29 Mayıs 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

29 Mayıs 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Otomobil yolları nasıl inşa edilmelidir? Iyi yapılan bir yol otuz seneden fazla dayanabilir Her o memle- kette otomobil yollarına gün geçtikçe (oOdaha büyük bir ehem- miyet verilmek» tedir. Bunun en büyük sebepleri şudur: Otomobil, he- nüz tren yolu yapılmamış bir çok yerlere ka- dar o sokuluyor. Diğer (taraftan motörlü vesaiti nakliye ve bil hassa otomobil- ler her gün biraz daha çoğalıyor. Bütün bunlardan başka (Avrupa ordularında mo- törlü o vasıtalar çoğalıyor. Bugün Avri- pada bir çok ordular motörlü vasıta, ve oto- mobil ( itibarile çok zenğin bir hale gelmişlerdir. Bittabi bunların icabında gayet süratle ve kolay- * lıkla bir yerden bir yere gitmesi izımdır. İşte bütün bunlardan dolayı otomobil yolu yapmak ber tarafta esaslı bir iş haline girmiştir. Bunun için yeni otomobil yolları hakkında biraz malümat vermeği en ile alelâde yollar, şoseler arasında büyük farklar vardır. Şoseler ufak taş parçalarının üzerinden silindir geçirilerek ya- pılır. Bu taşların araları kumla doldurulur. Buna “yol,, dan ziyade “yol yüzü,, derler. Bu gibi şose- lerden ancak hafif, ufak tefek arabalar geçar. Yolun fazlaya tahammülü yoktur. Çünkü yâpılan şey, toprağın üzerinde ince bir satıhtan ibarettir. Fakat arabalar hafif de olsa sür'atları 30 kilometroya yakın olursa gene bu yolun bu sür'ata tahammülü olmadığı görülür. 30 kilo metroyu ekseriya otomobiller ve motörlü vasıtalar yaparlar. Motörün tabrik ettiği tekerlekler arabayı harekete getirmek için dönerlerken mütemadiyen yolu geriye itmeğe çalışırlar. Yol geri gitmediği için de otomobil ve ya araba, motosiklet ileriye gider. Bunun için çamura giren otomo- billerin tekerlekleri mütemadiyen döner, otomobil hareket etmez, fakat tekerlek mütemadiyen ça- murları ârksindan itet durur. Yani bir otomobil yürürken tekerlekleri (mütemadiyen yolu geriye itmek için bir tazyik yaparlar. İşte yolları aşındıran da bu tazyiktir. Şimdiye kadar ya- pılan istatistiklere nazaran en mükemmel şose bir günde vasati 1000 araba geçmek şartile 3 ay içinde bozulmağa başlar. Ya- pılan tetkikata göre yollar şu suretle bozulmaktadır ; italyada Garda gölü kenarında yeni yapılan yol (Bu yol bazı noktalarında küçük tüneller altından geçer) Yol yapılırken şosanın üstünde ufak tefek bazı çıkıntılar kalmak- tadır. İşte tekerlekler bu çıkıntılar: İtazyik etmektedir. Itile itile çıkıntılar faideli buluyoruz. Otomobil yolları ! bir müddet sonra kopmakta ve yoldan da bir parçayı koparmak- tadır. Bu suretle yol üzerinde küçük bir çukur açılmaktadır. Yoldan bir taş çukur öteki taş- ların da mukavemeti azalmakta- dır. Çıkan taşlar birbirini takip etmekte ve açılan çoktan güriden güne büyümektedir. Artık yol bozulmağa tamamile yüz tutmuştur. Bunun için bir yol yapılırken mümkün olduğu kadar pürüzsüz ve iyi çiğnenmiş olmasına pek dikkat edilmelidir. Fakat yolun daha dayanıklı olması için taşların arasını katranla doldurmak ve yolun üstünü de tamamile kat- ranlamak lâzımdır. Sonra yolların her sene katranlarının tazelenmesi şarttır. Asfalt yollar hiç tamirsiz 30 sene dayanabilirler. Fakat, “ıslak asfalt, tan yapılmış yollar, otomobillerin kaymasına ve bu yüzden bir'çok kazalar çıkmasına sebebiyyet verir. Bunun için şimdi Avrupada: kaymak tehlikesi nisbeten az olan yeni bir asfalt cinsinden yollar yapılıyor. Amerika ve İngilterede çelik kaplı yollar yapılmaktadır. Bun- ların tecrübeleri muvaffakıyetle netiçelenmiştir. Çelik yüzlü yolla- rın ileride pek ziyade taammüm edeceği anlaşılmaktadır. Fakat en iyi yol üstü “beton, olandır. Bunlar da hiç tamire ihtiyaç gös- termeden 30 sene dayanmaktadır. Bilhassa bizim için beton yollar biçilmiş kaftandır. Zira biz de ne asfalt vardır, ne çelik, nede çelik sanayii ilerlemiştir. Halbuki buna mukabil çimentomuzu kendi- miz yapıyoruz, Otomobil buhranı İnşaat yüzde yirmi beş derecesinde azaldı Iktisadi buhran tesirini motörlü arabalar üzerinde de göstermiştir. Öyle ki dünya inşaatı dörtte bir nispetinde azalmıştır. Aşağıdaki liste bu hususta bir fikir ver- mektedir : Memleketler 1930da 1931 de Şimali Amerika ve Kanada 3,509,091 2,472,351 Büyük Britanya 200,000 (225,000 Fransa 222,379 175,000 Almanya 93,900 o 75,600 Italya 43,650 o 25,000 Rusya 5,878 23,400 Çekoslovakya (20,000 (17,850 Avusturya 9,000 4,900 Belçika 7,500 4,580 Isveç 2,400 2,375 Isviçre 1,300 1,130 Diğerleri 2,500 1,650 Neden oluyor Kazaların başlıca sebepleri dikkatsizlik.. Otomobil gittikçe o taammüm etmekle beraber kazalar da o nis- pette > artıyor. Acaba otomobil kazaları neden ileri geliyor?. Bir Amerikalı siğorta şirketi müdürü bu sene merak etmiş ve 1931 senesi sonuna kadar 18 ay içinde Amerikada vuku bulan kazaları tetkik etmiştir. Bu müddet zarfında Amerikada 1,576,840 otomobil kazası olmuş. Bunların mühim bir kısmı insan- ların hatasından veya dikkatsizli- ğinden ileri gelmiştir. | Ancak yüzde onu otomobillerdeki bozuk- luk veya ani arıza neticesidir. Ingilterede tutulan bir istatistik te bunu teyit ediyor. 1,576,840 kaza bu suretle kısımlara ayrılmaktadır. Frenlerin iyi tutmamasından 18,290, lâstik patlamasından 5880, dümendeki arızadan 4960, karşıdan gelen otomobilin projektörünü kısma- | yarak göz kamaştırmasından 4,510 arka lambanın yanmamasından 4,140, lambalardan birinin veya ikisinin o yanmamasından 5,640, yolların kaymasından 9,300, muh- telif noksanlardan 3,610, Otomobil fiatleri Son zamanlarda her tarafta otomobil fiatleri ucuzlamıştır. Buna sebep piyasaya bir çok kullanil- mış otomobil çıkarılmasıdır. Ikti- sadi buhran delayısile bir çok kimseler otomobil masrafından kurtulmak istiyorlar. Bu sebeple arabalarını satmaktadırlar. Avrupa ve Amerikada satılan arabalar içinde en lüks markalar vardır. Bunlar, pek az kullanılmış oldukları halda kıymetlerinin ya- rısına, hattâ bazen üçte birine satılıyor. Bu hal yeni otomobillerin fiat- lerine de tesir etmiş; bunların Mp de di yolların da bir Bu yollar çok aka eton mahzuru vardır. beyaz renkte olduğu için güneş şoförlere veya motörü idare edenlere fena tesir eder ve bazı kazalara sebebiyet verir. Bunun için beton yolların yapıldıktan sonra her halde bo- yanmaları lâzımdır. Boyandıktan sonra yolların göz alması tehlikesi ortadan kalkmaktadır. Yol boyama meselesi gün geçtikçe Avrupada taammüm etmektedir. Otomobil yollarına çok ehem- miyet veren yerlerden birisi de Italyadır. o Geçenlerde Italyada Garda gölünün etrafında gayet uzun bir otomobil yolu yapılmıştır. Hemen hemen bütün Avrupa bu tarzda yollar yapmakla meşguldür. BEŞ YÜZ MİLYON İNSANA HÜKMEDEN KADIN Tariht hi aşk, ve ve macera rom romanı Nakıli : — Affedersiniz amma, erkek çocuk 'doğuracağınızı neyle temin ediyor sunuz? Evvelâ bu ciheti söyleyin.. Hem sonra, erkek çocuk doğuracağınızı temin etseniz bile, oğlunuzun teşrifini bekleyemeyiz. Zira, bu, hanedanın kanununa muhaliftir. Taht, birgünden ziyade işgal edilmeksizin duramaz. Bu sırada, Ha-Lou - To'nun bütün taraftarları, -ki adeden çoktular. - hoşnutsuzluktan mü- tevellit homortularını yükselttiler. Ye - Ho hakkında hiç te hürmet- kârane olmayan sözler söylediler. Bundan cesaret alan prens Tsai - Tehe'nin adamları, Impara- toriçe zevceye karşı protestolarını yükselttiler. (Prens (Kuong'un adamları da onu taklit ettiler. Ye-Ho'nun bir başına, impara- torluğun mukadderatına hükme- demiyeceğini söylediler. İşler alevleniyordu. Imparatoriçe Ha-Lou-To cesaret almıştı. Ayağa kalkarak hiddetle bağırdı: — Bu imparatoriçe valide ara- mızda bulunduğu müddetçe mec- lise fesat tohumu saçacaktır! Sonra, daha büyük bir hiddet ve şiddetle haykırdı: — Fakat ne olsa onun umu- runda değildir. Onun nazarında sade bir şeyin kıymeti, van Ken- dinin hükmetmesi ! Ye-Ho, mutat soğuk kanlılığiyle cevap verdi: — Ben, oğlum Toung-Tche'nin rüştüne erişmesi üzerine, arzumla iktidar mevkiinden ayrıldım. Ve köşemden ahvali (ogözetlemeğe başladım. Anlamak istiyordum: Acaba vücudum mukaddes impa- ratorluğun bakasi ve saadeti için lâzım mı değil mi diye... Sizin hepinizi oşahit tutuyorum, ey muhterem prensler! Söyleyiniz:Ben iktidardan çekildikten sonra, işler iyileşti mi, fenalaştı mı? Haydi, cesaret gösterin de itiraf edin. Ben, iktidar mevkiinden ayrıldık- tan sonra, işler iyileşeceğine fena- laşmağa başladı. Asiler Impara- torluğumuzun ötesinden berisinden başlarını kaldırıyorlar. Yeni yeni intirikalar zuhur ediyor. Impara- torluğumuz uçurum. Ingiliz başve- kili M. Makdo- dald son zaman- larda gözlerinden rahatsızdır. Ge- çende bir gözüne ameliyat yapıl mış ve başvekil uzunca bir müd- det (hastanede kalmıştı. Tahdidi teslihat (o konfe- ransının toplan- ması münasebe- tile nekahat devrinin otama- men bitmesini beklemeden M. Makdonald Ce- nevreye (gitti, bir müddet orada kaldı ve Lon- draya döner dönmez tekrar hastaneye girerek öteki gözüne de ameliyat yapıldı. M. Makdonald geçen hafta hastaneden çıkmıştır. Başvekil nekahat devresini M. Meliki hastalığı (va-nNo) Neticenin fena olacağını anlamak güç iş değildir. Hattâ, burada, bizim aramızda zuhur eden bu anlaşamamazlıkta, Imparatorluk derununda ki intizam sızlığın bir neticesidir. Bu son sözler üzerine mecliste hazır bulunanlar, titredi. Aleyhtarları ona, kindar nazar- larla? yiyecek gibi baktılar. Artık, hepsi birden, onun aley- hinde kat'i bir karar alınması için bağırışmağa koyuldu. Ha -Lou- To, en muvafık za- manın iriştiğine kail oldu. — Şayet icap ederse, sizi bu meclisten atmak için kuvvet isti- mal ederiz! - diye haykırdı. Ye - Ho, gülümsedi. — Mademki istediğiniz kuvvet istimal etmektir; merak etmeyin; arzunuz yerine gelecektir! - diye cevap verdi. Ve müstehzi bir tebessümle kapıya doğru baktı. Bu esnada, mareşal Yong-Lou, kapida görünmüştü. Böyle âsilane bir meclise girmek hakkını haiz olmamakla beraber, buna çesaret göstermişti. Uzun boyu, geniş omuzlarile, mağrurane duruyordu. Kollarını göğsü üzerinde çaprazlaştı: — Emirlerinizi bekliyorum, Im- paratoriçem! - dedi. Lâkin hiç kimse bu Mareşala karşı durmak cesaretini göstere- medi.. Esasen, dışardan, askerin bağrıştığı, kılıçların şakırdadığı işidiliyordu. Mareşal, tekrar söze başladı: — Devletimize tabi Petchili kralının ordusu da tatar şehrine girmiştir. (Efendimiz Ye - Ho hazretlerinin emirlerini bekliyor. Bunun üzerine herkes anladı ki, selâmet, katiyen, Ye - Ho'yu kız- dırmamakta, onun nazarında leke- lenmemektedir. Imparatoriçe valide, darbei hükümetini mükemmelen tertip ve intaç etmişti. Ciddi bir tavurla, ayağa kalktı, Ve soğuk kanlılıkla konuştu. ( Arkası var ) anana a ai e ül e Fakat bir gözü henüz kapalıdır. geçirmek üzere Iskoçyaya gitmiştir. Resmimizde başvekil hastaneden çıkarken görülüyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: