11 Aralık 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

11 Aralık 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

mele niz e Ün e EN (Baş tarafı 1 inci sahifede) Eğer hususi teşebbüsler bu iki yüz | yatak mıktarını kanunda kendileri- ne gösterilen kolaylıklardan istifade ederek bir kaç misli artıracak olur- sa bunda ancak fayda görülür, o mü- essese için bir zarar olacağı endişe- sini varid görmüyorum. “Dahiliye Vekilinin beyanatı Bazı mebusların omütalâalarına karşılık beyanatta bulunan Dahiliye Vekili B. Şüktü Kaya Yalova kaplı- calarının tarihçesini anlattıktan son- ra Akay idaresinin Yalovayı imar etmekte muvaffak olduğunu söylemiş ve ezcümle demiştir ki: -— Akay bir devlet müessesesi ol- duğu için onun Yalovayı imarında hiç bir vakit kâr ve zararı nazarı iti- ; bara alınmamıştır. Akayın şikâyeti yolcu azlığı değil, müşterilerini ba rındıracak (yeri bulunmamasıdır. Onun içindir ki son 150 yataklı teli » Bundan sonra da progra- mı İktizası olarak birinci, ikinci, üçün- cü sinıf yerler yapmaktadır. “Nazarı itibara #ınacak cihet yalnız hali vak- | ti olanların değil, oraya muhtaç olan bütün Türklerin istirahat ve tedavi- | lerihi yapabilmeleridir. Orada bazı yerleri halka vererek halk tarafın- dan da istismar ettirmek esaslı bir iştir. Bunları belediyenin veya devle- tin bizzat yapmasına imkân yoktur. Yalnız arsa sahibi olmak.. Demin bir arkadasın dediği gibi atın bir nâ- lına sahib olmaktır. Geride 3 nal ve at vardır. Bir arsa verilmesi derhal orada bina yapılması demek değil- dir. Bunu Yalovanın zevklerinden is- tifade etmek istiyenler, bazı şirketler belki yapacaklardır. Amma bunu ver- mekle derhal yapılmış olmıyacaklar- dır. B. Şükrü Kaya Yalova ve Bursa- nın rakib iki mües$ese ayrı iki yer ol- madığını işaret ederek her iki yerin ayrı ayrı güzellikleri bulünduğunu söyledikten sonra: — Bugün Yalovanın bu suretle ima- rı yarın Bursanın da bu suretle tan- | zimini icab ettirecektir ve ettirmek- | tedir. Cümhuriyet bu işlere daha ilk zamanlarda başlamış bulunuyor. Hükümetin programında şehirleri- mizin imarı keyfiyeti vardır. Bu dü- Malak 1 imarı ii Suriye ile iyi komşuluk Mecliste müzakere edildi şünüldüğü vakit şirketlerin elinde bulunan vesaiti nakliyenin dahi şe- hirlere tevdi düşünülmüştür. Bu partimizde de müzakere edilmiştir. İlerde Akayın, Şirketi Hayriyenin, tramvayın dahi belediyeye devri der- piş olunabilir ve bu müzakere olun- İ makta bulunan bir keyfiyettir. Bİ- naenaleyh bugün yaptığımız bir ka- nunu altı ay sonra yapacağımıs bir kanunla tadil etmiş olmamak için İstanbul mebuslarının teklif ettiği maddeli kanuniyenin kabulünü ben- deniz de rica edeceğim. Hükümet te buna iştirak etmektedir. Hükümet programını yaptığı vakit altı ay son- ra tadil için huzurunuza gelmiyerek Akayı olduğu gibi Yalovayı ve Yalo- vayı olduğu gibi Bursayı belediyeye devretmek salâhiyetini alacaktır. Ma- i ruzalımın sebebi budur. İ Bundan sonra Mazhar Müfit Kan- | su, Yalova - kaplıcalarının Akay ida- | resine bırakılmasının daima zararlı olduğunu bir takım -eşhasa haklar verilmesinin çok. güzel bulunduğunu ve binaenaleyh kanun maddesinin çok yerinde olduğunu söylemiş ve | madde aynen kabul edilmiştir. Naşid Uluğ'un maliye encümeni | teklifindeki dördüncü maddesinin kabulü hakkındaki takriri nazarı İtibare alındıktan ve beşinci, altıncı, yedinci maddeleri de kabu! edildikten sonra, Ziya Gevher Etilinin bir isti- zahına cevaben bütçe mazbata mu- harriri Raif Karadeniz eşhası hususi- yenin yaptıklarına ebediyen sahib ve malik olarak kalacaklarını, yalnız bir devlet müessesesi olan Akay idaresi- nin kendi parasile yaptıklarını eli sene sonra hükümete devredebilece- ğini söylemiş ve bu müzakerenin 80- nunda verilen bir takrirle kanuna aşağıdaki maddenin 'ilâvesi kabul edilmiştir: Kabul edilen madde şekli şudur: «Bu kanunla Akâya devrolunan haklar ve vazifeler icra vekilleri he- yeti kararile İstanbul belediyesine devrolunabilir.» On bir maddeden ibaret olan ka- nunun birinci müzakeresinin bitirii- mesini müteakib toplantıya nihayet verilmiştir. Meclis pazartesi günü toplanacak- i “Saçlar da burada!,, Geceleyin evine taarruz edilen bir kadın macerayı anlatıyor Kmerburgazda bir eve taarruz et- mekten suçlu - Osman adında biri dün birinci ceza mahkemesinde mu- hakeme edilmiştir. Devacı Naciye adındaki genç kadın mahkemede vakayı şöyle anlattı: — Geceleyin Kemerburgazdaki ©- vimde Fahriye adında bir arkada- gimla otururken (birdenbire odanın penceresi açıldı. Birinci katta bulu- nan bu odanın penceresi alçak oldu- ğu için dışardan açılabiliyordu. Pen- cerenin gürültüsü üzerine Fahriye ile ben korktuk. Bakmak üzere yeri- mizden kalkacağımız sırada Osman pencereden içeriye girdi. Osman oda- da beni yakaladı ve elindeki tüfekle | tehdid ederek kendisile beraber çık- | mamı söyledi. Ben bu teklifi kabul etmeyince Osman zorlâmağa başladı ve saçlarımdan tutup zorla sürükle- meğe başladı. Saçlarım koptu, onun avucunda kaldı. Osman, etraftan duyanların le Naciye kâğıda sarılı bir yumak sa- çı da masanın üzerine'biraktı. Suçlu Osman bu iddiayı tamamile inkâr ederek: -- Bu kadın baha İftira ediyor. Katiyen böyle birşeyden haberim yoktur. Evine de gitmedim. Dedi. Vaka geöesi Naciyenin ya- nında bulunan Fahriye ile diğer şa- hidlerin çağırılmaları için muhake- me başka güne bırakıldı. Alman gençilk terbiye dairesi şefi geldi (Baş tarafı 1 inci sahifede) Von Schirach otomobille doğruca Parkotele gitmiş ve öğle yemeğini otelde yemiştir. Yemekten sonra Vi- lâyete gelerek vali ve belediye relsi B. Üstündağı ziyaret etmiş, şehirde bir gezinti yapmıştır. Saat on yedide Taksimde Cumhuriyet âbidesine çe- lenk koymuştur. Bundan sonra Al- man sefaret, konağına giderek Alman kolonisini kabul etmiştir. Von Sehi- rach Alman sefarethanesinden çıkın- ca otomobille Boğaziçinde bir gezinti ! yapmış ve Perapalasa dönmüştür. | o Vali ve belediye relsi dün akşam Perapalas oteline giderek misafirimi- zin ziyaretini jade etmiştir. Alman gençlik terbiye dairesi şefi dün akşam hükümetin misafiri ola- Tak Perapalas otelinde kalmıştır. Bu- gün tayyaresile Bükreşe hareket ede- cektir. i Çok çocuklu hâkimlere İ yardım için hazırlık Çok çocuklu hâkimlere yardım ka- nununun meclisten üzerine kanunun tatbikatı etrafında bir de talimatname hazırlanmıştır. Adliye vekâleti bu talimatname ile buna bağ- lı olarak bir cedveli bilümum hâkim ve müddelumumilere göndermiştir. Talimatnamede, kanunun tatbik şekli izah edilmekte, cedvelde de hâ- cedvelde sorulan suallerin cevapla- rını karşılarına yazarak bunları ve- kâlete göndereceklerdir. mukavelesini niçin uzatmadık (Baş tarafı 1 inci sahifede) Evvelâ 11 sene evvel imzalanmiş olan bu mukavelenin bazı maddeleri bugünkü vaziyete göre artık eskimiş, kendiliklerinden hükümden düşmüş- tür. Bunları yeni şartlara uydurmak lâzımdır. Maddelerin bir kısmı da, Türkiye tarafından başka, Fransa hükümeti tarafından başka türlü tefsir edil- mektedir. Hattâ bizim Için mühim olan bazı hükümlerin Suriyede tat- bik edilmediği de görülmektedir. Me- selâ, mukavelenin 4 üncü maddesin- de, Suriyedeki Türklerin ikamet şart- ları meslesinde en fazla müsaadeye mazhar devlet muamelesi görecekleri yazılı olduğu halde, Suriyedeki ecne- biler, hattâ Japonya, necit tabaları gibi eski kapitülâsyonlardan istifade- si olmıyan devletler tabaasi bile ecne- bi mahkemelere bağlı oldukları halde Türkler bu muameleden hariç bıra- kılmişlardır. 'Türkiye uzun zaman bu vâziyete Ses Çıkarmadı ve bir taraftan Fransa Ne, diğer taraftan komşu Suriye ile dost geçinmek istediği için sirf bu dostluk endişesi ile bu mukaveleyi bozmadı. Daha doğrusu devamna razı oldu. Fakat Türkiyenin samimiyetle da- yandığı bu dostluk nerede kaldı? Burada tekrar etmek istemiyoruz. Son Hatay vaziyeti malüm. Türkiye- nin mütemadi dostluk teminatına karşılık, Fransanın oHataydaki me- murlarının hareket tarzında aydınlık görmüyoruz. Suriyeye gelince; bütün menfaati büyük ve kuvvetli komşusu Türkiye ile dost geçinmekte olan bu memle- ket, bizim tamamen samimi olan dostluk politikamıza, ciddi sevgi duy- gularımıza rağmen daha geçenlerde Mületler Cemiyetinin Hatay hakkın- daki kararı aleyhinde parlâmento- sunda garip nümayişler yaptı. Bu muhtelif şartlar altında artık Sırf dostluk endişesi - ile uzamasına 8es çıkarmadığımız bir mukâveleyi tazelemekte Türkiye için hiç bir men- faat kalmamıştı. Bunun Türkiye, eğer karşı taraf arzu eder- se, bu mukaveleyi yeni şartlara inti- bak ettirmeği, ve tatbikinden emin olacağımız yeni bir şekilde yeniden yapmağı daha faydalı, ve hattâ zaru- ri buldu: Türkiye komşularile iyi geçinmek, döst olmak istediğinden kimse şüp- he edemez. Halbuki bu siyasetimizin binbir türlü misali vardır. Bu iyi ni- yet Suriyeye, Fransaya karşı da hâlâ eksilmiş değildir. Elverir ki bu sami- mi arzuyu karşı taraftada bulalım ve yalnız sözle değil, misaller! İle gö- relim, Necmeddin Sadak Sohbet (Baş tarafı 3 üncü sahifede) &cademicien M. Duhamel'den zaten nefret etmeseydim (bizi gençliğimiz- de çok aldattı, çünkü yeşil elbiseyi gi- Yip köhne fikirlerin köhne adamları ile el ele vermeden önce genç hare- ketleri teşvik ederdi), bu sözü ondan nefret etmeme kâfi gelirdi. Biz ve bizim gibi daha birçok mem- leketlerin adamları, Avrupanın tanın- miş veya tanmmamış muharrirlerinin €serlerini okurken onlardan fikir, bi- xi düşündürecek, bize dünyayı anla- mak hususunda yardım bekliyoruz. nin bizden olmadıklarını unutuyoruz, daha doğrusu: «Onlar da bizim gibi insandır; dilleri ve bazı âdetleri bizim- kilerden farklı olmakla ne çıkar? Ma- demki insandırlar, insan oğluna el. pekin İyi eekilleğ in giye Gini, içindir ki | Milletler Cemiyeti sarsılıyor mu? (Baş tarafı 1 inci sahifede) Cenevrede panik Paris 10 — Oeuvre gazetesi diyor ki; «Cenevrede, Milletler cemiyeti maha- filinde büyük bir bedbinlik hüküm | sürmektedir. İngiltere ve Fransa Ha- | riciye Nezaretleri büyük bir alâkasız- ık gösteriyorlar. Halbuki Cenevrede büyük bir panik vardır.» İngiliz gazetelerinin makaleleri Londra 10 — İngiliz gazeteleri, İtal- yanın Milletler cemiyetinden çekil- meğe karar vermesi üzerine uzun ma- kaleler yazıyorlar. Muhafazakâr ga- zeteler umumiyetle Cemiyetin mev- cudiyetinin tehlikeye girdiği kanaa- tindedir. Daily Mail İtalyanın çekil mesile cemiyetin daha ziyâde zayıf- ladığını ve devamı ihtimalinin azal dığını söylüyor. Daily Telegraph şim- di dünyanın tahmimen dörtte üçü- nün Milletler Cemiyetinde bulunma- dığını söyliyerek diyor Ki; «Temsil şimdi nihayet buldu. Per- deyi kapamaktan başka yapacak bir şey yoktur.» Yalnız liberal gazeteler İtalyanın kendi arzüsile Milletler cemiyetinden çekilmesinden memnun görünüyorlar. Bunlar «Habeş istilâsından sonra İtalyanın Milletler cemiyetinde kal- ması esasen doğru değidi. Hiç kimse kendisini alıkoymağa teşebbüs etmi- yecektir.» diyorlar. Fransız gazetelerinin mütalâaları Paris 10 — Fransış gazeteleri, İtal- yanın Milletler cemiyetinden çekil- mek kararını ehemmiyetle karşılamış- tır. Republigue gazetesi diyor ki: «İtalyanın kararı Milletler cemiyeti için sert bir darbedir. Bundan böyle dört büyük devlet Cenevre toplantı- larında bulunmıyacaktır. . İngiltere pek ziyade şaşırmıştır. Ve memnuni- yetsizlik içindedir. Figaro diyor ki: «İtalya Milletler cemiyetinden Versay mu- #hedesinin kurduğu her türlü tesa- nüdleri bırakmış oluyor. Almanya, İtalya, Japonya yeni bir Milletler ce- miyeti kurmak istiyor.» Jour: «İtalyanın Milletler cemiye- tinden ayrılması mühim neticeler tev- lid edecektir. Avusturya, Macaristan ve Arnavudluğun da İtalyayı takib etmesi bekleniyor.» diyor. Petple, İtalyanın kararını B. Del- bosun seyahatine karşı bir cevap sa- yıyor. Fransız askeri Populı kararının, laşmaktan, geri dönülmez suretindâ çiğnediğine delâlet ettiğini söylüyor. İngiliz mahafilinin mütalâasi Londra 10 — İngiliz mahafili, İtak yanın Milletler cemiyetinden çekilme kararının fazla izam edilmemesi Mi nm geldiği kanaatindedir. İtalya 936 senesinden beri filen cemiyetten çekils miştir, Son karar komünist aleyhden diğer devletlerle mütesanid olduğunu göstermek içindir. İtalyanın Milletler temiyetinden çe kilmesi İngiltere ile İtalya arasında yapılması düşünülen görüşmeler üze“ rinde tesir yapmiyacaktır. Bu müze kerenin geçikmesi İspanyol meselesin» den ve İtalyan gazetelerinin İngiltere ve Fransa aleyhindeki neşriyatından ileri gelmektedir. Londra 10 — Daliy Telegraph'ın 'Röma muhabirinin bildirdiğine göre İtalyânın Milletler cemiyetinden çe- kilmeğe sevkeden sebeblerden biti İngiltere ile yeni bir müzakere kapısi açmak hususundaki teşebbüslerinin akim kalmasıdır. İkinci sebeb de Mil letler cemiyetinden çekilmiş olan Al manya ve Japonya ile mütesanid öl duğunu göstermek istemesidir. İş bürosundaki İtalyan memurlar Cenevre 10 — İtalya son iki s€& ne zarfinda (Milletler Cemiyetine Aldatını vermemişti. Bu âidat 3 milk yon 600,000 altın frank tutuyor. İtal ya bu parayı vermeğe davet edilecek- tir. İtalyanın Cenevreden ayrılması ne- tlcesinde cemiyette ve beynelmilel iş bürosunda çalışan yirmi kadar İtal yan memuru istifa edecektir. Bu me- murlar meyanında iş bürosunun kö tibi umumi muavini Pilotte ile müm- taz iktisadcılardan Pavi'de bulun . maktadır. İtalya Milletler. cemiyetini kuran devletler arasında bulunmakta idi. Cemiyete, mukavelenamenin “tatbiki tarihi olan 10 Haziran 1920 de girmiş” ti. Mayıs 1936 dan beri meclisin işleri- ne işlirak etmemekte idi. Ayni sene nın eylâlünde Habeş murahhas heyeti nin müzakerelere iştirak etmesine ka- rar verilmesi üzerine asambleyi ter ketmişti. Mayıs 1936 dan itibaren muhtelif teknik komitelere mümessil tayin ete i heyeti geliyor (Baş tarafı 1 inci sahifede) nacâk olan fransız askeri heyetine Suriyedeki fransız kıtaatı başkuman- danı general Hodzinger riyaset ede- cektir. Heyet şehrimizde beş gün ka- lacak ve Hatayın askerlikten tecridi meselesi etrafında erkânı harbiye- mizle temasta bulunacaktır. Milletler Cemiyetinin Hatay hak- kındaki kararlari mucibince Fran- sa ile aramızda müteaddit mukave- lenin Hatayın askerlikten tecridine dair olan 33 üncü maddesi şöyledir: şSancak askerlikten oteerld edil miştir. Sancak erazisinde şu husus- lar yasaktır. 1 — Kara, deniz hava kuvvetleri- nin tecemmüü veherne suretle olursa olsun hattâ transit suretile bile olsa bu gibi kuvvetlerin Sancak erazisine ithali. 2 — Mecburi her nevi askeri mü- kellefiyetin vaz'ı. 3 — Sancak makamatı veyahud eşhası hususiye tarafından kara, de- niz ve hava muharebelerine yaraya- cak mühimmat ve malzemenin ima» MU, hattâ transit maksadile bile olsa ithali ve bulundurulması, 4. — Kara, deniz ve haya muhare- belerine yarar veya buna mahsus tahkimatın inşa edilmesi, Hatayda vaziyet Anntakya 10 (Hususi) — Hatayda maktadır, Garo yeni yeni marifetler göstermekte devam ediyor Halep 10 (Hususi) — Hataydaki Suriyeli memurlar bir hafta evvel Garonun emrile Sancak nüfusuna kaydedilmişlerdir. Bu memurlar bü Suretle Hataydaki işlere devam ede cekler ve intihabtı kendi arzularınâ göre idare etmeğe çalışacaklardır. Hatay 10 (Husus) — Hatayda yeni rejimin başlamasile umumi af ilân edileceği resmen taahhut edilmişti. Halbuki Garo henüz umumi af hak- kında hiç bir karar ittihaz etmemiş tir. Birçok Sancak vatandaşları yeni rejimi arzu ettiklerinden dolayı ha- pislere konmuşlardır. Bugün bu r& Jim tebeddülü vukua geldiği halde mahbuslar sahverilmemiştir. Nüfusa Arapları'yazıyorlar Türkleri kovuyorlar Halep 10 (Hususi) — Beş haneli Amik arap köyüne Reyhaniye, Harim, Hamam vesaire gibi arabı çok olan mahallelerden yığın yığın arap gele“ Tek bu beş haneli köy ahalisindenmi$ gibi nüfusa yazılmak istiyorlar bun. ların hepsi daha evvelden danışıkli işler olduğu için tahkikata filân lü üm görmeden bu nevzuhur mektuni ! samba arap hanesi gittikçe kabarıyor halbir ki hakiki Türk mektum nüfusu ya” mak için günlerce Şandârma tahkik katı civar köylerden sual ceva? vesaire ile müracaat sahiplerini yo”. makta ve bazı-ısrar eden kimeseleri dayakla küfürle nüfus kovmaktadırlar, y e e & be Si m4 m vs di İd

Bu sayıdan diğer sayfalar: