16 Ekim 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

16 Ekim 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Son buhran esnasında Avrupadan milyonlarca liralık altın, külçe halin- de Amerikaya gitmişti, Şimdi bunlar geri glmeğe başlamıştır. Yukarda altın külçesinden mürekkep bir sütun görünüyor Filistin vakayi: Hayfa sokaklarında bir. İngili üfsezesi Bir Südet şehrinde Benes sokağı tabelâsı indirilerek yerine Hitler sokaği tabelâsı konuyor Tahta çılaşının 20 nci yılını kutlıyan Bulgar kralı ile kraliçe ve çocukları Bunciş!. ünüyordu, 'Tamam yüz yirmi ay kendi Evlenmek... Yapsa mi bunu acaba?.. yi Olacak baba; ona tomurcuk, Bir gönce açacak: Doğacak çocuk. Bu güzel beb avunacaktı; Babalık gururu ona da haktı. Safanın cefası yok mıydı fakat: Ya çocuk doğarsa anadan sakat? Meselâ: Bir cüce, yahud kötürüm... BD yi ml cürüm?.. Gi Gördükçe yer Yahud da da ölüverirse?.. gözleri dolu, Çı k hn 2! yip azla, Ha gayret; yaparsa tam bir düzüne, Bir zindan olmaz mı dünya gözüne?.. Bir bölük çocuğa o nasıl bakâr, Elbette çıldırır, çileden çıkar » Bu sabah azmetti, bu akşam caydı, Düşündü.. çocuğu geçelim haydi, ; bu, mühim fasık; seçmeli nasıl?.. Yuların zorile sağlamlar göçer, Körpeler yaşlanır: Güzellik geçer; leyse ahlâkı iyi olmalı. Fakat bu kadını nasıl bulmalı?.. Hiç iyi huylusu olur mu belli: Odaya koyarlar duvakh, teli, Karşında oturur bir melek gibi, Bilmezsin, ki taşır zebani kalbi. Kadının güzeli fazla öğünür, Kocası canından bıkıp, döğünür: Doğrusu, bitmeyen gurur çekilmez, Bu kadın kendinden usandırır tez. Eşin! seçerse bir parça çirkin, O zaman evinde olur dedirgin: Ona ne gülümser, ne kucak açı Sevimsiz kadından sokağa kaçar. Zengini seçtirir akla karayı” İnsanın başına kakar parayı. Fukiri getirmez bir sandık çeyiz, Adama yük olur; ne devirdeyiz Asili mağrurdur kendi soyuna: Soyunu anlatır ona boyuna, Görgüsüz insanı mahcub bırakır, Pot kırar.. altına benzer mi bakir « Düşünüp geçirdi böyle on yılı, Ömrünün gerisi kaldı sayılı, Yumruğu indirdi felek başına, Şaşırdı: Gelmişti elli yaşına. a Çökmüştü; Bir parça beli büküldü, Dişleri kalmadı, saçı döküldü. Yüzünde çoğaldı çizgi, kırışık, o; Gözünde kalmadı o eski ışık. 5 Bayımın başına geç geldi aklı; o“ Bir gelin özledi telli, duvaklı, İyiye, kötüye olrhuştü Tazı, Bir çocuk istedi, sarılsın bazı, Okşasın, babalık zevkini tadsın, İsterse kör, topal yatakta yatsın. O, artık kadere boyun eğimişti, Bu bıçak kemiğe çünkü değmişti: Bekârlık... Bu yükü çekemez oldu, Çabuk evleniniz! Yazan: NECDET RÜŞTÜ yenilen ana, RA HAFTANIN VAKALARI Ka Bu ka Kim r ı vermişti, canı tez oldu. açardı yürekte yara. w. Teni kar gibi, Yüzüne bakardı gönlü var gibi. Eline geçmişti yeşil gözlüler, Som altın saçlılar, güneş ) İhtiyar olunca vermişti karar, Fakat son pişmanlık ne işe yarar: Ömrünün yılları gelirken sona, Kim razi olurdu varmağa ona?,. üler, ığmıyan bir körpe duldu. . Nikâh ved z evlendi bug 3 Derler ki: Döğülür demir tavında, Doğru söz.. şaşırdı gönül avında: İki üç atımlık barut kalmıştı. Bu dişi kaplânsa ona salmıştı: Ben gencim!.. diyerek, okuyor meydan Gördün mü belâyı; hay, aksi şeytan: Yıllarca tereddüd ettirmeseydi, " Kaplanı alf etmek kolay bir şeydi. Bırakmaz olmuştu gayreti elden, Bu sefer büsbütün çöktü tem e Dermânsız kalmıştı, tutmuyor dizi, Belki de inecek bir paralizi, Düşündü: «Tereddüd eden deli Bir insan vaktinde evlenmelidir!..s Kendine lânetle dolmuştu kalbi; Kadınla uğraşmak yetmiyor gibi, Bir zorlu mesele daha çıkmıştı, Bu sefer canından bile bıkmıştı, Buna da mahüile bekçisi sebep: Sokaktan geçiyor gece üçle hep, Mutlaka çalıyor acı bir düdük; Ah koca izansız, ah koca hödük! Bu düdük adamı büsbütün yordu, Sesinden karısı uyanıyordu, Sokulup, diyordu! - «Korkuyorum pek!..s Çek kararsız adam, cezandır bu, çek: Kadını buseyle avutuyordu, Güç halle yeniden uyutuyordu. Komedi başlıyor ertesi gece, Sokakta, tam saat üçe gelince, Bekçinin düdüğü aksediyordu, Kâdın da uyanıp: — «Korktum!.. diyordu. Bir gece, beş gece bu devam etti, Yorgunluk adamın canına yetti: Bir aydır akıyor uyku gözünden, Çiroza dönmüştü bekçi yüzünden, Nihayet çağırdı onu bir sabah, Yavaşça dedi ki: — Bize de günah, Her düdük çalışta uyanıyorum, Civarda bir yangın var sanıyorum!.. Kabilse şu bizim sokağa d: Bol bahşış veririm, hiç düd çalmal, Bu bahşış sögile geldi sevinci, Fakat bir saniye düşündü bekçi, Dedi ki: — Ne çıkar çalmayım, canım; Aksini söylüyor ya sizin hanım, Diyor: Hırsız var mı, sokağı dinle, Korkmayım, düdük çal var kuvvetinlef İzmir (Akşam) — Belediye; Kordonda Cumhuriyet meydanını yeniden tanzime başlamıştır. Törenlerde Atatürk'ün heykeli önünde yapılan geçid resimlerinde ordu ve mektepliler takım kolu nizamında geçerken mevcud tarhlar ve ağaçlar, mâni teşkil ediyordu. Şimdi bu tarhlar tamamen, kaldırı. mıştır. Bu setle İzmir limanına girip çıkan veya liman önünde demirliyen vapurlardan Atatürk'ün heykelini çok güzel ve tamamen görmek imkânı hü sıl olmuştur. Yukarıdaki resimde meydanın son: şekli görünüyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: