25 Eylül 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4

25 Eylül 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

25 Eylül Basvekil İsmet İnönünün Ankarada istikbal merasimi Mevkufları gezdiren onbaşının muhakemesi Suçlu Koca Hüseyin ilk ifadesini inkâr etti Muhakeme edilmek Üzere tevkiha- neden adliyeye getirilen Remzi, Hü- seyin ve Ömer adlarında üç mevkufu adliyeden çıkardıktan sonra kelepçe- siz olarak bir taksi otomobiline bin- dirip Edirnekapı ve Beyoğlu civarında gezdirerek rakı içirmek suçundan mazmun sabık adliye jandarma kara- kol kumandanı Ali onbaşı ile jandar- ma Ahmedin muhakemelerine dün bi- rinci ceza mahkemesinde bakılmıştır. Bu gezintiye işitrak eden mevkuflar- dan, bir katilden on sene hapse mah- küm Bayram oğlu Koca Hüseyin şa- hid olarak dinlenmiştir. Koca Hüse- yin mahkemedeki ifadesinde bu işi ta- mamile inkâr etmiştir. Bunun üzerine Koca Hüseyinin ev- velce sorgu hâkiminde verdiği - ifade okunmuştur. Koca Hüseyin bu ifade- sinde: — Adliyeden tevkifhaneye gitmek Üzere çıktığımız zaman bir taksi oto- mobiline bindik. Jandarmalar da be- raberdiler. Hepimiz birlikte Edirneka- pıda Mükerrem ve Neriman adlarında iki kadının bulundukları bir eve gide- Tek rakı içip eğlendik. Oradan da ge- ne otomobil ile Beyoğluna, Mecidiye- köyüne gittik. Orada rakılı bir eğlen- ti daha yaptık ve sarhoş olarak tev- kifhaneye döndük, Demişti. İfadelerinin biribirini tut- mamasındaki sebep sorulunca Hüse- yin: — Belki o zaman yanlış söylemi- şimdir, Ben böyle söylediğimi hatırla- — Ben, adliyeden çıkınca bunların serbes bırakıldıklarını zannediyordum. Mevkuf olduklarından haberim yoktu. Mevkuf olduklarını bilseydim böyle şey yapmazdım... Demiştir. Diğer şahidlerin çağrılma- sı için muhakeme başka güne bıra- kılmıştır. Bayan Pittard'ın konferansı Profesör Pittard'ın refikası Bayan Pittard tarafından Eminönü Halke- vinde verilen konferans şu suretle cereyan etmiştir. Sıhhat Vekili Ba- yan Pittardı hatıruna takdim etmiş ve kendisinin çok kıymetli bir Türk muhibbi olduğunu ve memleketimizi gezerek profesör Pittard ile çok kıy- metli bir eser neşrettiğini ve kendisinin Fransız Edebiyat âleminde Noel Roje ünvanı ile mühim ve kendine has bir takım fikirlerle dolu edebi eserler neş- rettiğini ve vereceği konferansın 1932 senesinde Cumhuriyet hükümetinin de iltihak etmiş olduğu (Musibetlere karşı Beynelmilel yardım) teşekkülü- ne ait olduğunu ve bunun esaslarını ve ne tarzda olduğunu izah edeceğini söyledi. Bayan Plttard Türkiye ve Türkler hakkında güyet güzel bir mukaddeme ile söze başlıyarak ma- kaleyi izah etti. Ve bu gibi musibetle- rin vukuundan evvel fenni tedkikat yapılarak beşeriyeti büyük iztiraplar» dan kurtarmak evsafınıda ihtiva eden beynelmilel vesikayı çok güzel ve vazih ve kendisine has edebi bir Irak müzeleri mimarışehrimizde B. Şerif Yusuf Türk mimarisine karşı hayranlığını söyliyor Türk tarih ku- . rumu (o kurulta- yında bulunmak | ve İstanbuldaki Türk mimarisi üzerinde tedki- kat yapmak için gelmiş olan Irak müzeleri mima- rı bay Şerif Yu- suf şu beyanatia bulunmuştur: — Ben Türk tarih ve arkeolo- ji serğisine Irak müzesi namına Iraktaki en eski B. Şerit Yusuf Sümer medeniyetine ald bir kaç vo- zo getirdim. Bu vazolar (OEl'ubeyit, Yarka, Cemdelnaşar devirlerine ald- dir, Bunlar Samerra, Arpaçıya şehir- lerinde bulunmuştur. İstanbuldaki Türk sanat eserleri üzerindeki tedki- Katıma gelince bana kuvvetli bilgi ve yardımlarını esirgemiyen (İstanbul müzeleri mimarı Kemal Altanla en mühim Türk eserlerini gezdim, gör- düm ve incelemeler (yaptım. Türk mimarisi ile Bizans mimarisinin alâ- kasını araştırdım, Kanaatimin hülâ- #ası olarak şunu söyliyeyim ki, Aya- sofya mabedine karşı Türk varlığını şahlandıran «Sultanahmed camisi; nin çök öz mimarisi, Bizansın şah €- resi olan Ayasofyadaki sanat esasları- na bir çok noktalardan tefevvuk et- mektedir. Camiin gerek umumi Mey- betinide ve gerekse iç ve diş inşai te- ferruatında en mütevazin bir ahenk ve en yüksek bir teknik güzelliği ve inceliği müşahede olunmaktadır. Bu eser klâsik Türk mimarisinin ne ka- dar mütekâmil ve muhteşem olduğu- nu gösterdiği kadar bu güzel sanat eserinin mimarı Mehmed ağanın da büyük ve dahi bir sanatkâr olduğunu anlatmaktadır. İstanbulda daha bir ay kadar kala- cağım bu müddet zarfında İstanbul müzelerinde umumi harbden evvel gelmiş olan eserlerin birer listesini çı- karacağım. Bu eserlerin bir çokları Almanlar tarafından yapılan hafri- yatta bulunmuştu. Harbden sonra de hafriyat devam etmiştir. Ve bir çok eserler meydana çıkarılmıştır. İstan- bul müzelerindeki tedkiklerimde bu harbden evvelki eserlerle (o harbden sonraki eserlerin aralarındaki farkla- rı ve münasebetleri de tedkik ve mu- kayese edceğim. Ayseyi bıçakla yaraladı Beyazıdda Tavşantaşı sokağında oturan Cemal isminde biri bir müd- dettenberi tanışmakta olduğu Yeni- şehirde Dere sokağında Ayşe ile'kay- ga etmiş ve neticede bıçakla Ayşeyi yaralamıştır. Polis Cemali yı Ayşeyi de hastaneye kaldırmıştır. Ermeni kilisesinin camlarını kıran kadın Gedikpaşada Ermeni protestan ki- lisesinin camlarını kırmaktan suçlu Araksi adındaki kadın dün üçüncü Üslüpla hazıruna anlattı, Çok alkışlandı. ceza mahkemesinde muhakeme edil. miştir; bir ay hapsine ve bir lira pa- ra cezası ödemesine karar verilmiştir. FAZLA REKLÂMA İHTİYAÇ YOK GANGSTERLER ŞAHESERİ KORSANLAR TRENİ İstanbulda ilk defa 25 kısım tekmili birden. ÖNÜMÜZDEKİ PAZARTESİ matinelerden itibaren ALKAZAR Yalnız bugün ve yarın SAKARYA Sinemasında Büyük lüks ve-ihtişam... Kadınların güzelliği... Zengin tuvaletler... İhtiraslı bir mevzu... Bugün ve yarın Bay TEKİN AFRİKADA filminin son günleridir. irülmemiş bir muvaffakıyetle devam ediyor, Baş rollerde İlâveten: FOX JURNAL son dünya havadisleri, sinemasında BARBARA STANWYK ve PRESTON FORSTER tarafından oynanan şayanı hayret öğretici bir film, ERKEK KIZ ( LA GARÇONNE ) Büyük Fransız filmi, Meşhur Rus muharriri PUŞKİN'in ölmez eseri MAÇA KIZI PİERRE BLANCNARD-MADELEİNE OZERAY-MARGUERİTE MORENO ve ANDRE LUGUET MARİE BELL-HENRY ROLLAN - JACGUES CATELAİN İstiklâl savaşı (Fransızca sözlü) Aşk ve kahramanlık filmini görünüz. İlâveten: YENİ PARAMOUNT JURNAL; NYON KONFERANSI ve (3) dakika Bu hafta SARAY Sinemasında Bugün i P EEE Sinemasında Saat 1 de matine Gedikpaşa AZAK SİNEMASI farşılapı Yeni sezona başlamıştır. İstanbulda ilk defa; Herkesin bahsettiği büyük jön prömye GRE'TA GARBO'nun sevdiği ROBERT TAYLOR'un son filmlerinden Kadınlığ YILMIYAN ADA NAM U Ss BORCU Oymıyanlar: e STANWYK İlâveten PAUL MUNİ'nin son filmi BUGÜN MELEK sinemasında Sohbet | (Baş tarafı 3 üncü sanifede) tur. Yazımda «fakat, ammasda çok- tur. «Lâkin: edatını hiç sevmem; «eğer, şayedu edatları gibi onu da hiç kullanmadım sanıyorum.) Onlardan da vazgeçememe, hattâ azaltamam. Çünkü yazım düşüncemin, kafamın Ayinesi olsun isterim. Affirmatlon, bir şey için şöyledir demek, kesip at- mak tabiatimde yoktur. Bir şeyin öy- le olduğunu söyliyeceğim sırada ak- hma o iddiayı cerhedecek bir şey ge- ir, onu da bırakmam, ötekini de ata- | mam. Bu «... demiyeceğim» gibi cümleler | İransızcada, türkçedekinden daha iyi oluyor, okuyanı şaşırtmıyor, çünkü: «Je ne dirni pas guc...» başa geliyor. Fakat ben fransızca yazsaydım öyle zannediyorum ki: «Je ne dirai pas gut.» lü cümleleri az kullanırdım, hattâ hiç kullanmazdım. Çünkü «de- | miyeceğim» benim aklıma önceden | değil, sonra geliyor. Okuyan şaşırıyor- muş; ben de şaşırıyorum ve ede 'miyeceğim» işte o şaşırmayı, iki fikir arasında kalıp da birini tercih edeme- meyi, kesip atamamayı, kararsızlığı- mı gösteriyor. Yazılarımdan o şekil cümlelerin kalkması için tabiatimin değişmesi lâzım. Ben razıyım ama ka- bil mi7. | Nurulah Ataç Palamut bolluğu Bu sene palamut çok boldur. Alıcı azlığı yüzünden palamutlar bir taraf- tan denize dökülmektedir. İhracat va ziyeti iyidir. Balık dahilde satılama- maktadır. Boğaziçinde bazı balıkçı- Jar denize dökmektense civardaki fakir halka parasız palamut dağıtınışlardır. Balık almak üzere bir İtalyan ge- misi dala gelmiştir. İhraç fiati 4 ku: 1 — 26/9/9397 Pazar günü saat 18 de radyomuz Ankara ve İstanbul radyolarına Ayar edilecek ve dil kurumu adına Ankara- ii verilecek olan konferans dinlenecek- ir, 2.— Gece saat 21 Evimiz salonunda dil şenliklerine devam edilecektir. Programımız aşağıda aynen yazılıdır, 1 — İstikidi marşı ve açma sözü 2 — Türk dilinin hususiyetleri ve dil çalışmaları, 3 — Öz Türkçe gürler. 4 — Birinci ve ikinci dil kurultayına alt İ bir evden atılan tüfekle yaralanmıştı. | ketinde bulunun pek değerli dostlarımızla. fotografların pröjeksyonla gösterilmesi , 5 — Muhtelif eğlenceler. Davetiye yoktur, Her kes gelebilir . (Frahsızea sözlü) AŞK - SAADET ve GÜZELLİK Bugün oynıyanlar: RENEE St. CYR TEŞEKKÜR Refikam geçenlerde sokaktan geçerken Kendisine ilk müdavatı yapmak hususun- da istical ve gayretini gördüğümüz Ba- kırköylü doktor bay Peştemalcıya, hadise- nin fallin! derhal bulan zabıta memurla- rına ve günlerce süren tedavisi cmasında şefkati bir alâka göstererek büyük ihti- mamlar sarfeden İstanbul Üniversitesi ikinci cerrahi ve gör eeririyatları Ordi- naryis o profesörlerile doçent ve asis- tanlarıns, Haseki bastanesi başhekimi ie bütün hekim ve hastabakıcılarına, eri- miz ve hastaneye kadar gelmek, mektup ve ;teletonla hatır sormak lütuf ve neza- akrabumıza karşı derin minnet ve şükran- Jarımizı arzederim. Börsa Komiserliği Kambiyo - Nükud Müdürü: Hasan Tahsin Erez ARKADAŞ SICAK, RAHAT, TEMİZ EMİN, LÜKS, EN GÜZEL, REPERTU- VARI EN ZENGİN SİNEMA: < İstanbulda ALEMDAR Ölüm Trabzonun sayın tüccarlarından Ra- sim Oğuzlunun eşi Trabzonda Bürhan Oğuzlu ve Trakyada müteahhit Ke- nan Oğuzlu ve Erzincanda Tüccardan Osmân Oğuzlunun anneleri Bayan İr- fan Oğuzlu perşembe günü saat 19 da sektei kalpten rahmeti rahmana ka- vuşmuş ve cenazesi dünkü cuma günü Taksim Talimhane (meydanındaki apartımanından kaldınlarak namazı Ağa camiinde eda edildikten sonra Eğimekapıdaki şehitliğe defnedilmiş- S Ü MER sinemasında Büyük bir muvaffakıyetle gösterilmekte olan ve Parisin en büyük lüksü arasinda cereyan eden esrarengiz bir aşk entrikasını tasvir eden ViCDAN MUCADELESİ Haftanın en güzel ve alâkabahş filmini görünüz. İlâvelen: EKLER JURNAL son dünya havadisleri tir, Kederli ailesine beyanı taziyet ey- leriz, ın Sırrı ve EKLER JURNAL dünya haberleri ROBERT TAYLOR ŞAHESERİ JULES BERRY Keten tohumu Nohut kalburlu » matüre Haşhaş mavi Keçi kılı *Tiftik oğlak » mal Buğday Arpa Yupak Çavdar Nohut, Fındık G. : Hamburg Fındık 1. : Hamburg Vefat 1 yla Akba müesseseleri İstanbul şubesi şefi Arifin babası ve Akba sahiplerinden Bilâlin dayısı Yanyalı İbrahim Hamid mesane kanserinden vefat etmiştir. Allah tahmet eyliye. ERTUĞRUL SADİ TEK Bu gece (Büyükdere) Alle Tiyatrosunda (ARTİSTLER REVÜSÜ) » (KILIBIK)

Bu sayıdan diğer sayfalar: