17 Temmuz 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

17 Temmuz 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

17 Temmuz 1934 Sahife 3 AKŞAMDAN AKŞAMA Spor rekabeti veya filân klü- örüne bağlı. bir hisle ir ihtiras olarak kabul etmeyip, te memleket gençliğinin beden hattâ tefekkür itibarile inkişafı için bir terbiye vasılasi olarak telâkki edenler acı bir dert ile karşılaşıyorlar: Rekabet. Buna «husumet» demeğe di Fakat bazan, en meşhur iki klübümüz resım. 'daki münasebet bu tabir ile ifa- de edilmesi lâzim bi ak dığı meydandadır. Bir kibarlık, mertlik, büyüklük meydani olan spor sahasında sinirlere hâkim olmıyarak alelâde sokak kavga" larına kalkmak şüphesiz ki en evvel kendilerini menedememiş olan sporcularımızı, - sukünle (düşünmeğe imkân buldukları za- man, - müteessir eder. Fakat her iki tarafı da memleketin isti baline temel olacak birer vatani yavrusu eeven bitaraf seyircilerin bundan (duyacakları ruhi eza cidden çok büyüktür. Şimdiye kadar spor rekabeti We kavgaları bir sinir meselesi şeklinde tecelli ediyordu. Yani esasen mevcut yanlış bir telâ ki havası içinde karşılaşan oyun- cular, oyunun cereyanı, harare- 4i, etrafın gürültüsü ve telkinleri arasında kendilerini zaptede- miyorlardı. Bu çok teessüf edi. lecek bir vaka olmakla beraber izahı kabil oluyor ve nihayet, gerek iki taraf oyuncularında,ge- rek bitaraf seyirci kütlesinde ye bütün memlekette uyandırdı. ğı aksülâmeller yavaş düzeleceği ür yordu. Son zamanda gözümüze çar pan bir hadise aradaki rekabe- 1in âdeta «taammüt ve tasmim3 şeklini adığını anlatıyor ki bun- 'dan daha büyük bir teessür duy- mamak kabil değildir. Meselâ bir klüp büyük bir gün tertip ediyor. Avrupadan sporcular ge- #irerek bir maç yapmağa hazır. Janıyor. Rakip klübün de Avru padan başka bir takım getire Tek ayni günde bir maç ilân et tiğini görürsek rekabetin bu şek- li için hiç muhaffef sebep dü- iz. Çünkü mali sahada rine zarar vermek emeli rekabetin çok acı ve fena bir mânada anlaşıldığını ve tatbik edi Klüpler biribirlerini futbol sa- hasında meharet, azim ve gayret ile yıkmalıdırlar. Bu rekabet de- Zil müsabakadır. Fakat, böyle biribirlerini zarara sokmayı dü- şünecek ve arayacak derecede bir ayrılık görülmesi hiç maze- vet kabul etmiyecek bir kin eseri- dir. Sporu «birleştirici» bir kuy- vet olmak itibarile sever ve tep vik ederiz. Bunun bir nifak va sıfatile müsavi surette | | | Inşaat malzemesi Trüstler fiatin ucuzlamasına meydan vermiyor Son zamanlarda inşaat malze- mesinde göze çarpan bir pahalı- lik vardır. İnşaat işlerile uğraşan bir müteahhit gazetemize gönder- mektupta bu münasebetle mühim bazı meselelere dokunu- yor. Bü zat büğünkü pabalılığın tabii olmadığını ve trüst şeklinde bir takım birliklerin vaziyete hâ- kim bulunduğunu söylüyor, di- yor ki: Yİ mel gan Omni muhtelif trüstler çalışmaktadır. Demir boru satışları bir limitet şir. 'ketin elindedir. Bu şirketle demir boru fabrikası fiatlerin düşmeme- si için çalışıyor. i Diğer taraftan çivi fabrikalari arasında iki senedenberi bir trüst wardır, Bu trüst fiatleri yüksek bulunduruyor. İyantı daha benze mal cima için trüstlerin faaliyetine nihayet vermelidir.» Bu hususta adar makamla- rin tahkikat yapmasını temenni ederiz. Buğday ihracatı Istanbul limanından da ihracat başladı Buğday ihracatı gün geçti iyi bir devreye girmektedir. Bu 'day ihracatının artacağma dair olan tahminler teeyyüt etmektedir. Geçen hafta içinde Istanbul ye- niden 306 ton buğday ihraç et miştir. Ve diğer taraftan İzmir, Gelibolu, Mersin limanlarından ihracat yapılmaktadı Evvelce de yazdığımiz. gibi, en ziyade ihracat yapan Mersin anıdır. Şimdiye kadar Mersin limanından 15 bin ton buğday muavinliği tayin edile yazdığımız belediye reis muavini Hâmit bey Ankaraya gitmişti. Hâmit beyin bugünkü trenle şehrimize dönmesi bekle- niyor. Hâmit beyin bir valiliğe tayin edilmesi kati surette te- karrür etmişse de tayini edilece- ği vilâyetim Burdur olacağı mu- hakkak görülmemektedir. 'Hâmit beyin yerine belediye reis muavinliğine Anadoludaki valilerden birinin getirileceğini haber aldık. sıtası olduğunu ygördüğümüz za- man, ber iki tarafı da, doğrusu ayıplariz. Akşamci Kadastro mezun olmıyan memur kalmıyacak M ro İşlerine bu sene büyük ehemr | miyet vermektedir. Haziranda | yapılan teşkilâtta maaşı az olan memurlardan bazılarının maaşla rına zam yapılmıştır. “Alım, satım muameleleri kanunu medeniye göre ifa edildiğinden memleketimizin bir çok yerlerinde yeni tapu sicilleri tesis edilmiştir. Tapu sicilleri, tasarruf kayıtlarında hiç bir hataya imkân vermemek üzere ve mükemmel surette tan zim edilmekte ve fenni esaslara istinat etmektedir. Yeni sicilleri tutmak hususi ihtisasa mütevek- kıf olduğundan bu seneden itiba» Ten tapu ve kadastro mektebinin tedrisatına ehemmiyet verilmiştir. Mektebe bütün tapu ve kadastro | memurları nöbetle gönderilmek» tedirler. Beş sene sonra mektep- ten mezun olmıyan biç bir memur kalmiyacaktır, Afyon alımı Mübayaata başlamak için tahsisat bekleniyor Uyuşturucu rmaddeler inbisari yeni sene mahsulünden henüz mal almamıştır. Bazı mıntakalarda af- yon müstahsillerinin bu halden şi- köyet ettiklerinden bahsetmiştik. Bu hususta bir muharririmiz uyuş- turucu maddeler inhisarı müdürü Ali Sami beyle görüşmüş ve şu izahatı almıştır: «— Bir kaç güne kadar müba- yaaya başlıyacağız. Tahsisat bek: liyoruz. Mübayaat işlerinde de rudan doğruya müstahsille mü sebete girişiyoruz. Anadoludan muhtelif istihsal mıntakalarında» ki köylüden mektuplar alıyoruz. Köylü bu mektuplarında mutavas- sıtlara lüzum kalmadan” idareye mal satmak teklifinde bulunuyor. Bu mallari almak için kendilerine cevap verdik.» Ali Sami bey, Ankarada açila- cak olan afyon mürekkebatı fab- rikasinin Avrupadaki kartellerle anlaştıktan sonra açılacağını söy- lemektedir. Bir araba elektrik direğine çarptı Doktor Vamık beyin idare ektiği bir araba Suadiye cadde- «inde elektrik direğine çarpmıştır. Bu mlisademe esnasında, beygir- lerden biri arabadan ayrılarak kaçmış, ameleden Mehmede çarp- mış ve mecrubiyetine sebebiyet vermişi Beş sene sonra mektepten| vekâleti, tapu ve kadar |' Duvar ilânları, Yeni mukavelede de bazı değişiklik- ler yapılacak İlân imtiyazı belediyeye veril dikten sonra belediye bu hakkını bir mukavelename ile Anadolu ajansına terkeylemişti kavelenamedeki tatbik ke alınacak ilân harçlarının çok yük- #ek ve nisbetsiz olduğu görülmüş, gerek belediye, gerek ajans bu mukavelenameden hemen hemen biç bir faide temin etmediği içi #ekiz ay evvel ikinci bir mukavele yapılmıştı. Anadolu tatbiki mesuliyetini zeri belediye memurlarındı manın vazifelerini lâyı diklerinden bahisle velenin de tatbik edilemiyeceğini iddia etmiştir. Diğer taraftan be- lediye Anadolu ajansının son mukavele ahkâmin, tamamile tat- il etmektedir. elenin tat- lerini ortar ir ihtisas teşkil edilmiştir. Encü- imi encümenden ( Suphi, belediye hukuk işleri müdürü Muhlis, belediye iktisat müdürü Asım Sereyya, belediye muhasebe dürü Kemal beyler iştirak et- Encümen iki taplantı Son. içtimanı bugün Bugünkü içtimada ne suretle tadili İâzimgeldiği kararlaştırılacaktır. Bu son mukaveleden sonr: in rimizde duvar ve bu kabil i işleri yeni bir tarzda tatbik ediz lecekler: Mezarlık kimin? Belediye mahkemeye müracaatla dava açtı encüme Silivrikapı mezarlığında Haci Bayram çeşmesi yanında 300 dö- nüm genişliğindeki arazi vakti- le tapuca verilen bir senet üzeri- ne Raşıt Şevki bey namında bir getirilen cenazeleri muayyen bir bedel almak suretile defnettir. mekte idi. Mezarlıklar belediyeye intikal ettikten sonra belediye burasi da tesellüm etmek istemiş, fakat Raşit bey bu erazinin kendi malı olduğunu iddia etmiş, belediye” nin müdahalesine mani olmuştur. Şimdi mesele birinci hukuk mah» kemesine intikal etmiştir. Belediye Raşit beyin elindeki senedin sahih olmadığın idin ederek bu tapu senedinin iptali le mezarlıktaki bu kısım erazinin de kendisine tevdiini istemiştir. İ EEim ça Bir köylü artist Çalı köyünden dönen © Şehir yatrosu artistleri anlata anlata iliremiyorlar: — Muhsin Çalı köyünde fe) kalâde bir köylü artisti keşfet Filimde ona rol verdi. O kadar muvaffak oldu ki hayret eder. Bu artist köylünün ismi Haci dayıdır. Kendisi oldukça yaşlı dır. Bir gün filim için bir köy lü rolü lâzım geldi. Hacı dayı Bunun tam tipi idi. Sorduk: — Bu rolü oynar mısın Haci dayı?.. cerebilecek miyim? dedi. Küçük bir taassup eseri bile göstermiyordu. — Becerirsin Hacı dayi dik. — Sizi üzmeyeyim.. Ve Hacı dayıya sinema aktö: lüğünü yalnız bir kerecik ta TİF ettik. Sinema © aktörlüğünde mühim bir şey vardır. Sahne ha zırlanır. Filim çekilecektir. S: meyi | hazırlayanlardan elinde hokkabaz şakşağı gibi bir tahta vardır. Bu klakettir. Kla ket şaklatılır. Ve her aktör için den 1, 2, 3, saydıktan sonra ro lünü oynamağa başlar. > 40 - 50 defa Figüranlık etm Kimselere 40 - 50 kere tarif etti- Zimiz halde bu 1, 2, 3 sayarak role başlâmağı öğrenemezler. Halbuki Hacı dayı sanki 40 se- nelik sinema aktörü imiş gibi klaket çaldıktan sonra içinden 1,2, 3 diye sayıyor. Ve gayet eymiyor. Hem de rolü mühim bir roldür. Makyajsız oynamaktadır. de i Duglasva- yi bıyık taşımak, kabarık ormuz- lu elbise giymek, Rudolf Valan- tinovari favori bırakmakla ek de edilecek bir şey zannederler. İşte bir Hacı dayı bunların hiç birisi kendisinde olmadığı halde büyük bir muvaffakıyetle sinemada oynıyor. Hikmet Feridun Kuş yemi flatlerindeki yüksel devam ediyor Kuş yemi fiatlerindeki yükseliş devam etmektedir. Geçen hafta satilan kuş yemleri, bu inde 7 kuruş 51 santimi bulmuştur. Ihracat en ziyada İngiltereye yapılmaktadır. İHACI BEKİR Ticarethaneleri; Yerli Mallar sergisine İştirak etti. Amca beye göre!.. — İktibas ve tercüme bakı mahfuzdur — — Bizim Kohen efendi Edimeden gelmiş Amca bey, dün gördüm: 4 Evvelâ mağazayı satıp, aranbula göç. eti Fakat zavallı çok sıkıntı A, B, — Vah vah, Gidip göreyim iyâkadada mı oturuyor, Tokütliyan: da mi?

Bu sayıdan diğer sayfalar: