23 Kasım 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

23 Kasım 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SİYASI İCMAL: Lord Halifax'in seyahati ve müstemleke işi Lord Halifaz'in Almanyaya yaptığı seyahat müsbet neticeler o vermişlir. B. Hitler - ve Hariciye : Nazırı Von Neurath ile yaptığı mülâkatlarda mü- #abakat hasıl olan © esaslar üzerinde sefirler vasıtasile © yapılacak müzü- kerelerde zemin hazırlandıklan s0n- ya Almanya Hariciye Nazırı Londra- giderek kati anlaşmayı - burada devlet adamları ile -kararlaş- tıracaktır. | GAhnanya Hariciye Nazırı: aradaki 7eeselelerin müzakere ve tesviyesi için evvelce Londrayı ziyarete İngiltere hükümeti tarafından davet edilmişti. Pakat iki devlet arasında esaslar üze rinde henüz fikir birliği mevcud ok madığından mumaileyh İngilterenin payitahtına gitmekten imtina etmiş- ti. Bu dafa Alman Hariciye Nazırının daveti kabul etmesi İngiliz Lordu #e | Almanyanın devlet şefi arasında dip- lomasi temas ve resmi müzakereye başlamağa imkân veren bir yakin- laşma meydana geldiğini isbat et- mektedir. Lord Halifaz ile yapılan görüşme- lerde hangi mesele ve noktalara te- mas edildiği hakkında resmi . malü- mat neşredilmemiştir. Fakat daha 2i- yade Almanya Orta ve Şarki Avrupa- da ve bilhassa Sovyetlere karşı ser- besi kalmağı ve buna mukabil Avru- panın Garbinda İngilterenin siyasi ve askeri emniyetini tekeffül etmeği eri sürmüştür. Almanyaya müslemle- kelerin iadesi meselesi esas müzake- re mevzuu olmadığı da anlaşılıyor. Çünkü Almanyanın bugün başında bulunanlar o Kayser (o Almanyasına altmış milyar altın marka malolan müştemlekelere daha ziyade müsa- vat hakkı noktasından ehemmiyet vermekte ve deniz aşırı ve müdafaası müşkül yerlerden xiyade Almanya- nın yanı başındaki sahalarda geniş- islemektedirler. İngiltere ile Almanya anlaşma yoluna girmiş görünüyorlar. lemesini Feyzullah Kazan Italya ile Almanya biribirine çok yakınlaşıyor Trenler elektrikle işliyecek, otomö- biller beton yollardan gidecek Almanya ile İtalya arasında siyasi | şenen betonlar yirmi beş santim ka yakınlaşmadan bahsetmiyoruz; şose ve demiryolları islah edildiği için bu iki memleket biribirlerine daha sıkı bağlanıyorlar ve sürat temin edildiğin- den de daha fazla yakınlaşıyorlar. Bir yandan Almanya, diğer yandan İtalya, Berlin ile Roma arasında bü- yük bir otomobil şosesi yapmaktadır. İnşaat hayli ilerlemiştir. Bitterfeld ile Desso arasındaki kısın açılma tö- reni yapılmıştır. Bu kısımda ayni zamanda otomobil yarışları da yapılacaktır. Bu kısmın genişliği yirmi yedi metredir, yere dö- lanlığındadır. Roma - Berlin arasındaki 2,800 ki- lometrelik demiryolunda da trenler elektrikle hareket edecektir. Berlin - Münih arasındaki kısımda trenler kıs- men elektrikle işlemeğe başlamıştır. Nürenberg - Münih trenlerinin hepsi elektrikliye tahvil edilmiştir. Nüren- ii Lâyipzig hattı da bitmek üzere- Bu işler tamamlanınca, Almanyada İtalyan, İtalyada Alman seyyahların çoğalacağı muhakkak sayılıyor. Odada orman Londrada gramafon plâğı müesso- selerinden biri kuşların ötüşünü plâ- ğa tesbit etti, Bu orijinal işin kolay yapıldığını sanmayınız. Bir kere kuşları ürküt- memek için bin türlü tedbir almak A lâzımdır. Bundan başka parazitlerle mücadele şarttı; rüzgür dalları hışır- Fare istilâsı Paris sergisini fareler bastı. Sergi- deki müteaddid lokantalarda yenmiş yemeklerin kokusunu alan bu muzır mahlüklar, lagım yollarından gele- Tek serginin göbeğinde yuva kurdular; telefon tellerini kemirip harabettiler, Bir yandan belediye farelerle nasıl datıyor, bir tayyarenin motör sesi | başa çikacağını düşünürken, bir yan. işi bozuyordu. “Tevekkeli: «Sabır ile dül yaprağı atlas olur» dememişler. o Operstörler de sabrettiler ve nihayet - yirmi otuz kuşun ötüşünü plâğa çektiler. İngilizler, kuş ötüşlerini plâğa çe- kerken, ormanları da odaya sokmuş oldular, Altın yenmez - Kanada zabıtası Kamenzi nehri kıyı- larında iki cesed buldu. Bunlar açlık- tan ölen iki altın arayıcısıydı. Ceseğ- lerini kurtlar parçalamıştı.. Torbalarında iki yüz kiloya yakın | altın bulundu. Biçareler, bu altınları bir dilim ekmek mukabili vermeğe razı olmuş- lardır amma ne çare... dan da posta idaresi, telefon tellerini tamire üğraşıyor. *# İngilleredeki fare istilâsı daha müd- hiştir. Britiş Müzeomun © neşrettiği bir broşürde farelerin zararı 41 mil- yon İngiliz lirasıdır diye yazılı, Dört yüz yirmi altı milyon kadar Türk li- rası eder. Bu fareler otuz sene evvel İngilte- re adalarını işgal etmişlerdi. Londra belediyesi farelerle mücadele için se- nede 2 milyon lira harcıyor, Teşrinisaninin ilk haftası, fareler- le mücadele haftasıdır. Ziraat Vekâ- leti bu sene «milli fare haftasi» nın yirmi birinci senesini kutladı, Kısa muhavereler — Azizim bayan, bu çalınan hava fena değil; siz hangi havağı seversi- niz! — Deniz havasını? dad — Doktor sağırlığımı tedavi ettiği- niz için size ne borçluyum? — Yüz lira, : — İki yüz lira mı? e e — Hayır, üç yüz lira dediml!., sax — Yahu gönderdiğin pilileri aldım amma, bir daha sefere kafesi daha sı- kı kapa, — Açıldı mı? — Açıldı ya, oraya buraya kaçtılar, ben koşup yakaladım... On tanesini ele geçirebildim. — Öyleyse üzülme, ben ali: tane göndermiştim... 2 KAİ PE bak ik Yed Geçen nisanda İstanbul üniversi- tesinde bir-kanser enstitüsü açılmış- t. Kanser enstitüsünün tesisinden maksat, kanser üzerinde ilmi araştır- malar yapmak memlekette kan serle esâslı bir surette mücadeleye girişmektir. Bu maksatla teşkil edi- len kanser enstitüsü geçenlerde üni- versitede toplanmış mücadeleye ka- Tar vermiştir. Yapılacak mücadelenin mahiyeti- ni anlamak için toplantıya iştirâk eden doktorlardan bazılarına müra- caat ettik ve şu iki suali sorduk: 1 — Memleketimizdeki kanser vu- kuatının mikdarı nedir? 2 — Kanser mücadelesi hakkında fikirleriniz nedir ve bundan korun- mak için nasıl bir tedbir almalı? Profesör General Tevfik Sağlam ne diyor! Profesör Dr. Tevfik Sağlam diyor ki: — Memleketi- mizde, diğer mem- Jeketlers nazaran kanserin az ve ya- hut çok olduğu- ve için gençlikte ölüm azuldıkça-yani va- sati hayat müd- deti yükseldikçe Profesör general kanser biraz da- hah Di Tevfik Sağlam (| ir a Börü ! Kanser mücadelesi şimdiki halde kan- sere tutulanları erken teşhis we tedavi etmekten ibare$ti. Bir çok kanser vakası erken teşhis” ve vaktinde ameliyatı yapılır veya röntgen ve radyumla tedavi edilirse büsbütün iyi olabilir. Kansörden koruyacak hali hba- sırda hiç bir vasıtamız yoktur. Abdülhamid va- rislerinin davası Kıymetini erkam ile göstermeğe imkân olmıyan emlâk! Abdülhamidin varisi olarak Filistin sin davayı kazandıkları birkaç gün ev- vel bildirilmişti. Bu dava her tarafta alâka uyandırmıştır. Çünkü iadesi ve- ya bedeli istenilen arazı 2000 kilomet- re murabbaı genişliğindedir. © Bu arazi, kıymeti takdir olunamıya- cak kadar büyük olduğu halde Filistin hükümeti davacıların iddialarını hiç bir zaman inkâr etmemişitr. Yalnız son zmanlarda neşrolunan kanunlar- dan dolayı Abdülhamide aid olan hu- kukun sukut ettiğini ileri sürmekte idi. Mahkeme bu noktai nazarı kabul et- memiş, varislerin haklarını talep et- meğe salâhiyettar olduklarına karar vermiştir. Şimdi Gazze mıntakasındaki arazinin varislere iadesi lâzım geli- yor. Mahkemenin bu kararından cesa- ret alan varislerin milyarlara baliğ olan bu davayı daha ileri götürmelerin. den korkulmaktadır. Çünkü Abdülha- midin Filistinden başka Kıbrısta ve Irakta ta arazisi vardı. Hususile Irak- taki Musul petrolları Abdülhamidin idi. Bu emlâkin bugünkü kıymetini rakkamla göstermeğe imkân yoktur. Yafa mahkemesi tarafından sadır olan kararı Filistin hükümeti kabul et- memiş ve temyiz etmiştir. Şu halde Ab- dülhamid varislerinin milyarlara ba- 4iğ olan davaları daha uzun müddet devam edecektir, Kanserliler ve şüphe- liler vaktinde doktora müracaat edip tedavi- ye başlarlar ise şifa ümidleri çok kuvvet- Profesör B. Ahmed Kemalin fikri Doktor R. Ahmed ve Kemal tiğim © tedkikat neticesinde, kan- ser mikdarını ve kanserin o muhtelif uzuvlaru mit olan isabet derecelerini tes- bit ettim. Yurdumuzda kanser mücadelesi fik ya- pılması lâzım gelen bir şeydir. “Kanser mücadelesi için çimi halkı tenvir etmek lâzımdır. halkın tenviri cihetinden ari Şii ehemmiyet vermek icap eder: 1 — Kanserin erken teşhis ve tedavisi ile elde edilecek şifa âzami olacaktır. 1 — Kansere mahsus olan ârüâzin basit bir şekilde halka öğretilmesi, 3 — Kanserden şüphe eden her hangi bir şahsın. derhal sıhhi bir müesseseye müracaatı, iin pratisyen hekimlere mak” Dalia mahsus konferanslar tertip etmek, sinema gibi umumi vasıtalarla ve yahüt elden tevzi :ek risalelerle hal- meki kında konferanslar vermek, kansere Git #abit veya seyyar sıhhi sergiler tertip et- mek gerektir. İKTİSADİ MESELELER: Kanserle mücadele ve korun- ma çareleri için doktorların fikir ve mütaldaları nedir? Dr. B. İsmail Kâzımın fikri ! Son olarak müracat ettiği- miz Dr. İsmali bil içtimai sigorta nasıl yapılacak? İktisad vekâleti İş bürosu, içtimai sigorta teşkilâtı hakkında tedkikler yapmaktadır, Iş bürosunda mütehas- sıs olrak bulunan Oskar Vaykert Türkiyede kurulacak içtimai sigorta- lar hakkında bir proje hazırlamıştır. hükümetine karşı dava açar 14 pren- | Bu projeye göre, fabrikalarda, İş kanu- nuna tâbi bütün iş yerlerindeki amele bu sigortaya dahil olacaktır. İçtimai Sigorta yalnız fabrikalardaki &meleyi değil, ayni zamanda fabrika yerlerin- de yalnız kafa ile çalışan memurları de teşkilâtı içine alacaktır. Sigortâya gi- recek amele ve memurlar her ay maaş veya yevmiyelerinden bir miktar si- gortaya terkedeceklerdir. Diğer t- Taftan fabrika patronu da ayni nisbet dahilinde sigortaya para yatıracaktır, Sigorta hastalık, ihtiyarlık ve ma- Jüliyet, kaza şubelerini ihtiva edecek- tir. Böyle bir sosyal sigorta görülür- ken, işsizliği sigorta eden bir şube aç- mağa lüzum görülmemiştir. Sebebi de Avrupada olduğu gibi Türkiyede işsiz amele bulunmamasıdır. Bilâkis Tür- kiyede zaman zaman, amele buluna- madığından şikâyet edilir, bu itibarla işsizliğe karşı sigorta şimdilik lüzum- - Suz bir iş olarak telâkki edilmektedir. En mühim mesele içtimai sigorta d? kazalara dair olan şube olacaktır. Bir man, bundn her şeyden evvel patron mesul tutulmaktadır. Hukukçular, mühendisler bu meseleler etrafında garp memleketlerindeki en yeni usul- lerden istifade ettikleri gibi Milletler Cemiyeti iş bürosunun tedkiklerini Gildi. Yalnız 921 senesinde Zongul- nunda «ihmali fenni vukuunda, kazaya uğrıyan ameleye tazminat verilir» di- ye bir hüküm vardı. Eğer amele ken- İş meselelerindeki son hukuki te- lâkkilere göre, her kazadan fabrika idaresi mesul tutulmaktadır. Ya ame- le dikkatsizlik ve ya cehalet eseri öla- rak kaza yaparsa, bunda neden fabri- katör mesul olsun?. Bunun cevabı Şu: Böyle dikkatsiz ameleyi de fabrikatör Nikel 25 ve bronz 10 kuruşluklar İstanbul vilâyetinden: 1/12/0397 ta- rihinden itibaren tedavülden kaldırı- lacak olan bronz on ve nikel yirmi beğ kuruşluklar 2257 No, lu kanunun 8 in- ci maddesi mucibince bu tarih mebde olmak üzere bir sene müddetle yani 1/12/938 tarihine kadar malsandıkla. | a İ k :ğ dl Ni

Bu sayıdan diğer sayfalar: