25 Eylül 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

25 Eylül 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

25 EyMil 1937 — Sahife $* SİYASI İCMAL: Siyasi ufuktaki gerginlik zail oldu İtalya Başvekili olup bu memleke- #in politikasına hâkim bulunan B. Mussolini Almanyanın mukadderatı- nı elinde bulunduran B, Hitlere üç sene evvel İtalyaya yaptığı ziyareti tade için hareket etmezden biraz ei vel » Avrupa politi- ka ufkunu karartmış bulunan siyah bulutlar zail anın. sulkü büyük bir tehlikeden kurtuldu Şö; anın arzusu hilâfına toplan mferansında bütün işinin İ na h edilip yeniye büyük bir rol verilmemesinden dola- yı Akden Ni Bürdrlarıız kabu sine dil mesi ü ten başka prp İta şeceği ve buraya yeniden İtalyan gö- nüllü muharib kuvvetleinin gönderi- leceği düşüncesi ile heyecana gelen Fransanın endişelerini de Cenevrede bulunan Fransız Hariciye Nazırı B. Timsah havada Tayyare ile seyahat eden tim- sah duydunuz mü! Biz duyduk, size haber veriyoruz. Floridada bü- yük bir timsah çifliği vardır. Bu tim- sahları çifliğin sahibi at cambazla- rına, hayvanat bahçelerine satar. Geçen hafta Berlinden sipariş almış: İki gün içinde teslim edilmek üzere büyük bir timsah istiyorlar. Ancak tayyare ile sevk edilebilir. Amma tayyareye çıkmıyor. Ne yapsınlar? Timsahı tayyarenin altına bir zincir- le bağlayıp sarkıtmışlar ve hayvan havada sallana sallana tayyare İle Floridadan Berline kadar gitmiş... Taze ekmek Taze ekmek çok kişinin sevdiği ek- mektir. Ekmek bayatlamasın diye türlü çare düşünürüz. Biri bu me- seleyi kökünden halletmiş. Ekmek mayasına bir nevi tahtadan istihsal edilen ksiloz şekeri karıştırılırsa ek- mek günlerce bayatlamadan kalk yormuş. Ksiloz şekeri de ekmeğin çeşnisini değişlirmiyormuş... Yayaların emniyetle geçmeleri için Karaköyde yapılan geçid yerlerinden bilhassa Domuz sokağının ağzına tesadüf eden geçidin çok dar olduğu iki gündenberi yapılan tecrübelerle anlaşılmıştır. Bilhassa sabah ve ak- şamları - seyrüsefer yüzünden -0 kadar kalabalik oluyor ki halk bu dar yerden geçemiyor; ve bir çok kargaşalıklar oluyor, bu vaziyet ge- çid yerlerinin, bilhassa Karaköydeki geçidin genişletilmesi ihtiyacını göğ- terir, Köprü üstündeki duraklar dej | Delbos üle İtalya mümessili arasında i KANSIZLIK - benizsizlik icin yeğine deva kanl ihya eden En muntabipetibba tarafından tertip edilmiştir. yapılan millâkatlarda verilen teminat ile teskin etmiştir. Pransa hükümeti ahiren İngiltere ile birlikte bütün Ispanya sahtilerin- deki bahri kontrolü kaldırdıktan son- ra karadaki kontrolün de kaldırılması ve ini memlekette İspanyaya serbesce lâh ve gönüllü geçirilmesi için Fran- sada komünistler Chautemps kabine- sini sıkıştırmakta idiler. İtalyanın — İspanya; aid emelleri pek belli olmayıp B olininin Ber- ini ziyareti münasebetile bu iki müt- iefik büyük devletin İspanyada Ak- feransına karşı mukabele isil olmak üzere daha büyük mü- dahale ve faaliyette nacakların- dan endişe eden Fransa hükümeti İtalyanın Cenevredeki mümessilinin verdiği teminat üzerine müsterih ol muştur. Bu suretle gerek Pariste üç devletin bahri mütehassıslarının içtima: gerek B. Mussolininin Alman- | yaya seyahati sulh için müsatd bir hava içinde cereyan edecektir. Feyzullah Kazan Yeni bir cins cam Son zamanlarda Evin Land adın- da bir genç yeni bir cins cam yâp- mağa muvaffak oldu. Bu cam sun! kristal parçalarını sellülozla karıştara- rak yapılıyor. Bu cammn hususiyeti aydınlığı öne sermemek, etrafa dağılmaklır. Oto- mobil fenerlerine bu cam takılmağa başlandı. Uzaktan aydınlığı görüyor- sunuz amma, bu ışık gözleri kamaş- tırmıyor. Ayni zamanda da iki yanı aydınlatıyor. Bu camın bir hususiyeti daha var. Pencereye takılmca içerdekiler di- şarısını görüyorlar amma, dışardan bakanlar kendilerini görmüyorlar, ayna gibi içerisini göstermiyor... Hız Kaliforniyalı bir mühendis yeni bir otomobil tipi yaptı. Bu otomobilin şekli damlamak üzere olan bir dam- Is suya benziyormuş. Üç tekerlekli imiş, önünde iki, arkasında da bir te- kerlek varmış ve saatte 1590 kilomet- re hızla gidiyormuş!... Galatada yaya geçin yerinde nöbet bekliyen arabalar rilerek geçid yerlerinin önüne nakle- dilmiştir. Köprü üstünde halkın tramvay beklemesine mahsus olan bekleme yeri de yeni geçidlerden birinin önü- ne kaldırılacaktır. Silâhlı sarhoşlar Ali ve Mehmed isimlerinde iki kişi Küçükpazarda evvelki gece sarhoş bir halde dolaşırlarken yakalanmış- lar, polis tarafından üzerleri aranıri- ca Mehmedde bir tabanca bulun muştur. Her ikisi hakkında lâzım ge- len kanuni takibat yapılmaktadır. Chlorose SIROP DESCHLENS, PARS Adli müzaheret Karısı Kendiğile evlenmeden ev- vel bir kerre evlenmiş, ilk kocasın- dan bir oğlu vardı. Bu sefer ka- dın ölünce oğul anasından kalan evin tamamına sahip çıktı, çün- kü kadmın nüfus kütüğünde ikinci kocası Ahm ne dali ti, bur dayanarak üvey oğlu da Ahmedin anasını aldığını inkâr etmiş evin hepsini zaptederek Ahmedi evden dışarı atmıştı. Za- ten fakirlerdi. Ahmet seyyar sa- tıcıhk edör hayatını zor kazanır- dı, Şimdi ise ıtiyar olduğu için bari yatacak bir yeri olsa? Karısından miras kalan evin dörtte biri kahunen kendisinin idi, lâkin evlendiğini isbat etmek ve kaydı düzeltmek için mahke- meden karar almak lâzımdı. Bu da parasiz olmaz. Parası yok di- ye adaletten mahrummu kala» caktı? Hayır. Karısının nüfus kaydını tashih için müracaat edeceği mahkeme- ye pulsuz bir istida verdi. İstide- sına davasının hülâsasını ve elin- deki evlenme vesikalarının tarih v8 numaralarını yazdı. İstidaya belediyeden aldığı bir şehadetna- meyi ekledi. Belediye bu şehadet- namede Ahmedin vaziyetini ve dava masrafını tesviyeye kudreti olmadığını tastik ediyordu. Hâ- kim Ahmedin dava masrafını tes- viyeye kadir olmadığına kanaat getirdi. Müzahereti adliyeye nail olmasına karaş verdi. Ahmedin davası masrafsız görüldü. Avukat Emcet Ağış İKTİSADİ MESELELİ a a Devalüasyon meselesi Başvekâlet Vekili B. Celâl Bayarın, | paramızın kıymeti hakkında verdi- ği izahat, borsa ve piyasa muhitinde büyük bir memnuniyet ve alâka ile . Borsa mahafilinde, ba- zı bedhahlar hükümetin, dovalüasyon yapacağı (hakkında garip Şş& yinlar çıkarmışlardı. Hükümet bu şaylaları, daha etrafa sirayet etme- den, derhal tekzip etmiş. Diğer a- raftan, bu gibi şayiaları çıkaran kimseler hakkında tahkikata başla- mıştır. B. Celâl Bayanın, para meselesi hakkında küçük bir şaylaya karşı çok hassas davranarak derhal tekzip etmesi ve hükümetin katiyen böy- le bir tasavvur ve niyette bulunma- dığıni ilân etmesi takdire lâyık bir harekettir. Devalüasyon fikri, Türkiyenin eko- nomik siyasetine pek aykırı gelen bir fikirdir. Vakıa devalüsyonun ih- racalı arttıracağını iddia edenler vardır. Fakat ihracatımızı artirmak için böyle bir tedbire lüzum yoktur. Zira senenin başındanberi döviz memleketlerine sattığımız mallar, ta- kas suretile satılan mallardan fazla- dır. Elimizde satılık stok mal da kal. mamıştır. Dış ticaretimizde böyle bir inkişaf manzarası olduğu halde devalüasyon fikrini ortaya atmakta başka bir maksad, daha doğrusu kara borsanın spekülâsyon emellerini aramak Jâ- zımdır. Paranın kıymetten düşürüleceği hakkındaki şayialar şu bakımdan da asılsız ve esassızdır. e Hükümet, hayatı ucuzlattırmağı kendisine esas prensip olarak kabul etmiştir. Hal- buki devalüasyon, hayatı pahalılaş- tırıyor. Nitekim bu pahalılık Fran- sada olmuştur. Bu bakımdan da devalüasyon, hü- kümetimizin takip ettiği hayatı ucuz- latmak presipine muhalif ve külliyen asılsızdır. — H. A, Gece evine taarruz etmiş Feriköyde Şahmerdan sokağında oturan Hayriye isminde biri polise müracaatla, Mustafa adında birinin gece evine taarruz ettiğini ileri sür- müştür, Polis Mustafayı yakalıyarak tah- kikata başlamıştır, Cevad, üvey Kadıköyde ( Kuşdilindö “oturan * Cevad isminde birinin 19 yaşındaki üvey kızını öldürdüğünü dünkü nüs- hamızdal yazmıştık. Bu kanlı hâdisenin ledir: Kuşdilinde Çanakkâle sokağında 16 numaralı evde 38 yaşlarında Mithat tafsilâtı *şöye kendi yaşlarında karısı Sabiha otu- Tuyorlar, Bayan Sabihanın ilk koca" sından 19 yaşlarında Reyhan isminde bir kızı vardır. Son zamanlarda bu genç kızın ey- lenmesi işi mevzuu bahistir. Ve bu işe biran evvel karar verilmek lâzımdır. Karı koca arasında vakit vakit görü- şülen bu iş evvelki akşam yedi buçuk sularında kurulan akşam yemeği sof- rasında tekrar tazelenmiştir. Bir aarlık mübahase bayan Sabiha ile Cevad arasında münazaalı bir saf- , haya girmiş ve bu münakaşa esnasın- da Cevad hakaret âmiz bazı sözler sar- fetmiştir. İş bu şekle dökülünce Reyhan da münakaşaya iştirak etmiş ve övey ba- basına bazı ağır sözler kullanmıştır. Bu müdahale Cevadı pek fazla si- nirlendirmiş ve masa üzerinde, henüz yeni bilenmiş ekmek bıçağını alarak övey kızının üzerine atılmıştır. Gözleri tamamile kana bulanmış olan Cevad; karısının müdahale ve feryadlarına da ehemmiyet vermiye» rek bıçağı kızın dokuz on yerine sap- layıp çıkarmıştır. Bu darbelerden İkisi Reyhanın kal- 'Lise ve orta mekteplerde Muallimler arasında vuku- bulan nakil ve tayinler Tise ve orta mekteb muallimleri arasın- daki yeni tayinler alikadarlara tebliğ ©- dilmiştir. Bu tebligata göre Haydarpaşa Hsesi tabliye muallimliğine üniversite kim- ya doçenti Necib, Üsküdar üçüncü orta türkçe musliimliğine Osmaniye orta mek- mektebi, fizik muallimliğine İstanbul er- sanat mektebi kimya mualimliğine İstan- bul erkek lisesi kimya muallimi Refik, Ka- bataş resim muallimliğine Gelenbevi orta mektebi resim muallimi Ziya, Üsküdar lmliğine- üniversite edebiyat doçentlerin- den Hilmi-Ümer, Haydarpaşa kimya mu- ailimliğine fen fakültesi o doçentlerinden Tahsin Rüştü, kızlisesi barih ruallimliği- ne edebiyat doçentlerinden Yusuf Ziya, Cumhuriyet orta mektebi riyaziye mual- limliğine Kars orte mektebinden Bahriye Ankara Gazi enstitüsü fen bilgi üçüncü orta mektebi tarih müallimliğine Türkün. Kadıköy 1 orta fen bilgisi Taksim yeni- orta mektebi Kasımpaşa orta liğine Kırklareli siki nı tebinden Nurefşan, muallimliğine Balıkı kız lisesi fen bi mualiimliğine Sıvas- tan Fahriye, Kumkapı tarih muallim. diğine Kırklareli: Osman, Kabataş li- sesi fizik muallimliğine Konyadan Arif, Taksim musiki muallimliğine Edir- neden Desline, Bükırköy o dikiş, biçki, muallimliğine Eskişehirden Cemile, Süley- maniye riyaziye muallimliğine Vefadan Nimet, kız muallim mektebi yurd bilgisi muallimliğine yeniden Hilâl, Haydarpaşa felsefe muallimliğine eski muallimlerden Cevdet, Beşiktaş orta mektebi almanca muallimliğine yeniden Halide, Vefa lisesi riyaziye - muallimliğine Sileymaniyeden Arir, İnönü kız orte mektebi tarih mual- Umliğine İstanbul kız orta meketebinden Rauf, Fatih orta mektebi riyaziye mual- limliğine kuleliden Atıf, İnönü orta mekte- bi riyaziye muallimliğine İstanbul kız or- ta mektebinden Nafla, Süleymaniye riya- ziye muallimliğine Kumkapıdan Nilüfer, Haydarpaşa lisesi ingilizce muallimliğine Gelenbeviden Refik, Patih tabiiye muallim- liğine stajyerlerden ve Pertevniyal lisesi doktoru Nihad, Vefa lisesi tarih muallim- liğine Vefa kütüphane memuru Necati, Gelenberi müdür muavinliğine Gelenbevi muallimlerinden Osman Necati, Süleyma- niye tarih yardımcı muallimliğine yeniden Azize, Kadıköy ikinci orta mektebi tabliye muallimliğine yeniden Behire, Fatih orta mektebi bioloji muallimliğine Faruk, Ve- fa sesi almanca muallimliğine Haydarpa- şadan Fehime, Heybeli orta mektebi yar» dımcı biçki, dikiş | muallimliğine Nihal, Cibali orta mektebi yardımcı muallirliği- ne Gülnar kaymakamı Hayri tayin edi- mişlerdir. mektebi türkçe mua'lim- en Remzi, Kumkapı mu- oğlu Cevad isminde bir adamla gens teb muailimlerinden Hilmi, İstanbul sanat | kek-lisesi fizik muallimi Behçet, İstanbul | birinci orta mekteb İngilizce mualiimliğine | yeniden Fatma, Haydarpaşa tarih muni- | kızı Reyhanı niçin ve nasıl öldürdü Genç kızın evlenmesi meselesi etrafında başlıyan münakaşa: cinayetle neticelendi Sabiha ve öldürülen kızı Reyhan bi altına ve barsaklarına isabet etmiş ve derin yaralar açmıştır. Konu kom- şunun da feryad ve istimdadına yeti- şen zabıta memurları Cevadı, elinde- Ki kanlı ekmek bıçağile yakalamışlar, Reyhanı da derhal Haydarpaşa nü- mune hastanesine nakletmişlerdir. Genç kıza derhal lâzımgelen tıbbi müdahale ve ameliyat yapılmış, fakat bütün gayretlere rağmen kurtulamı- yarak ölmüştür. Katil övey baba Üs- küdar müddeiumumiliğine teslim eğik miştir. Cevad ilk sorgusu yapıldıktan son ra hakkında tevkif kararı verilerek tevkifhaneye naklolunmuştur. Bu nasıl şafür? Üstüste üç kaza yapan şoför Ibrahim tevkif edildi Dünkü nüshamızda, bir kamyon şoförünün (Haydarpaşa hastanesi önünde üstüste üç kaza yaptığını yazmıştık. Bu kazaların tafsilâlı şüy- ledir: Beşiktaşta Yıldız caddesinde bay Saidin mal sahibi bulunduğu ve İb- rahim isminde bir şoförün kullan» makta olduğu kamyon, evvelki ak- şam Haydarpaşa hastanesi önünde, evvelâ 133 numaralı vatman Hasan nın idaresinde bulunan Üsküdar » Kadıköy tramvayına çarpmış ve bu müsademe neticesinde yolculardan Reşid, Necati ve Tayyar- isimlerinde üç erkek, Fikriye, Mürvet isimlerin- de iki kadın yaralanmışlardır. Şoför İbrahim kazayı müteakib vaka yerin- den süratle uzaklaşmak istemiş, bu sırada karşısına çıkan Hasan ismin- de birinin kullandığı yük arabasına çarparak parçalamıştır. Şoför, bu kazayıda atlattıktan sonra manevra yapmağa uğraştığı bir sırada bu sefer de Kadıköyden gelmekte olan bir tramvay arabasile çarpışmış, o zamana kadar da yeti- şen zabıta memurları tarafından ya» kalanmıştır, Yaralılar derhal hastaneye alına” rak ilk tedavileri yapılmıştır. Ş0- för İbrahim, Üsküdar adliyesine tes- lim edilmiş, dün kaza mahallinde seyrüsefer mühendisleri tarafından bir de keşif “yapılmıştır. Tahkikat ilerletilmektedir. Sokakta ölüm Taksimde Talimhane meydanında Florya apartımanında oturan bayan Irfan, dün Taksimden geçmekte iken birdenbire fenalaşmış ve düşüp öl- müştür. Belediye doktoru tarafından muayenesi yapıldıktan sonra cesed ailesine teslim edilmiştir. Sahibinin Sesi artistlerinden Meşhur FİKRİYE rs mer NOVOTDE rn sik

Bu sayıdan diğer sayfalar: