13 Eylül 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

13 Eylül 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HMM MM MM 13 Eylül 1934 — Geniş mefes alma hanım, itiyorsun.. yö NEZ — Neden şapkası başında 7. — Henüz oturup otarmıyar Dişçide — Dişi kaça çıkarıyorsunuz? — Uyuşturarak çıkarırsam iki lisa, uyuşturmadan çıkarırsam bir ra, — Kaça uyuşturarsumuz. — Yarım liraya, — öyleyse sadece uyuşturunuz. — Ancak yarım saat kadar ra- hat edersini sonra sizden beş dakika pedeni istiyecei Sulama — Oğlum, Kadıköyünü hangi dere sular? 1 — Kurbağalı dere efendim. — Peki, senin oturduğun tarafı e sular? — Ayde yılda bir kere belediye Arazözleri Dostlar ” — Felâketten haberin var mı? — Ne oldu? “ — Bizim Fatma, yeni bir elbi- #€ prova ederken öldü. — Vah vah... El diz si ne biçim. İyi — Anne, bugün balıkyağım her Bünkü gibi midemi bulandırmadı. — Memnun oldum... Nasıl ol du bu? 4 — Büfede kaşık bulamadım, çatalla içtim. — Sekiz. yaşındaki çocuklar sekizde, dokuz yaşındakiler do- kuzda yatıp uyurlar. — Demek Siz hiç yalıp uyu- mazsınız. | ağzına bir damla beni sola DALGIN: Fevkalâde dal- gındi. Bir salonda denidik bir ha- nıma rasgeldi, fakat tanımadı. Hanım dedi kiz — Beni nasıl lanımazsınız 2., Hani bundan beş altı sene evvel: “Bana varır mı- sınız? diye sor- muşlu. — Ha.. Evet. vardınız meydi? Aman şu güzele bak. Sevse kıvrandıracak! Acımazss, sevmezse, Bal ayından sonra cennette Adam — Annemin evine gidi yorum dedi bu ne demek? UZAKTAN Gönlümüz ateşlenir Hümnüne hayran olan her AYYAŞ Gece gündüz içerdi. Âdeta şarap tire yakisi olmuştu. Senelerden beri su koymuyor, sade sarap içiyordu. Geçenlerde bir dostu: — Yahu dedi, Biraz da su iç sene. — Kabil değil, doktor menelti, — Ne dedi? — Demir gibi miden war, dedi eğer su içersem paslanır! Dünyanın dört bucağı seyrederken uzaktan. . ateşli dudaktan; Sevilmek ümidile bin iltifat dökülür. En mağrur kafaların bile boynu bükülür. GÖZLUĞUMUN KENARINDAN Görmez gibi bakıyor. Gülüp, gülüp çakıyor. Arkamdaki masadan Ta kalbime akıyor! lp mi Çallı İbrahim beye, Salâh Cim- coz bey.bir cami resmi sipariş et- di Çallı resmi yaptı, fakat gi 'nürde hiç insan yapmadı. .Cimcoz bey resmi beğendi, yal. nizi — Çallı, dedi, resimde hiç kim- seler yok. Çallı güldü: © — Öğle namazı kılmak için ca- mie girdiler. — öyleyse camideri çıkmalari- nı bekler, resmi ondan sonar satın aliram! | | En ulu yi TN li i İ | pi vE a — Sonrasını hatırlamıyorum! nda otomobil soyranı Kuskançlığı yaratan, gönüllerde Kasırga, fırtınalar senin bir başka eşi AKSI Trende bir o, bir de karşısndaki çatık kaşlı zat vardı. Onun canı sekeldı, yol arka- daşile konuşmak için sordu: — Zatı lin: Ahmet bey değil misiniz ? Öteki biraz. daha çatıldı — Hayır. — Ben zaten ilk bakışta anla muştım, ona hiç benzemiyorsunuz! Üst kattan — Yine şükret, suratına düşüyordu. ar kalsın YAKINDAN binbir © aci doğuran. bir arzu uyandıran, kadın sen böyle bir ateşin, AFERİN Raşit Riza bey, Şehir tiyatrosunda bir kaç arkadaşını ayarttı. Kendisi ayrı bir kumpanya © yapı yor. Bu arada, ope- ret artisti Mnam- mer beye de: — Bizim kam- paynaya gel! Teklifinde bn Tanmuş. Metammer Boynunu bükmüş : — Raşit Riza bey, demiş, ben Size ne fenalık et. dim ki, bana böyle bir teklifte bulu. nuyorsunuz | — Uyan yahu, söylediklerine göre dünyanın en güzel manzaralı yerinden geçiyormuşuz.. — Onun da pijaması tıpkı benimki gibi, sakın beni zam edip peşine düşme... Meksikada iki kumarbaz iskambil oynu. yorlardı. Biri sordu — Sende ne var? — iki birli var, Ve ötekine sordu: — Ya sende ne var? — Ben de iki tabanca var, — Alâ, cen kazanırsın? Sehehi Adaya gidiyorlardı. Salamon bir gitme, bir de gidip gelme bir let aldı. Karısı sordu: — Gitme bilet kimin? — Senin. — Neye bana gidip gelme ales dın? — Sen orada denize gireceksin, Yüzme bilmiyorsun. Boğukursanı beyhude bilet parası vermiş olm, yayım! Çünkü Muallim talebeye sordu: — Neden Amerika saatleri, Avs rupa saatlerinden iki saat geridir?. — Çünkü Amerika daha sonra keşfedildi! Konfor — Benim evimde, her türlü as- ri konfor vardır, Meselâ hamam, üç muslukludur. — Neden üç? rinden sicak, birinden 56- — Hey yavrum, dünya çetin leşti, geçinmek için çok zahmet gekmek lâzım... Çok uğraşmak lâzım.

Bu sayıdan diğer sayfalar: