September 25, 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10

September 25, 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

25 Eylül 1937 Bugün Taksim stadında li güreşler seyredeceğ Yugoslavlar iyi neticeler alacaklarını umuyorlar. Bizim takımda küçük Hüseyin, Yahya, Saim ve Samsunlu Ahmed de güreşecek İzmirde üç gün devam eden Balkan şampiyanasından sonra şehrimize ge- len Yunan ve Yugoslav güreşçilerinin. maçlar yapacaklarını evvelce yaz- mıştır. Bugün Yugaslarlar ilk güreşi Tak- sim sahasında İstanbul muhtelitile yapacaklardır. Hemen hemen bütün sikletlerde ikincilik alarak kuvvetli güreşçiler olduklarını gösteren Yu- göslavların müsabakaları zevkle sey» redilecektir. Bugün bizim takım şu şekilde kacaktır:, yi 56 kilo Küçük Hüseyin 6l > Yaşar 66 > Yahya 72 > Saim 79 > Ankaralı Hüseyin 87 > Mustafa Ağır siklet Samsunlu Ahmed. 6 » Yaşar 66 > İzzet 2 » Salim 70 » Ankaralı Hüseyin 87 > Mersinli Ahmed Ağır siklet Çoban Mehmed. Güreşçilerin bu sikletleri nazarı k tibare alınarak her siklet için iki ki- lo tobrans kabul edilmiştir. Güreşleri bütün meraklıların taki- bedebilmeleri için duhuliye 25, tri- bün 50, saha ve balkon 100 kuruş o- larak tesbit edilmiştir. Gişelerde izdi- hama mani oltnak için öğleden itiba- ren biletlerin satışı başlıyacaktır. Güreşler saat 15 te başlıyacak ve karanlığa kalmadan bitirilecektir. Macar futbolcuları Çek- leri ezdiler:(2-2)8-3 Saroşi meşhur Çek kalecisi Planiçkaya tek başına yedi gol attı Budapeştede 40 bin seyirci önünde Oynanan Macaristan - Çekoslovakya maçında Çekler ikinci haftayimde tam bir hezimete uğramışlardır. Birinci devre oldukça mütevazin geçmiş ve her iki taraf cidden parlak bir oyun çıkarmıştır, Devrenin başlar nnda Macar Szengeller uzaktarı çek- tiği sıkı bir şütle ilk gelü yapmıştır. Hemen arkasından Çek merkez mu- hacimi Ruet şahsi bir hücumla bu gole mukabele etmeğe muvaffak ol- muştur, Oyun çok seri ve ahenkli bir sekilde devam ettiği bir sırada Çekler kornerden bir gol daha yapmağa mu- vaffak olarak 2-1 galib vaziyete geç- mişlerdir. Bundan sonra (o Macarlar büyük bir enerji sarfederek Çek mü- dafaasını yarmışlar ve ancak son da- kikada Soroşinin ayağile ikinci ve be- raberlik sayısını yaparak devreyi 2-2 berabere bitirmişlerdir. İkinci devre Macarların çok sıkı hücumlarile başlamış ve Çek müda- faası bir aralık paniğe uğramıştır. Oyun hep Çek kalesi önünde oy- nandığı için bilhassa kaleci Planiçka nefes alacak vakit bulamamıştır. Çek kalesi nihayet bu sıkı tazyike daya- namıyarak mağlüb olmuş ve Macar- ların büyük fovoresi meşhur Saroşl arka arkaya altı gol çıkarmıştır. Çek- ler de bir gol yapmışlar ve oyun 8-3 Macarların galibiyetile neticelenmiş- tir. Bütün Macar takımı çok güzel oy- namış bilhassa Saroşi fevkalâde oyu- Bile seyircileri kendine ram etmiştir. Çeklere gelince birinci devre oldukça düzgün oynamalarma rağmen ikinci devrede Macarların - “sıkı çemberine girmişler ve bir daha da sıyrılarak rar hat oyun oynıyamamışlardır. Fransız takımı hazırlanıyor Fransa milli futbol takımı 10 teş- rinde İsviçre ile Pariste 31 Teşrinda de Hollânda ile Amsterdamda karşı- laşacaklardır. İsviçrelilerin Avustur- ya karşısında çok parlak bir oyun çıkarmaları Frensızları telâşa düşür- müştür. Takım çok sıkı bir rejimle çalışmaktadır. Fenerbahçe atletleri Kur- tuluşla karşılaşacak larında Kurtuluşla bir maç yapacak- lardır, Müsavi kuvvette iki ekibin karşılaş- ması heyecanlı mücadelelere meydan vereceği tahmin edilmektedir. Ayni gün bazı tanınmış atletlerimiz de re- kor tecrübeleri yapacaklardır, Davutpaşa Gençler Birliğinden: Sahamızda gayri federe klübler a- rasında lig usulü tertip edilen kupa maçları Aksaray, Fatih, Mevlâneka- pı, Alemdar ve Sirkeci Hatay takım- ları iştirak etmişlerdir. Fikstür çekil- mek üzere tekrar 29/9/937 akşamı toplantı yapılacağından yeniden gir- mek arsu eden klübler murahhasla» rını mezkür gece Aksaray Hekimoğlu Alipaşadaki birlik merkezine (acele göndermeleri rica olunur, İngiltere maçları İngilterede oynamakta olan lig maçlarında! klüblerin puvan vaziyet leri şöyledir: maç puvan Çariton Arsenal Stok Bolton Kids Volverhanaptun Çeslu Mançestarsiti Fransa maçları Fransa şampiyonasındaki klüblerin puvan vaziyetleri: 2 42 3 3 43 gz sebevscee maç puvan | Soy Gey | Ste 5 5 i Rouyen 5 ? | Strasburg 5 7 1eus 5 6 Rasing 5s 6 Red Stor 5 6 İHeybelindada yü yüzme yarışları Yarin ada sporcuları Heybeliadada toplanarak yüzme ve yelken müsa- bakaları yapacaklardır. Müsabakaları tertib eden Beyoğlu Halkevi, kazananlara merasimle mü- kâfatlar verecektir. Yarışlar Heybeliada plâjında yapı- lacaktır., Harikalar takımı ihtiyarladı mı ? gız Aasuturyanın Hi: Harikalar takımı İsviçrelileri çok zor bir maçtan sonra 4-3 yendi Viyanada 35 bin seyirci önünde oy- nanan bir maçta Avusturyalılar İsviç- yelileri 4-3 mağlüb etmişlerdir. Avus- turyahılar bu maça en kuvvetli kad- rolarile şu şekilde çıkmışlardı: Platzer - Sesta, Şumas - Ademak, Pekarek, Naş - Geter, Stroh, Sindelar, Jeviselam, Pesser, İlk devrenin başlarında Avusturya- nın meşhur takımı cidden çok güzel bir oyun çıkarmış ve arka arkaya $ gol çıkarmıştır. Gollerin ikisini Sin- delar atmış ve diğeride gene onun fevkalâde bir ara pasile yapılmıştır. Bundan &onra açılan İsviçreliler A- vusturyalıların akınlarına! mukabele etmekle kalmamışlar, Avusturya ka- Tesini çok sıkı bir çembere alarak iki gol çıkarmağa muvaffak olmuşlardır. Devrenin sonuna doğru Avusturyalı” lar da bir gol yaparak devreyi 4-2 gar Hb bitirmişlerdir. e İkinci devre tamamile İcviçrelile- rin hüikimiyeti altında cereyan etmiş ve merkez muhacim Abey çok güzel bir vole şütle üçüncü golü atmıştır. Böylece oyun 4-3 İsviçrelilerin aley- hine neticelenmiştir. Avrupa gazeteleri... «— Avusturyanın harikalar takı- mi artık ihtiyarladı gençleştirilmeli- da üç klüb tenis maçları: Güneş - | ) Dağcılık, saat 14 de. Profesyonel güreşler hafta- | ya kaldı Profesyonel pehlivanlarımızla gü- reşmek üzere Hindistan, Yunanistan ve İtalyadan celbedilen güreşçilerin müsabakaları Yugaslay ve Yunan 2- matörlerile şampiyonlarımız arasında yapılarak olan maçlar dolayısile ze- lecek pazara bırakılmıştar. Hafta içinde pehlivanlar deneme müsabakaları yapacaklardır. Güreşçilere m. K. İstanbul bölgesi güreş ajanlığın- 25 eylül 987 cumartesi günü İstaribul muhtelitile Belgrat — Zagrep güreş muhta- Mt arasında yapılacak temsili maçlar için 56 kiloda Hasan Tahsin ve Küçük TTüseyin 6i kiloda Yaşar 66 kiloda Yahya 12 kiloda Balm 19 kiloda Ankaralı Hüseyin #7 kiloda Mustafa Ağır Samsunlu Ahmet Sporcuların cumartesi günü tartılmak Üzere tam saat on ikide Tepebaşında Lon- Ta otelinde ve 26 eylül pazar günü İstanbul Güreş muktelitile Atina muhtetiti arasında yapılacak maçlar için $6 kiloda Kenan 51 kiloda Yaşar 86 kiloşin İzzet 72 kiloda Salm 79 kiloda Ankaralı Hüseyin #1 kiloda Mersinli Ahmet Ağır Çobun Mehmet Yukarda isimleri yazılı gitreşçilerin mii- sabaku yapacakları pazar günü tartılm, Üzere Lam saat on ikide yine Londra otelin- de bulunmaları tebliğ olunur. 2 — Her sıklet sınıfı için iki kilo tolerans kabul edilmiştir. 3 — Hakemler Yogoslav federasyonundan bay Riehtes” ve Bekaç Yunan federasyonundan bay Vekusis ve Yerekakis Türk federasyonundan bay Ahmet Pet- geri, Sadullah Çiftçioğlu Seyfi Cenap, İs- mall Vefa, Kemal, Doktor Saip ve Riza Su- yel. Müsabakalara tam sent üçte başlanaca- ından müsabıkların ve hakemlerin vazife- lerine lütfen vaktinde gelmeleri rica olu- nur, Fransız tenisçileri İtalyanları yendiler Pariste üç gün devam eden Fransa» İtalya tenis maçını Fransız tenisçiler 7-5 kazanmışlardır. SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur Teirika No. 12 Meclisi Vükelâdaki müzakereler bir türlü bitmek bilmiyordu Bu sırada Ahmed İzzet paşa ile ku- | ham ederiz. Pazar gününe kadar renadan Rıza bey meclise geldiler; | Meclisi mebusanın küşadına fermam yüzden fazla evrak getirdiler, İzzet | hümayunları isdar buyurulmadığı paşa heyete hitaben: halde rizayı şehriyarilerine muhalif — Şevketlü efendimiz bu telgrafla- | ahvalin vukuu derkür olup Manastır rın da mütaleasını ferman buyurdu- | vilâyeti dahilinde elyevm mevcut bu- lar, (Anlaşılan ahali kanunu esasi- lunan memurini mülkiye erkân ve nin ilânını arzu ediyorlarmış. Ben ka- | ümera ve zabitanı askeriye ve efradı nunu esasinin aleyhinde değilim) buyurdular. Benim de mecliste bu- lunup bu evrakı bizzat okumamı ve izahat vermemi irade buyurdular. Dedi, Vükelâ bu âne kadar kanunu esasi sözünü -ağıa almaktan tevekki ediyor, biribirinden İzzet paşanın bu tebliği acaba eld- di ve samimi miydi? Yoksa böyle mü- him bir anda vükelârun padişaha sa- dakat ve ubudiyetleri derecesini an- lamak için kurulmuş bir tuzaktan ibaret miydi? İhtiyatı bulunmak lâzımdı! Ahmed İzzet paşa kâğıtları okudu. Vükelidan bazıları kendisinden ma- lümat ve izahat istediler. Bazıları için de sorulmadan İzzet paşa kendiliğin- den mahimat veriyordu. Maarif nazırı Haşim paşa (Tezkiri inkılâp) risalesinde diyor ki: (Rumeliden gelmiş olan, bir taraf- tan da ardı, arası kesilmiyerek gel- mekte olup Padişah tarafından mec- Tise gönderilen telgrafnamelerin okun- masile saatlerce uğraşıldı. Meselenin esasi hakında asla bir şahanelerile ülema velhasıl kibar ve sıgar edyanı muhtelife mensubini- nin bilâistisna ve müdayeneli hüda- ya karşı ahd ve misak altında bulun- duğunu arzederiz.) Arnavudların Firzowik içtimamndan kanunu esasinin ilânı talep olundu- ğunu gösteren telgraflar da gelince artik Arnavudluk cihetinden ve Ar- navudlardan da kendisine medet kal- madığını Abdülhamid tamamen an- lamıştı. Vükelâ da bu telgraflara vukuf har sıl edince kati karar anmda bu- Tunduklarını, Osmanlı saltanatının mühim dönüm naktasına varıldığını hisseylediler. Ancak Abdülhamid ile oyut olur mu idi? Evrakın okunması bittikten sonra İzret paşa gitti; vükelâ yemek yedik- ten sonra tekrar geldi, Müzakere ge- ne başladı. Said paşa herkesten rey soruyordu. Asker olanlar ihtilâlin refinde vu- kua gelen teehhürleri uzun uzadıya tenkid, buna memur ümeranın ve 7a- müzakere cereyan etmiyor, yalnız | bitlerin vazifelerini yapmadıklarını €vrakı dinlemekle vakıt geçiriliyordu. Rumelice istenilen şeyler hakkında tariz ediyorlar, siviller de ihtilâlin mahreklerini tefahhus yolunda sözü mütalâa beyan etmeğe kimsede cesa- | uzatıyorlardı. ret görülemiyordu. Gelen telgrafnamelerin ise meali bir idi, Fark yalnız kelime ve ibarelerden idi. Hepsinde Mebusan meclisinin tekrar açılması, teehhürün Veliahta binti istilzam edeceği bildiriliyordu. Manastırdan gelen bir telgrafnamede bu mütalâalaria beraber bu meclisin açılması için toplar atıldığı da ya- zılmıştı.) Mabeyinde inikad eden bu Vükelâ meclisinde o gün okunan kâğıtların çokluğu, halin akibeti hakkında umu- mi ve şahsi mülâhazalar azanın âsa- bına dokunmuş olacaktı ki birer şer koridora çıkmakta, helâya git mekte idiler. Müsahib Nadir ağa da meclis odasına bir giriyor, bir çıkı: yordu. Evrak okunurken Padişah mera- kından İzzet paşayı çağırttı. Vükelâ- nın ne yaptıklarını sordu, O da tel graamelerin okunmakta olduğunu haber verdi. istipdad jöntürk kini saikasile (Abdülhamidin. en halis bendesi ve ehli islâmın en büyük düşmanı (1) olduğunu) ilin iği umumi müfettiş Hüseyin Hilmi paşa Selânikten yazdığı bir telgrafna- mede biraz vehme ve mübalâyaya kapılarak (burada benden başka İt- tihad ve Terakki cemiyetine dahil ol- mıyan kalmamıştır. denilebilir.) De- mişti, Serezden gelen bir telgrafnamede kanunu esasinin ilânına müsaade edilmediği takdirde «bint tecdide olu- nacağı yazılmıştı, Tahsin paşanın hatıralında zikret- tiğine göre bu telgrafname okununca Vükelâdan biri - ismini vermiyor - çikip Pağişeha bir mazruf takdim ederek «blatın tecdidi> şümul ve ehemmiyete Padişahın na- zarı dikkatini celb ile Veliaht daire- sine sid muhafaza ve tekayyüt ted- birlerinin takviyesi lüzumuna işaret etti, Alev saçağı sarıyor, fakat furnalcı- Tik hâlâ işleyordul Yalnız Abdülha- midde artık böyle şeylere ehemmiyet verecek hal kalmadığı için bu Jurnal hasıraltı edildi. İllihad ve Terakki cemiyeti Ma- nastırdan Abdülhamide şu üllima- tumu (1) vermişti: (İradel seniyelerine tabaa ve ziri destanlarına bahş ve ihsan buyuru- lan kanunu esasinin tatbikatı filliye- sine müsaade ve icabı halin irade bu- yurulması suretile sadakat ve ubü- diyetimizin hâlelden vikayesini istir- Memduh paşa vükeli meclisinin bu geceki müzakerelerini (Esvatı Su- dur) risalesinde şöyle tasvir ediyor: (Üçüncü ordu ile Selânik, Manas- tır, Kosova vilâyetlerinden, liva ve kaza merkezlerinden sabahleyin gel- meğe başlamış olan telgrafnameler okundu. Gece dahi bunların ardı, arası ke- silmedi; birbirini velyeden telgraflar yağdı. Şöyle yazıyorlardı: (Eürtiyet ilân edildi; topları at- tık. Kanunu esasi ahkâmı yeniden icra olunmalıdır. Vilâyetlerde iğtişaşlar çıkaran çetelerin reislerİ de bizimle birliktir. “Teklifimizin kabulünde te- reddüt gösterilirse ordu İstanbula gelecektir. Başka tarafa biat oluna- caktır. Henüz kabul cevabı verilme- mesi saltanat merkezinde padişahın mevcudiyelini ihsas elmiyor. Biatin tecdidi vücubü taayyün ediyor.) Bu telgrafnamelerin ookunmasile gecenin üçte biri geçti. Gündüzün ve “gece vilâyetlere hiç cevap verilmedi zannedilmesin. (Top atmak iradei seniye ile olur) denildi. Onlar ise (topları attak; hür- riyetin duasını yaptık) dediler, (İstenilen kanunu esasi vükelâ meclisince müzakere edilmektedir) mealinde sadaret makamından çek- tirilen telgrafnameye de : ş (Bu tebliğ maksadı talildir. Ka- nunu esasi 32 yıl evvel padişah tara- fından inayet buyurulmuştur. Vü- kelâ meclisinin müzukeresine muh- teç değildir. Meşveret usulü peygam- berimizin sünnetidir.) Cevabını yetiştirdiler. Mecliste olan âza hayret içinde bulunuyorlardı. Sadrizam bu dakikada padişahın rak mecliste müzakere mecrasını aç- mıyordu. Ben dayanamadım: — Müzakerenin tehiri muhatarayı mucip olacak. İstenilen şey kanunu esasinin tasdik ve icrasıdır. Dedim, Mecalisi âliyeye memur bulunan sadresbak Kâmil paşada meclisimizin ataletini gördü: — Bazı şartlarla kanunu esasi ve- rilir. (Arkası var) (1) Cemiyetin Manastır merkezince vaki olan tebliğ üzerine Ohri şubesi de Manase tır, şubesine imtisalen mabeyne bu ülti- matamlu 23 temmuz - 10 meyi temmuz - günü ikindiye doğru çekmişti.

Bu sayıdan diğer sayfalar: