6 Şubat 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12

6 Şubat 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İlya Abramoviç Gersofii” musikişi- nastı, fakat işi gücü yoktu. Nijni- Norgorot sokaklarında '#örsöri serseri dolaşıyordu. 1? Bir aralık bir kapının üstüne asıl- mış olan - bir yaftaya gözü! ilişti. Dur- du, okudu: ja «Bir memur aranıyofs İlya rahat bir nefes aldı; — Çok şükür, nihayet doyu- rabileceğim! ; Derhal girdi ve kendisine ne iş ve- rileceğini sordu. Aslanları terbiye eden aslan gibi bir adam onu şöyle bir süzdü ve homurdandı; — Pek cılız! İlya bu işin de elinden. gideceğini anlayınca şöyle bir silkindi: — Amma sağlamım! — Sağlam olabilirsin, fakat derin — Derim de nedir? — Bana bir aslan lâzım, halbuki sen kedi gibi bir şeysin. — Aslan mı istiyorsunuz?... Nasil aslan? — Sağırmısın? Bana bir aslan lW&- zım, hem de bu akşam... Öbür aslan bu gece izinli. Saat 5de gel beni gör. İlya angaje edilmişti, karnını do- yurabilecekti. 'Ptöva pek parlak olmadı. İlya dört Ayakla yürümek istidadını gösteremi- yordu. Hele kuyruğunu uynatmasına 4mkân yoktu. Sorira da hayvanın pos- tu üstüne büyük geliyordu. — Kedisin be,.. Hem de'uyuz kedil İlyanın aklı durmuştu. Bir musiki- 6 Şubat 1937 a | Kocaman aslan gibi aslan | i Müsabakamız i | Brötanya efsanesi | — Bu da sual mi bel... Elbette, — Öyleyse tehlike var? — Yok. Sen benim arkamda, köşe- Dört mevsimi en iyi yazan bi- rinciye 10 lira, ikinciye 5 lira ve- receğiz. Brütanyada, tar- lalar taşlarla ayrr ır, Meselâ bir tar- lanın dört köşesi- ne büyük taşlar koyarlar, orta yer- de kalan boş sa- ha sahibine ait olur ve bu suretle — Öbür dünya da günahlarının t& razi gözüne tarla” mın taşı konsun dik ye beddua eder. Geceleri, bazı in sanlar (o görürsü- hüz, İki büklüm ol- muşlar, sırtlarına Müsabakamıza iştirrk eden 8 kariimiz de zarif birer'kalem ala- caklar, Bize, 250 kelime ile yaz, kış, herkes kendi tarla- koca bir taş yük” sını ayırır. lenmişler, gidiyor Fakat geceleri, lar ve her rasgek bir çok kişi, bir ka- diklerine soruyof” rış fazla yer kaza- ; lar: nayım diye taşla- ç — Bu taşı ner& rm yerlerini değiştirirler. Bu gibi | ye koyalım?. hadiselerde mahkemelerde hüküm Bunlar komşularının tarlalarını kü» vermekten Acizdir. Kimsenin tarlası | Şültmek için hudut taşlarını oynatan- içülmemiş olduğ larin ruhlarıdır, bunlar, sırtlarında e Ma taş: Bu taşı nereye koyalım! diye 80- yeceğini şaşırır. rarak gezmeğe mahkümdurlar. Bunun için de taşı yerinden oyna- | © Bu efsaneyi çürütmek için acaba bi- falan tarla sahibi işi Allaha havale | Ti çıkıp ta bu suale; — Aldığın yere koy; diyemez mi?... de duracaksın. Yanından geçtiğim za» man kuyruğunu sallarsın. ..: Terbiye edilmiş bir aslansın!... Oyun başladığı zaman at cambazi hıncahınç dolmuştu. İlya, elekirik- lerden gözleri kamaşarak sahaya gel- di, Orta kafesin solundaki küçük ka» tese girdi. Orta kafeste üç aslan uyuk- | | © Hesap oyunu | Martiler luyordu. Sağ taraftaki kafeste de ko- k caman aslan gibi bir aslan vardı. İya ürperdi, bu ürperişle kuyruğu titredi... Bereket versin elinde kamçı ile Gregor göründü. Tabancasını attı, kır- bacını şaklattı, Küfürler savurdu. Uyuklıyan üç aslanı uyanabildiler, Ho- murdandılar, Halk alkışladı. Üçü de birbirlerine sokularak, halka doğru yürüdüler, Büyük, kocaman, aslan gibi aslan 9 rakkamlarından teşekkül öden rakkamı, altındaki rakkamlardan bi- | ( Biliyoruz diyeceksiniz, denizlerde sl taksan en, Duldnğumm Sale | Olam byte, denilen yal kam, alt sıradaki rakkamların ayni ayaklı, karınları mavi, sırtları gümü- olsun (ayni sırada değil) bu rakka | çi martiler vardır. mi 2,3, 4, 5 ve 6 ile darbediniz, tak- | (ayi, beyaz tüylü martiler de Av- #imde bulduğunuz rakkamları bulur- | rupa denizlerinin sevimli kuşlarıdır. Martiler yumurta ve et yerler, Güneş saati, gölge Me vakti tayın etmek için yapılan Aletitr. Herodota henüz Oyerinden (o kımıldamamışlı, 'Babiliyonda güneş saati varmış. Amma sabırsızlandığı belli oluyordu. göre Güzleri pır piri yanıyordu. e Bu kudurmuş bir aslan! nına bir güneş sati koymak tasavvuru Nihayet İlyanın gafesini açtılar, Or | “*” Afrika çöllerinde sıcaklık ( derecesi 60 dır. Sibiryanın bazı yerlerinde ise soğuk sıfırdan aşa- ğı 70 dir, En şiddetli rüz- gârlar Amerikada eser. Bir fırtına es- nesınde rüzgârın hızı saatte 415 ki- lometreyi bulmuş- tur. En fazla güneş gören diyar da Amc rikadadır, o Kali- formiyanın oObazı yerlerinde e sene- nin 3.250 saati Bazi büyük şehirlerin güneş sasi- leri vardır. Resmlimizde Viyanada, du. Yerinden kımıldayâmıyordu. Gre- gor bir tekme attı. Halk alkışladı. İlya kendini -orta kafeste buldu. Üç aslanın ta uzağında durdu. «Eğer benim sahte aslan olduğumu anlarlarsa mahvolduğum gündür. Ben karnımı doyurayım derken anlara zi- yafet çekmiş olurum.» İlya bunu düşünüyordu... Derken büyük, aslan gibi aslanın kafesini aç- tılar. O da orta kafese girecekti... Ağır ağır, yavaş yavaş yelesini titre- terek ilerledi, İlyanın yanına sokuldu, İlya mırıldandı: — Ya Musa sen imdadıma yetişi... deki adalar öyle kalın bir sisle örtü- | güneşli geçer. şinas nasıl aslan oluyordu?, Bunu ya- Bunun üzerine aslan gibi aslan lüdür, ki orada yaşıyanlar güneş yü- Her halde bizlerin havadan şikâyet pabilmek için insanın hayli kurnaz ol- | usulca fısıldadı: zü görmediler. etmemiz lâzım!. ması lâzımdı. Sordu: — Vay, sen de mi benim gibi yahu- — Ya ötekiler sahiden aslan mı? | disini... Kaplumbağa yumurtadın çıkar. | Çok yaşayanlar Bilmecemizi halledenler İ ŞA ye 2 : Avrupada en uzun ömürlü insan- El falı Kabukları sağlam ve katıdır. Dişisi z ğ lar Bulgaristanda imiş. 6 milyonun <5 X El falı Hindis- Büğünse, fala rağbet kalmamışlar. | Kum üzerine yumurtlar, yumurtalar | | tanda başladı. Böyle şeylere inananlar bir takım ça, | s1cakte çatlar ve içinden yavru kap- | & la Havasile Ba İbraniler her hil insanlardır. Bir insanın elindeki |1unbağa çıkar, Yumurtadan çıkan kep-| tuhafına EEG i tarafa zigilerden istikbalini keşfetmek im. | Jumbağa artık fazla büyümez, olan İsviçrede ise ancak 2 tane yüz ii tar, EL falırin dede kânsizdir ve bunun imkânsiz olduğu- YEM PAR a Mi 4 Arapça bir kitap nu da her aklı başında olan takdir tene yüz yaşında insan bulunduğunu Lâtinceye ter- eder, söylüyorlar, Nezih Muzaffer Fehmi cüme edildi. El Her halde evvel ve orta zâmânlar- 14 ikinciteşrin Ni mmm falcılığı bilhas- Ca, bir takım insanları aldatıp onla- |1936 tarihli bilme- Ismi 30kâ i 937 sa eski Romada 18 hâkim olmak için icad edilen bir |semizi doğru hak I sia veee çok revaç gör- hokkabazlığa bugün inanmak garip İleden İstanbul W- anam dü. Orta zaman- olur değil mi2... sesi talebesi 1818 Günlerden 8 harfli bir günüm: da öyle falcılar Eğer içinizde cine, periye, fala, bü- Moli kine 1,2,6,7;8, im «bir renk» 6,5, 4,2'im «makbul, bir ağaç. 3, 8, im #notas dır. vardı ki. asır Yüye, tülüye inanır gibi olanlar gğ- JNoli Befkur ikin Acaba hangi günüm?, lardı, gene fal- rürseniz, anları doktora muayene et- yemis ol Bilmecemizi doğru halledenlerden birinciye: Zarif bir dolma ve kurşun kale aden. vazgeç- tiriniz, muhakkak hastadırlar, hem . een Mi, ikinciye: Perger takımı, üçüncüye: Sumer Kızı. Ayrıca “200 karliriize imera, de börinleri zanmıştır, Melle hağtealar yerilağe'etiy.

Bu sayıdan diğer sayfalar: