19 Ekim 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

19 Ekim 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| kp 19 Teşrinlevvel 1938 AKŞAM Paraşüt, Bilârdo, Vahşiler, Lokomotife dair Kız talebenin paraşüt talimi .ak bilmiyen kalmadı, paraşüt yüksek bir yerden atlıyan kimsenin yere ağır ağır İnmesine yardım eden Alettir. İlk: paraşüt 17 nci asırda icad edildi, Dalmaçyalı bir vakanüvisin kitabında 1617 de Venedikte bir ada- mın şemsiye açarak yüksekten at- ladığı yazılıdır. Bugünkü paraşütün ilk tecrübesi 1783 de yapıldı. Monpelle koleji fi- zik profesörü “bay Sebastien Lönor- man İki eline birer şemsiye alarak bir birinci katından yere indi. 3u gcrübeyi bir kaç kere yaptıktan sonra baloncu Blanşar Pariste ayni ymakla ÜnlannAnn mind şurglliz Galanundan Besni. " Fransada birinci imparatorluk dev- rinde şemsiyelerle yüksekten atlayıp yere inen bir çok kadınlar vardır. O gün bugündür ilerliyen teknik paraşüt #letini mükemmel bir hale koydu. Bugün dünyanın her mem- leketinde binlerce paraşütçü vardır. İngiliz hastabakıcıları İngilterede dispanser tayyareler yapıldı. Bu tayyarelerde çalışan has- tabakıcılara paraşütle atlama talim- leri “yaptırılıyor. Rusyada ve Alman- yada beden terbiyesi arasına parâ- şütçülük te sokulmuştur, Meklepler- de Jimnastik yapan talebelere pa | raşütle atlama talimleri de yaptırı- iyor. Son zamanlarda bir İngiliz par&- şütçüsü tam sekiz kere tayyaresin- den atlamıştır. Amerikali paraşütçü Herbert Sortli, Kaliforniyada dokuz saat zarfında | 800 metre yükseklikten tam yirmi bir defa atlamıştır. Bu zat yirmi do- üz ton PAP sayi “ Amerikalı bir tayyare “pilotunun başından geçen macera çok merak- hıdır. Havada cabmaz'ık yapan bu tay- yareci 800 metreden kendini atıyor, fakat aksi gibi paraşütü açılmıyor; bir taş gibi düşmeğe başlarken, ha- vada apraşütle inmekte olan bir ar- | kadaşının yanından geçiyor. Paraşii- le inmekte olan tayyareci arkadaşı- ni yakalıyor. Ancak paraşüt iki vü- cudün ağırlığını çekemediği için gene hızlı inmeğe başlıyorlar. Yere 180 metre kala arkadaşile kendi ca- | nını da kurtarmağa azmeden tây- yareci yedek paraşütünü açmağa muvaffak oluyor vebu suretle her ikisl de sağ salim yere ayak bası- yorlar, Bilârdo Bilârdo Avrupada 16 nc asırda oynanmağa başlandı. 1514 de açık arttırmaya > çıkarılan Şarlot Albre'- nin eşyası arasında birde bilârdo masası vardı, 13 üncü Hui devrinde ssiizadele- rin konaklarında bilârdo oynanırdı. 14 üncü Lui bilârdoyu tamim etti. Doktoru yemeklerden sonra kendisi- ne bilârdo oynamasını tavsiye G6t- mişti. Ancak o zamanlarda bilârdo sta- kalarının uçları kürek gibiydi. 1610 da Avrupanın büyük şehirle- rindeki kahvelerde obilârdo oynan- mağa başlandı. 1780 de bugünkü stakalar yapıldı. Bugün dünyanın büyük küçük hemen her şehrinde bilârdo ve bilâr- do oyuncuları vardır. Avrupanın ve Amerikanın bir çok büyük merkez- lerinde bilârdo akademileri kurul- muştur. 1936 danberi de kadınlar bu oyu- na heves ettiler, Hiç kaçırmadan yüz elli, yüz alt- mış karambul yapan şampiyonlar vardır. Her sene Pariste, Londrada, Nevyorkta bilârdo maçları yapılmak- tadır. Vahşiler Pasifik denizinin adalannda bu- gün hâlâ medenileşememiş insanlar r. Bu insanlar Polinez ırkıma mensubdur. Simsiyah, abanoz Lenli bu insan- lar mükemmel denizcidirler, Adalar- da doğup öldükleri için yüzücülükle- ”< “- kayıkçılıklarına üstün gele- , e yoktur. » yük çeken lokomotif araşüt 1617 de icad edildi - Bilârdo 16 ncı asrın oyunudur- Bugün hâlâ açıkdeniz adalarında yamyamlar yaşıyor - Dört y Bilârdo oynıyan kadınlar boylu, geniş omuzlu, mütenasip en- damlı, fevkalâde kuvvetli Kimseler- dir. Bilhassa Salamon ve Şuaşöl ada- larında otüran ve «Bâşkesen» -adı- nı taşıyan zenciler çok muharibdir. Palta ile oku çok ustalıkla kullanır- lar. Gerdikleri yay boşa gitmez, bir vuruşta kelle uçururlar. Düşman bir köyü kasıp kavurduktan sonra kes- tikleri başları üstüste yığıp etrafın- da dans ederler. » Polinez kadınları erkekleri kadar güzel ve gürbüz değildir. Genç yaşta ihtiyarlarlar ve pek çabuk şişman- dını hiç değilse 90 kilo ağırlığı bulur. Ficl adalarında izdivaç bir sa- tıştan ibaretti. Kızını kocaya vermek istiyen baba, müstakbel da- madından bir kalkan, on fil dişi, bir de domuz ister... Polinez'ler ilâhla- rmn resimlerini ağaç kovuklarna çizerler ve onlara tapınırlar. Bu zen- ciler ilâhlarını yemişler, hayvanlar ve bazan da insan eti İle beslerler. Evlendikten sonra kadın kocasının esiri ve hizmetkârı olur. Her işi O Eski zaman bilârdosu Bir nevi biberle Hindistan cevizi- ni karıştırıp yaptıkları içki ile sar- hoş olup Sina - Sina adını verdikleri dansı oynamak en büyük zevkleridir. Lokomotif Yeryüzünün en büyük lokomotifi Cezair demiryolunda işlemektedir. Bu makinenin kuvveti 3,600 beygir küvvetidir. Bugün yeryüzünün en kuvvetli makinesidir. 400 top ağırlı- ğında bir yükü çeker, bu yükle sa- atte 130 kilometre yapa. Boyu. 29 buçuk metredir. Ağırlığı 212 tondur. 12 tekerleklidir. Büyük tekerlek- lerinin kutru 1,80 dir. 30 metre mi- kâbı su ve-10 ton kömür istiab et- 212 tonluk Tokomotit larlar, Kırk yaşinda bir Polinez ka- | Sahife 7 İzmir mektupları İzmir köy eğitmen kursunda dersler bitti Bu sene 62 erkek, 28 kadın eğitmen kursunu muvaffakıyetle bitirdi Eğitmenler dülgetlik ve demircilik dersinde İzmir (Akşam) — İzmirde Kızl- çullu öğretmen okulunda bir sene- denberi devam etmekte olan köy eğitmen kursunda dersler sOĞa er- miş, 62 erkek, 28 kadın eğitmen kur- su muvaffakiyetle bitirmiştir. Türki- yede ilk defa İzmirde açılmış olan kadın eğitmen kursu, âti için çok ve- rimli neticeler vadetmektedir. Köylü hayatı üzerinde işliyecek ve çok iyi işler görecek olan kadın eğitmenler, yakında vilâyetin muhtelif köylerine dağılacaklardır. Köyün içtimai ha- yatı üzerinde devam edecek çalışma» dan mühim neticeler bekleniyor. Eğitmen kursundan yetişen erkek eğitmenler, bu yıl iki kazamızın köy- lerinde çalıştırılacaklardır. En mü- sald saha olarak faaliyet için Öde- miş ve Bergama kazaları ayrılmıştır. Bergamada 32, Ödemişte 30 eğitmen çalışacak, köy çocuklarını yetiştire- ceklerdir. On köye (bir gezici öğretmen) ayrılmıştır. Baş öğretmenler, her gün bir köye giderek orada eğitmenin gös- terdiği derslerde bulunacak ve onları takviye edeceklerdir, 1 Birincikânun ayında bütün eğitmenler, köylerdeki z vâzifelerinin başrıda bulunacaklardır, Kursta derslerin sonn ermesi mü- nasebetile eğitmenler, İzmirdeki kül- tür direktörü ve ilk tedrisat müfettiş- ' leri tarafından Bornova nahiyesinin Pınarbaşı köyüne götürülmüş, ora- daki okulda çocuklara muhtelif mev- zular üzerinde dersler verdirilmiştir. Eğitmenlerin derslerde gösterdikleri muvaffakiyet takdirle karşılanmıştır. Derslerden sonra gene eğitmenlerden bazıları tenkidlerde bulunmuşlardır. Yeni yetişen eğitmenler, âti için bü- yük valtler vermişlerdir. Askerlik ocağından köylerine onbaşı ve çavuş olarak dönen gençler, bundan sonra kursta gördüklerini, öğrendiklerini köyün ve köylünün hayatı üzerinde tatbik edeceklerdir. Bundan mühim istifadeler görülecektir. Köy öğretmen okuluna bu yıl ye- niden muhtelif köylerden seçilen ça- lışkan 12 talebe alınmıştır. İstikbalin köy öğretmenleri, Kızılçulludaki bü- yük okulda hem kültür, hem de muh- telif sanatlar itibarile çok iyi yetişti- rilmektedir, Sivasta sünnet edilen çocuklar Sivas (Akşam) —- Şehrimiz Halkevi sosyal yardım kolu tarafından 120 çocuğun sünnet düğünü Halkevinde yaptırılmıştır. Halkevi tarafından sünnet edilen çocuklara enlariler, mektep çağında olanlara mektep levazımı ve daha küçük olanlara fındık üzüm hediye edilmiş, Sivasın değerli belediye reisi B. Âdil tarafından birer kutu şeker de verilmiştir. Sünnet ameliyesini Nümune hastan &si Başhekimi B. Cevdet ve hükümet doktoru B. İhsan yapmışlardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: