındaki kazalardan (o bazıları bu sene büyük bir buhran geçirdi, halk derece derece buh randan müteessir oldu. Bu mıntaka da tütün iyi fiatle satan ve buh- randan müteessir olmayan bir kazamız vardır: Kırkağaçl. Bu on üç bin nüfuslu küçük şirin kazanın mahsulünün para etmesi civar kazalar için de faydalı olmuş- tur. Etrafı zengin bağlar, zeytinlik- lerle çevrilmiş olan kasabanın hemen her tarlasında yüzlerce amele çalıştığını görürsünüz. Tren istasyona girdiği zaman küçük çocukların, ellerinde bitmek tü- kenmek bilmiyen meşhur tatlı kavunları sattıkları ve yolcuların yağma eder gibi bu kavunları kapıştıkları (o görülür. O Çocuklar bağırır: — Beyler tatlı kavun, Istan- bula hediyelik... Istasyonla bal arasında bir kilometroluk mükemmel bir şose var. Şosenin iki tarafı hep bağlık, bahçeliktir. £ Buradan O geçerek şehre girilir. Kırkağaca giren bir adam, iktisadi buhrandan müteessir olmamış bir kasabada bulunduğunu: derhal hisseder. Kasabanın eşrafından ve tütün müstahsillerinden bir grup beni ortalarına alarak bir saatten fazla anlattılar. Bunların verdikleri ma- lümatı hülâsaten bildiriyorum: 1 — Bu sene bir buçuk milyon okka nefis tütün yetiştirilmiş, bu tütünler doksan ile yüz elli kuruş arasında satılmış, kasabaya hayli para girmiş. 2 — Kavun mevsiminde sekiz yüz vagon kavun sevkedilmiş. 3 — Beşyüz bin okka kuru üzüm çıkarılmış, kırkla elli altı kuruş arasında satılmış. 4 — Bir milyon okka pamuk çıkmış fiatler düşük olmasına rağmen iyi satılmış. Anlattıklarına mazaran bu sene | Kırkağacın Kırkağaç lip Ee / Buhrandan müteessir ol- mıyan bir kaza: Kırkağaç Kırkağaç bu sene tütününü de, kavun ve üzümlerini de satabildi Kırkağaçta çarşı ve civarı kasabaya çok para girmiş. Halk müsrif değildir. lik nazarda her- kesin kendi işile meşgul olduğunu görürsünüz. İşçi takımı yazın çalışır, kazandıklarile kışın geçir nirler. Kırkağaçta bir iki kahveden başka eğlence yeri yoktur. Senede iki def'a seyyar tiyatro ve sinema gelir, bir iki temsil verdikten sonra gider. Hasılı Kırkağaç okazalarımız içinde en dertsizi ve zenginidir. Şaiir Eşrefin Kırkağaçta bir hayli hatıraları vardır. Gelecek mektu- bumda bunlardan bahsederim. Ragip Darülâceze'den çalınan eşya Geçenlerde — darülâczede bir hırsızlık olmuş, bazı eşya çalın- mıştı. Bu vaka etrafında tahkikat devam etmektedir. Şimdiye kadar yapılan tahkikat neticesinde hırsızlığı yapanlardan birinin eskiden darülâcezede bulu- nan Kâmil isminde birisi olduğu tesbit edilmiş, kendisi yakalan- mıştır. Kâmil evrakile birlikte adliyeye teslim edilmiştir. üç dolandırıcı yakalandı Eminönü polis merkezi Şerif ve Ahmet isimlerinde iki erkekle Fatma isminde bir kadından mü- rekkep bir dolandırıcı şebekesini tevkif etmiştir. Bunlar muhtelif şekillerde dolan- dırıcılık suretile bir çok kimse- lerin paralarını almak cürmünden maznundurlar. Kumpanyanın mü- teaddit cürümleri tespit edilmiştir. Polis merkezi kumpanya hak- kındaki tahkikatını ikmal ederek üçünü de birinci sulh ceza mahkmesine vermiştir. Amerikada 8,300,000 işsiz var New York 28 (A.A.) — Ame- sa'y federasyonu reisi M. Green, 1 kânunusani tarihinde Amerikada işsizler miktarının 8,300,000 kişi- den ibaret bulunduğunu söyle- miştir. meşhur çamlık mesiresi,

Bu sayıdan diğer sayfalar: