26 Ağustos 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

26 Ağustos 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

.— e usrlika tn —w — inle “ij Sahife 6 © 26 Ağustos 1932 ——e, DÜNYA POSTASI Aldatılan koca tazminat istiyebilir mi? Bir koca kendisini aldatan zev- cesile kadının âşıkından tazminat isteyebilirmi?.. Bazı memleketler de bu mesele çoktan haledilmiş- tir. Meselâ İngilterede ve Ame- rikada bir zevç, içtimai mevkiine göre kendisini aldatan zevcesin- den ve bilhassa kadının âşıkından tazminat talebinde bulunabilir. Bu tazminat bazan yüz binlerce lirayı bulur. Hattâ bazı karı kocaların anla- şarak birisini tuzağa düşürmeğe karar verdikleri, bu hususta ter- tibat aldıkları ve meselenin ad- liyeye intikal etmemesi için âşık- tan külliyetli para kopardıkları da vakidir. Bazı memleketlerde ise kanun bu hususta bir şey söyliyemiyor. Meselâ Fransada vaziyet böyledir. Aldatılan bir kocanın, karısının âşıkından tazminat istiyebilip isti- yemiyeceği şimdiye kadar malüm değildi. Son zamanlarda Paris mahke- melerinden birinin verdiği karar üzerine bu mesele halledilmiştir. Vaka şudur. Paris tacirlerinden M. Durand isminde biri zevcesini bir plâja göndermiş; kendisi, işinin başına ayrılamadığı için Pariste kalmış. Fakat son günlerde hararet taham- mül edilemiyecek dereceyi bulun- ca, yanına küçük bir çanta alarak plâja koşmuş. Zevcesini plâjda aramış bulamamış. Bunun üzerine otele gitmiş, otelde kadını aşıkile beraber yakalamış. Fransızlar çok ateşlidirler. Bu gibi hadiselerde ekseriya taban- cayı çekerler ve karşılarındakini öldürürler, Fakat M. Durand böyle yapmamış, esasen taban- cada taşımadığından bir cürmü meşhut tertip etmiş, şahitler bul- muş. Fakat talâk için değil, ingil- terede olduğu gibi zarar ve ziyan almak üzere... Yalnız ceza mabkemesine mü- >racaat ettiğinden mahkeme ka- dınla aşıkı yirmi beşer frank para cezasına mahküm etmiş, zarar ve ziyan işine karışamıya- cağını söylemiğtir. Bunun üzerine tacir hukuk mahkemesine müra- caatla uğradığı manevi zarardan dolayı elli bin frank istemiştir. Hukuk mahkemesinde davanın rüyete epice görültülü olmuştur. Müddeinin vekili tazminat lüzu- “munda ısrar etmiş, müddei aleyhin “vekili bunun aleyhinde bulunmuş- tur. Mahkeme uzun müzakeler- den sonra şu kararı vermiştir. “ Karısı tarafından aldatılan bir koca kendisini zarara uğramış addedebilir. Fakat bu zarar maddi değil, manevidir. Bunun için, ceza verildiğini anlatmak üzere, ancak bir frank tazminat itası lâzımdır.,, Bu karar, temyiz mahkemesi - tarafından kabul edilirse, bir emsal teşkil edeceği ve Fransada aldatılan Okocaların, İngilterede olduğu gibi binlerce lira tazminat talep edemiyecekleri anlaşılmak- tadır. Bir takım fransız hukuk- şinasları bu kararın, Fransada esasen pek çok olan aşk ve alâka yüzünden cinayetleri arttıracağın- dan korkuyorlar. Ingilterede grevler Manchester 25 (A. A.) — Pamuk sanayii patronlarile amele mümessilleri arasında dün yapılan konferans neticesinde, patronların imkân bulur bulmaz grevci ame- leyi tekrar istihdam eylemeği teklif ettikleri bildirilmiştir. Ameleler, bu teklifi tetkik etmektedirler. Konferans, bugüne tehir edilmiştir. Gülüç Ereğli 21 e “ susi ) — Zongul- dak Halkevi kısa bir zaman içinde oldukça mühim işler görmüştür. Ereğlide bir ba- lıkçıık oo şirketi Amasrada sepet- çilik şirketi teşkil edilmiştir. Bundan | başka Ereğli ve Yalovaya te- nezzühler yapıl- mıştır. Bu tenez- . zühlerden Ereğli tenezzühü âyın on dokuzuncu cuma günü pek samimi ve eğlen- celi bir surette yapılmıştır. Zonguldak fırka idare heyeti reisi Mihtat Akif beyle mebuslarımız Ha- san ve Esat ve Kandilli şirketi mümessili Hüse- yin Fehmi bey- ler bir gün evvel hususi bir mo- törle (o Ereğliye gelmişlerdi. Ertesi günü de diğer bir motörle vilâyet nafıa baş mühendisi Atıf bey beton arme mütehassısı M. Haysman ve Bedri Ibrahim beylerle Halkevi gençleri kendi cazlarile birlikte gelmiş- lerdir. Ereğlinin en güzel mesire yeri | Gülüç | deresidir. Burası Ereğli- nin Kâğıthanesidir. Gayet lâtif inhinalarla bir saatlik bir mesa- fesine kadar sandallara yol verir, sakin akar. Mısır için Nil ne ise bura için de Gülüç deresi o dur. Bunun içindir ki eskiden beri bütün dini bayramların üçüncü günü Gülüç bayramıdır. O günü bütün halk bir Kâğithane günü yaşar. Cuma günü de bir taraftan bayraklarla süslü büyük bir motör iskelede beklerken diğer taraftan buradaki üç klübün gençleri kendi keyifle- Canavar Çeşme plajında heyecanlı bir sahne Izmir 25 — Çeşme plâzjlarında büyük bir deniz canavarı öldürül- müştür. Bu büyük balık, iki gün ondan sonra plâjın sığ mahallerine kadar sokulmıya başlamıştır. O havalideki küçük balıkları da korkuttuğundan ve yediğinden balıkçılar bu büyük balığı öldür- meğe karar vermişler, bir gün silâhlarla mücehhez oldukları halde bir yelkenli ile balığın geşine takıl- mışlardır. Plâja yakın bir yerde üzerine ateş edilen müteaddit mermilerle hayvan yaralanmış, nihayet balı- kçılar canavarı öldürmeğe muvaf- fak olmuşlardır. Denizden çıkarıldığı vakit bu- nun dört metre kadar uzunlukta ve 200 okka ağırlığında bir Del olduğu anlaşılmıştır. deresi üzerin bilâfasıla plâjın haricinde dolaşmış, |: rini hazırlıyorlar, öteden mühim bir halk kitlesi sandallar tedarik ediyordu. Nihayet on ikiye doğru muhte- rem misafirlerimizi ağuşuna alan motör hareket etti. Etrafında, peşinde bir sürü sandalla, gençlerin neşeli şarkılarile on beş dakikada gidildi. Bu gidişten maksat sade bir gezinti değildi. Görülecek pek mühim bir işde vardıki o da senelerden beri çalışılıp muvaffak olunamıyan sağlam beton bir köpri inşasının temini idi. Zira deremiz Oher ne kadar durgun isede arasıra coşarak olur olmaz köprüyü tanımaz. Bu- nun tecrübesi üç sene evvel yapıl- mıştı. (Hayli masraf ihtiyariyle yapılan abşap bir köprüyü bir seneden fazla yaşatmadı. Ereğli Halk fırkası idare heye- öaaağlar ag Işık ve Idman klüpleri takımları oyundan evvel bir arada Antalya, 20 (Hususi) — Geçen cuma günü futbol sahasında kesif bir halk kütlesi huzurunda ışık ve idman klüpleri arasında mın- taka birincilik futbol maçı yapıl- mıştır. Birinci haftaym iki taraf berabere kalacaktır. Ikinci haftaymda 20 inci daki- kada Işığın soliç mevkiini işgal ,eden Yekta bey biraderi sağ açık Ahmet beye vermiş olduğu güzel #bir pasla Işık ilk ve son olarak bir gol atarak oyun bire sıfırla - Hem ziyaret, hem lari Zonguldaktan tan Ereğliye tenezzüh, de a köprü tinin o delâletile köprünün ( inşa bedeli hazırlan- mış, biz bu mesire de gezerken mü- hendis (o beyler köprü mahallini, tarzı inşası pro- jelerini hazırla- mışlardır. Bunu, Kozlu Türk iş ocağında mühendis Rauf bey bize kısa bir nutkile bildirdi. Hepimizin sevinci bir kat daha arttı. Bundan sonra Mithat Akif beyin delâletile gençler arasında bir çok eglenceli oyunlar tertip edildi. Madenci Naci beyin ocağından Sadi bey kendi- ne has incelik ve zarafetle ve cazın iştirakile resan dans ente- fi- Yukarıda Gülüç mesiresinde Istirahat, aşağıda Ereğlide bir grup gürleri yapmıştır. Mühendis Rauf bey - maden mektebi tarafından bestelenen - nükteli, mizahi bir şarkı söyledi. Madenci Cevat beyin Kayseri monoloğu ile Ereğli amelesinden Baki efendinin oyunları ve hususi bir sazla söylenen buranın Kes- taneci köyü milli türküsü pek hoş oldu ve şiddetle alkışlandı. Genç ruhlu, temiz vicdanli Mit- hat beyin gençliği uyandırmak, gençliğe müspet fikir ve istika- metler vermek hususundaki faa- liyetleri şayanı takdirdir. Akşam üzeri aynı heyecan ve şetaretle, iskeleye yanaşan mo- tör on dakika kadar durduktan ve Ereğlide kalacakları bıraktık- tan sonra halkın ve gençlerin pek doğru hareket etmiştir. S. Sami Karagöz Bursa Halkevi bu mesele ile meşgul oluyor Bursa, 25 (Hususi) — Bütün matbuatı meşgul ve alâkadar eden Karagöz meselesi burada henüz halledilmiş sayılmayor. Halk evi, meseleyi bu halde bırakmak iste- memiş, belli başlı tarihçilere mü- racaatla hepsinin fikir ve mütalâ- asını sormuştur. Bu cevaplar geldikten sonra umumi bir içtima yapılarak son kararın verilmesi (muhtemeldir. Halk evi# şimdilik tekmil neşriyatı dikkatle takip ve gazeteleri hıfz- idman .mağlüp şığın gali- biyetiyle neticelenmiştir. o Oyun çok heyecanlı olmuş alkışlar ara- sında hitam bulmuştur. M. Sait samimi tezahüratile Zonguldağa | HARİCİ MESELELER Ispanyada Levil kıyamı davasına başlandı Madrit, A (AA). (A.A.) — Ispanyol cumhuriyetinin ilk baya davası» nın rüyetine dün âli divanın altıncı mahkemesi huzurunda baş lanmıştır. Jeneral San Urjo ile ceneral Garcia de la Herren, miralay Emilie . Esteban (Enfantes ve ceneralın oğlu yüzbaşı San Jurjo, Seville kıyamı hakkında cevap vermek üzere mahkeme huzuruna çıkmış bulunuyorlardı. Bu davaya sabırsızlıkla intizar ediliyordu. Salı sabahından beri bir çok Ispanyollar adliye sarayının kapısı önünde içeri girmek için sıra beklemekte | idiler. Dün daha seher vaktında, zabıta kuvvetleri, halki inzam dahilinde tutmak için fevkalâde tedabir ittihaz etiniş bulunuyordu. Saat 6,30 da iki emniyet mü- fettişi adliye sarayına gizli bir kapıdan ithal edilen maznunları almak üzere askeri hapishaneye gitmişlerdir. Saat 8de adliye sarayınin kapıları halka açılmıştı. Mahkeme salonunun methalini Madrit (Obarosunun cübbelerini giymiş avukatları işgal ediyordu. Saat 8,25 de mahkeme heyeti, yerlerini işgal etmişlerdir. Heyet, reis M. Fernandez Gomez ile 6 aza 2 kâtip ve beş müddei umumi M. Martinez Aragondan terekküp eylemekte idi. Saat 8,30 da mahkemeye baş- lamıştır. Mahkeme salonunda açık pencerelerden giren havanın bile tadil edemediği şiddetli bir hara- set vardı. Zabıt kâtibi istintak dosyasını okumağa başladı. Dosyanın kıra- atı bir saatten fazla sürdü. Bu vesika, iptida muhakeme. tarzının merasim “ve usulden âri bulunacağını bildirmekte ve lüzum hissedildiği takdirde davanın mü- tat merasim ve eşkâle teb'an tek- rar edilebileceğini zikreylemekte idi. Şahitlerin (e istimamdan sonra cumhuriye müddei umumisi ayağa kalktı. Jeneral Sad Jurjo, çehre- sinin bütün hatları çekilmiş sap- sarı bir halde dinliyordu. Diğer maznunlar, lâkayit ve adeta mü- tecaviz bir tavır almışlardı. Müddei umumi evvelâ ordu- yu methü sena eylemiş ve mü- teakiben San Jurj'un hilekârlığını tahtiye etmiştir. Mumaileyh, bir müsademe olmadığını kaydet- mekle beraber müsellâh bir kıyam olduğunu söylemiş ve San Jurjo için ölüm cezasını, diğer maznun- lar hakkında da müebbet hapis kararı verilmesini istemiştir. San Jurjun avukatı, jeneralin kan dökülmesini men için müm- kün olan her şeyi yaptığını teyit eylemiştir. o Mumaileyh, jeneral tarafından (yapılan O hizmetlerin hesaba katılmasını ve kendisinin muayyen bir müddetle hapis cezasına mahküm edilmesini talep etmiştir. Diğer maznunların avukatları« nın ndafanları serdetmesini müteakip müddei umumi, usul ve merasime tabi olmıyan şekli (muhakemenin kendisinin avukatların (o beyanatına cevap vermesine müsait olmadığını söy- lemiştir. Ceneral San Jurjo, ilâve edecek birşeyi olmadığını ifade eylemiştir. Diğer maznunlar, jeneralın ya- nında ahzi mevki etmenin kendi- leri için büyük bir şeref teşkil etmekte olduğunu beyan etmiş- lerdir. Celseye saat 14 de nihayet verilmiştir. Maznunlar ve mahke- . : me heyeti, davanın eşkâl ve merasimi mütadeye tabi bulun- maması hasebile kararın tefeh- hümünden evvel © birbirlerinden ayrılamıyacaklarından hep birlikte yemeğe çıkmışlardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: