16 Ekim 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

16 Ekim 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tayyarelerin sürati kaç kilometreye kadar çıkabilir? Mühendisler saatte 800 kilomet- rediyorlar, nazariyeciler ise 1180 Hava nakliyatı hakkında beynelmilel kanunlar hazır- lamak üzere Brükselde bir konferans toplandı 'Tayyarelerin sürati günden güne artmaktadır. Son rökorlar, saatte 600 kilometreden fazladır. Bu münasebet- le bir çok kimseler soruyorlar: Tayya- relerin sürati hesapsız şekilde artabi- lir mi? Bu sual şimdi dünyanın belli başlı mtihendis ve âlimlerini derin de- rin düşündürüyor. Mühendisler ve teknisiyenler tay. yare sürati için şimdiden son bir had bulunduğunu hesap ediyorlar. Bu had de saatte 800 kilometredir, Filva- ki nazariyat itibarile sürati saatte 1180 kilometreye çıkarmak imkân dahilinde görülmektedir. Lâkin saate te 890 kilometreden sonra tayyarele- rin teknik cihetinden emniyeti mut. laka tehlikede kalacağı muhakkak sayılıyor. Almanyanın en maruf tayyare İns şaat mühendisi profesör Messersch- mitt'e göre bu kadar yüksek süratte cismin havaya karşı mukâyemeti bo- zulacağından tayyare uçmayıp siçri- yarak mesafe alacaktır. Ayni zaman- da teyyarenin kuvvet sarfı süratin üçte biri nisbetinde fazlalaşacağiın- dan iktisadi şeraite uygun uçuş yap. mağa imkân kalmıyacaktır. Hava mukavemetini ve iktisadi şe- rTaiti muhafaza için o zaman tayya- renin hacmini küçültmek lâzım ge- lecektir. Tayyare küçülecek olursa hamulesinin ve bahusus benzin hazi- nesinin azalması lâzım gelecektir. Böyle küçük tayyareler ile yalnız kısa mesafeler katolunabilecektir. Bina- enaleyh mühendisletin nazarında tayynrelerin sürati 800 kilometreyi geçemez. Âlimler ise layyarelerin en yüksek hava tabak ında gayrimahdud sürat yapabileceğini tahmin ediyor. lar, Fakat iş gene tekniğe ve mühen- dislere kalıyor. En yüksek hava kalarımâ tayyareyi çıkaracak nenin icadı ve ayni zam tabakalarda kend! halledilmesi çok güç bir yalmeleiğ; Hava nakliyatı hakkında kanunla Son zamanlarda bü dünyada tayyarecilik fevkalâde ilerilemiştir. Hava nakliyatı denizdeki yolcu ve eşya nakli işleri kadar genişlemekte, dir. Deniz ticareti asırlardanberi de- vâm etinekte olduğundan bunun ni. zam ve intizamını muhafâza etmek üzere beynelmilel bir çok müuahede- ler yapılarak hukuku düvel ahkâmı tamamlanmıştır. Halbuki hava mü- nakale ve ticareti hakkında belli baş- lı beynelmilel kanunlar mevcud değil. dir. Bunu tamamlamak üzere dör. düncü defa diplomatlar konferansı toplanmıştır. Konferans Belçikanın merkezi Brükselde içtima etmiştir. Hava hukuku ile meşgul olan bu konferansa 35 devlet iştirak etmiştir. Her devletin murahhas heyeti hava nezaretlerinin en mühim rüesasın- dan müteşekkildir. Almanya hava nezareti maruf şeflerinden Dr. We & Saatte 550 kilomtre süratle giden bir tayyare Geçen ağustosta Berlinden Nevyorka gidip ertesi günü dönen Condar tayyaresi gerdi'i Alman heyeti riyasetine inti- hab etmiştir. Konferans şimdiden mühim karar, lar vermiştir. Bunlardan biri denize düşen tayyare ve kabilisevk balonlar. da bulunanların karşılıklı olarak kur- tarılmasına ve yardım edilmesine dair bir muahededir. 1933 senesinde Ro- mada toplanan konferansta kararlaş- di e MEY tırılan tazminat İ heöniiss ilâve edilen munzam bir protokol ile tay- yârelerin yerde ika edecekleri hasa- rât sigorta bedelinden tazmin edile. cektir, > Belçika kralı konferansa iştirak edenleri kabul etmiştir. Brüksel kon. feransı havacılığa âit hukuku husu- siyeyi ikmal edecektir. Lokanta ı e e Se EZ Lokanta vagonundan sonra lokanta tramvayları da başgöslermiştir. İsviç- renin Cenevre şehrinde bu kabil tramvaylar işlemeğe başlamışlır. . Bu tram» vaylarda içkisiz her türlü kahvaltı vardır. Bir yerden başka bir yere giderken bu vagonda çay, kahve içmek kabildir. Yukarıdaki resimde lokanta tramva- yanın içi görünüyor. Önde duran, tramvayı idare eden vatmandır. i ta humması, Ekinakok, Cumhuriyet devrinde rk veterinerleri Hayvan hastalıklarile mücadele ve insanları koruma için sarfedilen gayretler Veterinerlerin vazifelerini başlıca dört maddede hulâsa edebiliriz: 1 — Hayvanların sıhhatlerini koru- mak; 2 — Hastalarının tedavisi; 3 — Bulaşık hastulıklarla mücade, 16; 4 — Hayvan ırklarının ıslahı; Bu son kısma dahil olan hayvanlar At, Sığır, Koyun, : Keçi, Tavuk olup bu mesal et, süt ve yumurtalarımızla yün hasılatının nefasetinin artınası ve miklarının çoğalması hususlarını | hedef tutuyor. Yukarıda bildirdiğim muvaffakiyet li işlerile Türkiye Veterinerleri kendi. lerini ve aziz vatanımızın kudret ve kabiliyetini cihana tanıllırmakta mü- him bir âmil olmuştur. Evvelce bula- şık hastalıklar kolleksiyonu, Enfan menbai telâkki edilen memleketimiz şimdi hayvan ve hayvan maddeleri ihracında mühim bir mevki tulmuş- tur. Dahili ticaret, sanayi ve iktisadi. yatımızda memlekete çok büyük hiz- metler gören meslektaşlarımız ayni zamanda aziz vatandaşlarımızın sıh- hat ve hayatlarını korumak hususun» da da değerli hizmetler ifa etmekte. dir. Bir çokları insanın hayatını tehdit eden bulaşık hayvan hastalıklarile mücadele için veteriner laboratuvar» larımızıda sırf kendi 'veterinerlerimi- zin imal eylediği aşı ve serumların adedi otuzu mütecavizdir.- Bundan başka evvelce koyunlarımızı mahve. dip bir çok mıntakalarımızı artık ko- yun beslenemiyetek bir hale getirmiş bulunan Kelebek hastalığına “karşı Türk veterineri M. Halidin keşif ve imal eylediği Distofaljin koyun nesli. nin üretilmesine . hadim olup, senevi *milyonlarta zayiata karşı koymuştur. ” Veterinerlerin bulaşık hastalıklarla mücadelesi Hayvanların hastalıkları adet itiba- | rile insanımkinden âz değil daha çok- tur. Hayvan hastalıklarından burada bahsetmek istediğimiz bulaşıcı hasta- lıklardır. Bulaşıcı hastalıkları da ale- Tâmum ikiye ayıralım. Birinci kısım yalnız bir nevi hayvanlara münhasır. dır. Bir kısmı vardır ki bütün hayvan nevilerine veya hir kısım hayvan ne- yilerile insanlara da sirayet eder, Hat, tâ insandan hayvanlara sirayet eden nevileri de vardır. İnsan 'ile diğer nevi hayvanlara si- rayet eden bulaşıcı hastalıklar; Şar- ban, Ruam; Tetanoz, Verem; Şap, Mal. Sari iskatı cenin (Yavru düşürme) Deve ve keçi. lerih uyuzu ve sâire olup memleketi. miz hayvanlarını bu hastalıklardan koruyan Veterinerler aynı zamanda vatandaşlarımızın hayatlarını da ko» | rumak gibi bir hizmet ila etmektedir. ler. Bulaşık hastalıkları aramak veya | aşı yapmak için köylere, kasabalara giden Veterinerler çok defa oralarda hayvanlardan evvel hayvanlardan hastahk almış insanlara tesadüf ede. rek bunları hastahanelere sevketmek veya etibbaya malümat vermek sure- tile bir çok hayatın kurtulmasına da doğrudan doğruya hizmet ederler, Bulaşıcı hastalıklarla mücadele memleketimizde ziraat, ticaret, nak- liyat, servet, refah ve saadetin başlıca âmili olmuştur. Hayvanlardaki bula, şik hastalıklardan en mühimlerini sıra ile anlatacağım: Bulaşıcı hastalıklar Şarbon: Dalak hastalığı denilen ve buğün dünyanın her tarafında kök- leşmiş bulunan bu hastalığın iki şek. Mi vardır. Biri hazım cihazı vasıtasile alınarak çok yüksek humma ile (41) bir saatten bir haftaya kadar üz bir müddet zarfında insan ve hayvanları öldüren en dehşetli hastalıklardan bi- ridir. Diğeri Büsri habise © (kara çı- ban) denilip el ayak ve vücudün muh« telif yerlerinde çıbanlarla zuhur edeni harici Şarbondur. At, Sığir, Koyun, Deve, tavşan gibi hayvanlarda bulu- nan bu hastalık Şarbondan ölmüş hayvanların lâşelerini yiyen Köpek, Kurt, Kedi, Çakal ve “Tilkilere de si- rayet eder. Yalnız tavuklarla kuşlar yani kanatlı hayvanlar bu hastalık- tan masundur. İnsan bu hastalığa karşı çok büyük hassasiyet gösterir. Şarbonlu Et, Su- cuk, Deri, Yün ve saire hayvan mad- delerile temas eden İnsanlar bu has. talığı alırlar. Mütareke senelerinde İstanbulda İngiliz işgal ordusuna mensiip bir askerin tıraş fırçasından bu hastalığı aldığı işitilmişti. Bu has- talığın mikrobu (Basil) her ne kadar pek mukavlın değilse de siporları sön derece mukavemetlidir. Uzun seneler dayanır, alelâde kaynatmakla ölmez. İşte bu husustan dolayıdır ki bu hastalığın o yeryüzünden (okalkması mümkün olamamıştır. Eski n larda öteye beriye atılan lâşelerdeki basillerin kabuklaşarak duvar diple- rinde alur yemliklerinde duvarlarda yerleşmiş olması, yere gömülen lâşe- lerin solucan ve sair bu gibi hayvan. larla harlce çıkarılan siporları bu me Tün hastalığın dalma sirayetini temin etmektedir. Her türlü mükemmel va» sıtalara malik fenni ahırları, pek çok, veterinerleri mevcut olan Avrupa dev- Jetleri bile bu hastalığı imha edeme- mişlerdir. Vaktile Marsilya limanında gümrük hamallarından birisinin ensesinde Çis kan bir kara çıbanın Çinden gelen hami derilerin nakli esnasında hama- ln ensesine sürülerek oradaki gayet küçük bir sıyrık veya bertden giren isporlarla hasıl olduğu düşünülürse hastalığın ehemmiyeti bir kat daha anlaşılmış olur. Şarbon siporlarını ortadan kaldır. mak imkânı olmayınca bununla mü- cadele hususuna ehemmiyet vermek lâzım geliyor. Evvelce Şarbon müca- delesi için her sene. bir kaç yüz bin Jiralık aşı Pastör enstitüsünden cel- bediliyordu. Fakat şimdi “bu aşı ve hastalığa tutulanları kurtarmak !çla serum memleketimizde yapılmakta. dır. Bu hastalığın salgın bir halde zu. bur ettiği mıntakâlardaki bütün aha. li hayvanlarile tekmil ordu hayvanla. rına her sene muntazaman aşı yapıl. makta olduğu gibi hastalığın pek şid. detli savletlerde bulunduğu mıntaka- lardaki hayvanlara senede iki defa aşı yapılmaktadır. Aşı imali her sene çoğalmakta ve mücadeleye ehemmi- yet verilmektedir. Veteriner profesör Süreyya Tahsi- nin insan ve bütün hayvanlar için kabili tatbik olan aşısiyle Seromu Avrupadakilerden daha pek çok mü- kemmel olduğu hakikati fenniyesin! büyük bir fahrü sürurla yazmayı ve- cibe telâkki ederim. Bu genç veteri. ner yetişmezden evvel mülki ve askeri lâboratuvarlarımızda ecnebi müte- hassıslar istihdam ederken bugün mumaileyhin yüksek varlığı kâfi gel- mektedir. Veternier A.Ş İzmirde bir katil 6 seneye mahküm oldu İzmir (Akşam) — Yeni müzayede bedesteninde yüz para kahve parası için Malatyalı sabıkalı Ahmedi bıçakla beş yerinden yaralıyarak öldüren 8a- bıkalı Kâzımın meşhud cürümler kanu- nuna göre İzmir ağırceza mahkeme- sinde iki celsede görülen muhâkeme- $İ neticesinde hâdisede ağır tahrik bu- jlunduğu Kabul edilerek Türk ceza kanı» nunun 448 inci maddesi mucibince al- ti sene ağır hapsine kârar verilmiş- tir, Macaristan ve İsveçle yeni iticaret muahedeleri yapılacak İzmir (Akşam) — Macaristan ve İs- veç hükümetlerile hükümetimiz ara- sında yeni ticaret munahedeleri aktedi- lecektir. Bu muahedelere esas olmak üzere İzmirdeki ihracat ve ithalâtçıla- rın mütalâalarının alınması İktisad Vekâletince muvafık görülmüştür. Yas kında İzmir Türkofis müdürlüğünde yapılacak toplanlıda tüccarlarımızın dilekleri, mütalâaları tesbit edilerek ve bir rapor hazırlanarak vekâlete gönderilecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: