16 Ekim 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

16 Ekim 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 Teşrinievyel 1932. İ SUMER KIZI a No.4 Yazan: ISKENDER FAHRETTİN — Tklihas ve terelime hakkı mahfuzdur Esfar, sevgilisini mesut edebilmek için taş kırmağa razı olmuştu. Sirtellâ'da zengin fakirin, fakir de zenginin kızını alabilirdi. (Bilge) Sirtellâya gelince Sumer hükümdarına Bilge nin Sirtellâya geldi; Azak Kınık, Bilgeyi, görmek iste- mişti, Bilge, Sirtellâda Nipur'lu kadının evine misafir inmişti bu kadını Nipurdan Sevğilisini ölüm tehlikesinden kur. | taran cesur delikanlı, Bilge nin yanından ayrılmıyordu. (Azak )ın adamları Bilge yi Olağa götürürken, Esfarda on- ları takip etmi (Esfar )ın bir endişesi vardı: Hükümdar, Bilge yi yanından ayır- mazsa,, Nipur'dan Sirtella'ya kadar sev- gilisinin peşini bırakmıyan Esfar, ilge'nin kalbinden emindi. ©, hükümdarın gözler kamaştıran otağında bir gece bile kalamazdı. Bilge, o gün, akşama kadar otağdan çıkmadı. Esfar ok etrafında saatlerce dolaştı. Nöbet cilere sordu: — Bilge ne vakit çıkacak? Nöbetciler bu saale dudaklarını bükerek: — Bilmiyoruz... Diye cevap veriyorlar ve deli- kanlının heyecanını görerek bıyık alundan gülüyorlardı. O gün, | Sirtella | hanedanı, Alamlardan menfi bir cevap ge- leceğini tahmin ediyorlardı Sumer kınığı yaşlı bir erkek olmasına rağmen, eğlentiden çok hoşlanırdı. Fıratın hükümetlerle sel barbetmiş, hepsini mağlüp ederek büyük ganimet ve | servetlerle geri dönmüştü. Kınık (Azak) da Fikri yoktu. Emeli, hasmını p edip parasını, kıymetli eşyasını, basılı nakli mümkün olan serve- tini almak ve yurduna nihayetsiz mal ve servetle dönmekti. (Azak) yirmi yıldan beri, düş manlarından o mütemadiyen öç almaktan usanmıştı. Iki sene evel karısını ve bir çocuğunu (1) dağda parslar parçaladıktan sonra, sık sik dışarı bile çıkmıyordu. Kınık (Azaklın otağında yene kendi gibi yaşlı bir kadından başla Gi millik yokim. Bu kar dın, onun karısını ve çocuğunu büyütmüştü. Azakın ondan başka bir kadına itimadı kalmamıştı Arak, kadınlardan çok çekinen bir erkekti. Yanındaki cengâver- lerin hepsini bekârlardan seçmişti Esfar, otağın etrafında dolaşır. ken, nöbetçilerden, hükümdarın kadın hakkındaki duygularını öğ- lardan nefret ettiği için, derhal yanından uzaklaştırılması 11) « Azan kırk beş yaşındayken çocuğu dünyaya gelmişti. Suc mer Kınıgı oğlanu İnek vo geyik südile yütmoçtn, Bir gün anasile geyik avına gilmişlerdi. O vakit Kınıgın oğiyen beş yaşındaydı. Alamlar, Sümerlilerden çak korktukları için düğlarm yırtıcı paralar ve vahşi hayvanlar salımışlardı. Bunlar dan biri (Azak) ın oğlunu paraladı. Ço. Bir cuğun annesi kaçarken, tepeden inen | Bir pars kadının netüne atıldı ve onu bir hamlede toprağa serdi. Sumer Kınızı bu iki cana Alamlardan beş bin kişiyi yere sermiş, düşman cecetleri dstünden atımı sürerek öeümn alınıştı Alamlar © vakittenberi ( Frat ) ım beri tarahaa akın yapmayı hatırlarından bile geçirmezlerdi.» ikinci ihtimal gittikçe ayaklarına kara su inmi Bilge, Kınıgın hoşuna gitmişse? | ÇEsfar bu ihtimali düşündükçe | deli oluyordu. Nipur'lu delikanlı, bu güzel ve sevimli kızcağızı elde etmek için, köyünün en kızlarını zengin reddetmişti. Esfarın babası Nipur şehrinin &n hatırı sayılır zenginlerik Oğlunu hanedandan yordu. o, Nipur'da fakir bir ailenin kızı idi. Üstel 4on günlerde, şehrin ihtiyarları ona fena bir isimde takmışları Meşum kız ! Nipurlular (Baal ) mabudunun ır da zaten bunu için, sevgilisini (Sirtellâ) ya kaçırmıştı. Sirtelli'klar, Nipurlular. gibi, işlerinde o kadar mü ülpesent değillerdi. (Baal) abu” duna tapan erkeklerden Sirtella'lı kızlarla evlenenler çok vardı. Sirtella'llar izdivaç meselelerin- de, manasız taassuplarla zorluk göstermekten ve gençlerin kalbini kırmaktan çekinirlerdi. Sirtellâ'da çok eski Sumer hanedanından kalma bir âdet vardı: Zürriyetin artması için izdivaç usulleri basitleştirilmiş Ayni kabileden olmak üzere zen- fakir de zenginin irdi. Bir şartle ki zengin kızı alabi mesi için mutlaka bir iş sahi olması lâzımdı. Al kızın gin fakirin, yeri temin eden bir erkek istediği kızla evlene- bilirdi. Esfar zilesinden uzak kalınce, kendi hissesine düşen servetten de mahrum kalacak ve fakir olacaktı. Bunu biliyordu. Fakat, o, sevgi sine malik olmak için her şeyi göze almıştı. Sirtellâ da ticaret ve ziraat iş leri o kadar çoktu ki.. Daima işe adam ararlardı. Esfar, Bilgeyi mesut edebilmek için, derhal ken- dine bir iş tasarladı: Taşcılık. O, kuvvetli pazularına çok güven , bu işi kolaylıkla. yapa- den emindi. (Arkası var) EMLÂK SAHIPLERİİ Kira kontrat! yaklaşıyor! Kiracılarla münakaşa ve pazarlık her vakit müşkil ise de bu sene ahval dolayı- sile daha güç olacaktır. Bu nahoş münakaşalardan kurlulmak İsterseniz EMLÂKİNİZİN İDARESİNİ Bahçekapı Taşhan No. 20-21 -22 de mukim UMUM EMLÂK ACENTESİNE ri tecdit zamanı TEVDİ EDİNİZ! i. | dağ halinde tesavvur. etmel Akşam'ın resimli hikâyeleri Sevgili kızım, Kendine bir | bulduğunu söyl ederim. Allah ets Bir yastıkta kocayınl Fakat bu hayat arkadaşını bana gıyaben takdim ederken ilâve ediyorsun: “Onu her hususta tecrübe ettim. Artık, hayat arkadaşıma körükö- rüne bağlanabilirim..,, İşte bu noktada seninle muta- bık kalamıyorum, yavrum, Nişanlını sev.. Onunla evlen... Fakat sakın ha, onu her bususta tecrübe ettiğini sanma.. Ona, kö- İ rükörüne bağlanma... | Zira, hayatı kademe kademe bir hayat arkadaşı İ Yüksek dağların eteklerinde baş- | ka türlü ağalar, otlar çiçekler, hattâ hayvanlar olur. Ortalarma nebat ve hayvan hayatı kini hiç andırmıyan otlar, kuşlar, İ böcekler yaşar. kademenin | nebat ve hayvanlarını. ötekine geçirecek olursan ya soyubozur lor; yahutta artık yaşayamaz. Fakat, bazı müstesna otlar, kuş- lar, çok dayanıklıdır. Hem aşa- ğıda hem ortada, hem yukarda barınabilirler. Sonra, sevgili kızım, nebat ve hayvan hayatı, ade rakımlara lere göre de kuşları. gi ağaçları da başkadır. Evlenmek demek, bayat seyahatine çıkmak demek- uzun bir tir, kızım... İnsan, bu seyahatte ufki, şakuli bir çok misafirler kateder. — Arabistan'da | tecrübe edip de “hakikaten dayanıklı işl, hükmüne geleceğin bir deve, İsveç için nasıl çelimsiz, hayvansa; buzlu denizlerde çalâk- liğini tecrübe ettiğin foklar, şap deni le nasıl apışıp kalırsa; hicaz çöllerinde “uzun ömi diye şöhret kazanan hurma ağaç- ları, Moskova bulvarma dikilince de kuruyuverirse, ın koca, seni şe- birde inkisara düşürebilir; zen- ginken sana hoş görünen bir er- kek, fakirleşince sakilleşebilir. Onun için: “Nişanlımı her hususta tecrlibe Artık hayat arkadaşıma der- asil i körü körüne bağlanıyorum! ken, hata ediyorsun, kızı Insanların — hayatı, | hele bu asırda, katiyen sabit bir zemin üzerinde devam et r. Alelhu- işanlın muharrirmiş... mesleğin müntesipleri, daimi su- rette muhit ve derece tebeddü- lüne maruzdurlar. Bir ahbabım vardı. Parisli idi, iyi bir Fakat, zarurete düşmüş, bir ka- sabaya muallimlik yapmak üzere gitmişti. Orada, a: kadınlığile herkesi çıldırtan bir İ kadınla tanıştı. Bütün kasaba delikanlıları o kadına nasıl âşık | oluyorlarsa, bizim muallim de öylece Aşık oldu. Kasabalı kadın, | Parisli genci takdir etti, Onunla o kasaba için güzeldi. Pariste, bu giyiniş, oturuş, kalkış, göze batacak kadar acemice ve çirkin görünüyor. du. Evlendi. Paris'e vardıkları gün, delikanlı karısını delicesine sevi- yordu. Fakat, ogün, buz gibi soğudı Zira, kasabalı kadının asriliği , Salon Her hangi bir Parisli bir kadında köylü kadınlar arasına düşünce Paris, 16 Nisan Satış mağazasında, eek! mütevazı hayatımıza avdet ettik, bozguna uğrar... tinde. Asıl sana, kendi garip mace- ramı anlatayım, kızım... Bu satır- ları sana nasihat diye yazmaklır ğıma sebep, öz sergüzeştimdir. Ben, bundan senelerce evvel, tayyareler daha ilk muvaffakiyet- lerini kazanmağa başladığı sırada bir şoförle evlendim. Şoför, yarı mlhendiz derecesinde bir efendiy- di, Ben, bir otomobil traktör ve tayyare fabriksinda | daktiloluk ediyordum. Şoförde, patronumu- zan otomobilini idare ederdi. Fabrikada da çalışırdı. Günün birinde seviştik. Evlen- dik ve pek mesut olduk, kızım... Her kes, muhi- Fakat kocam, şofi usta başılığından tayyare: Pilot oldu. ilk kızım... Viyana arasında büyük uçuşu o yaptı. Artık, gazeteler, kendisinden bahsediyor. Baş sütunlarda resim- - Fabri biş bir servete mail oldu. Yükseldi, yükseldi, kızım... Bu yükseliş, felâketimize sebep oldu, kızım.. Şöhret ve servetinin tesirile, kocam, başka kadınlar buldu. Metreslerine evler açtı. Benim evime uğramaz oldu. Ni bayet, ayrılmak mecburiyetinde kaldık.. Fakat, şöhreti ve serveti, yük- seldiği süratle gene alçaldı. Zira, evvel emirde, başka tayyareciler zubur etti. Onun rekorunu kat kat kırdılar. Kocam, kendini dev aynasında görür. Kazı parayla bir yeni original tayyare imal etmek istedi. Yaptığı tipte muvaffak olamadı. Böylelikle pa- rasını da kaybetti. Bittabi, artık, ne metresi kaldı, ne hususi evi, Kocam, yükseldiği yerden gene ceki seviyesine indi. o Bizim sabık patron, ona, bir satış mağazasının mi dürlüğünü teklif etti. O da kabul etti, Bu mütevazi şerait içinde, ko- cam, beni hatırladı. Eski güzel ve asüde günlere dönmek istedi, Benimle barışmak teşebbüsü: bulundu ve ben de onun tekl redetmedim, kızım... Zira, kab; hat onda değil... Bir yayla çiçe ği zirvede nasl soysuzlaşırsa, oda öyle olmuştu dağ tepesine temessill edemedise, kaba- hat yayla çiçeğinde mi?... O çiçek, eskisi gibi çok iyi bir koca ok makta devam etti. İşte, kazım... Niş in muhtelif muhitlerde, muhtelif içtimai kade- melerde tecrübe etmeden, ona katiyetle inanma... Ona körkörüne bağlanma... Muhit değiştirdikçe ve zenginliğe, fakirliğe, şöhrete, Bisyana doğru yükselip alçaldıkça, -çok muhtemeldir ki- bambaşka şahsiyetlere bürünecektir. Ibtiyat ol! (Hatice Süreyya) Adanada yer fıstığı yetiştiriliyor Adana 14 — Vilâyet dahilinde bu sene yer fıstığı ekilmesine son derecede ehemmiyet veril miştir. Bu zeriyat sahasmnın dört bin dönüm kadar tuttuğu anla- şımaktadır. Aynı anda on bine yakın sakız ağacı Antep fıskığına aşılanmıştır. İleride bu çalışmanın büyük servet menbar temin edeceği şüphesizdir. Pek yakında burada büyük bir hastık mıntakası teşekkül edeceği tahmin olunmaktadır. Kırklarelinde son yaz balosu Kırklareli 14 (Hususi) — Mev- sim sonu münasebelile burada askeri mahfelde son yaz balosu verildi. Balo çok parlak oldu ve pek çok kalabalıktı. AKŞAM Matbaacılık şubesi Rekabet kabul etmez derecede ucuz fiatlerle iş yapar. Kitap, Mecmua bastırmak isteyenlerin bu ucuz fiatlerden istifade etmelerini tavsiye ederiz. Bundan başka en müsait şeraitle kartvizit, mektup ve zarf başlıkları, makbuz, fatura, sirküler ve sair tap işleri yapılır. Telefon: 21434 adres kartı,

Bu sayıdan diğer sayfalar: