28 Nisan 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

28 Nisan 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Harp patlarsa Akdeniz belli başlı harekât sahnesi olacak Burada tutulacak yol: abloka vasıtasile düşmanı imha... italyanın zayıf tarafları - Akdenizde iki tarafın kuvveti - “| iloryYanNos BD fransız üsleri . İngiliz " Mısırın vaziyeti Akdeniz havzasını ve iki tarafın üssülharekelerini gösterir harita Pa 1 tesi yazıyor: İtal ya, Alınanya ile faatlerini tehlikeye düşi kıt ve hyacak ve Akde zamanında den biri olacaktır. İn- selenin muhte- tedkik et andanlığı, yakından vi düsturlarından gun iki cephede bile harp yapabileceği merkezindedir. Fa- kat muhasemat, ayni zamanda üç de- niz cephesinde başladığı takdirde cid- den zorlukları ve muvakkat bir za- man için bazı mevzileri kaybetmek ihtimalini nazarı dikkate almak icap eder. Yani tabiri ahara İngiliz - Fran- #iz kuvvetlerinin, normal bir şekilde Akdenizde ve şimal denizinde" galip gelmesi lâzımdır. Fakat İngiltere ile Fransa için ayni zamanda Uzak Şark- ta ve Hind okyanusunda bir Japon akı nına karşı koymak müşkül olacaktır. Pek muhtemeldir ki bu vazife Amerika filosuna düşecektir. Yiyecek meselesi İngiltere için mesele, 1914 senesin- de olduğundan daha karışıktır. Evve- lâ İngilterenin iaşesi 1914 - 1918 sene- sinden daha fazla şilebe ihtiyaç göste- rir. Halbuki icaret filosu to- najı ehemmiyetli derecede azalmıştır. Diğer taraftan şimdi bu tonajın mü- him bir kısmını petrol nakliye gemile- ri teşkil eder. Zira mahrukat olarak umumiyetle Kömürün yerine mazot ştur sıl olan netice şudur Kİ, e 20 yi evvel mahrukatımı kendi toprağının altından çıkarırken yarın büyük tehlikeler bahasına ithal cburiyetindedir. Diğer taraftan tahtelbahir silâhı şimdi eskisi kadar tehlikeli değildir. Fakat buna mukabil, tayyareler, daha korkunç bir mahiyet almıştır. Bundan başka İngilterenin bugün 1914 sene- sine nisbetle daha az torpidosu vardır. Bu hal ise ticaret vapurlarını koru- yacak olan kafile halinde nakliyat sisteminin organizasyonu zorluklarını arttıracaktır. İmparatorluk yolu Ümid burnundan geçecek Akdenizin imparatorluğun mihve- rini teşkil ettiği söylenmiştir. Nefsi İngiltereyi en uzak ve en zengin mÜs- temlekeleri olan Hindistana, Avustral- yaya, Yeni Zelândaya bağlıyan uzun yol muvakkat bir zaman için cenubi Afrikadan geçecektir. İngilterenin Ak- ikisini teşkil eder. Halbuki İtalyanın ticari mübadeleletinin yüzde sekseni Akdeniz yolile yapılmaktadır. İngiliz sevkülceyşinin Akdenizde Aananevi bir hedefi vardır: Cebelüttas yolile nakliyatı, imparatorluğun | ü sa, harp pate| iz en belli başlı hare- | | şiddetli harekâta gir rık ve Süveyş kanalınin teşkil et çifte kilidler, yolu ile Akdenizde stat koyu muhafaza ve abluka vasıtasile düşmanı imha etmektir. İngiltere buna muvaffak olabilir mi? Harp halinde imparatorluk yolu Benidburnu istikametini tutarken, giliz - Fransiz filoları Cebelüttarık, Ceziar, Toulon, Bizert, Malta, İsken- deriye, Kıbrıs ve Hayfadaki üssülha- elerine days düşm: Malta ve e Cebeltarıkım İngiliz pall totruğulan ananevi iki üssülharekesi olan Cebelüttarık ile Malta ne olacak? Bu iki üssülhareke, hava silâhının terakkiyatından dolayı biribirine benzer ve tehlikeli bir vazi- | yettedir. Bunlar, elddi bir mukavemet | gösterebilirler. Fakat hedef olacakları devamlı hava hücumlarından dolayı taarruz için üssülhareke olarak kulla» nılamazlar. Cebelültarıkın hinterlandı yoktur. Creenwichteki İngiliz bahriye aka- demisi profesörlerinden kumandan Grenfell, Cebelüttarık kayalığının an- cak tedafüi bir rol oynayabileceği fik- rindedir. Prestij sebeplerinden dolayı Maltanın tahilye edilmemesi ve her ne bahasına olursa olsun İngiliz bayrağı- nı orada tutmak kararlaştırılmıştır. İtalyan filosunun muhtemel rolü Musul petrol boru hattının münte- hasını teşkil eden Hayfanın Akdeniz şark memleketlerinin müdafaası için | muazzam bir ehemmiyeti vardır. Kıb- rıstaki ikinci derece üssülharekeler ise, İtalyanın Leryoz, Rodos ve Stampalya adalarındaki üssülharekelerini muat- tal tutmağa yarıyacaktır. İtalyanın Sasano adasında yerleşip Adriyatiğe kilit vurduğu gündenberi, Korfo adası İngilterenin nazarında sevkülceyş ehemmiyetini kaybetmiş- tir, Zira Korfo Bautrinte'in top menzi- li altındadır. Buna mukabil bir harp çıktığı takdirde Kefalanya adasını, Saint Maure'i, Kuruntu, Salamini, ve | Girid adasını elinde bulundurmak İn- giltere için daha lüzumludur. İtalyanın, İngiliz - Fransız donan. masından daha küçük bir dönanma- ya sahip olmakla beraber, Akdenizin şark ve gürp havzaları arasındaki münakalâtı kesmeğe teşebbüs edecek ve bugün İspanyol sularına gelmekte olan Alman filosunun rolü de amiral Usborne'e göre Ümidburnu, Arjantin yolunda İngiliz - Fransiz ticaretini durdurmağa çalışacak ve bunun için | de Sierra Lesne ve Kanarya adala- rındaki üssülharekelere dayanacak- tar, İngiltere ile Fransanın kuvveti Ak- denizin kapılarını ellerinde tutmala- ından ileri geliyor. Zaafları da İtal. | yanın Sicilya ile Libyayı elinde bu. lundurulmasından ve Sardenya, Sicil- ya, Pantellarya; Lampedusedeki üs- sülharekelerine istinat ederek Akde. nizdeki ana yolu, tam ortasında kese. bilmesi ihtimalinden neşet ediyor. İtalyanın zayıf tarafları İngiliz amirallığı İngiliz - Fransiz filosunun ciddi zayiat bahasına da olsa lenizin iki havzasını Adalar denizinden şarka ve Karadenize gi- den yolları süratle temizliyebileceğin- den ve'on iki adadaki İtalyan üstül- harekeleri durulmaz bir vaziyete s0- kulabileceğinden şüphe etmiyor. Garbi Akdenizde Rodosa muadil bir rol oynayan Balear adalarına gelince bunların kıymetini izam etmemek lâ- zımdır. Balear adaları düşman tara- fından kullanılsa bile bunların Fran- sadan ve şimdli Afrikadan (gelecek hava fllolarımf çifte Kücümuna ma- ruz bulunacağı ve İngiliz - Fransız fi- loları tarafından abloka altına alına- cağını unutmamalıdır. Velhasıl İtalya, açık olan uzun sa- hillerile süratle vurulabilir. Fransız filosu tahtelbahir adedi bakımından İtalyan filosuna dün bir vaziyette bulunmakla beraber hafif ve süratli kruvazörler bakımından İtalyadan daha kuvvetlidir. Fransanın İtalyanınkinden daha iyi teehiz edilmiş iki büyük harp kru- vazörü vardır. Akdenizde iki tarafın bugünkü kuvvetleri Eğer bugün Akdenizde iki tarafın bulundurduğu kuvvetler mukayese edilecek olursa Fransa ile İngiltere- nin iki İtalyan zirhlısına mukabil 6 zırhlıları, İtalyanın bir tayyare gemi- sine mukabil iki tayyare gem dır. Ağır ve hafif kruvazörlere gelin. ce, İngiltere ile Fransanın 10 ağır, 9 hafif kruvazörleri mevcuttur, İtalya bunlara karşı 7 ağır, ve 18 hafif kruvazör çıkarabilir. İngiltere ile Fransanın 30 u büyük olmak üze- Te elyevm Akdenizde bulundurduk- lan 64 torpitoya karşı İtalya 59 torpi- to ile mukabele edebilecektir, Vakia İtalyanın daha çök tahtel. bahiri ve torpiller ile mücehhez son derece seri motörlü hücumbotları vardır. Fakat İngiliz amirallığının hesaplarına göre İtalya, müttefikin filosuna ciddi zayiat verdirse bile Trablusgarpten o münakalâtı daimi surette hırpalanacak ve İtalyanın Ha- beşistanda bulunan 250,000 kişilik garizonunun nefsi İtalya fle irti- batı tamiri kabil olmayacak surette kesilecektir. Mısıra karşı iki taraftan hücum Bahri sevkulceyşte en büyük otori- telerden biri olan amiral Usborne'e (Devamı 10 uncu sahifede) P ARIŞI RM (ER: SİROR Son müsabakalar Sahife ll Türk atletizmine kurtulmuş nazarile bakamaz mıyız ? Atletler bir çıkış esnasında «Altın çivili atletizm müsabakaları» çok hararetli olmuş ve alâkâ ile takib edilmiştir. Sürat koşularında her üç kategori- de de bir kaç seri ile seçmeler yapıl mak mecburiyetinde kalınması mem- Jeketimizde şimdiye kadar hiç götü memiş bir hadisedir, Vakıa şimdiye kadar bir çok müsa- bakalarda adadce çok atletler gör- müştük. Lâkin bu seferkinin diğer- lerinden ayrılması hem daha çok mü- sabik bulunması hme de bunların he- men hepsinin çok istidadı çocuklar olmalarıdır. Filhakika en küçüklerin kategorisinde 11/7 ile ortancalarda 11,5 le rakiplerinden pek az önde olmak şartile yarış kazanan çocuklar gördük. Büyükler yarışı ise başlibaşı- na bir âlem, seyircileri tepindirecek de- Tecede heyecanlı bir müsabaka oldu. İrfan mutad enerjisi ile yarışı 11,1 ile kazanırken Vedad tecrübesile ona meydan okur bir vaziyette yarım met- re arkasından yarışı bitiiryor ve küçük Neriman ise tecrübesizliğinin ve bin- netice heyecanının aleyhinde tecelli etmesini şayanı dikkat tekniği ile te- lifi etmeğe çalışarak Vedadın bir omuz gerisinde tecrübeli süratci Naz- minin de yarım metre ilerisinde 11,3 yapıyordu. Gazetelerin mutad cedvellerinin hakkında bir türlü fikir veremiyeceği. bir müsabaka da 400 metre sürat ko- #usudur, Burada büyük atlet Gören'e karşı genç ve azimkâr Cemali heye- can içinde görüyoruz. İlk iki yüz met- relik mesafede Balkan şampiyonuna adam akıllı musallat olan Cemal bu- Taya kadar 50 saniyelik bir 400 tem- posile koşuyor, fakat buradan ötesi- ni bozulmadan bitirebilmek için bir Gören kadar süratli, kuvvetli ve ayni zamanda teknik olmak lâzımdır. Ce- İ malde bü çalışma azmi varkenconu bir gün böyle görebileceğimizi kuv- | vetle ümiğ ediyörüm. 5071 ile hiç se kışmadan 400 metfeyi : bu zamanda çıkarabilmek Avrupanın en iyi atlet- leri için bile çok sıkıntı verici bir iş- tir. Gören tam bir klâs atletidir. Burada karakteristik bir nokta var ki üzerinde durmanın atletizm- deki bilgimiz hakkında bir fikir ve- rebileceğini zannediyorum, 50,1 sanl- yelik 400 metre koşusu 2,9 la kazanı- Yan 800 metre koşusundan daha fazla bir alâka ile seyredilmedi, İkisi ara- sında mukayese yapmanın bir safdil lik olduğuna inanmış seyirciler gör- mek isteriz. iBihassa kapıda dühuli- ye olmasına rağmen epi bir kalabalık teşkil eden seyircilerimizde bu kadar- cık olsun bir vükuf sezmek bu sporun artık kurtulmıya yüz tuttuğuna inan- mamız için vesile olacaktır. Günün unutulmıyacak müsabaka- sı olan 10,000 metrede Rıza Maksu- dun kudreti ve zekâsı ile eski rekord- men Hüseyinin kavi inadı bihassa bütün seyircileri heyecanlandırdı. Bu heyecanın tevlid ettiği haydi Rıza, da- yan Hüseyin gibi teşci nidaları içinde yarışı sürüklemek mecburiyetinde ka- Jan Rızaya Hüseyin, 25 inci turun sonuna kadar musallat oldu ve öyle- ee bitirdi. Fakat ayağı © gün biraz sakat olan Rızanın, kollarım bir Fin- lândiyalı mukavemetçi stili İle asya alıp gayet supl adımlarla âdeta bir makine adam gibi koşarak gösterdi- ği teknik ve rüzgâra karşı hiç zorla- mayıp rüzgârı arkasına alınca süret- lenmesi gibi bilgili ve zeki bir şekilde hareket etmesine mukabil Hüseyinin kollarını yarım mukavemet koşusun- da imiş gibi fazla hareket ettirmesi ve rüzgâra karşı yavaşlıyan Rızaya tam o sırada yetişmesi gibi bilgisiz ve fazla heyecanlı hareketleri onu ga- yet kolaylıkla geçilmeğe mahküm et ti. Her ikisinin de rekor kırmasına rağmen ben Rızayı sürükliyebilecek birkaç küvvetli rakib ve büyük bir müsabaka atmosferi ile bugünkü 33,05 lik yeni rokorumuzun 32302 kadar inebileceğini tahmin ediyorum. Rızanın bu sene Balkan şampiyonu olmasını istiyorsak onun üzerine bir az olsun düşmemiz kâfi gelecektir, Henüz mevsim başında pistte bir çok kıymetli atlet görüp böyle klâs dereceleri elde etmemiz şimdiye ka- dar yersiz muamele gören Türk atle- tizminin kurtulacağı müjdesile yü- reklerimize su serperken bu sahada” daha çabuk yürüyebilmemiz için de kusurlarımıza göz yummamak şiarı mız olmalıdır. Cumartesi günü hakikaten müsg- bakalar seyirciyi eskisi gibi esnetmi- yecek kadar fasılasız ve heyecanlı ol du. İşte bu heyecandır Ki bir çok me- raklı ve içi tezleri pist kenarına inip oradan fayorilerini daha İyi seyret- mek sevdasına kaptırdı. Artık devlet idaresine giren spor işlerinin muntazam . olması için dev- let inzibalına ihtiyacı vardır. Futbel maçlarındaki kadar çok olmasa Ga sa- hada bir iki resmi sıfatı haiz memu- run bulunması hiç de mümkün cim yan birşey değildir. Bir de işaret etmeden geçemiyece- ğimiz bir nokta mukavemet koşula- rında son turu işaret edecek bir çanın bulunmaması “veya tabanca atılma- masidır. HHakemm: de lü zumu bundan daha azdeğildir. Başlarında canla başla çalışan mü- alimleri, temiz kıyafetleri, Vedad, Halid, Sermed, Nuri, Turan, Mücahid gibi enerjik gençleri, disiplinli ve te- miz hareketleri ile bahriyeliler bik hassa nazarı dikkati celbettiler. Di- ger mekteplerdeki Sald, Cezmi, Kâm- ran gibi atletizmi benimsemiş küçük- ler ile beraber Türk atletizminin vw. fuklarını güzelleştirecek olan bü geng lerdir. Onlar ve emsalleri yaşadrkça Tür. fantezi ve boş bir meşgale olmaktan kurtulacak ve neslin maddi ve ma- nevi neşvünemasına yardım edecek en mühim bir âmil olacaktır. Bu te- menni artık eskisi gibi bir gafil tesel- Yisi olmaktan uzaktır; zira gençlik en doğru yola sapmış bulunuyor. — Füruzan Teki) Halkevleri turnuası Başkanlığından len futbol turunalarına 30 - 4 - 1989 pa- zar günü saat 1630 da Bakırköy Barugücü alanındâ Bakırköy Halkevi ile Fatih Hah kev arasında devam edilecektir. Hakem «Eşref Mutlu'dür, Rİ e a e sama e ar m en e Sg Taran lg Ny ii ne iğ ye

Bu sayıdan diğer sayfalar: