28 Mart 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

28 Mart 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

28 EY a mmm np me ii a a İİ LAN m yane el, 1939 AKŞAMDAN © AKŞAMDAN AKŞAMA | gm mİ İST Hiç olmazsa kalabalık semtlerde bağırmak menedilmelidir Dün hava gü- seldi. Pencereleri | | açtık. İçeriye lâ- tif bir bahar ko- kusu girdi, Gen- zimiz zevk duy- du. Fakat buna mukabil kulağı- mizin zarı. Ah, © zavallı uzyumuzun çektiği işkence... 'Tabii, anlamışsınızdır: Yine gürül tüden şikâyet edeceğim. Kışın kapı buca tıkalıyken pek o kadur belli ol- muyor amma, baharın ilk gününde bile kendini bütün fecaatile gösterdi! Sabahleyin gözümüzün kopçasını penveremizin altında kopan bir nara ile açıyoruz. Ne de sıtma görmemiş sesler... Saçaklara çarpıyor, çamları zıngırdalıyor... Ayni sokağın üç ye rinde birden üç ayrı makâmla hayk ran şu yoğrulçunun İriplnotamu din: leyin... Bunun medeniyetle bir alâ- kasi var mıdır? Hayret ediyorum Zencilerin O feryadlarımı ocazbanda alanlar bunlardan niçin istifade et. miyerlar?... Mukaddes kitaplarda hir sayha ile bir kavmin helâk ulduğu yazılıdır. Mutlaka o gatü halk, şimdiki İstan: bullulür gibi, sokaklarına seyyar sa- ıcı dadandırıp sabahları bağırtımış- lardır. Biz yirminci asırlıdar o asâbımızla dayanmıyor. Biç olmazsa kalabalık merkezlerde bağırmaları yasak edilse... Mele mu- ayyen sauİlerden evvel, asla haykır. masalar... Sonra da, yavaş yavaş bu memnuiyet nüfusu seyrek semtlere doğru genişletilir. Denecek ki: — Peki seyyar satıcının geçtiğin. den halk nasıl haberdar olacak ta alışveriş yapacak? Avrupanın bir çok yerlerinde ger- ginci esnaf çıngırak çalarlar. Bizde de ayni şeyi tavsiye cisek, sokakları- mız telefon merkezine döner, Demek bu kabil değil, Asha Bileğiye yüzle Dir we «e yazsa, seyyar satıcı da geçerken oku» sa, kapıyı çalsa daha muvafık değil mi?... Ekseriya mutfakta çalışan, sa- tacıyı duymuyor. Bu usul sayesinde satıcı, ne İstendiğini anlayıp kapıyı çalacaktır. Mahzuru belki aşçının, ev Vilâyet ve Bele- diye bütçeleri Vali B. Lütfi Kırdar dün bütçe hazırlıklarile meşgul o oldu Vali ve Belediye reisi doktor LâtfI Kırdar, dün Partide çalışmış, vilâyet ve Belediye bütçelerinin hazırlanma» $1 işlgrile meşgul olmuştur. Bütçe lerin varidat kısmı bitmiş ve maf- 'baada, tabedilmiştir; masraf as mı da hazırlinmaktadır, Fevkalâde bütçenin de hazırlanmasına devam ediliyor. Bütçe hazırlanırken daimi encü- menle temas edilerek âzanın müta- Jess: alınmak suretile bütçenin tekem- mülüne çalışılmakta, bir taraftan da €sbabi mucibe mazbataları hazırlan- maktadır. Bu esbabi mucibe mazba- larında doktor Lütfi Kırdarın mecli- sin şubat içtima devresinde söyledi ği nutuktaki esaslar dairesinde İza- hat vardır. Bütçe mecliste müzakere edilirken her fasla aid noktalar ay- rıca makam tarafından izah edilecek- tir, Belediyenin Belediyeler bankasın- dan istikraz edeceği beş milyon Tira- lık istikraz hakkında umumi meclis- den mezuniyet alınmakia beraber bu para ile yapılacak işler hakkında fevkalâde bütçeye tahsisat konula- caktır. Geçen seneki bütçe on bir mil yon küsur lira idi. 939 bütçesinin on Neşet Te B. Münirin vazifelerine ni- hayet verilmiştir. » | Mebusların maz mazhalaları Teftiş heyeti yeti Dahiliye Vekâ- letine gönderdi lanarak posta ile Dahiliye Vekâleline gönderilmiştir. Dün bir gazete, me- busluğa intihap edilenlerden münhal Hüdainin İzmir valiliğine tayini ih- timalinden buhsediyordu. Bu haber- ler henüz mevsimsizdir. Bu gibi t4- yinler hakkında Ankarada karar it- tihaz edilecektir. Karilerimizin mektupları Radyo spikerliği Karilerimizden aldığımız mektup- larda radyodeki Sürkçeen şikâyet edilmektedir. Bu mektuplardan birini dercsdiyoruz: «Spikerlerin hali cidden çok fena, Bunlardası birinin Türkçesi insanı dü- gündürecek gibi. Meselâ, türkçenin en basit ses kaidesini hiçe sayarak (ya- mlacak, olacak) kelimelerini (yapıl- cak, ölucek) şeklinde telâfluz ediyor, buna mukabil fransızca kelimeleri bir Parisii gibi söylemeye yelteniyor. Aksi de vari: Erkek spikerlerden biri de diğer Hsanları türkçe şivesile söylüyor. Geçenlerde bu zatı dirler- kon Karagözde Hazım Körmükçünün İranlıya fransızca söylekmesi aklıma gcldi. Pek te benzeniiyor değil! Dün- yarın dört tarafıma dinletmek istedi- ğimiz radyomuzda bu gibi ufak, fa- kat mühim noktalara ölkket etmek de Tâzım değil mi? Sonra 'lânların arasındaki fasıla- lar da çok can sikici Bunlardan son- ra müzik veya herhangi bir program buşlayıncaya kadar epeyce zaman geçiyor. Dünyanın mütekfmil radyo istasyonlarında ve meselâ Amerika- da programlar arasında bir saniyenin yarısı kadar bile bir famlayı fazla Börüyorlarmış. Belki bu da biraz mu- bulügalı; . fakat bizdeki hal de her helde hoş değil, Spiikerlerimizden bi- Trisi müstesna, diğerleri bu iş için ye- işmiş değillerdir. Bir kaçı da müzis- yen olarak alınmış ve sonrada bu işe geçtnislerdir.. B.T. Eren Gazozcular neden Şise bulamıyorlar? Yarın Ticaret odasında bir toplantı yapılacak İktisad Vekâleti sanayi tedkik he- yeti relsi B. Şevket Süreyya şehri- mizde tedkiklerine deram ediyor,” Dün de ticaret odasında sanayi işle- zile meşgul olan B. Şevket Süreyya- nın riyasetinde yarn zücaciyecile- Tin iştirakile bir toplantı yapılacak- tar. Toplantıda Paşabahçe Şişe ve cam fabrikası mümessilleti de bulu- nacaktır. Bu toplantıda bilhassa küçük sa- ayi erbabının şişe tedarikinde ara sıra karşılaştıkları müşkilât üzerinde görüşüleceklir. Meselâ gazoz Aâmille- ri şişe Tabrikasının kendilerini fazla mikdarda şişe almağa mecbur etme- 8i dalayısile - sermayeleri az 'olduğu içir - mutavassıllarla iş yapmağa rnec- bur kaldıklarından ve şişeyi bunlar- dan zaruri olarak yüksek fiatle al- dıklarından ötedenberi şikâyet etmek- tedirter. Ticaret odasında yarın yapılacak toplantıda bütün bu meseleler konu- şulacaktır, Bihiünrinrkki” “nitinkallere kimler tayin edilecek? , 'B. Mitatın saylav seçilmesi dolâyı- sile boşalan inhisarlar umum mü- dürlüğüne inhisarlar ideresi tütün işleri müdürü B. Adnanın, aynı se beple açık kalan umum müdür mua- vinliğine muhasebeci umumiye müdü- rü B. Hürremin, tütün işleri müdür- lüğüne şube müdürlerinden B, Ömer Refiğin ve tuz işleri müdürlüğüne de memurin müdürü B. Tahsinin tayin edileceği söylenmektedir. Denizbankta tedkikler Etrüsk tipindeki vapurlara birer kazan ilâve edileceği söyleniyor Denizbankın muhtelif işleri üze rinde tedkikata devam edilmektedir. Maliye ve İktisad Vekâleti müfettiş- leri dün öğleden sonra ban - mesele- Eer hakkında Denizbank umum mü- dür muavinlerinden B. Harunun malümatına müracaat etmişlerdir. B. Harun, müfettişlere istenilen iza- hatt vermiştir. Diğer taraftan, Etrüsk ve benzeri va- purlar hakkında Alman heyetile ya» pılan müzakereler sonunda bu tip dört vapura birer kazan ilâvesinin kararlaşlırıldığı söylenmektedir. #t- rüskle olduğu gibi diğer üç vapura da yüzer ton safra konacağı da şayi olmuş, faküt bu hususta keti malü- mat almamahıştır. Karadeniz tipi üç vapurun başka tesgühlara verilmesi için -mukavele- Din feshi hususunda iki taraf arasın- da bir anlaşmaya varmıştır, Firma bir hafta evvel yazdığımız gibi, bir milyon mark tazminat teklif etmiş, bank üç milyon mark istemiş- tir, Hargi rakam üzerinde mutabık kalındığı alimi anlaşılacaktır Gümrükler umum müdürü Londrada tetkikler yapacak Londrada beynelmilel hava turiz- mi kongresine iştirak eden gümrük- ler umum müdürü B. Mahmud Ne- dim nisanın ilk haftasında şehrimize dönecektir, B, Mahmud Nedim Lon- draya gitmesinden İstifade ederek gümrük işleri üzerinde tedkikat ya- Diğer Taraftan stanbul gümrük- Jeri baş müdürü B, Medhi de Vekâ- letle temaslarda bulunmak üzere bu akşam, Anlarıya gidecektir. Tramvay - Tünel Proje Meclisten çıktıktan sonra ye aslâhına başlanacak Tramvay ve ve Tünel ida idaresi hakkın- daki kanun projesi hazırlıkları ikmal edilmiştir. Nafla Vekâleti kanunu yeni Meclise sevkedecek, Meclisin İlk devre içtimamda konuşularak mey- zular arasında bu kanun da büluna- caktır. Tramvay ve Tünel idaresinin Loşki- lât kanunu meriyete girdikten sonra şimdiki muvakkat idare lâğvedilecek- tir. Yeni idarenin başına Nafia Vekâ- letinin genç elemanları getirilecekkir. | aman Müdürlüğe ve müdür muavinliğine Vekâlelten iki mühendisin tayin edi- leceği söyleniyor. Yeni idare işe başlar başlamaz tramvay şebekesinin ıslahı meselesi- ni ele alacaktır, Bütün tesisat yeni baştan gözden geçirilecek ve bir pro- je hazırlanarak derhal tatbikine go- çilecektir. Süt işleri delisi tetkikler Belediye iktisad istişare heyeti dün toplanarak şehrin süt işlerini tedkike başlamıştır. “Sahife 3 — İSTANBUL HAYATI İstanbulun ilkbaharı Bir haftadanberi İstanbulun yüzü güldü. Acı rüzgür ıslıkları kesildi. Sa- bahleyin lâtif bahar meltemile gülüm- siyen güneş, gönüllerdeki usanç üzüm. tüsünü siliyor. Öğleye doğru paltolar omuzlarda ağırlaşıyor. İnce pardesü. Jerini bile kollarına alıp dolaşan kaba dayılara raslanıyor. Pazar günü öğleden sonra Hürriyet tepesine kadar bir gezinti yaptım: Yof boyunca sıralanan bahçeler fil dişi gi- hi erik çiçeklerile süslenmiş. Asfalk Terini gezdiriyorlar. Mantolarımı, pal tolarını omuzlarına atıp kolkola biri. birlerine sokulan çifiler, aşk masalla. rının ik hülya baharma o kadar dal- muşlar ki, dudaklarını morartan serim rüzgârın farkına bile varmıyorlar. Bu ruşuk çehrelerde, feri sönmüş güözler- de de baharın zindeliği seziliyer. — “ Tepeye doğru ileriledikçe serinleşen rüzgârın getirdiği lâtif koku âsabı gı- cıklıyor; soba, mangal başlarında uyü- şan adaleler gerilip sertleşiyor. Abideyi çevreliyen irili ufaklı tepe. ler yeşil kadife örtüye bürünmüş. Fi danların minimini yaprak tomurcuk. ları arasında sıçraşan kuşların cıyıltı ları, yeşil çimenler üzerinde çıngırdak- lı çemberlerini çeviren afacanların yaygaralrma karışıyor. Yeryer ağaç diplerine örtüler yayıl- mış, sofralar kurulmuş, cırlak gramo- fon sesleri, arasında kadehler dolup boşalıyor. Kırmızı fistanlı, çikolata be- nizli bir genç kız, avucuna aldığı mini. mini, pembe bir elceğizin çizgilerine baka baka anlatıyor; — Küçük bayancığım. Maşallah, kısa metin açık, Pek yakında muradına et$« ceksin. Karşısındakinin kırmızı dudakları tath bir tebessümle bükülüyor, pem. be yanakları çükurlaşıyor, mot tepp- lere doğru dikilen yeşil gözlerinin de- rinliklerinde kimbilir ne lâtif hayaller canlanıyor... Daha ötede bostanlar arasında du- yalan beygir kişnemeleri, kuru mele. meleri bu lâtif baharın zevkini artti. rıyor, Akşam manzarası büsbütün başka... Karşı sırtların ardında güneş ağız ağır kayboluyor. Koyu sis kümelerinin #e- pelerinde kızıl alevler parlıyor. Biraz evvel atlatmak, zıplamak arzusile geri len vücüdler yavaş yavaş ağırlaşıyor. Adımlar küçülüyor. Ellerinde boş s6 petlerle dönen kafilelerin çehrelerin- de, şehre karşı bir usanç somurt. kanlığı göre çarpıyor. Gönüllere, s6. cak bir kucakta yarım kalmış bir bu- senin hasreti çöküyor. İnsan, etrafın. dâki kalabalık arasında acı bir yalnız. lık ıztırabı duyuyor. Cemal Refik "Bakırköy belediye tahakkuk ve tahsil şubesindeki tetkikler Yapılan ihbarlar üzerine Belediye ler ikmal edilmiş ve bazı yolsuz mua“ meleler tesbit edilmiştir. Mürakipler hk te MR ESMMOEİR porlarım vermemişlerdir. Mürakip- EMME sonra ğe * ten el çektirilecek memur olup olm

Bu sayıdan diğer sayfalar: