21 Şubat 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

21 Şubat 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BİR HİKÂYE Müfid anlatmağa başladı: » Nevyorkta talebe idim. Kolombi- Üniversitesine gidiyordum. 22 kat- bir apartımanın en üst katında bir $ek odacık tutmuştum. En büyük zev- kim derslerimi bitirdikten sonra pen- Göremin kenarındaki koltuğa yan gel- mek ve etrafı seyretmekti. Çünkü ©- Kurduğum pansiyonun sağında, solun- da, karşısında 50-60 katlı birçok bina- lar vardı. Bu dağ gibi binaların dişe- riya açılan yüzlerce penceresinde her gün ne merakli sahneler gözüme çar- Piyordu. Gayet güzel bir dürbün &l- muştım. Bu dürbünle karşımda, sağım- da, solumdaki yüzlerce pencereyi uzak: tan seyrediyor ve neler, neler görmü- yördüm, Muhakkak ki, dünyanın en meraklı filmi benim dürbünümle sey- rettiğim manzaralar, uzaktan gördü“ ğüm bir takım sahneler kadar hayret verlel olamazdı. Çünkü Amerikadaki © dev gibi binaların her bir! bir &lem- dir. Ve bunların çok defa perdeleri açık külan pencerelerine dürbününüzü çe- virdiğiniz zaman gördüğünüz şeyler sizi hayretten hayrete düşürür. İşte ben bu kuvvetli dürbünüm sa- yesinde etrafımdaki binaların içinde olüp biten birçok şeyleri öğrenmiştim, Meselâ şu yandaki büyük binada bir Yazıhane vardı. Daim kocaman yap- Tak öigaralârı içen şişman bir adam.., Bir de bitişiğindeki küçük odada plâ- tin saçlı daktilo... Şişman adam plâ- tin saçlı daktilonun odasına girip çık- tıkça genç kızın yanağını okşuyordu. Sağ taraftak! nisbeten küçük, yani 23-24 katlı bina bir apartımandı. Ora- da alleler oturuyordu. Bu apartımanın birçok odaları teker teker benim gibi parası «2 talebelere, işçi kızlarına, Nevyorkun meşhur gece klüplerinde Çalışan balet artistlerine pansiyon olâ« Tak kiralanmıştı. Bu apartımanın pencerelerinde de bazen çok meraklı şeyler seyrediyor. dum. Gene bir gün derslerimi bitir- miş, dürbünümü elime almış, etrafı kontrol ediyordum. Gözüme birdenbi. Te yandaki apartımanın leri Bin birinde geliri kıyafetinde bir kadın Evet beyaz elbisesi, başında mine çi- Çeğinden tacı, duvağı e bir gelin.. Fakat bembeyaz saçlı ihtiyar bir ge- lin... Bu bina oturduğum odaya pek Yakın olduğu için karşımdaki gelinin ie ve odasını çok iyi görebiliyor. Zeten oturduğum pansiyonu tut- madan evvel karşımdaki bu apartı- manda ve ayni kattaki dairede bir oda- Yı gezmiştim. Orayı gezerken de şim- «di gelin kiyafetinde seyrettiğim bu ka- dını görmüştüm. En aşağı 55 yaşında, Yardı, Saçları tamamile bembeyaz ol- Muştu, Arasıra ona apartımanın önün de de ras geliyordum. Demek bugün bu 55 yaşındaki ak saçlı kadın gelin ol- Muştu. Dürbünümü iyice ayar ettim. Fakat Şaşılacak şey, Gelin, odasında Yapa- Yalızdı. Ortada ne damada benziyen kimse, ne de tek davetli vardı. Acaip birşey, bomboş bir oda ve ya- Payalnız ihtiyar bir gelin... Tuhafıma Biti... Ak saçlı gelin akşama kadar #partımanda beyaz elbisesile dolaştı. Ertesi sabah tekrar penceremi açtım, Tekrar dürbünümü elime aldım. Ne Böreyim?.. Karşıdaki odada beyaz saç- Mi kadın gene gelin kıyafetinde... Ve 0- gene kimsecikler yok... O günü de acaip gelin beyaz elbiselerile akşe- Ma kadar odasında dolaştı. Tamam bir âY karşımdaki ihtiyar kadını ayni kı- Yafette seyrettim. durdum. Artık me- Taktan çathyacaktım, Bir gün ben dürbün elimde etrafı seyrederken oda- Ma bir tanıdık girdi. Bu yaşlı bir Ame- idi. Nevyorkun çok büyük ma- larından birinde veznedardı ve İh ki apartımanda oturuyordu. tiyar Amerikalı odama girince beni elimde gördü. Güldü: >> Vay... Bizim apartımanı mı sey- Tediyorsun?.. dedi — Aman, dedim, sizin apartımanda merakımı uyandıran bi örü Yorum, Şu yirminci katta e Orada hergün bir kadın gelin kıyafe, e kei mın neşesi birdenbire &ibi oldu: Zİ — Evet... dedi. Mis Dorothy, 4 > Dürbünle bile yaşlı bir kadın ol- çoğu farkediliyor. Bembeyaz saçları. Uzaktan bile seçmiyorum. “Sonra AK SAÇLI kendisini birkaç kere gördüm de... İh- tiyar bir gelin... Fakat acaip bir gelin | olma... Ortada ne damad var, ne da- vetliler... Sonra ayni saatte hergün beyaz edbiselerini giyiyor, akşama ka- dar öyle dolaşıyor... Bu nasıl iş?.. İhtiyar Amerikalı: — Sana ak saçlı gelininin hikâye- sini anlatayım... dedi, onu gayet ya- kından tanırım. Benim çalıştığım bü- yük mağazayı bilirsin. Bu büyük ma- ğazanın her katı bir âlemdir. Meselâ bir dairesinde gelinlik elbiseler, gelin eşyası satılır. Bu katta çalışan bütün genç kızların gelin kıyafetinde dolaş- maları, Güzel vücudlerine giydikleri gık, beyaz, gelin elbiselerini müşteri- lere göstermeleri şarttır. Ben bu mağa- zada çok eskidenberi çalışırım. Bun- dan pek çok seneler evvel bir gün ge- dinlik eşya dairesinde çalışmak üzere güzel vücudiü 15 genç kız lâzım oldu. Mağaza gazetelere ilân verdi. Birçok talipler çıktı. Mağaza müdürleri ça- lışmak isteyen genç kızların arasından en güzel vücudlü olanlarından on be- şini seçti, Onları işe aldı. İşte bu Mis Dorothy'de bu 15 genç kızın arasında idi. Çok güzel vücudü vardı. O zaman saçları şimdiki gibi bembeyaz değildi. Gayet güzel, altın sarısı saçları vardı. Onu ilk gelin kıyafetine soktukları günü hatırlıyorum. Beyaz elbise, ince | duvak, mine çiçeğinden küçük taç bu altın saçlı genç kiza ne kadar yaraş- mıştı. Ne çıtı pıtı, ne şeker gibi, ne gü- zel, ne ince bir gelin olmuştu. Gelen müşteriler bu güzel, küçük geline hay- ran hayran bakıyorlardı. Dorothy «Gelinlik elbise dairesimin en iyi satıcısı oldu. Güzelliği sayesinde Üzerine giydiği her elbise kendisine son derece yaraşıyordu ve bu elbiseleri müşteriler hemen beğeniyorlar, satın alıyorlardı. Dorothy işinden çok mem- nundu. Bazan şaka olarak arkadaşları- na: — Ne iyi... Her kız hayatında bir kere, nihayet iki üç kere gelin olur. Biz hergün gelin oluyoruz... Dediğini işitmiştim. Hakikaten de genç kız her sabah saat dokuzda gelin oluyor, ak- şama, kadar gelinlik kıyafetile gezi- yordu. Dorothy çalışmağa başladıktan, sonra gelinlik elbise dairesinin satışı Adeta artmıştı, Mağaza idaresi en yeni, en şık modelleri onun güzel yücudü Üzerine giydirerek müşterilere güste- riyordu. Seneler böyle geçti. Genç kız haya- tından memnundu. Maaşını arltırmış- lardı. Genç olmasına rağmen çalıştığı dairede kendisini satıcı kızların şefi yapmışlardı. Fakat Dorothy fakir bir kızdı. Se- neler geçtiği halde kendisine bir türlü bir koca çıkmamıştı. İş hayatında her- gün gelin olan genç kız hakiki haya- tında hiç bir zaman sahici bir gelin olamıyordu. Dorothy'nin «Sahici bir gelin» olmak hevesi gözlerinden belli idi. Yıllarca hergün gelin olmağa o ka- dar alışmıştı ki, bir kere de sahiden ge- Jin olmak istiyordu. Bir aralık Dorothy'nin hayatına genç bir adam karıştı. Artık işinden çıktıktan sonra mağazanın kapısında onunla buluşuyordu. Bu delikanlı iğ- terse Dorothy sahici bir gelin olacaktı, Dorothy'nin genç adamı ne kadar sev- diği halinden anlaşılıyordu. Akşam- ları paydos 2ili çalar çalmaz sırtından gelinlik elbiselerini çıkarıyor, kapının önünde kendisini bekliyen delikanlıya koşuyordu. Fakat birdenbire delikanlı ortadan kayboldu. Dorothy artık gün- den güne süzülüyor, sararıyordu. Bir gün genç kızın sevdiği delikan- uya bizim mağazanın asansöründe sartladım. Yanında başka bir genç kız yardı. Dorothy'nin eski sevgilisi ile yanın- daki genç kız asansörden «gelinlik el- biseler» dairesinde indiler, Çünkü bi- sim mağazada en güzel gelinlik elbi- seleri satılır, muhakkak ki genç kiz el- bisesini buradan almak istiyordu. Do- rothy onların beğendikleri beyaz elbi- GELİN | seyi benim gözlerim önünde paket ya- İ parak eski sevgilisine uzattı. Onlar kol- | Kola «Gelinlik elbiseler dairesimden İ çıkarlarken Dorothy larından dal | gın dalgın bakıyordu İşte o zamandan sonra Dorothy büs- bütün bozuldu. Büsbütün çöktü Senelerce hergün gelin olduğu hal- de Dorothy sahici bir gelin olamadan çöktü. Şimdi o 40 yaşındadır amma elibeşinde gösterir... Mağazada artık gelinlik elbise satamıyordu. Herkes bu beyaz saçlı geline gülüyordu. Bir zamanlar gelinlik kendisine son derece yakışan eski küçük geline bir gün: - Artık siz bu gelinlik elbiseler dai- resinde çalışamazsınız o Yaşmız mü- said değil... Dediler... Fakat o her gün gelin olmağa o kadar alışmıştı ki, ma- ğâzadan kendisini bir ikramiye ile çı- kardıkları zaman güzel bir kat gelin- lik elbisesi almağı da ihmal etmemiş... Bazan ben de onu görüyorum. 22 s6- nedenberi hergün gelin olmağa alışan ve hayatında hiç bir zaman hakiki bir gelin olâmadan ihtiyarlıyan bu ak saç- hı kiz şimdi her sabah kalkınca tıpkı eski günler gibi beyaz gelinlik elbise- sini giyiyor, çiçekten tacım başıma koyuyor ve duvağını takıyor... Evin içinde böyle dolaşıyor... Zavallı biraz kaçırdı... (Bir yıldız) O) 21 Şubat $58 Pazartesi İ İstanbul — Öğle neşriyatı: 1230: Plâkla Türk musikisi, 1250: Havadis, 1305: Piâkla Türk musikisi, 1930: Muhtelif plâk neşriyatı, 14: SON. | Akşam neşriyatı: 1830: Çocuklara ma- sal: Bayan Nine, 18: İnel Şan: Piyano ve keman refakatile, 1930: Memleket şarkıları: Malatyah Fabri, Borsa, haberleri, 20: Rıfat ve arkaraşları tara- | fından Türk musikisi ve halk şarkıları, 2030: Hara raporu, 2043: Ömer Rıza tarafından arabes söyler, 2045: Belma ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, (Saat ayarı), 21,16: Fa- mi Saz heyeti: Okuyanlar, İbrahim Ali - Küçük Safiye, kanun Muammer, klârmet Hamdi, ut Cevdet Kozan, tanbur Sali- haddin, keman Cevdet, 2150; Radyo Fo- nik Temsli Stüdyo orkestrası refakatile: LTOSCA), 2245: Ajans haberleri, 23: Plâkla sololar, opera ve operet parçaları, 20; Son , ve ertesi günün programı, 23,30: SON. Ankara — Öğle neşriyatı: 1230 - 1240: Muhtelif plâk yalı, 1250 - 13,15: Plâk: Türk m ve halk şarkıları, 13,15 - 1330: Dahili ve harlel haberler. 1330 - 1835: Plük İngilizce ders; Azi- 19 - 1930: “Türk musikisi ve (Makbule Çakar ve arka- 1930 - 1945: Saat ayar ve 1955: Akşam neşriyatı: neşriyatı, 1835 - 19: me İpek, hâlk daşları), arapça neşriyat, 1945 - 20,15: Türk mu- sikisi ve halk şarkıları (Servet Adnan ve arkadaşları), 2015 - 2030: Musiki ko- nuşması: Halii Bedi, 203) - 21: Plâkla dans musikisi, 21 - 21,15: Ajans haberle- ri, 21,15 « 2155: Stüdyo salon orkestrası: 1 - Rachfnanlnoff: Melodie, 2 - Tschai- kowsky: Eugen enegein, 3 - Moskowski: Spaniehe - Bolero, 4 - Bakaleinikow: Ziguner Romanze, 2156 - 22: Yarınki program ve istiklâl marşı 22 Şubat 935 Salı İstanbul — Öğle neşriyatı: 1230: Plâkla Türk musikisi, 1250: Havadis, 1306: Plâkla Türk musikisi, 1340: Muhtelif plâk neşriyatı, 14: SON kşam neşriyatı: 17: İnkilâb dersi: dülürteden paklen Yusuf Kemal Ten- girşenk, 1830: Plâkla dans musikisi, 1846: Eminönü Halkevi mpeşriyat kolu namına Nüsret Sefa, 19: Fatih Halkevi göslerit kolu tarafından bir temeli, 1930: Konferans: Eminönü Halkevi sosyal yar- dim şubesi namına Muvsffak Benderli (Türk roman ve hikâyeciliği), 198: Bor- #n haberleri, 20: Klâsik Türk musikisi: Okuyan Nuri Halil, keman Reşat, kemen- çe Kemal Niyazi, tanbur Dürrü Turan, kanun Vecihe, ney “Tevfik, misfıye Salâ- haddin Candan, ut Bedat, 2030: Hava raporu, 2033: Ömer Rıza tarafından arabca söyler, 2045: Vedia Rıza ve ar- kadaşları tarafından Türk musikisi ve balk şarkıları, (Saat ayar), 2115: Tah- sin ve arkadaşları tarafından Türk mu- sikisi ve balk şarkıları, 2160: ORKES- TRA: 1 - Lalo: Le Rol d'Ya, “Ouverture, 3-Leopold: Polonia fantasle, 3-Poussigne: 4 - Oremlcux: Gunnd ? Amouf refleurit valse, 5 - Chopin: Polonalse, 2245: Ajans haberleri, 23: Plâkla solo- operet 23,30: Son lar, opera ve parçaları, haberler ve ertesi günün programı, 2330; BON, diş, nezle, grip ramatizma ve bütün ağrılarınızı derhal keser. İcabında günde 3 kaşe almabilir, 800 kilo Litopon 3600 » Reçine 3600 » Alçı I — Yukarda cins ve miktarı yazılı üç kalem mülzeme şartnamesi muci- bince pazarlıkla satın almacaktır Il — Pazarlık, 23/11/9$8 tarihine rastlıyar çarşamba günü saat (14) de Kabataşta levazım ve mübayaat şubesindeki Alım komisyonunda yapılacaktır. MI — Şartnameler parasız olarak her gün sözü geçen şubeden alınabilir. IV — İsteklilerin pazerlik için tayin edilen gün ve sâatte “ 7,5 güvenme paralariyle birlikte yukarda adı geçen komisyona gelmeleri ilân olunur. (711) m e m m e Malatya Meyvacılık İstasyonu binaları eksiltemesi Malatya Meyvecilik İstasyouu Direktörlüğünden: 40712 Vira 65 kuruş keşif bedelini havi olup Malatyada yapılacak Meyveci- lik İstasyonu 8/2/938 tarihinden itibaren bir ay zarfında pazarlık suretile eksilemeye konulmuştur. Mukavele, eksiltme Bayındırbk İşleri genel hususi ve fenni şartnameleri, proje, keşif hülâsası ile buna müteferri diğer evrak her gün Malatya Meyvecilik İstasyanu müdürlüğünde görülebilir. Muvakkat te- minat 3054 liradır. Eksiltmeye girebilmek için bu işe benzer 25000 liralık iş yaptığına dair Na- fia Vekâletinden müteahhitlik vesikası ve Ticaret odası vesikalarını hamilen Malatya Meyvecilik İstasyonu müdürlüğüne müracaat eylemeleri ilân olunur. 'Tarağna isyan eden 8 Ekseriya bulundukları yeri terketmek olanlardır. Binaenaleyh Saçlarınızı itaate alıştırınız Bunun en iyi çaresi PERTEV BRIYANTINI (838) Ankara Valiliğinden: Keşif bedeli 71359 lira 99 kuruştan ibaret olan Ankara - Kızılcahamam yolunun 43-00 ile 55-00 inci kilometreleri arasındaki bir aded menfez ile 12 kilometre tulünde makadam şose inşaatı kapalı zarf usulile eksiltmeye ko- ulmuştur. z Eksiltme 7 Mart 933 tarihine rastalayan Pazartesi günü saat 15 te Anka- ra Vilâyeti Daimi Encümeninde yapılacaktır. i İstekliler, teklif mektuplarını, Ticaret odası vesikası ve 4818 lira muvakkat teminat mektubu veya makbuzları ve Nafia Vekâletinden 938 takvim yılına mahsus olarak aldıkları müteahhitlik vesikalarile birlikte sözü geçen günde saat 14 e kadar Encümen riyasetine vermeleri. İstekliler keşif ve şartnameyi her gün Nafia Müdürlüğünde görebilirler. 4379» «842» TURK HAVA KURUMU BUYUK PIYANGOSU 5. ci Keşide 11/Mart/938 dedir. ük İkramiye: Ü,İİ) liradır... Bundan başka 15.000, 12.000, 10.000 liralık büyükikramiyelerle (20.000 ve 10.000) liralık iki adet mükâfat vardır... Şimdiye kadar binlerce kişiyi zengin eden bu piyan- goya iştirak ediniz... Aniyen Şifa Bulmuş Ağri Meşhur yal taraftar olan bir zat “mübalâ; değildir. diyor. Bay 7. O. C. yüziyor: “Ekserya © kuyoruz. Ani tedavi gören ilâelar var Fakat, ALLOOOK yakından bahsedilince, katiyyen mübalâğa değildir Yakinen bilirim ki > bir zat akşam tatbik öttiği bir ALLOOCK yakısr, bir gece zartmda safi tesirini göstererek ve devamlı bir sıcaklık tevlit ederek tamamen ağriyan mahalli teskin elmiş ve sübableyin #apa- sağlam ve ağrısız olarak kalkmıştır. Ben ALLOOOK müessesesini methedecek de- ilim, fakat ALLOOCK yakıları ; Siyatik, atizma vesair bu gibi ahvalde kati ve seri semeresini gördüm Lumbago, Siyatik, iltihabı, âsap, delikli ALLOOCK yakrlarile sihriâmiz bir cabuk- lakla tamamen şifayap olmuşlardır. Birkaç saniye zarfında ALLODOR eee tevhit ettiği sıhhi wenklık, OTOMATİK BİR MASAJ gibi hemen, söriyan yerin strafını kaplar, izale v ir oevelânmı tabrik ve bu suretle tam bir sükün temin eder. Uzun uzadıya ekme eekmeyiniz ve ALLOOOK yakısını tatl ediniz. Hakiki ALL.OOCK yakının terkibinde cum, Frankinsense, Myrrhe veenire kiymetli maddeler vardir. Ucuz ve taklit yakılardan sakmınız ve hakiki delikli K yakılarındaki kırmızı daire ve kartal rosmili marksama dikkat ediniz. o Bütün eczanelerde 29'/; kurusa satilmaktadir. YENİ HARFLERLE Savaş ve Polis köpeği Tavuk hastalıkları Tavuklar çök yümurtlatmak için ne yedirmeli? Ne zaman civciv çıkarmalı? Tavukçulukta muvaffakiyetin sm ? Tavukçuluktün nasi para kazanılır? Nasıl tavukçuluk yapılmalıdır? 25 ESKİ HARFLERLE Mufassal yeni tavukçuluk 100 Keçi beslemek usulü 25 Av ve salon köpekleri 25 Satış yeri: İKBAL kitabevi Dr. A. K. KUTİEL Karaköy Topçular cad. 43 | : e şer eye e 5 A ya

Bu sayıdan diğer sayfalar: