25 Eylül 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12

25 Eylül 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 12 m Yaman Bahsedeceğimiz aslan ormanlarda | dolaşan, kükriyen cinsten değildir. Tahtadan yapılmış bir aslandır. Me- | şe ağacından oyulmuş bu aslan bir genç kız eli kadar küçüktür. Alçak dört bacaklı, uzun kuyrüklu, ince vü- cudü, yuvarlak başlı, sariya boyan- Tahta yeşillikte, tahta bir masanın üstünde tahtadan yapılmış bir aslan ne hazin şey!.. Aslanın canı sıkılıyor. Arada sırada belinden tutup kaldırı- yorlar, altına kâğıtlar» koyuyorlardı. Aslan yazı masası üstünde duruyor- du. Bütün gün aslan masanın başında beyaz saçlı bir bay görüyordu. Beyaz saçlı adam muharrirdi, Hikâyeler ya- zardı. Tahta aslanı da ona bir çocuk hediye etmisti Bu çocuk bu. aslanı bir çobandan satın almıştı. Aslarun çobanı göreceği gelmişti. Mehtaplı bir gece canı daha fazla sıkıldı Artık burada yaşıyantıyacağım, başımı alıp kaçacağım, dedi... Aslan bir ayağını, sonra öbür aya- ğını kaldırdı, yürüdü, Yürüdükçe büyüdü, kendini koltuğun üzerine at- tığı zaman koskocaman bir aslan ke- sildi. Pencereden atladığı zaman etli canlı, yeleli bir aslan olmuştu... Nere- ğa gidiyordu Gideceği yer uzaktı, çok uzaktı. Büyük bir şose boyunca yürümeğe başladı... Az gitti, güz gitti, deretepe düz git- AYR e mış ve yeşil bir tahta üstünde duruyor. ye gidiyordu aslan! Çobanını bulma- ; MN hir tahta aslan ; ? ti, nihayet varacağı yere vardı... Orası zümrüd gibi yeşil bir vadiydi. Çoban oturmuş kavalını çalıyordu... Aslan geldi, çobanın dizi dibine otur- du. Çoban aslanı okşadı... Mesud bir hayat sürmeğe başladılar. Ama uzun sürmedi. Aslan etrafında dolaşan koyunları, kuzuları, inek ve öküzleri gördükçe aslan olduğunu hatırlamağa başladı. Filvaki bir şey yapmıyordu, çünkü m yaparsa dostu çobanı zarara sokup ona fenalık edeceğini biliyordu. Fakat her gün yutkunup duruyordu. Niha- yet sabredemiyecek, *birinden birini yakalayıp parçalıyacaktı. Başını alıp kaçmağâ karar verdi. Bir mehtap gecesi gene yola çıktı, az gitti, güz gitti, deretepe düz gitti, penceresinin önüne geldi... Atladı, kü- çüldü, masaya sıçradı, Daha küçüldü, gene küçücük, genç kız eli kadar kü- çük tahta bir aslan oldu... Gene canı sıkılacak mı?. Hayır, çünkü muharrir onunla konuşuyor. İlk akşam masasının üstünde aslanı- ni görünce, okşadı: , — Safa geldin, deği, Artık her gün, aslanı okşayıp bir şey söylüyor. Aslan memnun, cani si- kılmıyor artık!., Bu üç kelime ile iki harften iki vi- | lâyet yapınız. top hediye ettiler, Bebere: «Gel bera- Beber: Oldu mu ya bu? dedi. Top- | ğ la filin hali ne olacak? İnce bir ses i duydu: Bu tarafa gel kardeş! diyor- vi Beherle E'ilin Macerası EE du, Beyaz tavşan ağaç ber top oynıyalımı dedi, Fil topu çok | di. Fil şaşaladı. Ne ilerliyor, nede huzlı attı, top bir ağaç kovuğuna gir- | geriliyordu. Ağaca yapışıp kalmıştı. rilecek başka bir kapı olduğunu gös- | gene de sevindi. Şimdi düşünüyor: 7 5 | Beber var kuvvetile çekiyordu. terdi. Beber oradan girdi, fili kurtar- | Acaba Beber beni nasıl kurtardı? Eğlenceler Kesip boyayın Yavru Sakın bakıp bâ- # kıp ta bu çocuk boyu o mahlüku tarihten - evvelki zamanlarda ya ş olan" bir Şi hayvan sanma- yınız. Bu iki ya- şında bir kısrak- Ea tır. Bu kadar kü- çük Midilli ender bulunur. Sahibi Mişiganlıdır. Oyun mu? Resme bakinca, bir kaç küçük ar- kadaş bir araya Bi toplanmışlar, a5- kerlik oynuyor- lar sanacaksınız. Ama deği, bu çocuklar İngiliz- lerin Stork mek- teb gemisi tayfalarıdır. Talim ediyo- lar. Kendilerinden büyük onbaşı da talimden evvel onları teftiş ediyor. Balık Bu resmi kalın bir kâğıda yapıştı- rınız, Siyah kısımları oyunuz. Güzel bir torba olur, Beyaz bir kâğıda ya- Pıştırınız aralarmı da istediğiniz ten- ge boyayınız. Elişi Hani bizde bir tabir vardır. Bu balık başka balık derler?.. Resmi- mizde de böyle bir başka balık görüyorsunuz. Bu kadar büyük bir uskumru ancak açık (denizlerde bulunur, Büyük Bu ( gördüğü“ nüz büyük tüfek müzeliktir, $ met- re uzunluğunda. dır. Eski zaman harplerinde en korkunç silâhtı. Bir atışta yirmi kişiyi öldürürdü diyorlar, Uzunlu- ğu meydana çık- sın diye kız öbür elinde bugünkü mavzerlerden bi- rini tutuyor. Dört köşe bir kâğıdı bükünüz ve iki makas vuruşta 16 uçlu bir yıldız yapınız. Tuhaf ev Bu gördüğünüz İ villâ Barselon ei- varındadır. Cep- besi insan yüzü- ne benziyen bu © güzel diyemeyiz. ş > Ancak tuhaf! de- mekle iktifa edeceğiz. Yeryüzünde garib zevkli insanlar var! 1 inci harfim «Anadolu. da 2 tane «Rumeli de hiç yoktur. 3 nci harfim Nazilli, de 1 tanedir İzmirde yoktur. 3 üncü harfim «Kafes» te var, «oda» da yoktur. 4 üncü harfim «ev» de bulunmaz, «âv».da bulunur. 5 inci harfim «rakı» da var, «şarap» ta var, «alkol» de yoktur. 6'ncı harfimi Amasya'nın başında ve sonunda bulursunuz, «Bilecik» te bulamazsınız. Acaba ben neresiyim? " Bu bilmecemizin hal müddeti 8 teşrinievvel cuma gününe kadardır. Bilme- İ cemizi doğru halledenlerden: 1 inciye! 10 lira — 2 nciye: 5 Lira, 8 üncü ve 4 üncüye 3 er-tira — 5 inciden 11 inciye kadar 1 erlira, 11inciden 99 nciye kadar birer şişe kolonya. 91 inciden 30 uncuya kadar birer kıravat. 31 inciden 50 nelye kadar birer mendil, 51 inciden 70 inciye kadar muhtelif hediyeler, 71 inciden 20 inciye kadar birer kitap verilecektir. İ i |

Bu sayıdan diğer sayfalar: