31 Mayıs 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10

31 Mayıs 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tamşvar. Beri ile EElişor Pazar günü Fenerbahçeye 1-0 mağlüp olan Rumenlerin Tamşvar takımi ikinci maçını bugün sahit 17,30 da gayri federe kiüplerden Pe- ra ile yapacaktır, Fener maçında bir kaç saat evvel vapurdan çıkmalarına rağmen iyi bir tesir bırakan Tamş- varın bir gün de dinlendiği için bu- gün daha iyi bir oyun. göstereceği tabiidir. İçlerinde fazla sivrilmiş oyun- cular bulunan, fakat birbirlerile gü- gel anlaşan Rümenlerin bugün Pe- rayı yeneceklerini tahmin ediyoruz, Ancak gayri federelerin en kuvvetli klüplerinden biri olan Peranın son zamanlarda formüne girmeğe başla- dığı düşünülür ve güzel bir oyun çr karırlarsa iyi bir netice almak ihti- malleri vardır . Milli maçlar Ingilizler Fransa milli takımını 4 - 2 yendiler lamb stadında 60 bin seyirci önünde yapılan İngiltere - Fransa mili ta- kımların arasındaki maç 4 - 2 İngi- İlzlerin galibiyeile neticelenmişlir, 700 bin frarıklık hasılatla rekor kıran bu maçta İngilizler İsviçrede olduğu gibi hir mağlübiyete uğramamak için çok gayret sarfetmişlerdir. Belçikalı B. Baer tarafından idare edilen maça takımlar şu kadrolarla çıkmışlardır: İngiltere: Vudley - Skroston, Hep- gut - Vilingem, Yang, Kallis - Brum, Matthevs - Dreyk, Gulden, Bastin. Fransa: Di Lorto - Kazengv, Mat ler, Burbot, Yordan, Diany - Kurtua, Brüsso, Nikola, Hayserer, Aston, Oyuna İngilizlerin hücumile baş- lanmış ve İlk dakikalarda Matlerin bir hatasından istifade eden İngiliz. lerin ilk gölünü yapmıştır. 90 saniyede 3 gol Mütevazin geçen oyunun 32 inci 28 mayısta Pariste büyültülen Ko- | dakikasına kadar sayı vaziyeti değiş- memişlir, 32 inci dakikada korner- den gelen topa güzel bir kafa vuran Yordan Fransızın ilk golünü yap- muşlar, Top ortaya gelir gelmez İn- gilizler Fransız kalesine akmışlar ve Dreyk İngilizlerin ikinci golünü yap- mıştır, Gene top ortay& gelir gelmez Fransızların yaptığı güzel bir hücum Nikolanm 25 metreden çektiği çok sıkı bir şülle İngiliz kalesine girmiş ve bu üç gol 90 saniyede olmuştur. Devrenin sonlarında Di Lortonun yersiz bir çıkışından istifade eden Dreyk İngilizlerin üçüncü golünü yapmıştır. İkinci devre zevksiz geç- miş, Son dakikalarda İngilizler pen- altıdan dördüncü gollerini de yap- mışlardır. Maçı kazanan İngilizler yorgun gözüken Fransız takımından üstün oynamışlardır. Bu mağlübiyet Fransa müli takımının bu mevsim zarfında ilk mağlübiyetidir. Dünya kupası İtalya oyuncularını | Seçti İtalya futbolünün maruf tek seçi- cisi B. Pozzo dünya kupası için Fran- saya gidecek olan 22 oyuncusunun isimlerini FİFA'ya bildirmiştir. Bu oyuncular şunlardır: Kaleciler: Oliviyeri, Serezoll ve Masetti, Müdafiler: Fonl, Rava ve Jenta, Muavinler: Serantoni, Andreolo, Lokatelli, Perazzolo, Almi, Donati, o Muhacimler; (OBiavati, Pasinati, Mezze, Piola, Bertoni, Ferrari, Şigo, Ferraris, Kolossi, İtalya milli takımı oyuncuları iki haziranda Fransaya hareket edecek- terdir, Almanlar 9u Avusturyali olmak üzere 22 oyuncularını seçtiler Dünya kupasına iştirak edecek olan Alman mili takımı oyunculari da Atletizm 4x110yarda dünya rekoru kırıldı Cenubi Kallforniyada Eğarda üni- versitesi 4X110 (402 M.) bayrak tek kımı 40 8. 5/10 hık bir derece ile kendisine aid olan 40 8, 8/10 Tuk dün- İ ya rekorunu kırmıştır . Oberveger İtalya disk rekorunu kırdı . İtalyanın tanınmış ailetlerinden olimpiyad üçüncüsü Oberveger 51 M. 49 luk bir atışla İtalya disk rekoru- nu kırmıştır, Bu derece mevsim rar- fında Avrupada eldo edilen en iyi derecedir, Yeni bir atlet komple | / Yeni yetişen Amerikan atletlerin- den Vilyam Vatson iki gün içinde aşağıdaki fevkalâde dereceleri elde etmeğe muvaffak olmuştur: Yüksek atlamada 2 M. 02; uzun atlamada TM 60; gülle atmada 16 M. 12; diske da 4TM. 14 geçilmiştir, Seçilen 22 oyuncunun |Romanya milli takım Preston- 9 zu Arusturyalıdır, e Kaleci: Yakob, Raftive Buhloh. Müdefiler: Yanes, Streytle, Şmaos, 'Münzenberg. Muavinler: Kiçinger, Kupfer, Mok, Skumal, Vagner, Goldiuunner. Paris 30 (A.A.) — Tenis Davis ku- pası: Fransa İtalyaya 3/0 galiptir. Italyan bu suretle oyundan uzaklaş- Belgrad 30 (A.A) — Davis kupası: İsveç Yugoslavyaya 1/0 galib gelmiş- tir, la berabere kaldı 25 mayısta Bükreşte dünya kupa- sına İştirak edecek olan Rumen mil- Mi takımı son hazırlık maçını İngil- tere kupasını kazanan meşhur Pres- ton takımile yapmış ve muvaffakıyet- K bir oyundan sonra 2 - 2 berabere er 61 de Abdullah (Kastamonu), 68 da Nureddin (Bolu), 72 de Cemil (Kas- tamonu), 79 da Ismail (Bolu), 87 de Mehmed (Çorum), ağırda Murad (Kastamonu) dur. Niksarda bir futbol raaçi Niksar 2) — Bugün burada yapı- lan lig maçında Zilespor Niksar tar kımını bire karşı 6 sayı ile yenmiş- tir, * Yukardan aşağı: 1 — Kaplıcaları meşhur bir kasaba - Ceylân. 2 — Mekteb - Dalga, $ — Bir nevi saz âleti - Bedava. 4 — Akil - Tavlada üç bir, 5 — Hikâye. 6 — Doruk - Maksad. 7 — Harita - Nota - Telkih. 8 — On birden sonra - Cerahat, © — İnce değil - Yüz. 10 — Yanmış gömür - Eski mülkiye rüt- Blerinin en büyüğü. Geçen bulmacamızın halli; Soldan sağa: | — Kelvinatör, 2 — Aka, Harabe, 3 — 'Plâr, Abuk, 4 — İp, Ta, Bira, 5 — Minder, 8 — Amal, As, Ne, 7 — 1iç, Hikmet, 8 — Yular, İc, 9 — Saniye, Kel, 10 — Amba, Kafa. Yukarıdan aşaği: 1 — Kapital, Sa, 2 — Ekip, Miyar,3 — LAl Maçına, 4 — Atl, Lib, 5 — İhvan, Haya, 6 — Na, Daire, 7 — Arabsek,8 — "Tahir, Mika, 9 — Obuş Necef, 10 — Re- kâket, La, YENİ NEŞRİYAT: Türk İllöstrasyonu Türk İllüstensyonu mecmuası son nüs- hasini Konya vilâyetimize, Konyanın tari- hine, turistik kiymetlerine, sanat eserleri- ne, kültürel, iktisadi ve içlimal sahalar- nefasetle basılmış nüshada Konyaya dair gayet kıymetli ma- kalelerden maada Konya camilerinin, çeşmelerinin, türbelerinin Ahidelerinin de çok güzel klişeleri do vardır. Ayrıca Ata- ÇOCUK GAZETESİ 'Türk çocuklarının korumak haklarını | ve varlığını tanilınak Üzere bir (ÇOCUK GAZETESİ) çıkmağı. başlamıştır. Gençlik Gazetesi hakkında zevkle okunacak halam SARAY ve BABIÂLİNİN İç YÜZÜ Yazan; SÜLEYMAN KANİ İRTEM —Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur Tefrika No. 146 Muhalefet şiddetleniyor, damad Ferid de sahnede göründü Mevlânzade ile Sabahaddin kaynaş- manın kuvvetlendiğini hissediyorlar» dı. Ancak ne tarzda harekete geçilece- ğini bilemiyorlardı; bekliyorlardı. İttihadcılar halk arasnda Yusuf İzzeddin efendi lehine reklâm yapıyor- lardi ve onu Reşad efendi ile bir sıra- da tutuyorlardı. Abdülhamid İttihad ve Terakkinin şehzade Yusuf İzzeddin ile pek yakın- dan bir temas idame eylediğini mu- hakkak görüyordu; bu, ona Kümli pa- şanın iddia eylediği saltanat darbesi teşebbllsünün hakiki olduğu, hiç ok mazsa bu yolda bir meyelân ve hazır» ık bulunduğu zannını veriyordu. İttihad ve Terakki cemiyetinin ve fırkasının efkârı Tanin, Şürayi Ümmet, Hak gibi güzeteler tarafından terviç ediliyordu. Tesviri Rfkâr, Millet, Hür- riyet (Cenab Şehabeddin beyin) İttifak (Samih Rifat beyin) İttihad (Nesim Mazliyah efendinin) Hak yolu (Übey- dullah efendinin) gazeteleri de İttihad ve Terakkiye muin oluyorlardı. Ahmed İhsan beyin (Serveti Fünu- nu) İlk günler kadar İttihad ve Terak- kiye merbut görünmüyordu. Mizan, Tanzimat (Lâtfi Fikri beyin) Serbes- ti, Hukuku Umumiye, Sadayi Millet (Kozmidi efendinin) Hilâl (Ahmed Samim beyin) Peyam (Ali Kemalin) Alemdar (Refi Cevad, Pehlivan Kadri ile Tunuslu Hayreddin paşa zadelerin) Yeni Gazete, İkdam muhalefet yolun- da temeyyüz ediyorlardı, Bunlar aralarında biribirini boğaz- lamak istercesine taşkın şekilde fırka- cılık kavgaları içinde dahili siyaset gürültüleri yapıyorlardı. 'Tüfek ve Siperisaika gibi, Selânikte Silâh, Üskübde Top,Manaslirda Süngü, İşkodrada Kurşun gibi velveleli, tarra- kalı namlarla çıkanlan gazeteler İtti- had ve Terakki muhaliflerine ateş püskürüyorlardı. Bunlar muhiti sefiline!) ve (Kahbe Bizans) başlıkları nitındaki yazılarile hemen ber gün İstanbul matbuatına yıldı- rımlar yağdırıyorlardı. Bu tehdidler, tahkirler İstanbulda efkârı cemiyet aleyhine tahrikte, alev- lendirmekte âz müessir olmuyordu! Başta Derviş Vahdetinin Volkanı ol- mak üzere din! siyaset demagojisi ya- pan Sıratı Müstakim, Beyanülhak, Hikmet gibi matbuat yanında yuka- nda ismi geçen Rumeli gazeteleri ha- rici siyaset demagojisi yapıyor, he- men her gün Avrupa devletlerine, has- saten Rusya ile Avusturyaya, Balkan devletlerine atıp tutuyor, harbden, Balkanları ateşe yakmaktan dem vu- ruyorlardı, (1) deddin efendi ile sıkı, fıkı mülâkatlar- da bulunuyordu. (Son sultanın son cinayetleri) ese- rinde şehzade Vahdeddinin irtica va- kasını hazırlamakta parmağı olduğu- nu musirrane gösteren bay Salih Fu- ad bugünlerde İttihad ve Terakki mu- heliflerinin faaliyetleri hakkında şu izahatı veriyor: (Vahdeddinin Abdülhamid parasi- le iânre ettiği hareketler ilerliyor ve için, için büyük bir yangın hazırlanı- yordu. Kâmil paşa oğlu Said paşanın fanliyeti sarayca dikkate pek şayan bulunuyordu. 1909 nisanının yedisi olmuştu. Ar- tık kati hareketler arifesinde bulunu- Tuyordu. Mevlânzade, Prens Sabahad- din, Nâzım paşa birdenbire faaliyetle- rini arttırmışlardı. Mevlânzade ile ar- kadaşları Kâmil paşa oğlu Sald paşa #le Vahdetinin hazırladıkları işlerden iylef haberdar idiler. Zaten bu hare- ketleri bir taraftan da onlar körüklü. yorlardı. Onlar (İttihadı Muhammedi) ce- miyeti etrafındaki faaliyetin tamami- Je bişuurane olduğunn kanidiler ve bu muhakkak ki böyle Id! Prens Saba haddin ve Mevlânzade bu tahrikleri Abdülhamidin idare eylediğini de bi- yorlardı; kendileri de İtlihadı Mu- (1) Ankarada Matbuat umumi direktör- Jiğünee neşredilen (Dünya Matbuatına Bir Bakış). , hammedi ile birlik imiş gibi gözükü- yorlardı. Ancak maksadlarından zef- rece inhiraf eylememişlerdi. İş patlak verince bu bişuur kütlenin başına ge- çerek yapacaklarını yapacaklardı. Onlar Reşad efendiyi tahta çıkar- mağa katiyen karar vermişlerdi, Kâmil paşa oğlu Sald paşayı adım, adım takib ediyorlardı. Onun avcı ta» burları arasında kullandığı kolları da biliyorlar, sabık Taşkışla kumandanı miralay Rasim bey ile olan siki müna- sebetlerini kontrol ediyorlardı. Fakat ne olur, ne olmaz, harice su sızdırmıyorlardı. İttihad ve Terakki- yi gafil avlamak lâzımdı. Abdülhamid bu mesele hakkında Vahideddin ile müzakerede bulundu. Bu sırada &yan Azasından damad Ferid paşa İttihadcılardan fevkalâde itibar görüyordu. (!) Vahideddin ağa- beysine Ferid paşanın bu nüfuzlu mevkiinden istifade odilmesini tavsiye etti. Ferid paşa İttihadeılardan deve- ran eden şaylalar hakkında iyi ve mükemmel malümat alabilirdi, Abdülhamid bu tavsiyeyi fiktine mülâyim buldu. Ferid paşayı tabrik etmesini kardeşine tembih etti. Vahi- deddin ile Ferid paşa başbaşa verdiler, Vahideddin saltanat makamına dere ce, derece yaklaşmak hırsile yanıp tu- tuşuyordu. Abdülhamidden yüz bul mamış olan Ferid paşa da Vahideddi- nin bu emeline hâdim olmağı kendi menfaaline uygun görüyordu. Vaziye- ti birlikte tedkik ettiler. Neticeyi emel leri lehine buldular. Damad ferid, Ab- dülhamidin huzuruna çıktı ve hünkâ- ra temin etti, ki İttihad ve Terakki uzaktan korkunç görünüyordu; fakat hakikatte bir balondu. Osmanlı dev. letini teşkil eden anasırın hepsi onun mahvını istiyordu. Bundan dolayı faaliyeti teşdid ile etrafa serpilecek paralarla mümkün olduğu kadar adam ve tarafdar kazan mak lâzımdı. Damad paşa: (Canla, başla uğuru hümayunda çalışacağını yemin ile teyid etti, Abdülhamid Lon- dradaki İngiliz mili bankasından sekiz yüz bin lira istedi. Bu para - rü- mi - martın birinci günü sarayında hususi dairesine naklolundu.) B. Salih Fuad, Vahideddinin hususi tababetine tayin edilmiş olan Reşad paşanın damadı olmak itibarile bu malümatın menşei saray olmak muh» temeldir. Abdülhamidin hal'inden sonra Yıl. dızda nakid ve evrakı nakdiye olarak bir milyondan fazla lira bulunduğuna bakılırsa bugünlerde Avrupa bankâ- larından yüksek mikdarda para çek- miş olduğunu kabul etmek akla pek mülâyim geliyor. Diğer noktalarda da halin cereyanına aykırı düşecek bir cihet görülmüyor. Bilâkis bunlar da Abdillhamidin perde arkasında irtica hareketini beslediğini teyid ediyor. İstanbulda İttihad ve Terakkiye karşı muhalefetin artık tamamile te- bellür ve çok teşeddüd ettiği bir sıra da tahaddüs eden siyasi bir cinayek münasebetile yapılan tezahürler ce- miyete melhuz bir tehlikeyi ihtar etti, Fakat ne cemiyet, ne hükümet bu ihtarı anlamadılar. ne gelerek ertesi günü yapılacak bir miting hakkında konuşmak üzere Ha- san Fehmi beyi alıp Beyoğlunda Baş- gm an Erel ğe Müfid bey nezdine götürmüştü. İki arkadaş Müfid beyle dört saat vakit geçirdikten sonra kafalar tütsülü va yaya olarak kolkola dönerlerken köp- rü üstünde Hasan Fehmi bey atılan üç kurşun isabetile hemen ölüvermiş- ti. Ertuğrul Şakir ise hafifçe yaralan- mıştı. Katil veya katiller kaçmışlardı. Er. tuğrul Şakir bey yaralı halle koşar- ken katil diye yakalanmış, sonra bi- rakılmıştı. Ertesi sabah Ali Kemal bey mülki ye mektebinde ders verirken talebeye karş: büyük bir teessür göstererek: (Arkası var), w

Bu sayıdan diğer sayfalar: