26 Nisan 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

26 Nisan 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

"Uzun ömürlüler leketi İnsanları en uzun yâşıyan mem- | mem leket Romanya olduğu bugün bütün dünyaca tanınmıştır. te sonölen ihtiyar Sinayalı Ana Bandru'dur. Tam 118 yaşında nisa- nın iptidalarında vefat etmi Geçen sene bundan daha ihtiyar- tü, Anica Conachi 126 ya- şında olduğu halde geçen kânunu- evvelde Pascani'de vefat etmişti. Hâleti nezle gelinceye kadar sıhhati- ni ve akli melekği muhafaza et- mişti. ica Nita isminde diğer bir ka- Similâ'daki işevinde vefat Son güne kadar fabrikada gençler gibi çalışmıştır. Tunanın şimal kolundaki İsmail- de vefat eden 118 yaşındaki Mariya Konstantinovanın cenazesini kardeo- aşındaki bir kadın kal- Gerek bu ihtiyar kadın, kerek geçen martta ölen 116 yaşın- daki Frigor Franko son a aklını ve sıhhatini muhafaza etmiş- lerdir. Geçen künunuevve! on ikisinde vefat eden Herman Berkoviç 109 ya- şına kadar yaşamıştır. Et yiyenle- rin ömrü » Olur diye bir iddia vardır, Halbuki bu adam son güne Piyango ikada da piya arın yüzde 5 pılmasına tarafta if, Yeni kurulacak piyangonun en bü- yük mükâfatı yüz bin dolar olacak, fa- kat bu yüz bin dolar dört lacak, yani dörtte bir bilet satılacak. Kediler Adolf Manju «Göldvin delilikleris adında yeni bir filim çevirdi. Bu fllim- de bir sahne var, Manju odasına üçyüz kedi hücum edi Hücum he- lecanlı görünsün diye kedileri hava taz- Yikile odaya fırlattılar, bir çoğu öldü, bunun üzerine İngiliz sansörü bu sah- neyi filimden kesti Renk Pariste Eyfel kulesine büyük ve Kur- vetli bir televizyon cihazı kondu, kü- şad resmi de yapıldı. Televizyon için çalışan artist maki- nenin önüne sokağa çıktığı makyajla çıkamıyor. Dudakları siyaha, yanakları da maviye boyamak lâzım. Ancak o zaman televizyon cihazında kırmızı dudaklı, kırmızı yanaklı görünüyor... Karnavalda maskaraya çıkanlar te- levizyon artisti olabilecekler! Kabine Fransada 1871 den 1881 e kadar do- kuz nazır vardı. Gambeta, güzel sanat- lar ve ziraat nezaretlerini ihdas etti. Bugün Daladiye kabinesinde on dokuz nazır var, En çok nazırı ola Şotan kabinesiydi. 2 müsteşarı vardı Reklâm Japonlar, mallarını satmak için ori- Jinal bir reklâm usulü bulmuşlar; oriji- hal ve şairane, Meselâ bir dükkân gön- derdliği paketin üzerine şunu yazıyor: «Mallarımız bir yeni gelinin kocasına gösterdiği ihtimamle sarılmıştır. Bir kumaşçı dükkânı camekânına Şu yaftayı yapıştırıyor: oKumaşlarımız genç kız teni kadar yumuşaktır» Bazen de şiir çileden çıkıyor, Bir mü- ts$ese kendini şöyle reklâm ediyor: «Is- marlanan mallar kurşun hızile gönde- rilirw yapılacak... zde 35 i muha- kabine üçüncü 21 nazırı 14 siyasi Üç servi hırsızı yakalandı Üsküdar zabıtası o Karacashmed mezarlığındaki servilere (o musallat Ji suç üzerinde yakalamış- ar Süleyman, Ahmed ve Hü- seyin İsimlerindedir. Bir müddetten- beri, mezarlık Servllerinin kesilerek yok edildiğini gören zabıta memur- ları hırsızları yakalamak üzere ter- İibat almışlar Y yet evvelki ge- ce üç kişiyi de servileri kesip hayvan- lara yüklerlerken tutmuşlardır. Serv hırsızları Üsküdar adliyesine teslim edilmiştir. Bu memleket- | i piyango yaz | İ metre eder, aaa am kadar yalnız et yemiştir. Ge Leşrinlevvelde Yaş'ta vefat eden Polomon Polomon Smil ma- | kin 1. 108 yaşına kadar bu mes- etmiştir. Geçen martın ,on dördünde ölen | Katerina Olteam üç oğul, bir kız, | | yirmi bir torun, otuz beş torun çocu- | ve Lorununun torununu berha- | yat bırakmıştır. | Geçen teşrinlevvelde 103 yaşında velat eden Recina Kohn hafızasını ve sıhhatini son ana kadar muhafa- za etmiştir. 100 yaşında iken gözü görmez olmuştu, Fakat yapılan ame- liyat, neticesinde tekrar gözleri açıl- mıştı. Bu ihtiyar yalnız sebze yerdi ve ömründe hiç içki kullanmamıştır. 'Urşuvada 103 yaşında ölen Maria | Ungarenni ömründe bir defa bile hasta olmamıştır. Husi'de yüz yaşın- da vefat eden Elsa Berkoiçi de hiç bastalık görmemiştir. Son vefat eden kuzu kadın, üçü erkektir. yarlardan sekizi şehirli köylüdür. Yukarıdaki malâmat başka memleketler İle yapılan mukayeseler dünyada uzun yaşıyan insanların çok bulunduğu memleket Romanya olduğunu isbat etmiştir. üklerden do- Bu ihti. ve dördü ve Güzellik Son senelerde güzellik pahallaştı, insan bedava güzel olamıyor, Herhalde | Amerikada güzellik çok pahalıya mal oluyor, 1937 senesinde Amerika kadınları ve kızları 300 milyonluk krem, 185 mil- İ yonluk dudak boyası 250 milyonluk püdra, 180 milyonluk tırnak cilâsı, bir milyarlık tuvalet sabunu istihlâk et- mişler: Patates Mısır zabıtası durup dinlenmeden afyon ka ile mücadele eder. Ka- hire emniyet müdürü Rusel paşa ka- çakçılıkia mücadelede büyük bir şöh- ret yaptı; sıkı araştırmalarla kaçak- çilık merkezlerini bulup meydana çı- karıyor. Birkaç gün evvel gene mühim bir ka- çakçı şebekesi yakayı ele verdi. Kahire rıhtımına bir vapurdan beş on çuval patates boşaltıyorlar... Hava sıcak... Zabıta memurlarından biri pa- tateslerin güneş altında eridiğini gö- rüyor... Meğer patatesler balmumun- dan yapılmış, içlerine de haşhaş kon- müş!... Sidney 150 sene evvel Sidney büyük bir köy- dü, Bugün Sidney İngilterenin ikinci büyük şehridir. Nüfusu 1 buçuk milis yondur. Bu sene İngilterenin bu ikinci büyük şehrinde büyük bir faaliyet var. Şehir âdeta yeniden yapılıyor. Her köşede yteni yeni binalar yükseliyor: Şehirde birkaç ay içinde iki milyon liralık bi- na yapıldı. Şehir dışında yapılan biha- lar 1,700,000 liraya mal oldu, Yeni $0- kâklar, yeni caddeler açılıyor, İngiltere tarihi Sidneydeki şehircilik faaliyetini kaydetmemiştir. Rekor İ © Herşeyin hızını ölçmek kabildir, Na- İ sil ki iyi bir kriket oyuncusunun vur- duğu top saatte kaç kilometre Tuzla yol alıyor?.. Bunu ölçtüler, 160 kilometre yol alıyormuş. Tenisciler bu rekoru kırdı. Tenis şam- piyonu Tilden'in vurduğu top 240 ki. | Jometre hızla gidiyormuş. Saniyede 65 Yeni sebze hâli Trabzon (Akşam) — Belediye, osas- lı ve büyük bir sebze hâli yaptırmağaı, karar vermiş, bunun için bütçesine on bin lira tahsisat koymuştur. Hâlin temelatma merasimi umumi müfettiş- lik ve devlet memurlarının ve halkın iştirakile yapılmıştır. Konferans Üsküdar Halkevinden: 20/4/938 salı günü akşamı saat 20,30 da Üsküdar Halkevi salonunda Doçent, dok- tor Zeki Rapıp tarafından (opr, sihhat ve kültür) mevzulu bir konferans verile- Gektir. Salon herkese açıktır. Basra körfezi havalisinde yaşıyan halk petrol sayesinde refaha kavuştu Basra körfezi et- rafmdaki memle- ketler ve içindeki adalar bundan on sene evveline ge- linciye kadar çok mesud ve müref- feh bir mintaka idi, Basra körfezi (diğer adile İran körfezi) İürmüz boğazı ile Umman denizinden ve Hind Okyanusundan ayrılmış kendi başına bir iç denizdir. Diele ve Fıratın Şattülarabda birle- şen suları bu körfeze dökülür, Bu nehrin ağzı müstakil Irak devle- “tine alddir, Şattülarabın sularına âid İran ile Irak arasıftaki eski ihtilâf geçende halledilmiştir. Şattülarabın teşkil ettiği deltanın şarkındaki Kü- veyt arazisi ötedenberi İngilterenin himayesi altında bulunan bir şeyhe alddir. Körfezin garbindeki Elahsa arazisi Arab Suudiye,devletine ald olup daha cenubdaki arazideki şeyhler ve Mas- kat - Umman sultanlığı gene İngilte- reye tâbidir. Elahsa sahlli önündeki bahreyn adaları ötedenberi İngiltere ile İran arasında münazaalıdır. Basra körfezinin eski refahı ticare- tinin geniş olmasından ve inci saydı İ sanatinin son derecede terakki eyle- meşinden ileri gelmişti. İki hâdise bu refahı harab etmiştir Bunlardan biri 1931 ve 1932 senelerinde Amerika ile Avrupayı son derecede zorluğa uğrat- miş olan iktisadi buhrandır. Diğeri ise Uzak Şarkta inci tarlala- rının meydana gelmesidir, Hususi su- rette yetiştirilen inci çok ucuza mal olduğundan bunlarla denizin dibin- den bir çok güçlük ve masrafla çıka- rılan incilerin piyasada rekabet eyle- mesine imkân kalmamıştır. Neticede Bir kız kaçırma teşebbüsü Suçlu kendisine atfedilen cürmü inkâr ediyor Bakırköyüne tabi Şamlar nahiye- sinde Ayayorgi köyünde Emine adın da bir kızı zorla kaçırmağa teşebbüs suçundan mazmun Ahmedin muha- kemesine dün ağır ceza mahkeme- sinde bakıldı, Tahkikata nazaran va- ka şöyle olmuştur; Ahmed ve Emine görüşüp seviş” mişler ve evlenmeğe karar vermişler» dir. Fakat Eminenin babası buna razı olmadığı için Emine, Ahmede kaçmayı vadetmiştir. Bir gün Ahmed yanına birkaç arkadaşını alsrak Emi- nenin çalışmakta olduğu tarlaya git miş ve orada çalışan Emineye - Haydi kaçalım. Demiştir. Fakat Emine her neden- se bu işten vazgeçmiş ve Ahmedle beraber kaçmıyacağını söylemiş. Bun- dan hiddetlenen Ahmed birdenbire hiddetlenerek Eminenin üzerine ati- mış ve saçlarından tutup zorla götür- mek üzere sürüklemeğe başlamış, Eminenin bağırmasını duyan ker deşleri koşup jandarmaya haber ver- mişler, Ahmed yakalanmış. Dün yapılan muhakemede Ahmed kızı saçlarından sürüklemediğini söy» lemiş ve: — O, sözünden cayıp bana gelme- yince ben de başka bir kızla evlendim. Demiştir. Vakanın şahidleri gelmedi- dinden bunların çağırılması için muhakeme başka güne bırakılmıştır, Kadınhanda bir tüccar 150 yoksul çocuğu giydirdi Kadınhanı (Akşam) — Hayırse verliği ilş ilçe ve çevresi halkının derin bir sevgi ve saygısını bihakkin kazanan ilçemiz maruf tüccarların- dan bay Mustafa Uğur yoksul mek- teb yavrularından yüz elli kadarını giydirmek suretile sevindirmiştir. Basra körfezi bir zamanlar inci yatağı idi ve inci avından memlekete çok paralar girerdi. Son zaman- larda bu havalide petrol bulunması, işlerin canlan- masına sebep olmuş, halka çok iş temin etmiştir. bütün körfez halkları tarihte görül- memiş fakrü zarurete düşmüşlerdir. ncak son senelerde körfezde pet- rol kokusu hissedilmesi bazı ümidler uyandırmıştı, Şimdi petrol sayesinde körfez halkları eskisinden ziyade re faha erişmiştir. Petrol ilk defa Bahreyn adalarında keşfedilmiştir. İngilizler bu adalar Üzerinde himaye ve tasarruf hakkını iddia ettikleri halde buradaki petrol- lerin çıkarılması ve tasfiye edilmesi işlerini Amerikalı müteşebbisler de- ruhde etmişlerdir, Petrolün çok mik- tarda çıkması memlekete azim para ve İştemin etmiş, körfezin haricle müuvasalası artmış ve ticaret canlan- mıştır. Körfezin iktisadi ilerlemesine bir Amil de İngiliz imparatorluğu hava yolları güzergâhının değiştirilmiş ol- masıdır, Evvelce İngiliz yolcu tayya- releri İranın cenubundan geçiyordu. Şimdi ise 1931 senesindenberi körfe- zin garb sahilini yani Küveyt, Katar ve Maskat yolunu takib ediyor. Radyo, halkın fikir ve zihnini aç- mağa yardım etmiştir. Okuyup yazan pek az olduğundan telsizle yapılan arabca neşriyat halkı harici siyasete ve dünya ahvaline ziyadesile alâkadar etmiştir. Hali yerinde bulunan her arabın evinde ve her kahvede radyo bulunmaktadır. Behreyn'de petrol madenleri çoğal- ması ve tasfiye fabrikalarının artma- sı sayesinde burası dünyanın başlıca Petrol müstahsi- li memleketlerden biri olmuştur, Bahreyndeki bu refah ve serveti gören körfezdeki diğer memleketle- rin sahibleri petrol araması ve işletmesi için muhtelif petrol kumpanyaları ile münase- bet ve müzakereye girişmişlerdir. Neticede körfezin garbindeki Ara- bistan sahillerinde bir çok araştırma- lar yapılmış ve muhtelif noktalarda petrol bulunmuştur, Bir zaman korsan yatağı olan Um- man sultanlığının körfez sevahili şimdi petrol kıyısı olmuştur. Yerli halkın hayat seviyesi ve meden! haya- tı yükselmiştir. Yüzlerce İngiliz ve Amerikan burada yüksek maaş alıyor. Binlerce Arab da ikinci derecedeki muntazam ve dalmi işlerle meşgul bulunuyor. Devletin varidatı arttığından sıh- hat ve maarif işleri de ilerilemiştir. Bir çok dükkâncı ve küçük esnaf şim- di tüccar olmuştur. Kahire caddeleri gibi eğlence yerleri vücude gelmiştir, Avrupalılar tahammülfersa olan &- caklarda elektirik ile serinleştirilen köşklerde yaşıyorlar. Arab halkının kıyafeti de değişmiştir. Bir çok genç Arab Avrupalı kıyafetinde gezmekte. dir, Yalnız Bahreyn hükümdarı zi Hummad ibni İsa ve hanedanı erkâni eski altın işlemeli harmanllerini ve inci kakılmış altın hançerlerini bırak- mamışlardır. Avrupaya da bu Ke le seyahat ediyorlar. Hulâsa petrol Basra körfezi harıl sinde yaşıyan halklara hayal ve halı- ra gelmiyen saadet ve refah ge tir. —PF, Izmirde Çocuk bayramı Yukarda Dumlupınar okul talebesinden bir grup dansa hazırlanırken, upağıda' mandolin çalan yavrular İzmir (Aşam) — 23 nisan milli hâ- kimiyet bayrami cümhuriyet meyda- nmda Atatürkün heykeli önünde bü- yük toplantı ile tezahürat içinde kut- lanmıştır. Çocuklar kara ve deniz nâ- Kll vasıtalarından parasız istifade et- miş, sinemalarda parasız filimler sey- retmişlerdir. Dumlupınar flkokulu ta» | Jebelerinden bir grup mandolinle oyun havaları çalmış, diğer bir grup ta muhk telif oyunlar oynamıştır, Atati heykeli etrafında kız talebenin kele bekler gibi zarif hareketleri çok alkış# lanmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: