6 Temmuz 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

6 Temmuz 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Renk müşavirliği Koca bulmak usulü.. Amerikada yeni bir sanat: ... Madam Reuss'e göre elbisenin rengi erkekler üzerinde çok büyük tesir yaparmış Amerikada yeni bir sanat çıkmiş- tır: Renk müşavirliği... Bu sanatın başlıca mütehassısı madam Edith Marle Reuss adında kırk yaşlarında bir kadındır. Bu kadının bir bürosu vardır, Her gün kendisine müracaat eden kadınları, bilhassa genç kızları kabul etmekte, kendilerine icap eden tavsiyelerde bulunmaktadır. Bu tav- siyeler mukabilinde de dolgun birer Ücret almaktadır Reik müşavirliği nedir?.. Renk müşavirliği bir kadına, giydiği elbi- senin rengi vasıtasile bir erkeği tes- hir etmesi yolunu öğretmek demek- tir. Madam Reuss kendisine mürâca- at eden genç kızlara falan yerde ya- pılacak görüşme için, yahut falan sa- Tona giderken ne renk elbise giyme- si muvafık olacağını söyler. Bu renk elbise ile gidince, kendisine kur ya- pan genci muhakkak teshir eder ve arkasmdan derhal evlenme talebi başgösterirmiş... Madam Reuss buna o kadar emin- dir ki bir kitap ta neşretmiştir. Bu küçük kitap bir dolara satılmaktadır. Şimdiye kadar yarım milyon nüsha satılmıştır. Amerikalı renk müşaviri diyor ki: Renklerin dili «Genç bir erkekle açık havada gö- rüşecekseniz ve delikanlıyı size aşkı- ni itirafa sevk etmek isterseniz açık ve soluk bir bempe renk elbise giyi- niz. Bu, en cazip renktir. Bu renk delikanlıya bir çok şeyler, hattâ ço- cukluğunu, ağaç çileği dondurması- Bi çok sevdiği zamanları hatırlata- caktır.» Sarı repk çok dostluk hissi uyan- dırır, Fakat evlenmeye sevk etmek hususunda tesiri azdır. Soluk mavi renk korku verir. Delikanlı: «Acaba şunu söylersem kızın babası ne der?» düşüncesine dalar, Delikanlı ile ev içinde görüşecek- seniz beyaz bir tualt giyin. Bu hali- nizle çok nazik, çok ince görünecek- siniz. Erkekleri, duygularını itirafa sevk eden bu inceliktir. Kırmızı elbise giyen bir genç kız mühim muvaffakıyetler elde edebilir. | Fakat hiç bir zaman evlenme talebi karşısında kalmaz. Çünkü kırmızı renk insanlarda yalnız hissi duygular uyandırır. Halbuki beyaz hisse do- kunur. Bir genç kız çok güzel değilse ve meselâ bir baloda, bir toplantıda güzel görünmek isterse beyaz renk elbise giymelidir. Siyah ta fena değil- dir. Fakat siyah elbise giymiş bir genç kız biraz yapmacık, biraz ukalâ görünür. Erkekler bü kabil kadın- lardan korkarlar. Nar kırmızısı Erkerlerin en çok hoşuna giden , Tenklerden biri de nar kırmızısıdır. Emme. Sıvas Sanatevi futbol takımı VE e, i ei Madam Reuss Bu renk erkekleri bütün renklerden fazla çeker. Erkekler umumiyet iti- barile tatlı renkleri severler, Fakat en çok sevdikleri rengi kendileri de tamamile bilmediklerinden hangi ren- gi sevdiklerini sormayınız. Bir kadin hiç bir zaman menekşe rengi elbise giymemelidir. Bu renk kadını ihtiyar gösterir. Açık yeşil ve- ya parlak kırmızı renkler de erkekler üzerinde pek iyi tesir yapmaz. Fena seçlimiş bir renk, fena yemekten zi- yade evlenmeği bozar. Hattâ bazı renkler kavga çıkmasına sebep olur. Psikoloğlar rengin tesirini timar- hanelerde tedkik etmişlerdir. Bütün. eşyası, duvarları mavi renkte olan bir odada zırdelilerin bile sakinleş- tikleri görülmüştür. Melânkoliye tu- tulanlar sarı boyalı odalarda neşele- niyorlar. Evleri döşemek hususunda rengin ehemmiyeti Evleri döşemek hususunda da ren- gin ehemmiyeti çoktur. Evinizin ro- mantik, fakat ayni zamanda neşeli olmasını İsterseniz tatlı bir gri renk seçin, araya parlak sari koyun. Gü- zel mavi renkler de rahatlık > verir. Fakat Ifrata kaçmamak şartile... Bir |" kadın kocasının hislerini göz önün- de tutarak ona göre renk seçmelidir. Evlenmek istiyen bir genç kız yal- nız kiyafetine değil, evinin tefriş tar- zına da dikkat etmelidir. Rahat mo- bilye bir erkeğin Üzerinde tahmin edildiğinden büyük tesir yapar. Er- kekler modern eşya hususunda kadın- Jar kadar ifrata gitmezler. Onlar her şeyden evvel rahatlık ararlar, Sivas (Akşam) — Sanatlarevi sanat sahasında gösterdiği varlığı, spor ala- nında da göstermek için bir futbol takımı kurmuş ve çalışmalarına başlamış- tır. Yukarıki klişe, futbol takımı oyuncularını bir arada gösteriyor. imrenmişler! Amerikada çingene klubü namı altında bir klüp kuruldu Amerikada «Çingeneler klübü; namı altında bir klüp açılmıştır. Bu klübün azası çingeneler değil, çingenelerin tekeliüfsüz hayatını yaşamak iste yenlerdir. Klübün Kaliforniyada, San Fransiskodan 200 kilometre uzakta, dağlar arasınıda ve ormanlar içinde güzel bir malikânesi vardır. Klübün azası her sene temmuz iptidasından ağustosun sonuna kadar iki ay bura- da yaşar. Orman içindeki hayatı konforsuz zannetmeyin. Burada mükemmel bir kamp kurulur. Kampta bütün istira- hat esbabı vardır. Kampta yalnız Küp azası bulunur. Misafir davet etmek kabildir, fakat misafirler kadın olmı- yacaktır. Klübün kampını gezen bir Fransız gazetecisi diyor ki: — Kamp, dünyanın en güzel şaira- ne yerlerinden birindedir. Orman mü- azzam ağaçlarla doludur. İçinde ir maklar, göller, şelâleler vardır. Kamp muhtelif kısımlara ayrılmıştır. Her kısımda geniş çadırlar, bir katlı evler vardır. Bundan maada bir çok top- lantı mevkii de mevcuttur. Ormanın muhtelif yerlerinde karargâh kurmuş olanlar istedikleri zaman bu yerlerde toplanırlar, kokteyllerini içerler, or- manda vakıt geçirenlerin yemek sa- lonları müşterektir. Ağaçların altın- da uzun masalar yerleştirilmiştir. Be- yüzlar giyinmiş olan bir çok hizmetçi- ler servis yaparlar. Yemek salonunun yanında, açık havada bir çok salonlar daha vardır. Masalar, 3-4 metre kut- runda ağaçlar kesilerek ve yontula" rak yapılmıştır. Gene açık havada bir | tiyatro sahnesi vardır. Bu kampta yaşayanların bir kısmı çırılçıplak dolaşıyorlar. Bunlara karı- şan, soran yoktur. Burada. bir, bir bu- çuk ay yaşayanlar, müzikten mahrum değiller. Günün her saatinde bilhas- sa sabahları ve akşamları, ağaçlar arüsından musiki nağmeleri yükseli- yor. Kampta istenilen her türlü içkiler içilebilir. Fakat kampta yaşayan bin küsur kişi arasında ancak Üç sarlıoş görebildim. m | Yer yüzün de en çok ad “demirci,, imiş! Dünyada bu adı taşıyan tamam 13 milyon kişi vardır Garip isimler - Dünyanın en uzun ve en kısa adları Bir çocuk doğduğu zaman başka- larından ayrılması için kendisine bir isim verilir. Bu isme ailesinin soy adı ve birçok memleketlerde babasının adı ilâve edilir. Fakat bir isim yalnız bir şahsın de- gildir. Birçok şahıslar ayni ismi al- maktadırlar. Meselâ bizde Ahmed, Mehmed ve Dursun adında milyonlar- ca adam vardır. Avrupada da böyle- dir, En çok kullanılan ad (demirci mânasını ifade eder, Bu mânada Al manların arasında Schmidt ve Anglo- saksonlar arasında da Smith, yahut Snıyth son derecede taammüm etmiş- tir, İngiliz müdekkiklerinden biri bu adda ne kadar adam olduğunu t6s- bit etmek merakına düşmüş ve bir- çok seneler çalıştıktan sonra şu garib neticeyi bulmuştur. Bugün (Demirci) adını taşıyan 13 milyon adam vardır. Bu ayni adı taşi- yan insanların biribirinden tefriki ko- lay bir iş değildir. (Demirci) adındaki insanları biri- birinden ayırmak için muhtelif kü- çük adlar verilmektedir. Fakat garib tesadüf olarak bu adların arasında da (Demirci) eksik olmamaktadır. Bazı babslar da oğullarına asli ve kesri adedlerden numaralar vermek- tedirler. Meselâ şimdi Amerikada Ge- orgia hükümetinde Clinch County'de bir mektep müdürü bulunan mister Smith 5/8 diye küçük bir ad almıştır. Amerikanın Nebrosca hükümeti da- hilinde Lincoln şehrinde yeni doğan Smith gilesine mensub bir çocuğa Alpha - Omega küçük adı verilmişti ki (A... 0.) demektir. Adamın biri de dokuzuncu oğluna diğer Demircilerden tefrik için (Sıfır numara) adını vermiştir, Amerikada bir Demirci on birinci çocuğuna hatime ve osn mânasını ifa» de eden Finis adını vermiştir. Amerikalının biri de bir düzüne- yi dolduran son çocuğuna Blöf adını Yiyık görmüştür. mm a m ——ğ—ç Los Angeleste bir zelzele esnasında Ni Aydın (Akşam) — Aydın Türk ha- va kurumu şubesi, şu resimde gördü” ğünüz güzel binayı satın almış ve Şu- ve binası ittihaz etmiştir. Bu akşam Nöbetçi eczaneler Şişli: Pangaltıda Nargileciyan, Tak“ sim: Limoneiyan, Beyoğlu: caddesinde Dellâsuda, Galata: köyde Hüseyin Hümü, Kasımpafa: Vasıf, Hasköy: Haheroğlunda Barbut, Eminönü: Mehmed Kâzım, Heybelia- da: 'TTomadis, Büyükada: Merkez, Fa- th: başında Asaf, Karagüm- * Şehzade! rük: Mehmed Arif, Bakırköy: Merkez, Bariyer : Nuri, Tarabya, Yeniköy, Emirgân, Rumelihisarındaki eczaneler, Aksaray: Ziya Nuri, Beşiktaş: Nal, Kadıköy: Pazaryolunda. Merkez, Mo- dada Falk İskender, Üsküdar: Selimi- ye, Fener: Defterdarda Arif, Beyazıd: Yeni Lâleli, Küçükpazar: Hikmet Ce“ mil, Samstya: Çula, Altmdar: Anka. ra caddesinde Eşref Neşet, Şehremi- nir Attmed Hamdi. çocuğu olan bir Smith buna Zelzele mânasını İfade eden Earthguake adi- nı vermiştir. Londrada Smith soy adını taşıyan bir adam son doğan kızına ilk harf- leri bütün alfabeyi teşkil eden yirmi altı küçük ad vermiştir. Bu adlardan birincisi Ann ve 80- nuncusu Zenus'tur .Bukız soyadı Smith'ten evvel yirmi altı ilk harf yazmaktadır. Medeni milletler ayni ismi birçok adamlar için kullandıkları halde vah- şi kabileler her adamın mutlaka ay» rı bir adı olmasında gayet mutaassıp» tırlar. Bunların arasında başkasının adını kullanan adam sirkat gibi bir cinayet işlemiş sayılır ve ceza görür. Vahşi kabileler arasındaki isimler ekseriya lâkap nevindendir. Bazı vah» şi kabilelerin efradı çocuklarına hiç ad vermezler. bir çocuğun kendisine mahsus adı olursa Şeytan buna mu- sallat olurmuş. Adsız çocuğa Şeytan ilişmezmiş. Bazı kabileler de çocuklarına göz değmesin ve Şeytan dokunmasın diye pis, kirli ve murdar gibi iğrenç adlar vermektedirler! Bazı adamlar bir felâkete uğradı. ğı zaman bunu adının uğursuzluğu- na atfederek ad değişlirmektedirler. Velhasıl dünyada (Demirci) nami- nı taşıyan on üç milyon adamı biri- birinden ayırmak için bunlara çok tuhaf, yahut gayet uzun adlar veril- miştir, Bu münasebetle dünyada hangi milletlerin en uzun ve hangi millete lerin en kısa ad kullandığı hakkında tedkikat yapılmıştır. Çinlilerin adla» rı gayet ksa olduğu anlaşılmıştır. Şanghayın en büyük mahkemesinin reisi Ng diye iki harfli bir ad taşı- maktadır, En uzun tek ad taşıyan millet Fili- pinlilerdir. Meselâ bu adaların maruf şehirlerinden Cuyuapo'da yaşıyan bir kızıntek adı şudur; Palmaristeris- isimaluzmindanicia.... Bu ad tam 31 harflidir. — F. İzmir (Akşam) — Ziraat vektletinin emrile vilâyetimizde sürek arlarna haz verilmiştir. Halk, bir senelik mükellefiyet miktarı olan 7000 domuzu telef etmek için yer yer sürekler tertip etmektedir. Şimdiye kadar vilâyetimizde 4000 domuz telef edilmiştir. Resmimizde sürek avlarından birinde bulunan avcıları gösteriyor, Çivril (Akşam) — Denizlinin Sarayköy münevverleri, Çivril kazasına bir seyahat tertip ederek kaza gençliği ile samimi hasbihallerde bulunmuşlardır. Yukarıdaki resim, gençleri bir arada gösteriyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: