27 Nisan 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

27 Nisan 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

Sayfaya ait küpürler

 Cenevrede Akşam Terki teslihat konferan sında ilk mühim karar Büyük taarruz silâhlarının ilgasına nasıl karar verildi ?...
 Neden hep yeniliyoruz! ? Kadri bey “Nim profesyonel olmalıyız,, diyor “Son maçta milli takım çok fena bir tarzda teşkil...
 Fırka grupu Balıkesir müstakil mebusu fırkaya kabul edildi Ankara 26 (A.A.) — C, Fırkası grupu bugün reis vekili Tekirdağı
 Eski borçlar Şükrü bey bu sabah geldi, bir iki güne kadar Parise gidiyor Sabık maliye vekili Saraçoğlu Şükrü bey bu sabah...
 Komünistler eş kişi polis müdüriyetine celbedildi Bazı kimselerin, 1 mayısın yaklaşması dolayısile öteye beriye beyannameler
 ismet paşa, Tevfik Rüştü bey ve sefir M. Suriç hir arada Başvekil Ismet Pş. ve refakatindeki heyet dün sabah saat sekizde...
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ismet Pş. ve refakatin- deki heyet Rusyada çok samimi surette karşılandı. Çenevredeki teslihat tahdidi konferansı bir çıkmaza girmek üzeredir. Sene 14 — No: 4864 — Fiatı her yerde: 5 kuruş ÇARŞAMBA — 27 Nisan 1932 Telefonlar: Tahrir 21686 — Idare 21434 — Klişe 20113 e— Cenevrede Akşam Terki teslihat konferan- sında ilk mühim karar Büyük taarruz silâhlarının ilgasına nasıl karar verildi ? 'Teslihatın tenziline esas olacak diğer iki mühim karar Ingiliz başvekil M. Mgkdonald konferansta Cenevre, 22 (Hususi muharriri- mizden) — “ Tarihin şimdiye ka- dar kaydettiği en büyük beynel- milel konferans;,, namı verilen terki teslihat konferansı, açıldığı 2 şubat tarihinden, yani iki buçuk aydan beri, ancak son günlerde hakiki faaliyet devresine girdi. Son yirmi günlük tatilden sonra her gün toplanan umumi komis- yon - yani konferans heyeti umumiyesi - terki teslihat mesele- sinin ana hatlarını teşkil eden esaslar (oOüzerinde (münakaşaya girişti. Bir haftada üç mühim esas hakkında karar verildi. Politika sahnesinin bütün büyük yıldızları oCenevrede toplanmış bulunyor. Amarika hariciye nazırı M. Stimson, “Şu işi çabuk biti- telim!,, diye Bahri muhiti aşarak buraya geldi. Italya hariciye nazırı M. Grandi, Sovyet hariciye komiseri ve konferansın pehlivanı M. Litvinof oburada İngiltere hariciye nazırı Sir John Simon Cenevreden hiç ayrılmıyor. Al- man başvekili (M. Brünniş, Almanya bu badirede açıkta kal- maşsın diye, her işi bırakıp buraya koştu. İngiltere başvekili M. Mak- donald, . doktorların tavsiyesini dinlemedi, yanına iki göz hekimi alıp, hasta hasta konferans salo- nuna girdi. Paris ile Cenevre arasında mekik dokuyan Fransız başvekili M. Tardieu, Makdonald gidiyor diye, meydanı boş bırak- mamak için ansızın ayni trene atlayınca soluğu Leman gölü sahi- linde aldı.. Bu yıldızların hep bir arada bulunması, sinema âleminde bile nadir görülür. Her halde oyna- nacak piyesin ehemmiyetine de- lâlet eder. Dünya siyasetinin bu kodamanları , Cenevrede hem sahne ziyaları karşısında, seyirci- lerin gözü önünde, hemde ve bilhassa o perde arkasında gizli gizli icrayı sanat ediyorlar. Terki teslihat konferansı, Tuna devlet- leri ittihadı, Almanyanın taz- mivat meselesi, gibi dünyayı alâkadar eden bütün meseleri aralarında konuşuyorlar. Fakat, muhakkak olan şudur ki, terki teslihat konferansı, bügün diğer siyasi meselelerin mihverini teşkil ediyor. Bu işte anlaşamazlarsa, diğer işler (osuya (düşecektir. Diğerlerinde yekdiğerine müsa- maha göstermezlerse, terki teslihat akamete © uğrayaçaktır. o Bunun içindir ki, terki teslikat konferan- sının ilk olarak müşkil, buhranlı dakikalar geçirdiği bu günlerde, bütün büyük ricali burada toplan- mış görüyoruz. Yeni büyüyen mahlüklar gibi inkişaf devrine giren terki teslihat konferansı da bir neşvü nema bubranı geçirdi. Az kaldı ölüyordu. Terki teslihat meselesinin can alacak noktası, Fransızların meşhur “emniyet , fikridir. Fransızlara göre, milletler silâhlarını tenzil etmeden evvel, siyasi emniyet temin edilmeli, her devlet taarruza uğramıyacağından, taarruza uğrarsa yardım göreceğinden emin olma- lıdır. Fransaya göre emniyet Ingiltere Eve oOAmerikanın işe müdahalesile kabildir. Bunun içindir ki (o fransızlar, konferansa verdikleri tekliflerinde, silâhların tenzilini değil, tayyare, ağır top, zırhlı otomobil, saffı harp gemisi gibi büyük taarruz silâhlarının Cemiyeti akvam em- rine verilmesini “istiyorlar. Bütün küçük itilâf devletleri bu noktai nazarda bittabi Fransa ile müşterek. Halbuki, Amerika, İngiltere, Almanya, Italyaya nazaran ( Türk heyeti de bu fikirde) emniyet ancak silâhların tenzilinden sonra hasıl olur. Taarruz kabiliyeti kalkınca, taarruza uğramak endişesi oOkalmaz. İşte, konfe- ransta, bu iki noktai nazar çarpr- şıyor. Geçen hafta, İngiliz hariciye nazırı, ağır bataryaların, tankların ve gaz harbinin ilgasını teklif ( Devamı dördüncü sahifede ) Eski borçlar Şükrü bey bu sabah geldi, bir iki güne kadar Parise gidiyor Sabık maliye vekili Saraçoğlu Şükrü bey bu sabah Ankaradan şebrimize gelmiştir. Şükrü bey Istanbulda iki üç gün kaldıktan sonra doğruca Parise gidecek ve hamiller vekillerile müzakereye devam edecektir. Hükümet, senede 500 bin Ingiliz lirası vermek ( suretile borcun tediyesini düşünmektedir. Bu esas üzerinde hamillerle anlaşilabileceği ümit ediliyor. Hükümet 932 büt- çesine 500 bin Ingiliz. lirasının mukabilini koymuştur. Komünistler Beş kişi polis müdüriyetine celbedildi Bazı kimselerin, İmayısın yak- laşması dolayısile öteye beriye beyannameler yapıştırmak sure- tile okomünistlik © propagandası yapmak istedikleri anlaşılmış, polis müdiriyeti tahkikata başlamıştır. Yapılan tahkikatta Recep is- minde birisi beyanname atarken yakalanmıştır. Maznun diğer ar- kadaşlarının kim olduklarını söy- lememiştir. Dün geç vakit 4 kisi daha maznunen polis müdiriyetine geti- rilerek ifadeleri alınmıştır. Isticvap bu gön de devam edecektir. N Fırka grupu Balıkesir müstakil mebusu fırkaya kabul edildi Ankara 26 (A.Aâ.) — C. Fır- kası grupu bugün reis vekili Tekirdağı mebusu Cemil beyin riyasetinde (o toplandı. Müstakil meb'uslar için Balıkesirde açık bırakılan yere fırka müntehibisa- nileri tarafından intihap edilmiş olan Balıkesir mebusu Enver be- yin vâki müracaatı üzerine C. H. Fırkası grupuna kabulünün fırka riyaset divanınca tensip edildiği C. H. Fırkası kâtibi umumiliğinin iş'arı ile grup heyeti umumiyesine arzedilmiş ve başka müzakere edilecek bir şey olmadığından celseye nihayet verilmiştir. Ismet paşa, Tevfik Rüştü bey ve sefir M. Suriç hir arada Başvekil Ismet Pş. ve refakatindeki heyet dün sabah saat sekizde Odesaya vasıl olmuştur. Heyeti açık denizde Profintern kruvazörü karşılamış ve 21 pare top atmıştır. Istikbal heyeti ve Moskova sefirimiz Gruzia vapuruna geçerek İsmet Pş. ya ve heyete “ hoş geldiniz ,, demiştir. Ismet Pş. rus gazetecilerine “Türkiyeden Sovyet Rusyaya selâm ve muhabbet getirdim ,, demiştir. Başvekilimiz ve refakatindeki heyet dün Odesayı ziyaret etmiş * ve Akşam Kiyefe müteccihen hareket etmişr. (Ismet, paşanın Ziyareti münasebetile İzvestiya gazetesinin makalesi beşinci sahife: nanananasnunanann Neden hep yeniliyoruz? Kadri bey “Nim profes- yonel olmalıyız,, diyor “Son maçta milli takım çok fena bir tarzda teşkil edilmişti, Fener bahçenin, seyirciler ara- sında tahta perde lâkabile maruf olan ve geçen sene futbol haya- tından çekilen maruf beki Kadri beyle karşı karşıyayız. Kadrinin fatbol hayatından çekilmesi, Fener bahçenin müdafaasında bugüne kadar bir türlü doldurulmayan büyük bir boşluk bıraktı. Sert ve girgin oyunu nisbetinde halim ve mütevazi bir genç olan Kadri bey, son senelerde milli takımımızın mütevali hezimetlere ve bilhassa Macarlar ile yaptığı- mız son maçlarda hezimete uğra- masin sebeplerini oöğrenmek etrafında açtığımız ankete cevap verirken dedi ki: — Macarlara yenilmemizin en belli başlı sebebi bence nefes: ya — Dünki konferansım çok uzadıl.. Tam dört saat lâf söyledin! — Mevzu neydi? — “Lâfla peynir gemisi yürümez!,, Kadri bey liktir. Asıl mesele, oyuncularımızı çalıştırmaktır. Oyuncuların çalış- malarını ve klüplerine minnettar kalmalarını temin etmek için hükümetin yardım ve muavenetile nim profesyonelliği ilân etmek yani maruf ve kabiliyetli futbol- cularımızı kendi içtimai ve ilmi seviyelerine göre muhtelif mües- seselere yerleştirip ikdar ve terfih etmek lâzımdır. Nim profesyo- nelliği kabul etmedikçe, bizim çocuklardan daha fedakâr bir oyun beklemek imkânsızdır. Sebebini izah edeyim: Bizim futbolcular ekseriyetle yarı aç bir haldedir. Bunlar maişet derdile didinirken, o hayatlarını (o futbol antrenemanlarına hasredemezler. Edebilenler bile, kâfi derecede beslenemedikleri için futbol gibi bir (oObuçuk saat mütemadiyen didişmeyi, bir yerden öbür yere (Devamı Zinci sahifede)

Bu sayıdan diğer sayfalar: