6 Şubat 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

6 Şubat 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 Şubat 1937 SİYASİ İCMAL ——— Almanyanın müstemleke isteği Almanya silâhlanarak karada Avru- | pürin en kuvvetli asheri devletlerinden | biri oldu, modern bir harp donanması | vücude getirdi, havada dünyanın en I küvvetli devleti, wasına girdi, Sar Mâvzasını aldı. Da: Memel min- | İkalarına aid esas davalarına muvaj- İak oldu. Her suretle kendi toprakları V8'suları üzerindeki gayri mahdud hu- #ulı hükümrerisini tanıttı. Şimdi yeni DİP adım olarak iki yuçuk milyon kilo- | mölremurabbaı tulan ve Ajrika ve Okyanusya kıtalarının en mühim Parçalarını teşkil eden eski müstemle- Kelerini istemeğe karar vermiştir. Harpte mesul ve kabahatli bulunma- #mn bunların elinden alınmasına 3€- DEP gösterilmemesi için Versay muahe- harp mesuliyetine aid maddesi- mİ ilga ederek işe başlamıştır. M. Hit- lerin son nutkunda Almanyanın elin- den alnan kendi nüstemlekelerinin ta- desi hak ve iktisad ve politika nokta- Sıhdan icap eylediğini uzun uzadıya Snlatmıştı. Şimdi de Almanya İngiltere nezdinde resmi teşebbüsatta bulundu. İhgillere kabinesi bu eşebbüsle ciddi surette meşguldür. Çünkü AL Marya kendisine müstemlekeleri iade edilmedikçe Avrupanın emniyet ve t5- tiren: ile alâkadar meseleler üzerin- Gaz maskeleri- doğurdukları Güçlükler | çoktur. ci güçlük: — Düşman tay- Yareleri şehir üze- Yinde yazıl vızıl do- Mâ$iyorlar, Yağmur Sİbİ gaz bombala- M yağdırıyorlar. in kadın deli Bibi koşuyor. Sak- İĞI O maskesini takıyor. Artık O tehlikeden © ma Sundur. Birden bi- Te Çocuğunun se- SiNİ işitiyor. Oda- YA girerken zehirli Gazın tehlikesi ile Çocuk boğulacak Bibi öksürüyor. Ne Yapsın. Böyle bir &Ada anne çocuğu- © Du feda edebilir mi? Maskesini yü- çekip çıkardığı gibi çocuğuna a çalışıyor. Fakat küçücük maske pek geniş geliyor. Çocuk beraber anne de ölüyor... İşte böyle faciaların önüne Ogeç- Mek gayesi ile Amerikalı mühendiş- İt resimde gördüğünüz çocuk valizi. pm ettiler. Bu valizin içine Oko- ah çocuk valizin kapağına raptedi- U gaz maskesi cihazı sayesinde râ- St ve temiz teneffüs edebiliyor. © İkinci güçlük: Harp esnasında gaz bombardıma- Mini takiben orduya hücum emri ve- Tilmiştir. Zabitler de dahil olmak üize- de görüşemiyeceğini anlatmaktadır. İngiltere ile Fransa Almanyaya siyasi müsaadeler mukabilinde ham maddeler tedarikini ve kredi teminini kolaylaş- İracak müsaadelerde bulunmakla ken- disini memnun, edeceklerini zannetmiş- lerdi, Halbuki M. Hitler eski prensibi hilâ- Jına olarak eski müstemlekelerin oldu- ğu gibi iadesini istemekle ham madde meselesini daha pratik bir sirette hal- lelmeğe karar vermiş ve bu suretle va- ziyeti esasından değiştirmiştir. Fransu- un Almangadan aldığı müstemlekeler Fransız müstemleke impartorluğunda mühim bir rol oynamadığından bu dev- letin politikası Almanya davasına pek muhalif değildir. Şu kadar var ki, ham madde işinde olduğu gibi müstemleke işinde de Almanyadan silâh ve politika sahalarında mühim müsaadeler kopar- mağı ümid etmektedir ve bu şartla Al- manyanın dileğini tervice taraftar bu- tadır, Yeni gaz maskeleri “i re neferlerin hepsi gaz maskesi ta- şımaktadırlar. Bu halde zabitler ve kumandanlar kıtalarına nasıl emir verebilecekler? Gaz dumanı içinde bunu işaretle yapmak tabil mümkün değil Ku- mandanların emir verecekleri esna- da maskeyi çıkarmaları da mevzuu bahsolamaz. Mühendisler çoktandır konuşmaya imkân bırakan bir gaz maskesi icad etmeye çalışıyorlardı. Gerek Fransız, gerekse Amerikalı mühendisler buna da muvaffak oldular. Z Resimde gördüğünüz gibi Frahsız mühendislerinin yaptıkları maskeler- le telefonda könüşmak bile mümkün oluyor. m m bh “"içpö>— >“ "po Desti ile arkadaşının kafasını yardı Necati ve İsmail adlarında iki ar- dün gece Aksaray civarında bir ahçı dükkânında yemek yerlerken #ski bir alacak meselesinden kavga- Ya tutuşmuşlardır. Kavgada İsmail, Mecatiya küfretmiş, bundan hiddet- Necati de içinde sudolu ko- Câman testiyi İsmallin kafasına vur“ Muştur. Testi parçalanmış, İsmail! tehlikeli Bürette yaralanmıştır. Polisler yaralı hastaneye kaldırmışlar, Ne- €âti yakalanarak tahkikata — başlan- Ruştar. KANSIZLIK benizsizlik icin yeğine deva kanl ih; Ba mmalakip al b aratan trip Arabacılar arabaların tahdid edilmesini istiyorlar Arabacılar ticaret odasına müra- caat ederek bazı dileklerde bulunmuş- lardır, Bunlardün bir gazetenin yazdığı gibi kamyon rekabetinden de- Bil bazı hususi müesseselerin ken- di işleri için aldıkları yük nakil va- sıtalarını boş zamanlarda umumi iş- ler için de servise çıkardıklarından şikâyet etmektedirler. Arabacılar. yolcu nakleden otomo- billerde olduğu gibi arabaların da şehir ihtiyacına göre tahdid edilmesini is- temişlerdir. Ticaret odası bu müraca- ati tedkik etmeğe başlamıştır. A ve Chlorose eliniz SIROP DESCHLENS, PARIS 4“KŞAM Balkan matbuat birliği konferansı toplanıyor Balkan andlaşması devletleri sefaretleri nezdinde matbuat müşavirleri bulunduracaklar Balkan andlaşmasına dahil devlte- ler, Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya mattyatı arasında teşriki mesaiyi daha ziyağle kuvvetlendirmek üzere Ankara, Atina, Belgrad ve Bük- reşteki sefaretler nezdinde matbuat müşavirlikleri ihdasına karar vermiş- lerdir, Römanyanın Ankara ve Atina sela retleri matbuat müşavirliğine tayin et- tiği M. Dragu şehrimize gelmiş ve An- karaya gitmiştir. Yugoslavya Atinaya matbuat müşa- viri tayin etmşitir. Diğer Balkan dev- Jetleri henüz matbuat müşavirlerini ta- yin etmemişleridr. MM. Dragunun Ankaraya seyahati Romanya Hariciye nazırı M. Antones- konun Ankaraya gelmesi; umum mat- buat müdürlüğü ve matbuat erkânı ile alâkadardır. 'M. Dragu, önümüzde pazar ve ya- hud pazartesi günü Romanya sefiri M. “Telemakla şehrimize gelecek ve Rumen Hariciye nazırına Ankara ve Atina 66- yahatlerinde refakat edecektir. Bu münasebetle şunu da kaydede- lim: Balkan matbuat birliği konfe- ransı, Balkan antantı konseyinden bir gün olduğu 14 şubatta Atinada top- lanacaktır, Bu konferansta Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya matbuatı dörder ve yahud beşer ge- zeteci tarafından temsil edilecekler- dir. Balkan matbuatı konferansının ruznamesi henüz kati surette tesbit e- dilmemiş olmakla şu mevzuları ihtiva edecektir: 1 — Siyasi meseleler, 2 —'Teknik me- geleler, 3 — Kültürel meseleler. Bu mevzuların gayesi, Balkan gazetecileri arasında mesleki tesanüdü kuvvetlendir- mek ve Balkanları alâkadar eden me- Belelerde teşriki mesallerini temin et- | mektir, 4 Atina konferansı, Balkan matbuat mümessilleri arasında aktedilecek ilk hakiki konferansı teşkil ediyor. Zira ge- çen yıl Bükreşte Balkan matbuat mü- messilleri arasında yapılan toplantı, şimdiki konferansın hazırlanmasına matuftu, Erzincanda şiddetli soğuklar Erzincan 5 (Akşam) — Burada şid- detli soğuklar devam ediyor. 'Termo- metre sıfırın altında 18-19 dur. Ge- celeri 27 ye kadar inmektedir. Bele- diye yoksullara odun ve ekmek dağı- tayor. Kızılay tarafından fıkaraya pa- ra verilmektedir. Muamele vergisi İ Maliye. müfettişlerinden mürekkep bir heyet de tetkikata başladı Muamele vergisinde sanayicilerin istedikleri tadilât etrafında uzun Za- mandan beri tedkikat yapılıyordu. 'Ticaret odasının bü hüsustaki ince- lemleri bitmiş olmakla beraber mili sanayi birliği de tedkika lüzum gör müş ve bir rapor hazırlamağa baş- lamıştır. Bir taraftanda görülen lüzum Üzerine Beyoğlu mal müdürlüğünde maliye müfettişlerinden mürekkep bir heyet teşkili edilmiş ve bu heyet mu- amele vergisinin ne şeklide tadil edilmesinin daha muvafık olacağı hak, kında tedkikata başlamıştır. Müfet- tişler bu hususta alâkadarların' dg fikirlerini almayı muvafık bulmüşlar- dır. Heyet muamele vergisinin tahak- Kuku zamanında fabrikalardaki bü- tün eşya ve ham maddelerin esaslı bir şekilde gözden geçirilmesine te- raftar görünmektedir. Sanayiciler ise her türlü tedkika- tın yapılmasına itiraz etmemekle be- raber istenilen tadilâtın, bir takım formalitelere lüzum kalmaksızın en kısa yoldan tahsilinden ibaret oldu- gunu ileri süyerek tedkikatın bü ba- kımdan tevsiini daha muvafık görü- yorlar, Hariciye vekilinin makalesi Türkiyenin dahili ve hrici politikası birdir Ikisinin de esası Atatürkün söylediği gibi hariçte ve dahilde sulhtür Londrada çıkan Financial Times Türkiye hakkında bir nüsha neşret- miştir, Bu nkshada başvekilin, vekille rin ve birçok ricalin yazıları vardır. Başvekilin Atatürk hakkındaki yazısı- nı dün neşretmiştik. Bugün de Ha- riciye vekilimizin Türkiyenin harici | politikası hakkındaki makalesini ter- | cüme ediyoruz: Türkiyenin harici ve dahili siyasetle- Fİ biribirlerinin aynidir. Bu müşabeheti Atatürkün kullanmış olduğu tabir en bariz surette izah eder; Mensleket dahilinde sulh, ve bütün dünyaile | sulh. Türk hükümetinin takip ettiği hari- | ci siyaset bu noktai nazarın şaşmaz tat-| bikinden ibarettir. İyice düşünülmüş ve mütevazin olan bu siyasetin temeli istikrardır. Yakın şarktaki bu cumhuriyetin gayeleri sa- rihtir ve izaha lüzum göstermez. Ga- yemiz sulhün ve emniyetin inkişafıdır. Bu gaye uğrunadır ki, Türkiye bü- İün devletlerle iyi geçinmek prensibini kabul etmiştir. Bu prensibin temeli mü- tekabil hürmet ve emniyettir. Türkiye komşuları ile samimi olarak ve tama- | mile kardeş gibi geçinmek için bütün | gayretini sarfetmiştir. Sade bu sahada değil bütün sahalar- da cumhuriyet hükümeti ilhamını mil- li harekete ve inkılâba sebebiyet veren prensiplerden alır. Bu prensipler cö- mertcesine ve hiç yorulmadan halikle- | ri Atatürk tarafından güdülüyor. Bu prensipleri cihanşümul bir sulh Aleti olarak kristalize eden ilk adam İsmet İnönüdür. Lozan muahedesini yapan adam. Kuvvetini Türk tarihinden alan Ata- türk yüce milletinin ne istediğini ve oynamağa çağırıldığı rolü herkesten Caha iyi bilir, Atatürk kendi sekâsı ve ulvi dehâsı- | nın ışığında teşkil etmiş olduğu mek» tepte Türk cumhuriyetine hizmet et- mek için topladığı mesai arkadaşla- rını kendi yetiştirmiştir. Bu onun bü- yük başarısıdır. Bu başarının mukad- deratı çok yüksektir. Ben bu mektepte yetişen bir işçi sıfa- ta ile'Türk cumhuriyetinin harici siya» set sahasındaki faaliyetine bir nazar atf ve Türkiyenin beynelmilel vaziye- tini izah etmek isteyince resmi anlaş- maları ortaya koymayı tercih edece- "Türkiye cumhuriyeti bugün ayrı ay- rı bütün komşuları ile sıkı sıkıya dost- tur. Bu dostluk, istisnasız olarak, mü- tekabil ve iki taraflı ademi tecavüz paktları, iki âkid tarafın biribiri aleyh- lerine tevcih edilmiş ekonomik ve si- yasi politikalara iştirak etmemek ta- ahhüdleri, birinden birine tecavüz kar- şısında diğerinin bitaraf kalacağını temin etmesi ve aralarındaki bütün meselelerin müzakereler ve hakem usu- lü ile halledileceğine dair anlaşmalar- la temin'edilmiştir. Başta Türkiyenin karada ve suda yar kın komşusu Sovyet Rusya ile, garp- te komşularımız Fransa, İtalya, Yuna- nistan, Bulgaristan ile ve şarktan İran ile münasebatımız yukarda verdiğimiz. esaslar üzerine kurulmuştur. Fazla 0- larak Yunanistan ile Türkiye arasında samimi bir anlaşma mevcuttur. Garpte Yugoslavya, Romanya, Çe- koslovakya ve Macaristan ve şarkta 'Efganistan yakın komşularımız olma» makla beraber Türkiye onlarla da an- laşmalar yapmıştır. Bu anlaşmaların sebeplerini anlamak çok kolaydır. Bu anlaşmalar yukarda zikredilen esasla” ra müstenittir, Briand-Kellog paktı, Milletler cemi- yeti paktı ve mütearrızi tarif eden an- laşmalar gibi müteaddid âkidli anlaş- malara gelince cumhuriyetçi Türkiye Sulh ve emniyeti temin hususunda ma- halli paktların elzem olduğuna kani olmakla beraber bu mahalli paktların yukarda sayılan müteaddid âkidli paktların çerçevesi dahiline girmelerini istemiştir. Alâkadarlar tarafından ma- halli paktların serbesçe aktedilmiş ol- malarını şart koşan Türkiye bu saye- dedir ki, Yugoslavya, Yunanistan ve Romanya ile birlikte Balkan andlaş- masının azasıdır. Yani Türkiye Bal- kanlarda bu devletlerle müttefiktir. Şarkta ise Türkiye cumhuriyeti şark paktını ileri sürenlerden biridir. Türli- yenin yakın komşusu İrak ile olan mü- nasebeti maddi ve manevi bağların fev- Kinde olmak üzere İngiltere, Irak ve "Türkiye arasında çizilen üç tarafli bi? anlaşma ile tesbit edilmiştir. Büyük Britanya ile Türkiye arasın- da gttikçe inkişaf eden iy münasebete gelnce bu münasebatin sadece şimdi yukarıda zikrettiğim anlaşmaya bağlı olduğunu zannetmek doğru olmaz. Bu iki devlet arasındaki münasebatı daha iyi izah edebilmek için Türk do- nanmasının, evvelce İngiliz donanma sının bize yapmış olduğu ziyarete mu- kabil olarak Maltayı ziyaretini zikrede- ceğim, Ayni zamanda Büyük millet meclisnin açılışında ulu önder tarafın- dan söylenen sözleri tekrardan daha iyi bir şey yapamam. — Haşmetlü Britanya imparatoru ile tanışmam neticesi ikimiz arasında do- gan dostluğun milli hislere muvafık ola» Tak iki hükümetimiz arasında doğan dostluk üzerinde iyi tesirleri olduğu şüphesizdir. Felemenk Been yenisi geldi ği i Dün gelen Fele Hertoc Hembrik Felemenk mek- tep gemisi dün saat on ikide llmanı- miza gelmiş ve şehri top atmak sure- tile selâmlamıştır. Gemi demirledikten bir müddet sonra gemi kumandanı vilâyete gel- miş ve vali muavini B. Hudalyi ziya” ret etmiştir. Vali müavini de öğle menk mektep gemisi den sonra gemiye giderek kumanda nın ziyaretini iade etmiştir, Felemenk gemisi önümüzdeki salı gününe kadar şehrimizde kalacaktır, Dün gemi zabitanı ve mürettebatı ka» raya, çıkmışlar ve gehrimizi gezmiş. e er maş 2 — e er ya m ap ŞE ğ Pp EE m

Bu sayıdan diğer sayfalar: