14 Mayıs 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

14 Mayıs 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

POLİTİKA Chamberlainin son nutku Avrupadaki siyasi faaliyet diplomasi müzakereler kadar büyük devlet adamlarının mühim nutukları şeklinde tezahür etmektedir. B. Hitlerin $on vaziyeti ve bahusus Almanya ile Lehistan arasındaki Danzig ve Koridor meselelerinden çıkan ihtilâf ve gerginliği Alman noktai nazarından fev. kalâde içtimaa davet ettiği Rayştagda söylediği mufassal nutka baron Beck de Diyet meclisinde Lehistanın noktal nazarını izah ederek cevap vermiş- ti. Fakat iki taraf da müzakere kapısını kapatmadıklarından en son sözle. rini söylememişlerdir. B. Hitler ayni zamanda mesuliyeti İngiltereye tah- mil etmek istediğinden ahiren İngiliz Bavşekili de İngilterenin tuttuğu si- Yaseti üçık olarak teşrih etmiştir. Mister Chamberlain İngilterenin sulh siyasetini müdafaa etmiş ve Al Manyanın bütün cihana hâkim olmak niyeti yoksa İngiltereden korkma- Sına hiç bir sebep ve mahal olamıyacağını söyledikten sonra buhranın Bohemya ve Moravyanın Almanya tarafından alınması üzerine diğer hü- kümetierin de sıra kendilerine geleceğinden endişe etmelerinden ileri gel- diğini ehemmiyetle kaydetmiştir. İngiliz Başvkili Avrupanın cenubu şarkisinde yani Balkanlarda ve ci- varmda Alman ticaretinin meşru ve tabii olan genişlemesine engel olmağı İngilterenin hiç bir zaman düşünmediğini ve Almanyaya karşı devletleri harbe sürüklemek maksadile kombinezonlar ve bloklar yapmağı hatırın- dan geçirmediğini de beyan ettikten sonra B. Hitlerin İngilterede artık Sulh arzusu kalmadığı yolunda son nutkunda yaptığı iddianın aksini is- bat edecek deliller getirmişt Bu delillerden biri olarak İngiliz ve Alman milletlerinin biribirlerine karşı asla harp etmemek arzusuna istinad eden Alman - İngiliz bahri mu- hadesinin Almanya tarafından feshedilmesine tağmen İngilterenin naza- rında muahedenin bu esası hâlâ mevcud olduğunu ve teslihat yarışına mâ- ni olmak için İngilterenin müzakereye hazır olup yakında resmi cevap ve- receğini söylemiştir. Mister Chamberlain, Danzig meselesinden de bahsederek bunun Al Manya ile Lehistan urasında dostane müzakere ile halledilmesinden İngi- lizlerin kendilerini bahtiyar sayacaklarını ve İngiltereye göre böyle bir anlaşmak bem mümkün hem lâzım olduğunu kaydetmiştir. Mister Chamberlainin nutku hem Almanya ile Lehistan hem de İngil- tere ile Almanya arasmda anlaşmaya geniş bir yol açmıştır. Mezkür tukta haber verilen tekliflere diplomasi yollar ile Almanyanın vereceği cevaplar müsaid olduğu takdirde sulh hakkında endişeler kalmıyacaktır. AKŞAM GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ Kolonel Beck kimdir? Bec nu» Polonya Hariciye Nazırı kolonel bilhassa son mutkundan sonr adamı olmuştur. Polonya karikatüristleri, ekseriye B, Beck'i elinde bir valiz ile terirler, Denebilir ki, Leh Hariciye Zırı 5, Beçk kadar seyahat eden siyaset adamı pek ardır. 1933 senesinde Beck adı pek az tanın- muş, Fakat yavaş yavaş Leh siyaset adamının adı, dünyada ağızdan ağına do- laşmağa başladı. Matruş çehresi, kalın kaşları, sağlam Çenesi, çıkık elmacık kemikleri ve hafifçe Mmukavves burnu, enerjik, istediğini bilen bir adam İntibamı uyandırır. Kolonel Beck'in ailesi, Krakovi şehrin» dendir. Kendisi 1495 tarihinde doğmuş- tur. Babası yüksek bir memurdu, Lehis- tan cümhuriyetinin ilk zamanlarında Da- hiliye Nazırtığı yapmıştır. tik bir şekilde bir kenara atılmışlardı, Kolonel Beck, Paris ve Brüksele ataşö- gün esnasında Beck ilk beynelmilel te- mas ve münasebetlerini tesis etti, Fransız yüksek diplomasi okulunda hallü hamur oldu ve diplomasi mesleğinin bütün in- <eliklerini öğrendi. 1926 senesinde mareyal Pilşudski bir hü- cele Varşovaya döndü, bir hafla sonra Harbiye Nezareti kalemi mahsus müdür- Tüğüne tayin edildi. Ve o zamandan İti- faza etti, Kolonel Beck'e, talih de çok yardım et- miştir. Hariciye Nazırı BR. Zaleski Varşo- fesyonel diplomatlar tarafından sistema- | militer safatile gönderildi. Bu yaldızlı sür- | kümet darbesi yaptı. Beck, Paristen aleia- | bâren devlet şetile xıkı bir temas muha- | noktası yaparak yeni hazırlı Beck, 1939 senesindeki intihabattan son- | ra Hariciye müsteşarlığına tayin edilmiştir. Beck, tahsilini Lwow ve Viyanada yap- 1 yaşında iken Lehistanı, Çarlık boyunduruğundan kurtarmak için çarpı" #an Leh lejyonuna yazılmak İstemiş, ve © zaman ilk defa Lehistanın halâiskir mareşal Pilsudski ile tanışmıştır. Mare- Yal, Becki ilk defa gördüğü zaman: «— Oğlum evvelâ bir şey öğren de sen- Xa bana müracaat ets demişti. Umumi harbin üçüncü senesinde Heck, tekrar mareşal Pilsudski'ye müracaat et- “ği zaman kendisine meşhur birinci fu kada bir vazife vermişti. Beck, umumi harbi, topçu sın Wirdi, Beş sene sonra erkânı hai biti olduğu yaman nlbaylığa terfi edildi ve 27 zaman sonra bugün Leh ordularının başkumandanı general Rydz - Smigiynin © belli başlı mesai arkadaşı oldu. 1920 senesinde Sovyet Rusya - Lehistan Muharebesi esnasında genç zabitin Vistül mehri civarında Leh ordularının galibiye- tine büyük hizmetleri dokunmuştar Bu hi takip eden sekiz sene €sma- sında mareşal Pilsudski ile maiyeti pro- e A aaa ar) Döviz kaçakçılığı EN Dört banker hakkındaki ihbarın tahkikine devam ediliyor , Dört bankerin bir araya “tedenberi -döviz ları hakkında vaki ihbar üzerine, kata ehemmiyetle “devam ediliy Dört bankerin muhtelif zamanlarda Araştırma yapılan yazıhanelerinde kaçakçılığa ait evrak ele geçmediği Söylenmekte ise de, bu şebekeye daha azı kimselerin de dahil olduğunun Uyulması üzerine tahkikatın derin- Veştirilmesi lüzumu «tl olmuştur. Bu cümleden olarak bir sarratın da Yazıhanesinde taharriyat (o yapılmış, Memleket dışına çıktığı zannedilen Misto isminde bir adam hakkında ta- kibata b şlanmıştır Söylendiğine g Süz olarak Yunanlstana (kaçmıştır. 'ü cihetin ne dereceye kadar doğru Olduğu, yapılmakta olan tahkikat 50- Munda anlaşılacaktır, geler: Hristo, saporte vada pek az bulunuyor, ekser vakitlerini Cenevrede, Pariste ve Cöle d'Azu villâsında geçiriyordu. Yalnız Leh pa mentosunda harici siyaset münakaşaları vukubulduğu zamanlar Varşovaya dönü- yordu. Binaenaleyh kolonel Beck, bilfül Leh harici siyasetinin şefi olmuştu. Maiyeti, kolenel Beck'in meziyetlerini, yorulmak bilmez çalışkanlığını derhal takdir etmişlerdi, Nihayet 1932 senesinde | Hariciye Nazırı B. Zaleski istifa ettiği za- man mareşal Pilsudski, kolenel Beck'i Hariciye Nezaretine esuleten tayin etmiş- tir. O zamandanberi kolonel, daima şalh- si bir siyaset takip etmiştir. Bu siyaseti anlayabilmek için, İki komşu olan Lehistan cografi vaziyetini nazarı dikkate almak lâzımdır. Genç ve güzel bir kadınla evlenmiş olan | kolenel Beck'in iki çocuğu vardır. Kelo- nel Beck, iyi keman çalar. Geçenlerde Montekarloda bulunduğu zaman hemşe- risi Vladimir Horowitzi verdiği konserden sonra İlk olarak hararetle tebrik eden kendisi uştur. Tren altında ezildi Sağır olduğu . için tren düdüğünü işitmemiş Maltepenin Küç harmanında çalışan Rizeli İsmail Ça- vuş adında biri dün öğleden evvel tren yolu üzerinde gitmekte iken Ankaradan gelen iki numaralı kata- rın altında kalarak ezilmiş ve derhal ölmüştür, Yol üstünde bir adamın yürüdüğü- nü gören tren makinisti, mütemadi- yen düdük çalmış ve etraftakiler de bağırmışlarsa da, İsmail Çavuşun ku- lakları ağır işittiğinden, kazaya mani olamamışlardır. Kartal jandarma kumandanı vaka mahalline gitmiş ve tahkikata baş- lanmıştır. Usküdarda oturan Ahmed isminde biri, son deree sarhoş olarak bağırıp çağırmakta iken polis tarafından ya- kalanımış ve mahkemeye verilmiştir. büyük devtetle | “ Nevyork Türkleri nereli yurd sevgi ve hasreti Bayanlarımızın Anadoluya ait milli kıyafetleri Nevyorkta yeni modalar yaratacak Nevyorkta 300 kadar Türk vardır. Bunlar biri Türk Hars birliği, diğeri Türk Yardım cemiyeti namile iki cemiyet kurmuşlardır Nevyork: Nisan Nevyork sergisi yarın açılıyor. Bu- gün Nevyorkta bir ârife günü manza- rası var, Son saate kalan hazırlıklar yapılıyor, son noksanlar tamamlani- yor. Daha birkaç gün evvel bir yapı yeri halinde olan sergi, yarın güler yüzle misafirlerini selâmlıyacak. -Ay- lardanberi kendi harslerinin, kendi teşkilât kudretlerinin, kendi çalışma usullerinin üstünlüğünü ortaya koy» mak emelile geceli gündüzlü çırpınan altmış küsur millet, yarın İlk meydan muharebesini verecekler, barış hava» sile dolu bir $: sında karşılaşa- caklar, boy ölçüşecekler... Biz bu Mücadeleden yüzümüzün akile çıkacağız. Bunu artık bir ümid diye değil, bir hakikat diye ileri sür- mek caizdir. Türk evyork sergi- sinde varlık gösterenlerin baş safında geliyor. Türk başarma kudreti burada pek dikkate değer bir imtihandan geğ- Göze çarpan nokta şudur: Biz en bol verimi; dar zamanda, müşkül şartlar altında, aşılmaz engeller kar- şisında veriyoluz. O zaman kimsenin çalışmıyacağı şekilde çalışıyoruz. Hiç- bir şeyden yılmıyoruz. Ortaya umul. maz, beklenmez eserler çıkarıyoruz. Bu gidişi her günkü hayatımıza tat- bik edebilsek ve hamleye lüzüm kal madan işlerimizi sıraya koysak ayni emekle kat kat fazla verim almak mümkün olabilecek, zamanın her zer“ resini faydalı işe çevirmenin yolunu keşfetmiş olacağız. Nevyork sergisini bütün Türk halkı benimsedi. Jmumi surette bu işe gösterilen sevgi ve alâka, işin en bü- yük ımuvaffakıyet âmillerinden biri- dir. Şimdi mesele, bu sergiyi hareket ra gi- rişmek ve faâliyetlere atılmaktır. Yoksa muvaffakiyetli bir topçu hazır- uğı yaptıktan ve meydanın müsald olduğunu anladıktan sonru hareket siz kalmak gibi bir mevkie düşeriz. Emeklerimiz saman alevi gibi söner, gider Yarın için iki m var: Bir ta» raftan kendimizi kültür, siyaset, tu- rizm ve iktisad bakımından Amerika- da iyi tanıtmak emelile uğraşmalara devam etmek, diğer taraftan bu ge niş piyasadan gittikçe büyük ölçüde istifade için memüekette istihsal teşki- erde Nevyorktaki Türk ça- ma cephesi çok kuvvetli bir unsur- dan mahrum kalıyor: Ticaret ataşesi B. Muzaffer Yeşim, Tür Bugü! şim için ne ini tam bir buranın çalışma maz bir insandır. Bu ten rada ayrılma- mahrumiyet ol- raber, Ankaraya memur edik| mesi, serginin Açtığı izlerden fiili surette istifadeler edilmesi bakımın- dan çok yerinde bir tedbirdir. Gönül öyle istiyor ki, B. Muzaffer Yeşim, Ankarada bir büroda kâğıtlar doldur- makla veya havale etmekle vakit ge- çirmesin, Nevyork sergisinin temin ettiği imkânlardan istifadeye ınemur, salâhiyet sahibi ve seferber bir kolun başı gibi ameli surette çalıştırıisın. İnsan, sergi muhitinde bulununca sarfedilen emekleri gördükçe, gö- nül bu serginin bir takım faydalı iş- lerin başlangıcı olması emelini hiç- bir zaman unutamıyor, Fakat yarına ait düşünceler zihni böyle işgal etmekle beraber, sergi mü- nasebetile hareketler ve alâkalarda pek çok... İlk önce Nevyorktaki Türklerden bahsedeyim: Burada ancak üç yüz ka- Nevyork sergisindeki Türk paviyonu dar Türk var, Fakat yurda sevgileri ve hasretleri o kadaç canlı ki, sergimiz etrafında varlıkları duyuluyor. İşle- rinden, güçlerinden ayırabildikleri her saati sergi işleri etrafında geçir- mek istiyorlar, Geğen gün Nevyork Türkleri bir araya geldiler, büyük bir bina tuttu- | lar. Burada güzel bir toplantı hazır- ladılar, Büyük salon Türk ve Ameri- ka bayraklarile ve memleket havası yaratan resimlerle süslenmişti. yorkta yaşıyan Türkler adına B. Meh- med, misafirlere «Hoş geldiniz» dedi. Sönrâ B. Naci, güzel bir nutukla yurd sevgi ve hasretini ifade etti ve sergi- Nev- nin muvaffakıyeti için bütün Nevyork | Türklerinin el birliğile çalışması lü- zumunu anlattı Sergi komisyonu reisi Dr, Tör, yurd- dan binlerce mil uzağa düşen bu va- Türk cephesi halinde çalışmaktır. Yarın umumi açılış resmi münas&- betile geçid resmi var. Buna her mik letten bir grup iştirak edioyr ki, a$- gari miktarı bir sancaktarla sekiz ki- şi, âzami miktar ellidir. Türk grupu, aralarında Nevyork Türklerinden ka- dın ve erkek vatandaşlar da bulun- mak üzere kırk dokuzdur, Yani baş- ta bir sancaktar gidecek, arkasından sekizer kişilik kol halinde kırk sekiz Türk takip edecektir. Nevyork sergisi açılış resminde 'Türk sancağını taşımak şerefi, Neşet Halil Ataya verilmiştir. Her sancak- tarın kendi memleketine ait milli bir köylü kıyafeti giymesi, sergi targim- dan konulan usul iktizasıdır. Neşet Halil de güzel - bir Zeybek elbisesile resme iştirak ediyor. Bayanlarımızın hepsi, Anadoluya ait milli kıyafetler- le alaya iştirak ediyorlar. Arada o ka- dar güzel kıyafetler var ki, Nevyork- ta yeni modalar yaratacağına şüphe edilemez, Erkekler, her günkü cibise üzerine, göğsü beyaz ay yıldızlı birer kirmızı eşarp bağlıyacaklardır. tandaşların gözü önünde, memleket te kurulan yeni âlemi, başarılar İş- leri, meydana gelen farkları canlan- dırdı. Sonra Nevyorkta doğan Türk yavruları, türkçe konuşmaktan ii han edildi. Anneleri Türk olanlar im- tihani iyi verdiler. Hâdiselerin serki- le burada evlenenlerin çocuklar! pek tabii olarak imtihana giremediler, Nevyork Türkleri çalışkan insanlar. dır. Çoğu iş muhitine uyuyorlar, dil öğreniyorlar, Bulundukları işlerde Türk sıfatile saygı kazanmağı iş edi- niyorlar ve kendilerini $ lar. İki cemiyetleri vw: Tür Yardım co- Memleketten gönderilen kıyafetler az kaldı açılış gününe .yetiştiriiemi- yecekti. Elbiseler dün geldi. Birkaç saat içinde gümrük muameleleri ya- pıldı; binamıza geldi; seçilen bayan- lara tevzi edildi, Terziler yardıma ça- gırıldı. Öğleden i bütün hazırlık- lar bitmiş, resimler bile çekilmişti Serginin yarınki açılışından ve gru- muzun yaptığı tesirden gelecek ktubumda bahsederim Ahmed Emin Y miyeti rında Sahifeleri arasına yeni bir sahife ilâve ediyor!.. HAFTANIN MİZAHI | intişar edecek olan bu sahife arkadaşımız Başlığı altında haftada bir kıymetli Muhtelif mevzalara aid karikatürleri ve mizahi yazılarile süslü olacaktır. . Mp” HAFTANIN MİZAHI sahifelerinin birincisi yakında neşredilecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: