21 Şubat 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10

21 Şubat 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bane 10 AKŞAM 21 Şubat 1038 Parti genel sekreterinin mühim nutku (Baş tarafı 1 inci sahifede) — Ulu Şefimizin, emir ve müsaade- lerile hepinizi ve sizin yüksek şahsi yetlerinizde büyük milletimizi, ulusal Önderimizin Ulu adına hürmetle ve muhabbetle selâmlarım. (Alkışlar) Sayın Vekilimiz, Halkevlerinin bu seneki çalışmaları hakkında millet huzurunda malümat vereceğini ve takdirinin millele âid bulunduğunu söylemiştir. Bu Izahata göre, bu yıl Evlerimizde 3056 konferans, 1184 konser, . 1549 temsil verilmiştir. Sinema ve radyola- rımiz artmıştır. Kitab saraylarımız. daki kitapların sayısı 129,962 cildi bulmuş ve okuyucularımızın sayısı da Ii milyon 590,000 1 geçmiştir. Bu sene köyde geziler - yapılmış, halk ders- leri 8300den 16000e varmıştır, Bu yi Evlere gelen vatandaşların 15577 si çifçi, 23935 1 işçi, 5113 ü tüc“ car, 1551 i doktor, 1904 ü avukat di- Aaiddir. Halkevlerinin çalışmaları ve hesabları, muhtelif bakım ve yollar- dan sağlam usullerle tanzim ve mü- Takabe edilmektedir. Türklerin seciye ve terbiye- leri aile ocağında'kurulur B. Şükrü Kaya öğretmenlerin çak ışmalarından takdirle bahsettikten sonra demiştir ki;..,, — MİMİ seciye ve terbiyelerin ilk te- meli şüphesiz ki aile ocağında, bil- hassa ana kucağında kurulur. Türk- dırlar. Bu itibarle Türk milleti en mümtaz ve müstesna bir mazhariye- te maliktir, Eğer Tütk sebiyesi ve mill terbiyesinin maddi ve manevi bünye- sine verdiği sağlamilk ve metinlik. sayesinde asırların müşkilâtını, ye- nebilmiş İse, bugün de'zamanın güç- Yüiklerine ve müşkillerine göğüs gere- bilecek bir kudrete ise bunun en bü- yük kısmını, âile ocağının sağlamlı- ına ve Türk anasının yani Türk ka- dınının yüksek ahlâk ve karakterine borçludur. (Alkışlar) | Öğretmenlerimiz, bu vazifeleripin, ciddiyet ve ehemmiyetini müdrik ola- Tak çalışmaktadırlar. Vasıtaları arte tıkça tesirleri de, gerek genişlik ve gerek derinlik itibarile daha çok ar- İacaktır. Kendilerini övmek, bizim için bir borçtur. (Alkışlar) Atatürkün derin görüşü Halk kütlelerimizin, evlerimize, mu- habbet ve teveccühü her gün daha fazla artmaktadır. En küçük kasa- bamız bile Cumhuriyetin bir mede- niyet ocağı olarak kurduğu, Halkev- Jerinde mahrumiyete katlanamamak- tadır. Köyler de dahi! olduğu halde hiç bir parti kongresi yoktur ki, di- lekleri arasında ve başında Halkevi Açılma İsteği bulunmasın. . Ulu şefimiz, Atatürkün de hüküme- le, Partiye emir ve işaretleri bu dilek- lerin, biran evvel, tahakkukunu iste. işinde de Atatürkün bu derin görü- pünü az zamanda tahakkuk ettire. Her kaza ve belediye merkezinde Halkevi Hususi idareler, ve,belediyeler, bin- bir ihtiyaçtan arttırabildikleri Halkevi açılması için daha fazla mik- darda yardım etmeyi kendileri için ulusal bir ödev- sayacaklarına kati emniyetim vardır Türk milleti, esas itibarile sağlam bünyeli bir ulustur, Bunu cihan böy- le bilir ve hakikaten de böyledir. Esas- ta mevcut olan bu adali kuvveti ve vücud güzelliğini sistemli çalışmalar ve rasyonel teknikle daha kuvvetleş- tirmek ırkın sıhhat kuvvet ve güzel- liğini arttırmak alkevlerinde çok çalışılan bir faaliyet sahasıdır. Halk üniversitesi Bu sene, ilk olarak İstanbul, An- kara Halkevleri genç bilginlerimizi vazifeye davet etmiştir. Bunlar bil diklerini, Okuttuklarını konferans şeklinde ve büyük kütlenin anlıyabi- leceği tarzda ve üslüpta halka söy- MO sergi açılmış, 1495 | le halk üniversitesinin hazırlığına başlamış olacak ve her sene artacak | bir gayretle bu konferanslar memle- ketin diğer kısımlarına da teşmil olu- nacaktır. Halk kütlesi arasında mü- | nevverler ne kadar çok olursa olsun eğer bilgisini okumak veya dinlemek yolu ile günün bilgisi seviyesinde tut- mazsa hem müneyverliğini kaybeder, hem de bilgisi ve görgüsü mekteb sı- ralarında öğrendiklerine o münhâsir kalacağından yarı cahil olur ve irfan hayatında tam cahilden daha muzir bir hale gelir, :) Hiç bir münevver okumak ve kon- ferans dinlemek ve umumi bilgilerini arttırmak ihtiyacından, yarı cahil kalmak ve kendisinden Sonra mek- tepten çıkan her yeni nesilden fikir ve bilgi itibarile geri kalmak tehli- kesini göze almadıkça bu ihtiyaçtan kendisini kurtaramaz. Milli borç ve emniyetin temeli de muhitindeki köyleri gezerek, tanı- yarak onların bilmediklerini öğret- mek, iktisadi durumlarını ıslah et- mek ve hususile çocuklarına ve has- talarına bakmak ve baktırmaktır. On sekiz milyon Türkün on iki mil- yonu köylerde oturur. Bunların mad- di seviyelerini yaşayış tarzlarını Türk milletinin lâyik olduğu mertebeye çıkarmak milli bir borçtur. Milli em- niyetin temeli de budur. Cumhuriyet hükümetinin bütün faaliyetlerinin ve gayretlerinin istih- daf elliği gaye memleketin her fer. dinin maddi ve manevi refahını yük- seltmek için çalışmasını verimli yap- mak gelirini çoğaltmaktır. Halkevleri bu gayede çalışmağa başlamıştır, denilebilir, Yepyeni bir devlet Yı Bu memleket ve milletin son asır- ibret alınacak derslerle doludur. Si- yasal varlığı yok edilmiş ve tarihinin sayfaları kendisine ebediyen kapatıl- mış sanılan Türk milleti, her saha- daki yoksullukları, içindeki ve etra- fındaki zorlukları yenerek tekrar me- ve onu yüksek bilgisi, çelik iradesi ve sonsuz vatan ve millet muhabbe- file kurtaran Atatürk oldu, «Sürekli milletin kalbinde acı bir hasret ateşi gibi yanan vatan kaygusu, Atatür kün dimağında ve vncdanında insan- lık kudretinin imkânlarını aşan ve muvaffakiyet şartlarını bulan bir kuv- vet oldu. Vatan ve milleti esaretten kurtar- dı. O zaman bu kadarı kâfidir zanne- denler vardı, Vatan istilâdan, millet esaretten kurtulunca memleket ve millet de kurtulmuş ve artık yapıla- cak bir şey kalmamış zannedenler ve müşkil bir keyfiyettir. Fakat kuru- an o devleti bütün istiklâl şartlarına uygun olarak korumak ve yaşatmak elbetteki daha çok güç ve daha çe. tin bir iştir. Bu, dün böyle idi, bu- gün de böyledir ve yarın da güç ola- caktır, İstiklâlin bütün şartlarını ve ele- manlarını elinde toplamıyan ve kuru- munu bugünün İsteklerine ve ihti yaçlarına uydurmıyan devlet ve mil- lötlerin hazin akibetlerini tarih gös- teriyor. Tarih göstermese bile Os- maânlı İmparatorluğunun son iki üç asırlık kurumu ve durumu bunun en bariz bir misalidir. Son samanların vakaları da bize yeni yeni ve acı misaller göstermek- tedir. Ne âlicenab yüksek seciyeli millet- ler tanıyoruz ki müesseselerini yeni ihtiyaçlara göre tanzim edemedikle- rinden veyahut fikirlerini ve dimağ- larını reel ve rasyonel bilgilerle ve milli şuurla kuvvetlendirmediklerin- den müdafâa kuvvet ve vasıtalarını ihmal ettiklerinden büyük tehlikele- re maruz kalmışlardır ve kalmakta- dırlar. Atatürk derin bilgisi ve bilhassa geniş duygusu ile bu mukadder aki- beti evvelden sezmiş, çâre Ve vasıta- larını da bulmuş ve ne mutlu ki bun- ları birer birer kendi eliyle kurmuş- tur, Saltanat niçin ilga edildi? Yeni kurulan devlete yeni nizam, yeni müesseseler lâzımdı. Bu devlet ve memleketin benliğini ve kudreti- ni israf veya ihmal eden eski Ve ya- bancı ve muzir müesseseler ve fikir- ler kaldırılmalı idi. Hilâfet bunun için kaldırıldı, saltanat bunun için ilga edildi, medreseler bunun için ka- 'pandı, şer'i mahkemeler ve fetva ile hükümlere bundan dolayı nihayet verildi. Peçe ve çarşaf bunun için atıldı, şapka ve medeni kıyafet bu- nun için giyildi. Nihayet din ile dün- ya işi ayrıldı. “ Muzir ve menfur elemanların kal- dırılması, bertaraf edilmesi de kâH değildi. Milleti ve devleti mustakil ve ebedi olarak yaşatabilecek müsbet, ve müessir ne kadar anasır ve imkân varsa hepsini birer birer bu memle- kette kurmak ve yaşatmak lâzımdı. Sistemli ve programlı bir tarzın tatbiki Atatürk bu müsbet ve faal eleman- ları da sistemli ve programlı bir tarz- da tatbike başladı. Milli hâkimiyete ve iradeye istinsd eden Cumhuriyet bunun için kuruldu. Devletcilik, lâik- lik, halkçılık, devrimcilik, milliyeteilik, bunun için esaslı birer prensib olarak konuldu. Yollar, demiryolları, fabrika- lar, madenler açılması, işletilmesi ve milli bankaların kurulması medeni kanunların konulması, mekteplerin, üniversitelerin ve enstitülerin açıl ması, dil, tarih kurumları kongreleri, siyasal sosyal ve hususile ekonomik hayatta görülen eserler ve ilerleme- ler ve nihayet en başta olarak milli müdafaa kuvvetimizin cihanın şart larına ve hududlarımızın icap ve ih- tiyacma göre arttırılması hep bu memleketin ve bu devletin müstakil ve hür olarak yaşıyabilmesini temin edecek müsbet ve rel esaslardır. (Alkışlar) Buna halkımızın istihsal ve istihlâk seviyesinin artması ve bü- yük küllenin modem bilgilerle ay- dınlanması ve köylümüzün kalkın- ması ve her Türk ferdinin ve âllesi- nin refahla yaşaması gayesini de ilâ- ve etmek icabeder. Halkevleri de bu Menfi muzir elemanları memleke- tin ve milletin (bünyesinden çıkar- mak ve atmak bu memleketin ve milletin mili seciyesini koru yarak müsbet ilmin ve modern tek- niğin bütün icablarını tatbik etmek ve Türk milletini tarihte lâyık olduğu yüksek hayat ve medeniyet seviyesi- ne çıkarmak, İstihsal sahasında bil- hassa nüfusta kemiyetle beraber key- #iyeti de arttırmak, İşte, Türk dev- letinin kurumunu ve Atatürk inkı- lâbının gayesini bülâsa eden esaslar. Cihan buna Kemalist rejimi diyor. Biz Türkler ona Atatürk inkılâbı diyoruz. Ancak ve ancak bu inkılâ- bın ve prensiblerinin memleketimizi koruyacağına ve istiklâlini kurtara- cağına geçmişteki, etrafımızdaki ve önümüzdeki binbir misal ile inanı- yoruz. Türk inkılâbcıları ve münevverleriş” hâlk içinden yetişmiş ve halk içinde kalmış halk adamları ve halk çocuk» larıdır. Halkın ihtiyacını memleketin | duygusunu halk kütlesi içinde yaşı- yanlar bilir. Bizim (halkçılığımız ne İnsani bir hissin şefkat ve merhame- ti ne de bir görenek ve heves icabı- dır. Zaten biz Türklerde zümre, ce- maat, sınıf farkı yoktur. Hepimiz büyük kütlenin bir vazifesini almış adamlarız. Bir çifçi, bir işçi bir dok- tor bir hekim bir sanatkâr, bir me- büs, bir Vekil milli ve içtimai çalış- ma hayatında hissesine düşeni yap- makla mükelleftir. Milli vazifede şe- ref ve mesuliyelte hepimiz müsavi- yiz. (Alkışlar) Memleketimizin bugünkü ikbal ve istiklâlini ve hürriyetini ve hususile istikbalini bütün milletçe Atatürk rejiminin tatbikinde görüyoruz. Ve bunu takib ve tatbikte kendi vicda- nımıza, milletimize ve vatanımıza karşı söz vermiş bulunuyöruz. Bu rejim milli ve realist bir rejim- dir. Tekniğin yabancısı olmaz onu nerede bulsak almak bizim için bir | borçtur, Sosyal ve siyasal ilimlerin ve bilgilerin esası behemehal milf seciyeye dayanmalı ve milletin reel menfaatlerine uygun olmalıdır. Bu siyasal ve sosyal İlimlerin her yerde vasfesasisi milli olmaktır, Yabancı telkinlerde, behemehal o yabancı memleketin menfaati hâkim- dir. . Memleketimiz bu kadar esaslı, metin bir ikbal devresine girmişken istikbalimiz ve hürriyetimiz maddi ve manevi kuvvetlerle emniyet altı- na alınmışken büründükleri vasıflar ve gösterdikleri gayeler ne kadar al- datıcı olursa olsun hariçten gelecek telkinleri dikkat ve ihtiyatla telâkki etmek ve böyle rejimimize aykırı ya- bancı telkinlere ajanlık, çığırtkanlık, dellâllık edenlere müsamaha ve mü- saade etmemek hepimiz için milli bir vatan borcudur. (Alkışlar) Efkârı * umumiyemiz ve bahusus yarın bu memleketin ikbaline ve is- tikbaline hâkim olacak gençlerimiz, menbaı müşkil, maksadı mağşuş her biri ya ferdi bir iğbırarın, ya şahsi bir menfaatin, yahut birinkisarın ve her halde derin bir gafletin veya nankör bir ihtirasın esiri olarak millet bir liğini çekemiyen bedhehların ve bet- bahların tesirinde kalamazlar, Böy- le yabancı ve yalancı telkinlere mâni olacak müeyyidelerin başında mille- timizin, hususile yarın memleketin mukâaddetatını idare edecek gençle- rimizin yüksek seciyöleri memleket ve millete bağlılıkları gelir. Halkev- leri Atatürk inkılâbı prensiplerinin halk arasında yayılması, derinleşme- si ve kökleşmesi için kurulmuştur. Bu itibarla Halkevlerine kültürel ya- yın ve korum yeridir demek lâzımdır. Arkadaşlar, Halkevlerimizin Atatürkün yüksek gayesine uygun olabilmesi için her şehirde, her kasabada bir Halkevi açılması, halk hatipleri yetiştirilme- si bütün münevverlerin Türk köylü- sünü ve Türk kütlesini bugünkü me- deniyetin temsil ettiği yüksek seviye- ye ve tarihde lâyık olduğu mevkie çıkarılmasına çalışılması lâzımdır. Halkevine düşen bu vazife, bugün tam olarak yapılmakta değildir. Ça- lışmamız ve eserlerimiz sizi onun için | tatmin edemez dedim. Fakat sizin yüksek varlığınız Türk milletinin bü- yük tarih ve istikbali ve münevver- lerimizin mille ve vatan sevgisi ve nihayet Atatürkün büyük ideali ir. şat ve emri az zamanda bu gayenin de tahakkuk ettiğini bize gösterecek- tir. Halkevleri ve Halkevcileri Atatür. kün ve milletimizin büyük irşat ve emirlerini yerine getirmek için her zaman inkılâbın emrindedir. Bugün Halkevlerine iltihak eden 42 evin açılması törenini yüksek hu- zurunuzda kutlarken, bütün Halke- vi arkadaşlarım namına derin bağlı- dık ve saygılarımızı büyük milletimi- 26 ve onun ulu Şefi Atatürke arzet- meyi şerefli ve zevkli bir vazife bili- rim - Şiddetli ve sürekli alkışlar - itte merasim İzmit 20 (Telefonla) — Halkevle. rinin açılışlarının altıncı yıldönümü Halkevi salonunda fevkalâde mera- simle kutlandı. - Dahiliye Vekili ve Parti genel sekreteri B. Şükrü Kaya- nın nutku radyoda dinlendi, Büyük- lerimize tâzim telgrefları çekildi, ge- ce de Tırtıl piyesi temsil edildi. — “ Şehrimizde merasim ve yeni açılan Halkevleri Halkevlerinin 6 xcı yıldönümü dün, memleketin her tarafında büyük”Ü mergsimle kutlanmış ve yeniden 42 Halkevi daha açılmıştır. Bu münase- betle İstanbulda da merasim yapıl. mıştır. Şehrimizde dün yeniden üç Halkevi açılmıştır, Bunlar merasimle kutlanmıştır. Açılan Halkevleri Ba- kırköy, Fatih ve Eyüptedir. Dün şehrimizdeki Halkevlerinde merasime saat 3,30 da Ankara Hal- kevindeki roerasimin radyo İle din- lenmesile başlanmıştır. Bundan sonrg (© Halkevi Başkan ve üyeleri tarafın- ” dan nutuklar söylenmiş, musiki kol- ları tarafından konser ve gösterit kol ları tarafından da temsiller verilmiş- tir. Merasime binlerce halk iştirak etmiş, bütün Halkevleri tamamen dolmuştur. Fatih Halkevindeki merasim Dün açılan Fatih Halkevinde bü- yük merasim yapılmıştır. Merasime itfaiye bandosunun çaldığı İstiklâl marşile başlanmış, Ankara Halkevin- de Dahiliye Vekili ve Parti genel sek- reteri B. Şükrü Kaya'nm söylevi dinlendikten sonra Halk partisi Fatih kazası başkanı B. Cemaleddin Fazıl bir nutuk söylemiştir. B. Cemaleddin. Fazıl: - «Fatih, İstanbulun nüfusca en mütekâsif ve gençlerinin sayısının çok büyük rakamları ifade eden bir kazasıdır. Kazamız, pek ziyade muhtaç olduğu Halkevine bugün kavuştu.» sözlerile nutkuna başlamış, Halkev- lerinde vazife alacakların görecekleri işleri anlattıktan sonra nutkunu şöy- le bitirmiştir: «Ulu Önder Atamızın her işareti bir kurtuluş kaynağıdır. Arkadaşlar, omünevverler, gençler haydi iş başına...» Bundan sonra Halkevi başkanı B. Sırrı Enver. Batur ile Halkevi adma üyelerden Müçteba Salâhaddin Or bi- rer söylev vermişlerdir. B. Salâhaddinin nutkundan sonrâ bir konser verilmiş, muhtelif parça” Jar çalınmıştır. En sonra Reisicümhur Atatürkün büyük nutuklarında genç diğe hatipları Halkevi üyelerinden B. Baha tarafından okunmuş ve uzun uzun âlkışlanmıştır, Eminönü Halkevinde 'Eminönü “Halkevinde yapılan mera- simde başkan B. Agâlr'Sırrı Levend bir nutuk söyliyerek Halkevinin faa- Tiyetini anlalmışlır. Bundan sonra Halkevi" üyelerinden bayan Meliha Avni tarafından bir nutuk söylenmiş, müteakiben Halkevi orkestrasının çak dığı muhtelif parçalar dinlenmiştir. Akşam Alayköşkünde «Kibarlık Bu- dalası» piyesi temsil edilmiştir. Diğer Halkevlerinde gündüz konsef ve gece temsiller verilmiştir. Fatih Halkevinde bir tiyatro salonu yapılacak Fatih Halkevine bir tiyatro salonu yapılması takarrur etmiş ve bu mak sadla Saraçhanebaşında Halkevi bi- nasının arkasındaki arsa satın alın mıştır. Tiyatro salonu modern bir ş8 kilde inşa edilecek ve bu salona yaki- şacak asri bir sahne- yapılacaktır. Sahne müteharrik olacaktır. Fatih Halkevinin temsil kadrosu tamamlanmıştır, Tiyatro salonu yö” pilıneaya kadar hayır cemiyetleri menfaatine muhtelif yerlerde temsil ler verecektir, Fatih Halkevi temsil kolu radyoda da temsiller verecektir. İlk temsil önümüzdeki salı akşamı saat 19 da verilecektir, Beşiktaş Halkevinde t Dün Beşiktaş Halkevinde başkan Hikmet Arkök tarafından bir nutuk söylenmiş, Perihan Aytan tarafında $iir okunmuş ve bir konser verilmiştir. Bundan sonra «Hissel şayia> piyesi temsil edilmiştir. Bursada i Bursa 20 (Akşam) — Halkeylerin!0 yıldönümü münasebetile Belediye 8 lonunda büyük bir toplantı yapı” mış, nutuklar, şiirler okunmuş ve temsil verilmiştir. Cümhuriyet alâ” nında büyük tören yapılmış, Halk& vinde bir temsil verilmiştir. Z Ka hm Sahibi Necmeddin Sadak Umumi neşriyat müdürü Şevket Rad& Akşam Matbaası

Bu sayıdan diğer sayfalar: