26 Ağustos 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 2

26 Ağustos 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

m ep me. e e Sahife 2 26 Ağustos 1932 26 ağustos.. (Baş tarafı birinci sabifede ) Bunu daha iyi anlamak için sevkülceyşi vaziyeti ve muharebe- nin cereyanını (şöylece tetkik kâfidir: Yunanlılar: o Türk ordusunun mütarekeyi müteakip adeta ilga- sından dolayı kolaylıkla İzmire çekilmişler, Afyon kara hisar-Eski- şehir hattına kadar ilerlemişler, bir taraftan İzmire giden iki de- miryolu diğer taraftan Bilecik- Bursa şosasile kendilerini gerilere raptederken, tam Eskişehir-Afyon demiryoluna muvazi bir de tab- kimat silsilesi vücuda getirerek azami manevre kabiliyetini iktisap etmişler. Biri Eskişehir diğeri Afyon ilerisinde olmak üzere iki kuvvetli tahkimat şebekesi vücuda getir- mişler, Döğer mıntakasındaki kuv- vetli grup ise icabına göre bun- lardan birine yardım etmek üzere hazır. Türkler: Buna Omukabil biz yunan (o kavsinin (o haricindeyiz. Malik olduğumuz iki demir yolu birbirine (o bağlı değil, bunlardan Ankara istikametindeki zaten Sakarya harbi zamanında tahrip olunmuş ve esaslı tamiri için vasıta bulduramamış. Iki demir- yolu arasında susuz bir çöl var. Anadolu yarım adasının etrafı kâmilen abluka altında, hariçle yegâne temas noktamız olan şark hududundan cepheye yüzlerce Bu Sakhahki 'Ecigraflar Almanyada yeni hadiseler Bir çok şehirlerde müsademeler oldu, yaralılar var Berlin, 25 ( Hususi ) — Alman- yada son 24 saat zarfında yeniden bazı hadiseler olmuştur. Beş Fa- şistin idama mahküm edilmesini protesto etmek üzere bir çok şe- hirlerde nümayişler yapılmıştır. Nümayişçilerle zabıta arasında müsademeler olmuştur. Berlinde vuku bulan hadisede 20 kişi yaralanmıştır. Bunlardan bir kıs- mının yaraları ağırdır. Meclisin içtima zamanı yaklaş- tıkça ortaya Bir takım rivayetler çıkmaktadır. Kabinenin mecliste ekseriyet temin edemiyeceği mu- hakkaktır. Bu sebeple meclisin dağıtılarak yeniden intihap yapıl- ması düşünülmüştür. Fakat bu fikir muvafık görül- memiştir. itimat reyi istemiyerek ve Reisi- cumhura istinat ederek işleri idare edeceği zannolunuyor. Hükümetin meclisten Düğün evi de kanlı vaka.. Sarhoşluk yüzünden bir bahçıvan diğer bir bahçıvanı öldürdü ve kaçtı Dün gece şehrimizde iki cinayet olmuştur : 1 — Topkapıda Yenibahçede bahçıvan arnavut Abdürrahman ağanın düğününde dün gece bahçı- van Ramazan, bahçıvan Karanfil ve Karanfilin yanaşması Hüdai gece geç vakite kadar rakı içip sarhoş olmuşlardır. Kafalar adam akıllı dumanlan- dıktan sonra bu üç ahbap sarhoşlukla kavgaya 2 — Ikinci cinayet de Samatyada iki bakkal arasında olmuştur: Samatyada bakkal Ahmet ile komşusu bakkal Ibrahim bir müddetten beri rakabet yüzünden biribirlerine düşman olmuşlar ve birkaç defa da kavga etmişlerdir. Dün gene bir alışveriş işinde rakabet yüzünden Tevfik Rüştü bey Hariciye vekili bugün geliyor Izmirde bulunan hariciye vekili Tevfik Rüştü bey dün Ege vapw- rile şehrimize hareket etmiştir. Tevfik Rüştü B. bugün saat ikide şehrimize vasıl olacaktır. Samsun, 25 (A.A.) — Dahiliye vekili Şükrü Kaya bey binlerce halkın tezahüratı arasında iskele- mize çıkmışlardır. Vekil bey halk arasında yürüyerek (belediyeye gitmişlerdir. Şereflerine belediye tarafından bir öğle ziyafeti veri- lecektir. Şükrü Kaya bey saat 16buçukta vapura avdet edecektir. Komünistler Polis birinci şube müdüriyeti son günlerde bazı kimselerin öte- de beride komünistlik propagam dası yapmağa çalıştıklarını tesbit etmiş ve tahkikat neticesinde bun- ların Bulgaristandan gelmiş kim- seler olduklarını meydana çıkara” rak hepsini yakalamıştır. Yakalanan şebeke efradının hepsi Bulgardır. Istepçe, Gorgiyef, liya OHristof, Sabike Kanfef, Ivan İstronoçel, Istyoni Barof, Mihal Hristof, Delo Petkof, Milo Istanri, Ilya liyef, Dimitri Mihal, Kolo Istronoçef, Nuvak Kançef isimlerinde 12 kişiden mürekkep olan bu Bulgar şebekesinin burada komünist teşkilâtı yapmak iste- diği tesbit edilmiştir. Şebekenin burada yaptığı işlere ve muhaberelere dair evrak da kilometre mesafe var. Adeden, | başlamışlardır. Etrafta bulunanlar araya girip bu iki bakkal yeniden kavgaya başlamışlardır. meydana çıkarılmıştır. silâh, cephane ve her türlü vesait ayırmak istemişlerse de kabil olamamış, kavga Kavgaya bakkal Ibrahimin oğlu Mustafa da 12 maznun evraklarile birlikte itibarile düşmanın dununda oldu- büyümüştür. karışmıştır. adliyeye teslim edilmişlerdir. ğumuz gibi ikmal imkânıda yok. Bu sırada üç el silâh patlamış ve bahçıvan Baba oğul bir olup Ahmedi adamakıllı döğdükten iler EE sevk- Işte türk haşkumandanlığı bu Ramazan kanlar içinde oyere yuvarlanmıştır. sonra İbrahimin oğlu Mustafa bir balta alarak | “imişler, evra inci istintak şerait altında taarruz kararını verdi ve düşmanın daha ilk günde, battâ ilk anda sersemleten şid- detli taarruza bugün kalktı. Biz bu itibarla düşmanın du- nunda idik fakat her yerde fev- kinde harp ediyorduk, bu harbin ve türk başkumandanlığının büyük eseri sanatı idi. Plânımız gayet sade idi : Afyon vadisindeki Akarçayın şimalindeki bütün kuvvetlerimizi çenuba top- lamak, bir köşe teşkil eden düş- man sağ cenahının gerilerine bir imha taarruzu yapmak.. Bunu söylemek dile kolaydır, fakat tabii ki her orduya müyesser ol- maz. Bu iş için cesur kumandan, sabırlı ve emin kıta, çok durendiş ve hesaplı erkânıharbiye ister. Türk ordusu (muzafferiyetile bunlara sahip olduğunu bütün dünyaya ispat etmiştir. Türk baş kumandanlığı ibtiva ettiği bütün tehlikeleri hiçe sayarak cephenin büyük bir kısmını boşalttı ve kıt'alar geceleri hareket ederek, modern askerliğin bütün mahareba- tın göstererek belli etmeden düş- man sağ cenahı açığında toplandılar, ve ilk andan itibaren düşmanı şa- şırtan kesif bir topçu ateşile ta- arruza geçtiler. Ta Karsfan ve kağnı sutında taşınan bu mermi- ler ile elde edilen tefevvuk bile başlıbaşına bir şaheserdir. Düşman şaşırdı; taarruz bizzat başlatılmış cephe aksamında bile o kadar şiddetli idi ki düşman kıymetli zamanlarını hakiki taar- ruzumuzun nerede olduğunu an- lamaya çalışmakla geçirdi. Ibti- yatlarile Akşehir istikametinde taarruz yapmağa yeltendi, cesaret edemedi,yırtılan cephesine getireme- di ve daha bu ilk günün blânçosu 'Trikopise nazaran şöyle kapandı: , Cephenin belli başlı istinat nok- taları olan Kayadibi, Tilkikırı, Büyük Kalecik elimize geçmiş, suvari kolordumuz düşman geri- sindeki demiryolu ve muhabere hatlarını kesmiş, Afyon istasyo- nunu bir türk topu ateş altında tutuyor, düşman hatlarında ve gerisinde panik hükümferma. Vakaya polisler yetişmişler, mecruh Ramazanı derhal Guraba hastanesine kaldırmışlarsa da bah- çıvan ifade veremeden ölmüştür. ile Hüdai vakayi müteakip kaçmışlardır. Son dakikaya kadar yapılan taharriyata rağmen katiller bulunamamışlardır. Tahkikatdevam ediyor. Katil Karanfil Ahmedin üzerine hücum etmiş ve adamcağızı balta ile başının dört yerinden tehlikeli surette yara- lamış, burnunu da kesmiştir. Mecruh Ahmet ifade veremiyecek bir halde hastaneye kaldırılmıştır. Mustafa ile babası Ibrahim yakalanmışlardır. Ihracat işi Istanbulda iki komisyon teşkil ediliyor Eylülün birinden itibaren türki- yeden yapılacak ihracatı tesbit için İzmir, Trabzon, Gireson, Ordu ve Ayvalıkta birer ihracat komisyonu faaliyete geçecektir. Ihracatın ehemmiyetine binaen Istanbulda iki ihracat komisyonu bulunacaktır. Dün iktisat vekâle- tinden bu komisyonun teşkili için emir gelmiştir. İstanbuldaki bir numaralı komisyonda ticaret müdürü Muhsin, ticaret odası umumi kâtibi Vehbi, Istanbul iktisat müdürü Asım ve ticaret odasından iki zat, diğer komis- yonda ise ofis müdürü Cemal, Zahire borsası komiseri Akif ve ticaret odasından iki zat buluna- caklardır. Bir eylülden itibaren ihracat yapacak olanlar bu komisyonlara müracaatla mallarının cinslerini ve mikdarlarını kaydeettirecek- lerdir. Pamuk fiati Günden güne yükseliş var Adana, 26 (Hususi) — Pamuk fiatleri günden güne yükselmek- tedir. Geçen gün ilk pamuk mah- sulü piyasaya çıktığı zaman bat- manı 180 kuruştan satılmıştı. Dün pamuk 220 kuruşa fırla- mıştır. Bu fiat yüksekliğinin sebebi mahsulün az olmasıdır. Tahminlere nazaran bu seneki mahsul geçen senekinin dörtte biri nisbetindedir. Adana piyasası Adana, 26 (Hususi) — Susam 18 kuruştan 24 kuruşa çıkmıştır. Buğday beşbuçuk, arpa 3 buçuk M. Şev kuruştur. Türk dili Istanbulda büyük bir kongre toplanacak Yakında İstanbulda bir Türk dili kongeresi toplanacaktır. Kongreye lisan meselelerile meş- gul olan zevat, muharrirler, Türk- çe hocaları iştirak edecektir. Kon- greden müsbet neticeler alınacağı ümit edilmektedir. Dil heyeti azası elyevm Yalova- da meşgul olmaktadır. Iş bankası Bugün dokuzuncu yaşına basıyor Bugün iş bankasının tesisinin dokuzuncu senei devriyesidir. Bu mühim mali müessesemiz bu suretle sekizinci yaşını bitirip dokuzuncu yaşına basmış oluyor. Iş bankası, bu sekiz sene içinde bir çok işler yapmış, memleket dahilinde elli kadar şube açmış, Iskenderiye gibi mühim bir ticaret merkezinde bir şube tesisine muvaffak olmuştur. Iş bankasına daha büyük, devamlı muvaffakı- yetler temenni ederiz. Dokuzuncu senei deuriyesi mü- nasebetile (bankanın Istanbul şubesi (tarafından dün akşam Taksim bahçesinde bir ziyafet verilmiştir. Bu ziyafette hükümet ve matbuat erkânı, banka müdür ve memurları hazır bulunmuş- lardır. Mütehassıslar heyeti Aydına gitti Izmir 25 — Rus mütehassısla» rının da dahil bulundukları müte- hassıslar heyeti İzmirde tetkika- tını bitirmiş ve Aydına hareket etmiştir. Darülfünun heyeti Heyet bu akşam Sıvastan Istanbula hareket ediyor Sıvas 25 (Hususi) — Darülfü- nun müderris ve talebesinden mürekkep heyet dün sabah şeh- rimize geldi. Heyet şehri gezdi; Tıp müderrislerile talebesi Nümune hastanesini ziyaret etti. Tıp mü- derrisleri gördükleri intizam ve mükemmeliyetten çok memnun ol- dular ve takdiratta bulundular. Bugün saat "üçü kırk beş geçe Muallimler birliğinde Sıvasın muh- telif teşkilâtina mensup zevatın huzurile bir çay ziyafeti verilmiş- tir. Vali ve belediye reisinin de bulundukları bu toplantı çok sa- mimi olmuş, nutuklar irat edil miştir. Heyet yarın akşamki trenle Istanbula dönecektir. Eski borçlar Iki hal şeklinden hangisi kabul edilecek? Pariste Osmanlı borçları hak- kında cereyan eden müzakeratta borçların ödenmesi için iki sureti hal bulunduğunu yazmıştık. Hükü- metimiz borçların bir kaç sene için tecilini istemektedir. Halbuki tediyatın tehire uğraması hamilleri endişeye düşürmektedir. Hamiller bu takdirde ellerindeki esham fiatlerinin yeniden tenezzüle uğra- yacağından korkmaktadırlar, Hükümet hamillerin buldukları hal suretlerinden O ikinci şekle taraftardır. Bu şekil şudur: Tak- sitler az tediyatla başlıyacak, seneden seneye arttırılarak tam taksit tediyesine başlanacaktır. Tam taksit ancak yedi sene sonra başlıyacaktır. Birinci senede nısıf taksit verilecek sonraları taksitler yüzde 20 derecesinde arttırılacaktır. dairesine verilmiştir. (Baş tarafı birinci sahifede) kabul etmiyorum. Tabii bu sizin için değil.. Çok sevdiğim (Akşam) muhabirile görüşmek bir zevktir. — Teşekkür ederim, hanıme- fendi. Inşallah bu istirahat devre- sinden tamamile istifade edersiniz. Esasen şimdiye kadar epice istifade ettiğiniz çehrenizden belli oluyor... Aceba İstanbula ne za- man avdet edeceksiniz? Orada herkes bunu anlamak istiyor. — Istanbula avdetim daha bir müddet gecikecektir. Birân evvel memlekete dönmek, aileme kavuş- mak başlıca emelimdir. Fakat bu arzumun hemen ( tahakkuk etmesine bazı maniler çıktı. Meselâ Danimarka güzeli beni Danimar- kaya davet etti ve o kadar israr etti ki kabule mecbur oldum... Danimarkadan deniz tarikile Istanbula döneceğim. Ya Almanya yolu ile Venediğe inerek oradan vapura bineceğim, yahut ta Mar- silyaya geçerek oradan hareket edeceğim. Her iki takdirde de Atinada bir kaç gün kalmak ve hakkımda pek dostana yazılar yazan yunan gazetecilerine teşek- kür etmek istiyorum. — Istikbal hakkında ne düşü- nüyorsunuz? — Bir şey düşünmek için he- nüz vakit bulamadım. Bu müna- sebetle bana bir takım tasavvur- lar atfediliyor. Bu tasawurlara şaştım. Meselâ mütemadiyen nargile içen genç bir mühendisle nişan- landığıma dair bir şayia çıkarıl- mış. Böyle bir şeyin ne aslı var, ne de astarı... Böyle girip bir habere güldüm. Gazetelerden bir kısmı hak- kımda pek dostane addedilmiyen yazılar yazmakla beraber umu- miyetle matbuatın neşriyatından memnunum. ” Dünya güzelile bir müddet öteden beriden, pilâjlardan modâ- dan bahsettik. Kendisinden yeni bir resmini istedim. Ostendda çektirdiği resimlerden ikisini (Ak- şam)a hediye etti. Kalktım, veda ederek ayrıldım. Salondan çıkar- ken Keriman hanım: — Akşam vasıtasile herkese selâm yazmağı unutmayın! dedi.

Bu sayıdan diğer sayfalar: