13 Haziran 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

13 Haziran 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Suriyede vaziyet feci Ellazkıye gazetesi- nin bir feryadı Halepte örfi idare ilân edilmek üzere Halep, 6 — Lâzkıy. — Lâzkıyede çıkmakta olan TEİlazkıyel ie şöyle bir makale intişar etmiştir. “Ey mandater devlet! Bizi eğer Fransızlar gibi görüyor iseniz bize de Fransızlara yaptığınız, yani insani ve medeni muamele yapınız. Düşman nazarile bakıyorsanız hepimizi bir araya toplayıp bizi top, tüfek ve mitralyozlarınızdan geçiriniz. Şayet bizi hayvan olarak kul- lanmak istiyorsanız hiç olmazsa hayvanlar kadar olsun bir hak veriniz. , Here gazetesi bu maka- lesinden dolayı bilâ müddet ka- patılmıştır. Halepte emniyet ve asayıs ar- tık temamen bozulmuştur, Suphi Berekât son hadiselerden sonra Antakyaya kaçmıştır. Antakyaba müsellah bir takım muhafızların himayesi altında bulunan karde- şinin evinde oturmaktadır. Buradaki son hadiselerin tah- kiki için Fransa hariciye nezare- tinden bir heyet geldi ve ilk iş olarak ta polis müdürünü azlede- rek yerine bir fransız zabitini koydu. Şimdi Halep polisi doğrudan doğruya fransızların askeri idaresi altındadır. Yakında burada da idarei örfiye (Oilân edileceği ve bütün idarenin ciheti askeriyeye devredileceği kuvvetle zannolun- maktadır. Erdende kıyam Kabileler Akabe valisini esir ettiler Kudüs, 12 (A.A.) — Bazı ha- berlere göre, Maveraüşşeria kabi- leleri rüesasından Hammad Rafa ve Ahmet bin Mahmut, beraber- lerindeki yüzlerce muhariple Aka- benin 70 kilometre mesafesine kadar ilerliyerek Akabe valisini esir etmişlerdir. Bunlar, bu mm- takada bir çok kasabaları işgal etmiş bulunuyorlar. Diğer bir takım kabail de Hicaz içlerine doğru ilerlemekte ve Vahabilerin zaptetmiş oldukları araziyi işgal eylemektedirler. Ispanyada Kargaşlık ve tecavüz devam ediyor Mataga, 12 (A. A.) — Ante- uepa'dan bildirildiğine göre, grev- cilerden 30 kişi işlerini bırakmak istemeyen 6 ziraat oamelesine revolverle taarruz etmişlerdir. Bunlardan birisi ağır surette yaralanmıştır. Sevil, 12 (A.A.) — Bir çok kimseler, belediye mezbahaları et müteahhidi M. Alvarez Rueda- da günün hasılatmı hamlen mez- bahadan müfarekat ederken taar- ruz etmişler ve kendisini ağır surette yaralamışlardır. Mütaarrız- lar, bir el arabasile şoseyi kapa- tarak M. Ruedanın otomobilini durdurmağa mecbur etmişlerdir. Müteahhidin cüzdanını vermek- ten imtina'etmesi üzerine mutaar- rızlar iki el silâh atmışlardır. Kurşunlardan ikisi isabet etmiştir. Bundan sonra şoförü otomobilden inmeğe mecbur eden şakiler aynı otomobille kaçmişlardır. Yugoslavyanın Ankara sefiri Belgrat, TI (A.A.) — Hariciye nezareti müdürlerinden doktor Jankovic Yugoslavya'nın Ankara sefaretine tayin öolünmüştür. rn Kesik eller Berlin Fransız sefaretha- nesine bırakılan paket Berlin 6 — Berlindeki Fransız sefarethanesinde, şimdiye kadar işidilmemiş feci bir hadise cereyan etmiştir, Halinde telâş eseri görü- len bu delikanlı, sefarethaneye gelerek Fransız sefirini görmek istemiş, fakat kendisine sefiri görmesi imkânı olmadığı cavabı verilince, sefire verilmek Üzere bir paket ve bir tezkere bırak- mıştır. Meçhul delikanlı, sefarethaneye gider gitmez, paket derhal açıl- mış ve içinden yeni kesilmiş ve kanlı iki kadın eli çıkmıştır. Sefarethane memurları, derhal Berlin polisine haber vermişler ve cinayet: masası memurları gelerek paketi almakla beraber bunu bırakan genç hakkında tahkikata başlamışlardır. Yapılan tahkikat neticesinde, kesik elleri fransa sefarethanesine bırakan gencin 25 yaşında Lodvig Şöf namında bir deli olduğu ve valdesini üç gün evvel öldürdüğü tesbit edilmiştir. Katil, paket ile beraber fransız sefirine bırakmış olduğu mektupta Parise gitmek için kendisine para verilmesini istiyordu. Zabıta memurları, katil gencid evine gittikleri zaman valdesinin cesedinli çırıl çıplak ve bacaklarile kolları kesilmiş bir halde bul- muşlardır. Ana katili Lodvig, tehlikeli delilerden biridir. Anasını öldür- meden evvel, bir çok evlere kun- dak sokarak yakmış, ve deliliği sabit olduğu cihetle bimarhaneye kapatılmıştı. Altın mikyası İngilterenin mali siyaseti ne olacak ? Londra 12 ( A.A. ) — Evening Standard gazetesi, maliye nazırı M. Nevill Chamberlainin beyana- tmı omakletmektedir. £ Hülâsası şudur : 1 — Bir nevi altın mikyasına rücu etmek, ancak yarı altın yarı gümüş bir mikyasın ;kabul imkâ- nm mevcudiyeti şartile. 2 — Bu muhtemel rücu, eski Ingiliz Jirasını altınla başabaş olduğu zamandaki erkamın du- nunda bir miktar üzerinden yapı- lacaktır. 3 — Maamafih, böyle bir ame- liyenin pek yakın bir zamanda | icrası mutasavver değildir. 4 — Iptidai maddelerin fiatle- rinin tereffüünü temin için kam- biyo tomevvüçlerini kontrol etmek. Kendisine balâdaki 4 nokta tadat edilen M. Neviill Chambar- lainin bunların kabineye dahil olalıdan beri tasavvur etmekte olduğu mali siyasete temamile tetabuk etmekte olduğunu söyle- miş olduğu rivayet edilmektedir. Mali proje Heriot kabinesinin mali projesi Paris 12 (A.A.) — Hükümetin, bazı noktalarının itmam edilmesi lâzımgelen mali projesinin 21 Ha- ziranda mebusan meclisine tevdi edilmesi muhtemeldir. O tarihte büyük encümenler kati surette teşekkül etmiş bulunanacaktır. Umumi müzakerelerin faydalı neticeler verebilmesi için bu pro- jenin evvelâ encümenler tarafın- dan tetkik olunmasi ve M. Heriot ile M. Martinin Lozandan avdet etmeleri lâzımdır. Paris mükâlemeleri Paris gazeteleri ne diyor? Terki teslihat tamirat meseleleri hakkında düşünülen tesviye çareleri Paris, 12 (A.A.)— İngilizlerle Fransızlar arasındaki mükâleme- lerin samimi edası ve daha ilk gününden itibaren bu mükâlemeler etrafından hasıl olon müveddet ve uzlaşma muhiti, matbuatta gayet iyi bir itniba tevlit etmiştir. Bütün gazetelerin bu mükâleme- lerin gayet iyi neticeler verece- ğine itimadı vardır. Mamafih, ilk temas mükâ- lemerin alacağı şekil ve istikamet hakkında gazetelerde sarih bir emare vermemiştir. Yalnız Petit Parisien gazetesi tahdidi teslihat meselesinden bahsederek İngiliz- lerin teslihatın tatili projelerinin askeri masarifin aynı zamanda tenkis edilmesi suretile ikmal edilebileceğini ve bu nevi masarif tenkisatınım bombardıman tayya- releri faslında daha ziyade mahsus olacağını yazmaktadır. Tamirat bahsine aynı gazete, bu bapta yegâne tarikin bir nevi moratoryom olacağını ve bu usu- lün gerek borçların ve tamirat bedellerinin ( tecili (o hususunun gayri (muayyen olarak tahdidi ve yahut borçları ve tediyat bedellerini ilga edecek bir tavizat sistemi suretile tatbik olunacağını yazmaktadır. Bir cinayet Eskişehirde Abdullahı kim öldürmüş? Eskişehir 10 — Muttalip cad- desinde, yolcu konağı karşısındaki sokakta, meçhul bir şahşın ağır yaralı olarak yattığı görülmüş ve hastahaneye nakledilmiştir. Yarası çok ağır olan bu adamcağızın Ab- * dullah oğlu Necip isminde biri ol duğu anlaşılmış ve zavallı mecruh ifade vermeden ölmüştür. Zabıta derin tahkikat ve taharriyattan sonra katilin Işıklar mahallesinde Kerim oğlu Ismail olduğu anlaşıl- mış ve elinde bıçağı bulunduğu halde Mamure mezarlığında tutul- muştur. Katil cinayetini itiraf etmiştir. Şarbon aşısı Balıkesir koyunlarına tatbik olunuyor Bahkesir, 11 — Şarbon hasta- lığının ve bu yüzden vukubulan vefiyatın önüne geçmek üzere vilâyet baytar müdürlüğünce te- dabir ittihaz (etmiştir. İktisat vekâleti tarafmdan bir müddet evvel vilâyetimize gönderilen şar- bon aşıları kazalara tevzi edilmiş gerek merkez ve gerekse mahalli baytarlıklarca koyun ve kuzulara tatbika başlanmış ve şimdiden müspet neticeler elde edilmişir. Öğrendiğimize göre, merkez kaza merbut Çandır köyünde 331, Karam köyünde 496, Naipli köyünde 660, Kocabıyık oğlu çiftliğinde 475, Balıkesir merke- zinde 725, Irvana köyünde 680, Çayırhisar köyünde de 598 koyuna vaki olarak şarbon vakseni tatbik edilmiştir. Adana devairinde mesai saati Adana 10— Sicaklarm günden güne fazlalaşması dolayısıyla Vali Mümtaz bey devairde mesai saat- lerinin saat 6,30 dan 1,30a kadar olmasını tensip etmişlerdir. Key- 1 fiyet devaire tamim edilmiştir. AKŞAM'ın tefrikası: No: 140 Jön türklük meselesine gelince, bu isim maalesef dahilde ve ha- riçte artık kirlenmiştir. Bunun bir çok sebepleri ve âmilleri vardır ki onları siz de bilmiyor degilsiniz. Ben asla bu unvanı kabul ede- mem. Bu isim altında çalışamam. Yeni bir cemiyet, yeni bir kuvvet, yeni bir teşkilât lâzımdır. Bunu yapmalıyız. (Şurayı ümmet) gene mürevvici efkâr olabilir. Fakat ( Cemiyeti ahdiyei osmaniyenin (omürevviçi efkâri) olabilir. Bu gazetenin devamını ben tekeffül ve temin ederim. Işte ben bu fikirdeyim, ve Zan- nediyorum ki fikirlerimi, daha doğrusu (o cevaplarımı mümkün olduğu kadar açık ve kati yazmış oldum. Ahmet Celâleddin bey mektu- bunu şöyle bitiriyordu: “... Hissediyorum ki siz uzağı iyi göremiyorsunuz, ben görebil- diğime kaniim, bu iddia ve kana- atımın sebepleri arasında kaç senedir etrafı bitaraf, iyi gören, iyi bakan, tetkik eden bir gözle mütemadiyen tetkik edişim de var- dır. Sözlerimde, yazılarımda ne bir ittiham, ne bir kast ve gizli yazıyorum. Bana samimiyetle inanmanız için çok kuvvet sarfına muhtaç değilsiniz, ancak, çok, pek çok hüsnü niyet ve samimiyet... İşte o kadar. Size yeni bir program gönde- riyorum, okuyup göreceksiniz, bu- rade (ademimerkeziyet)e gitmi- yorum, ikisi ortası bir şey. Bence wilâyetlere herhâlde fazla salâhi- yet vermek lâzımdır. Avrupanın bir çok yerlerinde bu böyledir, ve daima faidesi görülmüş ve görülmektedir. Bize de bu lâzım- dır. Bu mektubumu ve programı resmi mühürle mühürleyecektim, fakat Ali Saip beyin sözleri üze- rine mühürü bir kenara koydum, yeni mektuplarınızı bekliyorum...,, Sultana kızınca... Ahmet Celâleddin paşanın ittihat ve terakki ile münasebatı, Avrupa ve Mısırdaki Sultan Hamit aley- hine faaliyetleri hakkında biraz sonra oŞşayanı dikkat izahat vereceğiz. Şurasını kaydetmek lâzımdır ki, Sultan oHamit senelerle, Jön Türkler arasında bozgun yapmak için sarfettiği hesapsız paralara ve hariçte kullandığı bir çok adamlara rağmen - Murat beyin avdeti istisna edilirse» hiç bir muvaffakıyet kazanamamıştır.Hat- tâ Murat beyin avdetile bile büyük-bir iş görmüş addedilemez. Fakat itiraf edelim ki, buna rağmen padişah sonuna kadar Jön Türklerle uğraşmaktan fariğ olmamış, asla onların peşini bırakmamıştır. Prens Sabahaddin bey kong- reyi müteakip Ahmet Rıza bey partisine ayrılınca bir müddet (Osmanlı) yı neşretmiştir. Fakat çok geçmeden gazeteyi kapaymca harekâtını adim adım takip eden Sultan Hamidin bu işten pek ziyade memnun olduğunu, gün- lerle sevincini ( gizleyemediğini Istanbuldan aldığı mektuplardan öğrenmiştir. Bunun üzerine Sulta- Kendi kendimizi aldatmayalım! emel vardır. Içimden gelen şeyleriZ Sahife 5 13 Haziran 1932 ZINDAN HATIRALARI Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Muharriri.: * ittihat ve terakkinin ellilik mü- essislerinden Hikmet Emin B. nın bu neşesini bir türlü hazm- edemiyerek Oona ittihatçılarla dostluğunun baki olduğunu gös- termiş olmak için bir jest yap mak lüzumunu hissetmiştir. İşte bu sebeple ittihat ve tarakkinir yeniden Mısırda neşredeceği (Os- manlı) nın ilk nushasında neşre- dilmek üzere Ahmet Rıza beye şu mektubu göndermiştir: Osmanlı ittihat ve terakki Cemiyetine (Osmanlı) nn eskisinden daha muntazam ve faideli bir surette devamı neşrine verdiğiniz karardan dolayı heyeti muhteremenizi teb- rike musareat ediyorum. Bir fikrin, bir eserin kuvveti, yaşıyabilmek için müessirinin hayatına müftekir bulunmaması, bu hayatın zevalin- den sonra kendisinin yaşamakta devam o edebilmesile (anlaşılır. Müessirinin mesturu serap olduğu dakika uzaklaştıkça kabiliyeti ha- yatiyesi ziyadeleşen eserler şüphe- siz kavanini tabiiyeye en ziyade muvafık olanlardır. Bunlar haki- katın meşru evlatlarıdır, ki hayat ile kuvvet kabili itiraz olmıyan miraslarıdır. (Osmanlı), (Meşveret), (Şürayı Ümmet) hangi unvan ile telkip ederseniz ediniz, bu sahifelerde tamimine çalışılan efkârın vata- nımızdaki ilk mürevviçlerinder hiç biri bugün hayatta değil, bazılarının mezarlarında dikili bir taş parçası bile yok, Bununla beraber eserleri halefleri ile ya- şıyor, milletle yasıyacak, bir gün de komşularmı yaşatacak!.. Hayat esasen fazla bir faaliyet demek olduğu için bir hayat diğer bir hayatın zuhuruna sebebiyet vere- mezse kendi sebebi mevcudiyetini ortadan kaldırmış olur. Hoşa gitsin gitmesin bu, bir kanunu tabiidir. En hakir hücerei hayatiyeden en müterakki cemi- yatı beseriyeye, en mutaassıp ruusu mütetevviceye kadar bütün âlemi hayat bu kanunu tagyiri napezirin önünde eğilmeğe mec bur, eğilemiyenler eğilecek bir devrei kemale gelebilmek için kırılmağa mahküm! Yazık ki bugün bizdede kırıla- cak bir şey var: Fakat bu mah- küm abfadı Osman mı olacak? Yoksa şekli hükümet mi? (Arkası var) Ee a mame şa ri İm

Bu sayıdan diğer sayfalar: