29 Ocak 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

29 Ocak 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a * Esrarengiz mesele IKöstencede tutulanların asıl emeli ne idi? Bu hususta bir çok ihtimallerden basediliyor Sovyetlerin şark .memleketleri sabık casusluk teşkilâtı reisi Aga- bekofu yakalıyarak Rusyaya ka- çırmak için Yunan bandıralı Filo- mena vapuru ile Köstenceye gi- den Le cog namında bir Fransızla, Sovyetlerin kaçırmak adamları tuzağa düşürmek için alet olarak kullandıkları genç ve © güzel sarışın bir kadını've Yunan vapuru mürettebatını Romen za- bıtasının nasıl tevkif ettiklerini Paris gazetelerinden naklen geçen gün yazmıştık. Son gelen Paris gazeteleri bu esrarengiz mesele hakkında yeni bazı malümat veriyorlar. Evek emirde Köstencede tavkif edilen Sovyet şebekesi reisi addedilen fransizların Alexandre Le Cog namında biri olduğu taayyün eylemiştir. Le Cog'un kayın bira- deri, Pariste Bretagne namında bir otel idare etmektedir. Ismi Marcoux Olan bu otel müsteciri, kendisi ancak 4 sene evel bu oteli kiralamış olduğu cihetle, çarlık taraftarı Rusların otelinde evelce içtimalar tertip edip etmediklerinden haberi olmadığını ve oteline inen Rus müşterilerinin de diğer miliyetlerdeki müşterile- rinden fazla olmadığını söylemiştir. Le Cog'un zevcesi de koçasının Köstenceye seyahati hakkında şu malümatı vermiştir: — Kocamın Köstenceye gittiği doğrudur. Seyabatinin sebebi de Filia namında bir Rusun Odesa'da bulunan zevcesini ve kızını Sovi- yetlerin elinden kurtarıp Fransaya getirmekti. M. Fidia gürcü bir köylüdür. Rus ihtilâlinden evel çok zengin bir Rus kadınile evlenmiş, bir kızı da dünyaya gelmiştir. Rus ibtilâli patlayınca, ailesi ile bera- ber Rusya'dan kaçmak için bir çok çarelere baş vurdu. Fakat bu teşebbüslerinde, ailesini de beraberinde almağa muvvak ola- madığı cihetle, Rusya'dan yalnız kaçtı ve Paris'e gelerek hayatını kazanmağa başladı. M. Filianın zevcesi, Cenevre bankalarından birine büyük bir meblâğ yatırmıştır. Fakat zevcesi hazır bulunmayınca bu parayı bankadan alamaz. Onun için Odesa'da kalmış zevcesini kaçırıp istedikleri Tevkif edilen fransız Le cog gelirmek için bir çok kimselere ve ezcümle kocama müracaat etti. Ve siyasi teşebbüslerle zevcesini ve kızını buraya getirtmenin kabil olup olmadığını sordu. Tabii siyasi teşebbüslerle bir netice almak kabil değildi. Onun içindir ki, kocam madam Filia ile kızını kaçırmak üzere köstenceye gitti. Kocamın Çeka ile hiç bir müna- sebeti (yoktur. Agabekofu da asla görmedim. Madam Le Cga'un verdiği ma- lümat bundan ibarettir. Şimdi Fransız gazetelerinin istidlâl etti- ğine göre Le Cog Marsilyadan Filomena vapurile Köstenceye gitmiş ve ihtimal ki orada Agabe- kofu görerek madam Filia ile kızını Odesadan kaçırmak tasvvurunu açmış ve onu da teşeb- büse iştirak ettirmek istemiştir. Fakat Agabekof Fitomena yolcu- ları arasında, bazı çekacıları gö- rünce bir tuzağa döşeceğindet kurkarak meseleyi Romen zabıta- sma açmış, ve evvelce yazdığımız tevkifatı yaptırmıştır. Diğer bir ihtimal de şudur: Belki Le Cog madam Fillayı kar- tarmak için Çekaya müracaat etmiş ve Çekada Agabekofun bir tozağa düşürülerek Odesaya getirilmesine (o mukabil genç kadınla kızı serbest o bırak- mağı vadetmiş. İşte Le Cog da bu vade mukabil Agabekafu tuzağa düşürmek isterken ken- disile arkadaşları yakayı ele ver- miştir. Mütemmim tahkikat, bu meselenin elbet iç yüzünü mey- dana çıkaracaktır. Benzin yerine hava tazyikıi otomobil yapılmış ve tec otomobilin kâşifi bir kaç kalkacağını ve bunun ss gini söylemektedir. Yeni otomobi A sliyen yeni bir #fakıyetle neticelenmiştir. Yeni ö n ortadan ılâp vücude getirece- 1 pek azdır. Bununla saatte yüzlerce kilometro katetmek kabil olacakmış. Çabuk boşanma Reno şehrine rakipler çıkıyor Amerikada Reno şehri mah- kemeleri şimdiye kadar en çabuk boşanma kararı vermekle meş- hurdu. Şimdi Arkansas mahkeme- leri buna rakip çıkmiştır. Arkan- sas mahkemeleri istiyenlere derhal talâk kararı vermek hususunda Renoya müthiş bir rekabet yap- maktadır. Diğer hükümetler mah- kemelerinden talâk kararı alamıyan- lar, Arkansasa koşmakta ve kanu- nun ikamet için tayin ettiği 80 günü bu hükümet içinde geçirdik- ten sonra bir iki gün zarfında boşanmaktadırlar. Arkanas belediye reisi M. Mac Leo da iki defa boşanmış, şim- di de üçüncü defa evlenmiştir. Bu işgüzar belediye reisi, Amerika mahkemelerinden herhangi birinin zengin bir kadının talâk davasını reddettiğini (o gazetelerde okur okumaz, derhal o kadına çektiği telgraflar, kolaylıkla boşatmak için kendi memlektine davet eylemektedir. Amerika imilyarderlerinden Mın. Brovning Nevyork mahkemesinde, kocası aleyhine bir boşanma da- vası açmış, fakat (mahkeme boşanma için ileri sürülen sebep- leri kâfi görmiyerek davayı red- detmişti. Bu fırsatı kaçırmak istemeyen Arkansas belediye reisi derhal bu zengin kadına şu telgrafı çekmiştir: “New - York mahkemesinin bo- şanma talebinizi reddettiğini ha- ber aldım. Eğer şehrimize teşrif eder ve benide vekil tutarsanız, sizi süratle boşatacağım. Baki hürmetler ,, Imza: Mac Leo Postaya rekabet Tilling isminde bir alman mü- hendisi arzu edilen yere havai fişenk usulile mektup göndermek için bir alet keşfetmiştir. Bu elet çok kuvvetlidir. Bununla Almanyada oturan bir insan Fran- saya veya İngiltereye mektup atabilecektir. Bunun için yalnız mesafeyi eyi bilmek lâzımdır. Yeni aletin yakında tecrübeleri yapılacaktır. Tecrübeleri muvaffa- kıyetle neticelenirse postalara lü- zum kalmıyacağını iddia edenler vardır. Resmimizde aletin mucidi görülüyor. Fas aşiretleri arasında müsademe Bougie, (FAS) 27 (A.A.) — Iki kabile aşireti birbirlerile müthiş bir müsademe yapmışlardır. Tara- feyinden 20 kişi ölmüş ve birçok aşiret efradı da yaralanmıştır. Hükümet lâzım gelen ihtiyati tedbirleri ittihaz etmiştir. MACERALARI Mürüvet hanım Hadiyeyi Mürüvvet teşvik — Bu güne kadar, bundan kim- seye bahsetmediniz miydi? — Hayır: Valat bulamadım. Cenaze işleri, Şemi beyin ithamı, sizin gelişiniz bana ağız açtırmadı. Esasen bu vaka ile Mürüvvet ha- nımın ölümü arasında münasebet görmedim. — Ölümü tabil gördünüz. — Evet, Fakat mademki siz bu ölümü tabii görmüyorsunuz, şu halde ben de size cinayetin vukua geldiği saatı haber veriyorum. Bir iki kere ayaklarını salladı: — Anlaşıldı, dedi, Mehlika hanımın odasına giripte elektriği yaktığımız zaman, gözünüze evelâ saat çarptı öyle mi? — Evet on buçuktu. Herkes geniş bir nefes aldı. Odadaki sıkıntı zail oldu. — İşte bu mühim. Behçet gülümsedi: — Sahiden mühim. Onun için mühim olan nokta, şüphelerim Mehlikadan uzaklaş- masıydı. Cezmi Mehlikaya sordu: — Odamızdaki o saat işler mi? — Gayet doğra işler. On beş günde bir dafa kurulur. Henüz durmamıştır zannederim. — Saat on buçukta Mehlika hanım konakta yoktu. Konağa sabaha karşı geldi. Bunlar tavaz- zuh etmiştir. Mehlikaya isnat edilen cinayet varit değildi, Mehlika şüpheden kurtulmuştu. Behçet Hadiyeye döndü: — Yalnız birşey öğrenmek istiyornm... Fakat sustu, biraz düşündü: — Lüzum yok.. dedi. Çünkü Cezmi ona sert sert bakmıştı. Behçet susunca: — Saat üçte kütüphanede buluşalım, dedi, mühürler açılacak. Kapıdan çıkarlarken, Cezmi doğru i | eldivenlerimi unuttuğumu farketti, i Geri döndü. Mehlika daha evvel koşup eldivenleri alip verdi. Behçet kaşlarını çattı, Ahmet Cezmi alay etti: — Geç hanımların bana nezak- ket göstermeleri hoşuna gitmiyor mu? Behçet cevap vermedi. Cezmi gitti. Yalniz kaldıkları zaman Mehlika Behçete sokulçu: — Bana darıldın mı? AHMET GEZMİ 5. edemez öldü mü, öldürüldü mü? Sıra numarası: 18 Şemi Musa bey kendini Mürüvvet hanımın miras- çısı zannediyordu. Mirası paylaşmak şartiyle hanımı öldürmeğe mi? — Hayır efendim, neden darı- layım. Taraçada Biraz sonra Behçetle Cezmi burun baruna geldiler. Behçet şaştı: — Üstat yemeğini yedin mi, — Çoktan. Ya sen? —Biz biraz geç yiyeceğiz. Mehlika sokağa gitti. — Isabet haydi gel de senile tavan arasına, oradan da taraçay& çıkalım. Manzara güzel olsa gerek. Çıktılar. Manzara cidden gü- zeldi. Bir yandan Haliç ta nihayete kadar görünüyor, öbür yanda Bugaz Karadenize kadar, kıvrılıp o bükülerek (o uzaniyor, Çamlıca vakur ve azametli gök- lere yükseliyordu. Cezmi dedi ki: — Biraz evel Hadiye banıma bir sual soracaktın? — Evet — Gece elinin değdiği yüz bir kadın mıydı, yoksa erkek miydi ? Diyecektin değil mi? — Evet. — Böyle bir sual sormanı iste- miyordum. — Neden ?. — Beyhudeydi, işi altüs ede- bilirdi, Eğer Hadiye hanım, sakallı bıyıklı bir yüze dokunmuş olsaydı, unutamaz ve söyelrdi, Söylemedi, çünkü bu asrarengiz çehre bir kadın çebresiydi. Bu da olamaz. Behçet şaşaladı: — Hadiye yalan mı söyledi. — Bilmiyorum. Ortada bir katil var, katili ariyorum. — Evet amma Hadiye katil olamaz. Onun Mürüvvet hanımın serveti ile biç bir alâkası yoktu. — Telöş etme de vaziyeti tahlil edelim: Hadiye hanımın odasında iyi oynanmış bir korku sahnesi... uydurması da kolay. Açık duran oda kapısı... Süzülen ışık.. “Ha şöyle,, diyen bir ses.. Göze çarpan saat.. Şemi Musa beyin hikâyesi hatirında mı? Çipil Hafız meselesi? — Evet. — Acaba Mehlika hanıma isnat ettiği şeyi kendisi yapmış olmasın, demiştin. — Evet. — Acaba ara kapıyı kendisi açmamış mıdır? (Bitmedi ) asan bizzat UMUM EMLÂK ACENTESİ EMLÂK İDARESİ BAHÇEKAPI TAŞ HAN 20-21-22 POSTAKUTUSU: ist, 558 TELEFON: 20307

Bu sayıdan diğer sayfalar: