26 Kasım 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

26 Kasım 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i 26, Tegrinizani 1293 AKSAMDAN AKŞAMA Musevi'leri bize sefa geldinizl Gazetemizin İzmir muhabirimizin gönderdiğ şu bususi telğrafı okuduk; * Buradaki musuvilerin büyük Bir kısmı, Ispanyolcayı bıraka- rak yalnız Türkçe konuşmağa karar vermişler ve bu kararı datbik etmeğe | başlamışlardır. Karar, o herkes tarafından iyi karşılanmıştır. Türkçe konuşma: sını temin için teşebbüste bulu- nanlar, Türkçeyi, o musevilerin ana dili yapmak istediklerini söylüyor. İzmir ahalisi gibi, bizim de, bu haberi memnuniyetle karşıla mamamıza imkân yok. Bir fransız, bir alman; bir rus 'musevisi, yaşadıkları memleketinin dilini kendi dilleri olarak kabul etmişlerdir, Parisli bir vatandaşın konuşmasından Katolik kilisesine mi, Protestan mabedine mi, yoksa havrayamı müdavim olduğunu Zestirmek o mümkün (değildir. Almanyada, İngilterede, Rusyada da böyledir. Yalnız bizim musevi vatandaşlar bu umurui kaidenin istisnasını teşkil ediyorlardı. De- mek ki, onların vaziyetleri de tal ileşecek.. Esasen bizim museviler, ecdat- larının. dilini, yani Beni İsrail'in konuştuğu ibranice'yi değil, kötü bir ispanyolca konuşuyorlardı. Öyle bir ispanyolca ki, - son seyahatim. esnasında tetkik ettim: - Bizzat İspanyollar, bunu anlamıyor! Şehrimizdeki bir çok museviler, bu terstürs Ispanyolcayı son ne- İde terkederek işi fransızçaya dökmüşlerdir. Lâkin, Fransızcayı da Abllah Fransızça eyleyel... Esasen beş yüz lügat içinde dönüp duruyor; ne Sarf, ne nabiv... Öyle bir lisanki, Parisli işitse Çince zanneder. (Hoş, umumiyetle bizim Beyoğ- lunda konuşulan fransızca, asıl İransızcadan temamile ayrı bir Öyle ki, Fransaya ilk giden Beyoğlu “ frenkleri,, ora lisana kulak ve dil alıştır. mak için epice zaman haylı müş- kilâta ugrarlar..) Izmir musevileri, türkçeyi be- nimsemek istemekle ilk defa olarak (doğru dürüst ve bütün gavamızile | bir dil öğrenmeğe başlayacaklar demektir ki, bu, cidden, kendi haklarında > ve umumiyetle memleket hesa- bina - çok bayırlı bir iş olacaktır. Cidden samimi iseler, bütün mek- teplerine bunu teşmil etmeliler, Museviler, şimdiye kadar, zeytin yağla su gibi bizimle kayaşma- mış bulunuyordu. ( Zeytin yağı, bittabi onlari) Nice nice arnavut, kü boşnak, ilb... - rf bizim har mize uymak sayesinde - özbeöz Türk addedilmişler; bu memlekette bihakkın ve tam man. den, olmuşlardır; onları” i, arap, artık Şehrin sıhhati Kızıl azaldı, grip artmağa başladı ! Şehrimizde hüküm süren kızıl bastalığı, alınan tetbirler sayesin: | de, hafiflemiştir. Buna mukabil nezle ve girip artmıştır. Gripin artmasına sebep hava- ların mütemadiyen değişmesidir. Bir kaç gün evvel hava adam akıllı soğumuştu. Halbuki son iki gün lodos ortalığı ısıttı, pak tolar ağır gelmeğe başladı. Dün- den beri hava yeniden soğudu. Bu mütemadi değişiklik hase- bile küçük bir ihtiyatsızlık gripe sebep olmaktı Müstahdemin idareleri hakkında tahkikat Son zamanlarda bazı müstab- demin idarehanelerinin belediye- nin kabul ettiği şerait altinda çalışmadıkları anlaşılmıştır. Bunların bir kısmı öteye beriye be- lediyece tescil edilmemiş kimseleri hizmetçi olarak vermektedir. Bu yüzden bir çok hırsızlık vakalarına meydan verilmektedir. Bu şekilde bizmetci veren idarehaneler hak- kında tahkikat yapılarak bu hare- ketten menedilmeleri müracaat edilmişti kata başlamıştır. Belediye şubeleri Çok çalışanlara ikramiye verilmesi düşünülüyor in zabıtaya Polis tabki- Belediye reisliği, belediye şube- lerinin bir sene içinde muhtelif sahalarda çalışmalarını tetkik ve mukayese edecektir. Aymı vesaite aynı derecede malik, bir fark olursa sene nihayetinde iyi çalışan belediye şubesi takdir edilecek, çalışmıyan şubenin de moksanları kendisine bildirilecektir. | Belediye, bütçede imkân bu- lursa takdir gören şube müdür- lerine | yani kaymakamlara ve iğer alâkadar memurlara ikra eyi de düşünmektedi ayırt © etmiyoruz. Musevilerin son teşebbüsü de, buna doğru bir adımdır. Bu din- deki vatandaşlarımız çok faal, çok sevimli | bir olmaktan vaz geç le kay- naşmak azminde bulunduklarına onlara: “Bize sefa geldi- deriz. İl (Vana) İl bayatiyetli, unsurdur. çok “Zeytinyağı, göre, nizi, Tramvay k kazası Bir kadın kamyondan kaçarken tramvay altında kaldı Evvelki gün Divan yolunda bir tramvay kazası olmuştur. feci Maçka - Beyazıt hattında işle yen vatman Ali efendinin ida- resindeki tramvay avvelki gün Saat 16 buçuk raddelerinde Divan | yolundan inerken karşı taraftan da | bir kamyon gelmeye başlamıştır. Bu sırada Fatma hanım ismin- | de ihtiyar bir kadın da yolun karşı tarafına geçmek istemiştir. Fatma hanım otomobili gi ce çiynememek birdenbire çekilmek istemiş fakat bu defa da tramvayın altına yuvarlanmıştır. Vatman derhal arabayı durdur- mak istemişse de yokuş aşi Fatma hanıma çarpmıştır. Kadın tramvayın altında kalarak başından ve mubtelif yerlerinden yaralanmıştır. Yaraları çok ağır olduğundan ifade verememiştir. Mecruh kadın hastaneye kaldı- rılmıştır. Borsa durgun Ünifiye bir miktar düştü Geçen hafta kambiyo borsası pek durgun geçmiştir. Ünifiye Satışları eski hararetini kaybet miştir. Bir iki hafta evvel, üni- fiye elli dokuza kadar çıkmıştı. Geçen hafta içinde 57ye inmiştir. Rumeli şimendiferleri de 25 kuruş daha kaybederek, beş'lira beş kuruşta kapanmıştır, Anadolu. kâğıtları sağlamlığını muhafaza etmektedir. Tramvay, — telefon, bomonti, şark değirmencilik, arslan çimento kâğıtlarında bir değişiklik olma- mıştır. Almanya manganez almak istiyor Son günler zarfında Almanya- daki bazı müesseseler, Türkiyeden manganez maddesi istemektedirler. Tbraçat ofisi, bu meseleden maden şirketlerini haberdar etmiştir. ABONE ücretleri Türkiye © Kenebi ŞENEL İğ00 kuru 7702 kurun SAYLIK 750 > 1450 3AYLIK 400 > 800 1AYLIK 180 3» — lr Abono ücretleri doğrudan doğruya AKŞAM düzel matcına görülerilmeldir Ares tebdil için. yirmi beş ke yaşlak pul göndermek: Mizimdır. ep 27 — Kasım; 19 e Gey Öğle 1 züe 96 TA 1419 1644 carenane: Babiâli civarı Acımusluk sokağı 13 No. Tasarruf haftası Mekteplerde mühim hazırlık yapılıyor Milli iktisat ve tasarruf haf- tası hazırlıklara (o devam ediliyor. Tasarruf haftasının en al tarafı, mekteplerde geçecek- tir. Tasarruf haftasında, muallim- | ler talebeye, tasarruf mevzuuna dair tahriri vazifeler vereceklerdi Bundan başka, ekseri mektep- lerde tasarruf mevzuuna dair ya- zılmış Bu piyeslerin içinde Akagündüz beyin yazdığı Kumbara piyesi, her mektepte temsil olunacaktır. iktisat ve tasarruf cemi- i, her sene tasarruf haftasında bir geçit resmi yaptırırdı. Geçen senö geçit resmine iştirak öden; kamyonlar, * yağmur altında kak mışlar, ve hiç kimse bundan istifade edememişti, cemiyet bu ciheti nazarı itibare alarak, bu İ sene geçit resmi yapmaktan vaz geçmi. Esasen iktisat ve tasarruf haf- tasi, her sene bu mevsimde yapıl- dığı için, herzaman yağmurlu ve çamurlu günlere tesadüf etmek | tedir. Milli iktisat ve tasarruf cemiyeti, bu şerait altında (sokaklarda tezahurat yapmağa imkân bula- mamaktadır. Heroin Zabıta yeni bir şebeke Meydana çıkardı Heroin ve esrar kaçakçılığına karşı zabıta takibata devam ediyor. Son yapılan tahkikat neticesinde bir. heroin kaçakçısı şebekesi daha meydana çıkar- mıştır. Bu şebekeden Arakli ve Levi isimlerinde iki kişi yakalamışlardır. Bunların uzun zamandan beri heroin kaçakçılığı yapmakta ol- dukları ve harice de gizli olarak beroin kaçırdıkları. anlaşılmakta- dır. Zabıta bunların daha başka arkadaşları olup olmadığını ve heroinleri nereden bulduklarını tahkik etmektedir. Anahtar uydurarak eşya çalmış! Galatada oturan Hamiyet hanım isminde bir kadınla dostu Ismail bundan bir müddet evvel kavga edip ayrılmışlardır. Aradan uzunca bir zaman geçtikten sonra Ismail evvelki gece Hamiyet hanım evinde bulunmadığı bir sırade evin kapısına anahtar uydurup | içeriye girmiş ve eline geçen eşyayı alıp savuşmuştur. İsmail | bu eşyaları satmak isterken ya- kalanmıştar. İçki yerine yemiş Yeşil hilâl cemiyetinin senelik kongresi toplanmış... İçki düşman- ları gayet mühim bir karar ver- mişler.. Ayyaşları içki yerine mey- vaya alışdıracaklarmış., İstanbul. daki kurular; — İlk hedef içki yerine ayyaş- lara meyva vermektir. Diyip mücadele. için paçaları sıvamağa başlamışlar.. Gazanız mubarek olsun ar- kadaşlar.. Demek bundan sonra imam suyu, arpa suyu, üzüm suyu yerine gelsin incirler, gelsin üzüm- İer, gelsin kavunlar, gelsin kar- püzlar, fındıklar, bademler... nınızda iki akşamcının konuşdu- ğunu işideceksiniz — Birader akşam olupta vaktı kerahat geldi mi tahammül elden gidiyor. Dayanamayıp eve koşu- yor... Pençerenin yanına sofrayı kuruyorum. Mezeler.. Şöyle elli dirhemcik te soyulmuş | fındık... Yanına bir az kuru üzüm. badem... Gramofonuda kurup: Mey teskin eyle saki ah ateşi erimi» Havasını çalmağa başlıyorum... “Arasıra boş rakı kadehinin içine bir tane fındık koyup sanki rakı içiyormışım — gibi hızla ağzıma atıyorum, arkasından ispirtodan ağzım yanıyormuş gibi su barda- ğını kapıp bir iki yudum içiyorum. Salatadan bir çatal, sardalyadan bir parça, peynirden bir tutam, kavundan bir dilim, cacıktan bi kaşık... Fakat bu işin daba cazipleri var... Muhakkak ki gelecek sene dut mevsimi gelince bütün ayaşl Yatlara; koşacaklar. Haydi hepsi dut ağaçlarının tepe: Incir zamanı gelince o incir ağacı senin bu incir ağacı benim. Çilek zamanı ver elini çilek tarlası. Üzüm zamanı haydi bağlara... Yolunuz düşüp te eski meyha- nelerden birine girecek olursanız. kırk yıllık ayaşların: — Şerefinize efendim. — Sihhatinizel. diye ellerindeki muşmulaları birbirlerile tokuştür- duklarını göreceksiniz. Arkadaki masalardan tezkâba bir ses yük- selecek: — Usta Mardirus... Bize ikitek fındık gönder. Mezesi, bol olsun. Tabii içki ortadan kalkınca sene- lerden beri devam eden meşhur ayyaşlık adetlerinin bir kısmıda değisecek. Meselâ kadeh kırmak yerine, yere bütün bir karpuz atıp. parçalamak, yahut duvara çarpıp ayva kırmak, fındık kırmak âdet- leri gelecek.. Sonra yemişler nulması lâzımdır imler de ko- Meselâ altınbaş elmaları, inhisar | muşmulaları, Baküs karpuzları, Bilecik dut kuruları... Yeşil ay cemiyeti umumi kâtibi Fahreddin Kerim beyin söyledi ğine nazıran ayyaşlar gittikçe Şoğalıyormuş .. Geçen sene 5 milyon kilo rakı sarfedildiği halde bu sene sarfedilen rakı 6 milyonu geçiyormuş... Eğer ayyaşlar kadehi akıpta mevaya, elmanın sapına, alımına sarılırlarsa kor- karım ki memlekette bir meyva bulranıdır başlar... Hikmet Feridun — Bizim hanıma bir olcu Amca bey, şeyler | | vs. Ne berbere gidiyor... ... Ne süsleniyor... | ... Ne sinemaya gidiyor, A, B. — Üstünde bir gayri iy ei

Bu sayıdan diğer sayfalar: